Blog

Temizpati® Aquasorp 5900 Koku Giderici Aktif Karbon

Temizpati® Aquasorp 5900 Koku Giderici Aktif Karbon, kokuya sebep olan molekülleri hapsederek kedi kumlarında istenmeyen kokuların oluşumunu etkili bir şekilde önler. Organik olması ve parfüm içermemesi sebebiyle kedinizin sağlığına zararlı değildir.

Temizpati® Aquasorp 5900 Koku Giderici Aktif Karbon, evcil hayvan sahiplerinin sıklıkla karşılaştığı kötü koku problemlerine karşı özel olarak geliştirilmiş yüksek performanslı bir koku giderici aktif karbon ürünüdür. Özellikle kedi kumlarında kullanım için tasarlanmış bu ürün, içerdiği özel formülasyonlu aktif karbon sayesinde hem idrar hem dışkıdan kaynaklanan kokuları etkili bir şekilde absorbe eder ve tekrar ortama salmaz. Organik yapısıyla dikkat çeken bu ürün, parfüm içermez ve tamamen doğa dostudur.



Nasıl kullanılır ?
  1. Kullanım miktarı kedinin yaşı, boyutu, cinsiyeti ve ırkına göre değişir.
  2. (Ortalama bir kum kabına) 3 yemek kaşığı kadar konulması ve karıştırılması önerilir.
  3. Kötü kokunun istenen oranda azalmaması durumunda kuma daha fazla ilave edilebilir.

ŞİMDİ ALARAK TASARRUF EDİN
Kötü kokulara son verin! Yeni mağazamıza özel 300 gr fiyatına 420 gr Aktif Karbona hemen sahip olun !
Aktif karbonlu kum, silika, bentonit, pelet vb her çeşit kumda kullanılabilir. Granül yapısı sayesinde toz yapmaz.

KULLANIM ÖNERİLERİ
Kokuya sebep olan molekülleri hapsederek kedi kumlarında istenmeyen kokuların oluşumunu etkili bir şekilde önler. Yüksek molekül bağlayıcı özelliği sayesinde kumunuzun ömrünü uzatır. Organik, güvenli, yüksek kapasiteli ve 1. sınıf ham maddeler kullanılarak üretilmiştir. Sıvı temasından sonra kumdaki topaklanmayı engellemez. Kullanım miktarı kedinin yaşı, boyutu, cinsiyeti ve ırkına göre değişir. (Ortalama bir kum kabına 3 yemek kaşığı kadar konulması ve karıştırılması önerilir. Rahatsız edici kokunun istenen oranda azalmaması durumunda kuma daha fazla ilave edilebilir. Aktif karbonlu kum, silika, bentonit, pelet vb her çeşit kumda kullanılabilir. Granül yapısı sayesinde toz yapmaz. Organik olması ve parfüm içermemesi sebebiyle kedinizin sağlığına zararlı değildir. 1 yetişkin kedi için ortalama kullanım ömrü 2 ila 4 ay arasında değişir.


İÇİNDEKİLER
Hindistan cevizi kabuğundan buhar aktivasyonu ile üretilen yüksek yoğunluklu ve yüksek aktiviteli, koku giderimi için aktive edilmiş granüler aktif karbondur.

UYARILAR
Çocukların göremeyeceği, erişemeyeceği yerlerde ve ambalajımda saklayınız. Doğrudan güneş ışığı almayan, kuru ve serin ortamlarda, ağzı kapalı orijinal ambalajında açılmamış olarak +5°C ile +25°C arasında saklandığı ve depolandığı takdirde üretim tarihinden itibaren 36 ay kullanıma uygundur. Kullanılmadığında ambalajın ağzını kapalı tutunuz.

Ürün Özellikleri:
  • Yüksek Koku Tutma Kapasitesi: İdrar ve dışkı kokularını etkili şekilde hapseder, ortama yayılmasını engeller.
  • Doğal ve Güvenli İçerik: Organik ham maddelerden üretilmiştir, parfüm ve kimyasal katkı içermez.
  • Tozsuz Kullanım: Granül yapısı sayesinde tozlanma yapmaz, hassas burunlu kediler için uygundur.
  • Topaklanmayı Engellemez: Kumun topaklanma özelliğine zarar vermez, sıvı temasında formunu korur.
  • Her Türlü Kumla Uyumlu: Bentonit, silika, pelet ve aktif karbonlu kumlar dâhil tüm kedi kumlarıyla kullanılabilir.
  • Ayarlanabilir Kullanım Miktarı: Kedinizin yaşı, boyutu ve türüne göre kullanım miktarı esnek olarak ayarlanabilir.
  • Kolay Uygulama: Ortalama bir kedi tuvaleti için 3 yemek kaşığı yeterlidir. Daha yoğun kokularda ilave edilebilir.
  • Kedi Sağlığına Uygun: Kimyasal içermediği ve doğal yapıda olduğu için kedinizin sağlığına zarar vermez.

Kullanım Alanları:
  • Kedi tuvaletlerinde kötü kokuların önlenmesi
  • Evcil hayvan barınakları ve kafes ortamlarının kokusuz hale getirilmesi
  • Organik yapısıyla hassas kediler ve yavru kediler için güvenli kullanım
  • Ev içi hijyenin korunması ve yaşam alanında ferahlık sağlanması

Devamını oku

Calack Ws 1CL Manuel Ayarlama Ve Arıza Verileri - Cihazın Delay Timer Kurulumu ve Volümetrik Kurulumu Nasıl Yapılır ? (Kullanım Kataloğu)

Calack Ws 1CL Manuel Ayarlama Ve Arıza Verileri - Cihazın Delay Timer Kurulumu ve Volümetrik Kurulumu Nasıl Yapılır (Kullanım Kataloğu)

  Dosyayı İndir
Devamını oku

SEKO Kontrol 40 İletkenlik Ölçüm Ekranı Türkçe Kullanım Kitapçığı

SEKO Kontrol 40 İletkenlik Ölçüm Ekranı Türkçe Kullanım Kitapçığı PDF dosyasına ulaşmak için lütfen aşağıdaki linkten PDF dosyasını indiriniz.


  Dosyayı İndir
Devamını oku

Kazan Ve Kondense Sistemleri - Buhar Kazanlarında Nelere Dikkat Edilmelidir

Kazan  Ve  Kondense  Sistemleri - Buhar Kazanlarında Nelere Dikkat Edilmelidir
 
1 )  KAZAN  VE  KONDENSE  SİSTEMİNİN  GENEL  TANIMI  İŞLEYİŞİ

          Kazan  kondense  sistemi  aşağıda  belirtilen  bölümlerden  oluşmaktadır.

A ) Su  Tasfiye  Sistemi  ve  İlave ( Katma- Make-up )  Su  Pompaları
B ) Kondens  Tankı  ve  Kondens  Pompaları 
C ) Ön  Isıtıcıları
D ) Degazör ( Gaz  Alıcı ) , Besi  Tankı  ve  Kazan  Besi  Pompaları
E ) Ekonomizer
F ) Buhar  Kazanları  (Alev - Duman Borulu , Su  Borulu )
G ) Kızdırıcılar
H ) Buhar  Hatları  ve  Ekipmanları
I ) Ara ( Saf )  Kondens  Tankları  ve  Kondens  Dönüş  Hatları

A ) SU  TASFİYE  SİSTEMİ ; Bir  önceki  bölümden  hatırlanacağı  gibi  ham  suyun , ilave ( katma )  suyu  özelliklerine getirilmesi  için  çeşitli  işlemlere ( filtrasyon , yumuşatma , reverse  osmoz  vs. ) tabi  tutulduğu  bölümlerdi.
       Bu  bölümlerde  üretilen  su  bir  depo  sonrasında  veya  direkt  olarak , kazan  ve  kondens  sisteminde  kaybolan  ve  / veya  kullanılan  su  miktarlarını  karşılamak  amacı ile  ilave ( katma , make-up ) su  pompaları  ile  kondens  takına  verilir . Bu  işlem  genel  itibari  ile  kondens  tankındaki  seviye  kontrol  ( şamandıra )  sisteminin  otomatik  kontrolü  ile  nadir  olarak  da  manuel  kontrol  ile  yapılır .
 


B ) KONDENS  TANKI  VE  KONDENS  POMPALARI ; Kondens  tankı , sistemden  geri  dönen  saf  kondens  dönüşlerinin  ve  ilave  suyun  toplandığı  tanktır . Kondens  tankı  hem  su  tasfiye  sisteminin  hem  de  kondens  dönüşlerinin  bir  aynasıdır. Şöyle ki  kondens  tankı  iki  kaynaktan  su  almaktadır  bunlardan  birincisi  su  tasfiye  sistemlerinden  alınan  ilave su , ikincisi  ise  kondens  dönüşlerinden  gelen  saf  kondens  dönüşleridir . Bu  itibarla  kondens  tankındaki  su  özellikleri  daimi  olarak  ilave  su  ve  saf  kondens  dönüş  suyu  özelliklerinin  arasında  olmalıdır ( karışım yüzdesine  bağlı  olarak ) . Dolayısı  ile  kondens  tankı  su  özellikleri  kontrol  edildiğinde  su  tasfiye  sisteminde  ve / veya  saf  kondens  dönüşlerinde  herhangi  bir  problem  olup  olmadığı  anlaşılabilir.
       İlave  su  ve  saf  kondens  dönüş  yüzdelerine  bağlı  olmakla  beraber , kondens  tankındaki  su  sıcaklığının  60 – 80 oC  civarında  olması , Degazörün  daha  rahat  şekilde  çalıştırılabilmesi  açısından  önemlidir.
       Kondens  tankındaki  su , kondens  pompaları  vasıtası  ile  ön  ısıtıcıya  ( sistemde  var  ise )  daha  sonrada  degazörün  üst  tepsi  kısmına , degazördeki  su  seviyelerine  bağlı  olarak  basılır.



C ) ÖNISITICILAR ; Kondens  tankındaki  suyun  degazöre  girmeden  önce  biraz  daha  ısıtılması  için  k  sistemlerdir . Ön ısıtıcılar  da  ısıtma  işlemi  genel  olarak  baca  gazı  kazan  blöf  suyu  ve  diğer  atık  ısı  kaynakla  kullanılarak  yapılır . Buradaki  temel  amaç  atık  ısı  ve enerjiden  ekonomi  sağlamaktır.

D ) DEGAZÖR ( GAZ  ALICI ) , BESİ  TANKI  VE  KAZAN  BESİ  POMPALARI ;
       Önceki  bölümlerde  bahis  edildiği  gibi  suyun  içeriğinde  Oksijen , Karbondioksit, Azot , Hidrojen  Sülfür  gibi  bazı  çözünmüş  gazlar  bulunmaktadır. Özellikleri  Oksijen  ve  Karbondioksit  Kazan  ve kondense  sistemindeki  korozyon  kontrolü  açısından  çok  önemlidir. Su  tasfiye  işlemi  esnasında  bu  gazlar  ile  ilgili  hiç  bir  uygulama  yapılamamaktadır.
       Oksijen  karbondioksitin  ilave  sudan  mekanik  olarak  alınması  işlemi  Degazör  cihazları  sayesinde  yapılmaktadır .Bu  sebepten  degazör  cihazlarının  diğer  bir  ismi de  gaz  alıcıdır.
       Degazörde  gazların  mekanik  olarak  atılabilmesi  işlemi , gazların  sudaki  çözünme  sıcaklıklarından  faydalanılarak ilave  suyun  ısıtılması  işlemi  ile  yapılmaktadır. Kondens  pompaları  ile  degazörün  üst  tepsisine  verilen  su  degazör  içerisindeki  tepsiler ( tepsili  tip  degazör  ) veya  püskürtme  nozulları ( püskürtmeli  tip  degazör )  sayesinde  taneciklere  ayrılır, bu  tanecikler  tepesinin  alt kısmından  verilen  buhar  ile  ısıtılmak  sureti  ile  suyun  kaynama  noktasının  üzerine  çıkılarak ( 102 – 105 oC ) sudaki  çözünmüş  Oksijen  ve  Karbondioksit
Mekanik  olarak  belirli bir  miktara  kadar  atılmış  olur  Oksijenin ( max. 50 ppm ) ve  Karbondioksitin ( max. 10 ppm ) bakiye  kalan  kısımları  kimyasallar  ile  bertaraf  edilecektir , bu  konular  ileriki  bölümlerde  anlatılmalıdır.
              Degazörün  iyi  bir  şekilde  işletilebilmesi  için  üç  ana  nokta  önemlidir.
1 ) Degazör  sıcaklığı  102 – 105  OC  civarında  olmalıdır
2 ) Degazör  çalışma  basıncı  0,2 – 0,5  bar  civarında  olmalıdır.
3 ) Degazörde  su  ve  buharın  karşılaşması  esnasında  yeterli  süre  sağlanmalıdır . Minimum  20  dakika
4 ) Degazör  kazan  besi  pompalarından 4 – 5  metre  yukarda  olmalıdır.Pompaların  suyu  rahat  bir  şekilde  basabilmesi  için.

       Degazörde  gaz  atımı  işlemi  tamamlandıktan  sonra , su  besi  tankına  alınır . Besi  tankından  kazana  verilen  suya  kazan  besi  suyu , besi  suyunun  hazır tutulduğu  tanka da  besi  tankı  denir. Kazan  besi  suyunu kazana  basan  pompalara  kazan  besi  pompaları ( KBS )  denir. Bu  pompalar ile  besi  suyu  önce  ekonomizere  ( sistemde  var  ise )  oradan da  kazana  basılır . Kazan  besi  suyu  pompaları , kazan  çalışma  basıncı , besi  suyu  debileri  ve  besi  suyu  sıcaklıkları  göz  önüne  alınarak  seçilmelidirler.
       Kazan  besi  suyunun , kazanın  ihtiyacı  oranında  kazana  basılması  kazandaki  seviye  şamandıraları  önemlidir , az  basılması  halinde  kazanın  üst tarafındaki  borularda  aşırı  ısınmadan  kaynaklanan  problemler . Çok  basılmasında  ise  buhar  sistemine  ıslak  buhar  ve  kazan  suyu  gitmesi  gibi  problemler  meydana  gelecektir.

E ) EKONOMİZERLER ; Ekonomizerler  de  ön ısıtıcılar  gibi  atık  ısı  ve  enerjide  fayda sağlamak  amacı  ile  kurulan  sistemdir. Kazan  besi  tankından  kazana  gönderilen  besi  suyu , ekonomizer  borularına  gitmesi  sağlanır . Ekonomizer  boruları  yatay  veya  dikey  kurulabilir . Baca  gazı  sıcaklığına , ekonomizer  boru  adetini , ekonomizerin  yapısına  ve  besi  suyu  debisine  bağlı  olarak  besi  suyu  sıcaklığını  10  ile  50 – 60  dereceye  kadar  yükseltile  bilirler .

F ) BUHAR  KAZANLARI ; Buhar  kazanları  çeşitli  yakıtlar  yakılarak  sudan  çeşitli  sıcaklık  ve  basınçlarda  buhar  üretilmesini  sağlayan  sistemlerdir . Buhar  kazanlarında  üretilen  buhar  çeşitli  sektörlerde  ısıtma , makinelerin  çalıştırılması , elektrik  üretim  vs . gibi  amaçlar  ile  kullanılmaktadır .Buhar  kazanlarının  işletilmesi  esnasında , kazan  suyunun  istenilen  değerlerde  tutula  bilmesi  amacı  ile  belirli  periyotlarda  belirli  miktarlarda ( her  iki  saatte  bir –10 sn  gibi ) kazan  suyunun  dışarı  atılması  olayına  blöf  denir .Kazan  sistemindeki  blöf  yüzey ( üst – köpük )  veya  alt ( çamur )  blöfü  olarak  iki  farklı  şekilde  yapılabilir .Kazanlara  uygulanacak  olan  blöf  rejimi  kazan  besi  suyu  kriterlerine  kazan  yapısına , kazanın  buhar  üretimine , çalışma  basıncına , üretilecek  olan  buhar  özelliklerine , kullanılan  kimyasal  özelliklerine  ve  bağımsız  otorite  kuruluşlarca  ( ASME – CEOC )  belirlenen  limitasyonlara  bağlıdır

       Buhar  kazanları  temelde  iki  başlık  altıda toplanabilir
1 ) Skoç  tipi  alev – duman  borulu  kazanlar.
2 ) Su  borulu  kazanlar

1 )SKOÇ  TİPİ  ALEV  DUMAN  BORULU  KAZANLAR ; Kazan  içindeki  boruların  iç  yüzeyinde  alev – gazın , boruların  dış yüzeyinde  de  suyun  bulunduğu  kazan  tipidir .Alev – duman  borulu  kazanlar  için  su  miktarı  fazla  olduğundan  maximum  40  bar  basıncına  kadar  buhar üretimi  yapabilmektedirler.

2 ) SU  BORULU  KAZANLAR ; Bu tip  kazanlarda  su  borularının  içinde  ısıtıcı  ortam  alev  ve  gaz  ise  boru  yüzeyinin  dışında  bulunmaktadır. Su  borulu  kazanlardaki  su  miktarı  az  olduğundan  daha  yüksek  basınç  ve sıcaklıkta  buhar  üretimi  yapabilme  imkanları  vardır. Ancak alev duman borulu kazanlara göre  daha hassas bir ilave su ıslahı ile daha iyi bir kimyasal ıslahı uygulaması gereklidir. Su borulu kazanlarda fiziki yapılarına göre “A”, “O” ve “D” tipi diye adlandırırlar.

G ) KIZDIRICILAR; Kazanlarda üretilen doymuş buharı, kızgın buhara dönüştürmeye yarayan bölümdür. Yüksek basınç ve sıcaklıkta buhar isteyen buhar türbin sistemleri gibi sistemlerde kullanılırlar.

H ) BUHAR HATLARI VE EKİPMANLARI; Kazanda üretilen buharın kullanılacağı yere kadar olan borulama sistemidir. Buhar hatları üzerinde hem hatların fiziksel olarak korunması hem de buharın kullanılacağı yer istenilen saflıkta ve özelliklerde gitmesini sağlayan bazı ekipmanlar olmalıdır.

                   Bunlar sırası ile kazan buhar fazında ve buhar kollektörü girişine konulan ve kazan suyu ve buharın ayrışmasını sağlayan sisteme ıslak buhar gitmesini önleyen buhar separatörleri. Buharın kazan sonrasında toplanıp kullanılacağı bölgelere dağıtılmasını sağlayan buhar kollektörleri. Sabit basınçta üretilen buharı işletme içerisinde gerektiğinden daha düşük basınçlarda kullanılmasını sağlayan basınç düşürücüler. Buhar borularında ısınma-soğuma sonrasında meydana gelecek olan genleşme ve büzüşmeler sonrasında borular ve bağlantılarda oluşacak olan deformasyonları önleyecek olan kompansatörler. Islak buhardan ve hatlardaki ısı kayıplarından kaynaklanan yoğuşmalar sonucu buhar hatlarında oluşan suyun tahliye edilmesini sağlayan cepheler ve kondenstoplar olarak sıralandırılabilir.
   
I ) ARA (SAF) KONDENS TANKLARI VE KONDENS DÖNÜŞ HATLARI;

                İşletmelere gönderilen buhar kullanıldıktan sonra belirli ölçüde ısısını ve basıncını kaybederek yoğuşmaya başlar ve tekrardan su fazına dönme eğilimi içine girer. Sistemdeki kondenstoplar sayesinde tamamıyla su fazına dönüşen saf kondens işletmedeki çalışma şartlarına göre ya kendi olağan akışı ile yada ara tanklardan toplanıp pompa vasıtası ile kondens tankına geri döndürülür.

                Saf kondensin bu şekilde toplandığı tanklardan saf kondens tankı diye adlandırılır. Saf kondensin kondens tankına geri döndüğü boru hattına da kondens dönüş hattı denir.


KAZAN VE KONDENS SİSTEMİNDEKİ BUHAR ÜRETİMİ VE SU – BUHAR ÇEVRİMİ

                 Su tasfiye sisteminde üretilen su ve saf kondens dönüşleri kondens tanklarında toplandıktan sonra kondens tankları vasıtası ile degazöre basılır. Kondens tankı ile degazör arasında ön ısıtıcılar var ise su buradan geçirilerek ısınması sağlanarak degazördeki yük azaltılır. Degazörde 102-105 C0 sıcaklık ve 0,2 – 0,5 basınç altında min. 20 dak. Bekleme süresi sağlanarak kazan besi suyu içerisindeki çözünmüş oksijen (max. 50ppm) ve karbondioksit   (max. 10ppm) alındıktan sonra kazan besi pompaları vasıtası ile kazana verilir. Degazör ile kazan arasında ekonomizer var ise besi suyu buradan geçirilmek sureti ile daha fazla ısınması sağlanarak ısı ve enerji tasarrufu yapılmış olur.

                 Kazana gelen besi suyu çeşitli yakıtlar (fuel-oil, doğal gaz, kömür vs. ) veya akıt ısı (baca gazı, egzoz gazı vs. ) kullanılarak istenilen basınç, sıcaklık ve safiyette buhar elde edilir.

                  Buhar kazanlarının işletilmesi esnasında kazanın hışır oluşumu ve korozyona karşı kullanılması ve istenilen nitelikte buharın üretilebilmesi için kazan suyu özelliklerini çeşitli otoritelerce belirlemiş olan değerlerde tutulması gerekmektedir.bu amaçla kazan suyunu belirli zaman ve belirli miktarlarda kısmi olarak boşaltılmasına (blöf yapılmasına ) gerek duyulur.

                   Üretilen buhar kollektörlerde toplanarak istenilen bölgelere dağıtılır. Buhar işletme içerisinde kullanılması ile sıcaklığı ve basıncı bir miktar düşmesi ve kondenstopların da buharın yoğuşmasını sağlayarak buhar-suya dönüştürülür. Ve oluşan saf kondens, kondens tankına geri döner.

                   Bu su-buhar çevriminde kullanılan bazı kavramlar ve aralardaki bağlantılar aşağıda belirtilmiştir.
İlave Su; Tüm kazan ve kondens sisteminde açık buhar kullanımında, buhar ve su kaçaklarında ve kazana uygulanan kısmi blöflerden kaynaklanan su kayıplarını tamamlamak için sisteme su tasfiye sisteminden verilen suya ilave su (make-up) denir.
  İlave Su (make-up) = Blöf Suyu + Kayıplar ( Açık Buhar + Kaçaklar + Blöf )
  Besi Suyu; Kazanın ürettiği buhar ve kazan blöf miktarlarını karşılamak için kazana beslenen suya kazan besi suyu denir. Kazan besi suyu miktarı saf kondens dönüşü ve ilava su miktarlarına da eşittir




KAZAN VE KONDENSE SİSTEMİNDE SUDAN KAYNAKLANAN PROBLEMLER

               Buhar üretimi ve kondens sistemlerinde meydana gelebilecek olan problemleri 4 ana başlık altında toplayabiliriz.
  1. Kışır oluşumu
  2. Oksijen korozyonu
  3. Düşük pH korozyonu
  4. Taşınma (Su Sürüklenmesi-Islak Buhar) 

1 ) KIŞIR OLUŞUMU;

Kazan sisteminde kışır oluşumunun iki temel nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi suyun içerisinde bulunan çeşitli bileşiklerin kazanlardaki sıcaklığın etkisi ile çözünürlükleri azalarak daha az çözünür. Bileşikler oluşturması ve bu bileşiklerin boru yüzeyine yapışmasıdır. Buna en iyi örnek sudaki bikarbonatların (geçici sertlik) kazanlarda ısının etkisi ile kırılarak karbonat formuna ( kalıcı sertlik ) dönerek çekilmesi ile oluşan kireç (CaCO3) depozitleridir.

Bunun yanı sıra besi suyunda toplam sertlik diye tabir edilen kalsiyum ve magnezyum iyonlarının çeşitli iyonlarla yapacağı kristal yapıdaki bileşiklerin çökerek metal yüzeylere yapışması ile oluşacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli iyon silis olup kazan suyu ile ilgili tüm standartlarda silis için limitasyonlar bulunmaktadır.


Diğer bir kışır oluşumu ise kondens sistemindeki korozyon ürünlerinin kazanlarda birikmesi ile meydana gelen ;



yukarıda belirttiğimiz tüm problemlerin yaşanmaması için öncelikle ön ıslah (yumuşatma, demineralize) işlemlerinin yanı sıra bakiye kirlilikler için kati suretle kimyasal kullanılmalıdır.

2 ) OKSİJEN KOROZYONU ;

Oksijen korozyonu hem kazan besi ve kazan hem de tüm buhar ve kondens hatlarında meydana gelen tüm sistemlerde istenmeyen zararlara yol açan bir korozyon türüdür. Oksijen korozyonuna pitting (çukurcuk) denir.



buhar üretim sistemlerinde oksijen korozyonunu önlemek için degazör (gaz alıcı) sistemleri kurularak oksijen mekanik olarak 20-50ppm seviyelerine düşürülebilmektedir. Oksijenin mekanik olarak degazör sistemlerinden atılabilmesi için, daha önceki bölümlerde belirtilen degazör işletimi konularına özen gösterilmelidir. Ancak bakiye kalan için kimyasal oksijen tutucu kullanmak gerekmektedir.

3 ) DÜŞÜK pH KOROZYONU ;

Buhar üretim sistemlerinde düşük pH korozyonu kondense sisteminde etkili olmaktadır. Korozyonun oluşma mekanizması ise buhar fazına geçen karbondioksitin kondens hatlarında su buharı ile reaksiyona girerek karbonik asit oluşturması ve buna bağlı olarak kondens  pH değerlerinin ideal pH olan min. 8,2 nin altına düşerek asidik korozyon olması ile meydana gelir.

Bu nokta da, sudaki karbondioksit degazörde tamamı atılabilse dahi, besi suyundaki alkaliteyi oluşturan bikarbonatlar kazanda yüksek ısı sonucunda kırılarak hidroksit ve karbondioksit kırılmaktadırlar. Bu kırılma sonrasında ortaya çıkan iyonlar kazan suyunda kalarak kazan suyu pH değerini yükseltirler. Karbondioksit ise buhar ile taşınarak buhar ve özelliklede kondens hatlarında aşağıdaki mekanizmalar ile korozyona sebebiyet verir. Düşük pH korozyonunun göstergesi boru et kalınlığının incelmesi şeklindedir.


Bu tür korozyonun önlenmesi için sudaki çözünmüş karbondioksitin elimine edilmesi degazör sistemi ile sağlanır. Ancak sudaki bikarbonatlar herhangi bir şekilde alınmadığından ancak nötralize aminler kullanılarak oluşan karbonik asit nötralize edilebilir.

4 ) TAŞINMA (SU SÜRÜKLENMESİ – ISLAK BUHAR)
       Kazan suyu taşınmalarının temel olarak iki ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlar mekanik sebeplerden kaynaklanan taşınmalar ve kimyasal sebeplerden kaynaklanan taşınmalardır. Diğer bir taşınma türü ise volatile caryover ( uçucu taşınma ) diye tabir edilen ve daha çok yüksek basınçlı kazan ve türbin sistemlerinde dikkat edilmesi gereken taşınma türüdür.

A ) Mekanik Sebeplerden Kaynaklanan Taşınma;
  1. Kazan su seviyesi normalin üzerinde olup, kazandaki su ve buhar fazının ayrışması için yeterince yer olmamasından kaynaklanan taşınmalardır. Böyle bir durumda kazan su seviyesi normale indirilerek taşınma önlenebilir.
  2. Kazanın buhar üretim kapasitesinin üzerinde buhar ihtiyacı ve buhar çekimi olması durumunda kazan bu miktarı karşılayamayacağından kazanda bir vakum oluşur. Bu vakum sonucunda kazan suyu buhar ile beraber hatlara gider. Bu tür durumlarda kazan çalışma basıncında düşmeler gözlenmektedir. Bu tür bir taşınmada ise ya yedekte bir kazan var ise devreye alınmalı yada buhar ihtiyacı kazan kapasitelerine göre ayarlanmalıdır.
  3. İşletmede ani (pik) buhar çekişleri yapılıyor ise kazanlar buhar ihtiyacındaki bu ani artışı tolere edene kadar kazan suyu taşınmaları meydana gelir.bu tür taşınmaların önlenebilmesi içinde işletme içerisindeki ani çekişlerden olabildiği kadar kaçınmalı, ani çekişlerin daha çabuk tolere edilebilmesi için daha fazla kazanın devrede tutulması gibi önlemler alınabilir.

B ) Kimyasal Sebeplerden Kaynaklanan Taşınmalar;

       Kimyasal sebeplerden kaynaklanan taşınmalarda en önemli unsur kazan suyu alkalite ve pH değeridir. Kazan suyu alkalite ve pH değeri öngörülen standartların üzerine çıktığında kazan suyu çok alkali hale gelir ve daha kaygan bir hal alarak köpüklenmeye başlar. Kazan suyu üst yüzeyinde oluşan bu köpükler buhar ile taşınarak ıslak buharın sisteme gitmesine sebebiyet verirler.
       Bu tür bir taşınmada da kazan suyunun ön görülen limitasyonlarda tutulabilmesi için yeterli miktarlarda kazan blöfleri yapılmalıdır. Kazan üst tarafında bulunan yüzey (köpük) blöfü kullanılarak köpük dışarı atılabilir. Diğer bir yöntem ise kazan suyuna köpük kesici kimyasalların dozlanmasıdır.
      
       Yukarıda belirtilen tüm bu taşınma problemlerinin önlenebilmesi için kazanlara ve buhar hatlarına buhar seperatörleri, kazan harici buhar domları, buhar hatlarına cep ve kondenstopların konulması faydalı olacaktır.
C ) Volatile Caryover (Uçucu Taşınma )

       Bu taşınma türü daha yüksek basınçlı kazan sistemlerinde meydana gelen ve kazan suyundaki silisin yüksek basınç ve sıcaklık neticesinde uçucu hale gelmesi ile buhar ve kondens hatlarına gitmesi sonucu oluşmaktadır.

       Bu taşınmanın önlenmesi için öngörülen kazan besi ve kazan suyu standartlarına uyulması uygulanabilecek olan yegane yöntemdir.


C) SU ARITIMINDA REVERSE OSMOZ 
 
      Su arıtma tekniklerinden biri olan reverse osmoz yakın bir geçmişten itibaren Türkiyede de bir çok tesiste kullanılmaya başlanmıştır. Osmoz doğada kendiliğin gerçekleşmektedir. Bitkiler bu yöntemle topaktan su almaktadırlar.

Artık birçok içme suyu tesisinde de Reverse osmoz tekniği kullanılarak % 99,9 oranında arıtım sağlanmaktadır. İthalatçılar ve üreticiler bireysel tüketiciler için hem az yer kaplayan ve de kullanışlı tezgahaltı Reverse osmoz lar getirmektedir.

30 yıl öncesine kadar membran prosesleri çevre teknolojisi açısından pek önemli gözükmüyordu. Ancak farklı ayırma prensiplerine ve mekanizmalarına sahip çok sayıda membran prosesinin geliştirilmesi ve bunların partiküllerden moleküllere kadar değişken çeşitli boyuttaki maddelerin ayrılmasına çözüm getirmeleri ile birlikte , membran prosesler su ve atık su arıtımında çok önemli bir konuma gelmiştir.

     Membranlar, karışım halindeki pek çok maddenin ayrılması maksadıyla kullanılır. Ayırma olayı iki ana gurupta toplanır. Birincisi ; çözünmüş maddelerin ayrımı , ikincisi tutulmak istenen partiküler maddelerin ayrılmasıdır. Membran, belirli türlerin hareketlerini kısıtlayan metal, inorganik veya organik polimerlerden yapılan geçirgen veya yarı geçirgen bir malzemedir. Bu membranlar , gaz ayrımı , katı/sıvı ve sıvı/sıvı ayrımı gibi amaçlar için kullanılır. Genel olarak;
  1. Sıvılardan ve gazlardan mikron boyutundaki partiküllerin filtrasyonu.
  2. Sıvılardan kolloidlerin ve büyük ölçekli moleküllerin ayrımı.
  3. Sadece iyonik türlerin ayrımı. 
  4. Sulardan veya diğer sıvılardan bütün askıda katı veya çözünmüş maddelerin ayrımı.




I faz besleme, II faz ise , süzüntü fazı olarak adlandırılır. Ayırma işlemi, membranın birinci fazdaki bir bileşeni, öteki bileşen veya bileşenlerden daha kolay bir şekilde diğer tarafa geçirmesi esasına dayanır. Membrandan gelen akım iki kısma ayrılır. Bunlar , membrandan geçen ve membrandan geçmeyen akımdır. Membrandan geçen akım süzüntü, geçmeyen akım ise konsantre akımı olarak adlandırılır.



Membranların performansı ,akı ve alıkoyma veya seçicilik olarak adlandırılan terimler ile adlandırılır. Akı, membran tarafından alıkoyulan kısmın ölçüsüdür. Seçicilik ise membrandan geçenlerin ölçüsüdür. İdeal bir membranda, yüksek seçicilik veya alıkoyma ile yüksek akı veya geçirimlilik istenir. Akı, m3/m2x gün veya lt/m2xsaat gibi birimlerle ifade edilir. Reverse osmozda saf su elde ederken atıksu da oluşmaktadır. Atıksu miktarı sistem dizaynı , su kalitesi , ön filtrasyon gibi parametrelere bağlıdır. Bu oran % 50 den % 25 e kadar değişebilmektedir.

Osmoz , aralarında bir yarı geçirgen membran bulunan , farklı iyon derişimine sahip iki çözeltinin osmatik basınç vasıtasıyla iyon derişimlerini eşitlemeleridir. iyon derişimlerinin eşitlenmesi , derişimi düşük olan çözeltiden derişimi yüksek olan çözeltiye sıvı transferi ile sağlanır. Bu sıvının geçiş hızı sudaki toplam çözünmüş katı madde miktarı, basınç , sıcaklık gibi parametrelere bağlıdır. Reverse osmoz da sıvının membrandan geçebilmesi için bir güce ihtiyacı vardır. Bu da genelde yüksek basınç pompaları ile sağlanmaktadır. Membran üzerindeki 5Ao(2*10-6) büyüklüğündeki gözeneklerden sadece saf olarak iyonlarıdan ayrılmış su geçerken demir , silis, bakter
Devamını oku

Buhar Kazanlarında Depozit (Birikinti) Oluşumu ; Sebepleri, Sonuçları, Önleme Yöntemleri

Resim 1 : Alev duman borulu kazanlarda depozit oluşumu

Buhar Kazanlarında Depozit (Birikinti-Kışır) Oluşum Sebepleri;

Buhar Kazan sistemlerinde depozit (birikinti-kışır) oluşumunun iki temel nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi kazan besi suyu içerisinde bulunan çözünmüş katı maddelerin buhar kazanındaki sıcaklığın etkisi ile çözünürlüklerinin azalarak daha az çözünür bileşikler oluşturması ve bu bileşiklerin boru yüzeyine yapışmasıdır . Buna en iyi örnek sudaki bikarbonatların (geçici sertlik) kazanlarda ısının etkisi ile kırılarak karbonat formuna (kalıcı sertlik) dönerek çökelmesi ile oluşan kireç (kalsiyum karbonat - CaCO3) depozitleridir.
Ca (HCO3)2 + Isı  à CaCO3¯ + CO2 ­ + H2O

Resim 2 : Su borulu kazanlarda depozit oluşumu

Bunun yanı sıra besi suyunda toplam sertlik diye tabir edilen Kalsiyum (Ca++) ve Magnezyum ( Mg++) iyonlarının çeşitli anyonik iyonlar (Silikat-SiO2, Sülfat-SO4 vb) ile oluşturacağı kristal yapıdaki bileşiklerin ısının etkisi ile çözünürlüklerinin azalması ve bunu sonucunda kazan içerisindeki ısı transfer yüzeylerine yapışması ile oluşacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli iyon Silis (SiO2) olup kazan içerisinde meydana gelen silis depozitleri ısı transferini diğer tüm depozitlere göre çok daha azalttığı için kazan suyu ile ilgili tüm standartlarda Silis için limitasyonlar bulunmaktadır.
Ca + SO4 à CaSO4 ¯
Ca + SiO2 à CaSiO2 ¯
Mg + 2 OH à Mg (OH)2 ¯
***Mg + SiO2 à MgSiO2 ¯ *****
Buhar kazanlarında birikinti oluşumunun ikincil sebebi ise kazan besi, buhar ve kondens sistemindeki korozyon ürünlerinin kazanlarda birikmesi ile meydana gelen demiroksit bileşikleridir
4Fe(HCO3)2 + O2 + 2H2O à 4Fe(OH)3¯ + 4CO2 ­
4Fe(HCO3)2 + ısı à Fe(OH)2 ¯ + 2 CO2 ­
4Fe(OH)2 + O2 + 2H2O à 4Fe(OH)3 ¯
2Fe(OH)3 à Fe2O3 ¯ + 3 H2O
Yukarıdaki iki temel sebep yanı sıra buhar kazanlarında depozit oluşumuna sebebiyet veren üçüncül sebep olarak kondens dönüşlerine meydana gelen sert su ile inorganik ve organik bazlı her türlü karışım gösterilebilir. İşletmelerde buhar kullanılan ekipmanlardaki ısı değiştiricilerde (eşanJör) meydana gelen korozyon sonrası kondens dönüşüne karışabilen hammadde, yarı mamül ve mamüller ile yakıt olarak kullanılan fuel oil buhar kazanlarının ısı transfer yüzeylerinde sıcaklığın etkisi birikinti oluşturabilecektir .

Resim 3 : Alev duman borulu kazanlarda fueloil kaçağı ve sertlik kaçağı sebebi ile depozit oluşumu

Buhar Kazanlarında Depozit (Birikinti-Kışır) Oluşumunun Genel Etkileri Nelerdir ;

Buhar kazanları ısı transfer yüzeylerinde depozit (Birikinti-Kışır) oluşumu neticesinde ısı transferi azalacağı için buhar üretimi için daha fazla yakıt kullanma ihtiyacı ortaya çıkacak, kazandaki ısı
transfer yüzeyleri (kazan boruları ve cehennemlik) yeterince soğuyamayacağı için ısıl deformasyona uğrama ihtimali artacak hem de depozit altı korozyonu gündeme gelecektir .

Aşağıdaki çizimde görüldüğü gibi kazan ısı transfer yüzeylerinde oluşan depozitler enerji
kaynağından gelen ısı depozit sebebi ile kazandaki ısı transferi tam olarak gerçekleşemediği için hem buhar üretim verimliliği azalmakta hem de metalin soğuması azalmakta ve ısı bacadan daha fazla
atılmaktadır.

Depozit (birikinti-kışır) oluşumu açısından temiz kazanlarda ise ısı direk olarak suya geçtiği için en ideal şartlarda buhar üretimi gerçekleşmekte ve su ile kazan metali arasında ısı izolasyonu oluşturacak herhangi bir madde olmadığı için kazan metali rahatlıkla soğutulabildiği için termal deformasyon riski ortadan kalkmaktadır.

Depozit (Birikinti_Kışır) Oluşumunun Buhar ve Enerji Maliyetleri Üzerindeki Etkileri ;

Termal İletkenlik katsayılarından da görüleceği gibi Kazan Çeliğinin Termal iletkenliği 690 iken kazan ısı transfer yüzeylerinde oluşacak olan Kalsiyum Karbonat (CaCO3) Termal iletkenliği 35 , Demir Oksit Termal iletkenliği 44 ve Silikat (SiO2) termal iletkenliği ise 1.3 olup izolasyon tuğlası termal
iletkenliği olan 1.5 in bile altındadır.



 
Materyal Termal iletkenlik W/m2K/cm
Kazan Materyalleri  
Kazan Çeliği 690
İzolasyon tuğlası 1.5
Depozitler  
Kalsiyum Karbonat 35
Kalsiyum Silikat 18
Calcium Sulfate 35
Magnezyum Fosfat 33
Silikat Depozit , gözenekli 1.3
Çamurlar  
Kalsiyum Hydroxyapatite 40
Serpentin 38
Demir Oksit  
Magnetic Demir Oksit (Magnetite) 44


Buhar Kazanlarında depozit (birikinti - kışır) oluşumu neticesinde aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, yapılan araştırmalar göre 0.4 mm (1/64 inch) kalınlığında standart birikinti %1 enerji kaybına
sebebiyet vermekte iken, birikinti içeriğinde demir var ise kayıp % 1.6, demir ve silika var ise kayıp  %
3.5 olmaktadır.


 

Buhar Kazanlarında Depozit (Birikinti-Kışır) Oluşumunun Önlenmesi;

Buhar Kazanlarında Depozit (Birikinti_Kışır) oluşumun önlenmesi için öncelikle ilave su olarak daha düşük toplam sertlik içeren Yumuşak Su ve/veya daha düşük çözünmüş katı madde (Bikarbonat, silis, sülfat, demir vb ) içeren ( Reverse Osmose Suyu, Demineralize Su ) kullanılabilir.
Ayrıca kazan besi suyu, buhar ve kondense sisteminin korozyona karşı korunması sağlanarak buhar kazanına daha düşük demir içeren su beslemesi sağlanabilir .
ASME, EN, TS normlarında belirtilen kazan suyu limitlerinin sağlanması ve kazan suyundaki çözünmüş katı madde konsantrasyonlarının çözünürlük limitlerinin altında tutulabilmesi için gerekli kazan blöflerinin düzenli olarak aksatılmadan yapılması gerekmektedir.
Bununla birlikte kazan suyu şartlandırması için Fosfat, Fosfonat ve Polimer bazlı depozit önleyiciler ve/veya bu ürünlerin çeşitli karışımları kullanılarak depozit (birikinti-kışır) oluşumları önlenebilir .
  1. İlave Su / Besi Suyu Arıtma Uygulamaları
    • Besi suyundaki toplam sertliğin (Kalsiyum+Magnezyum) giderimi (Su yumuşatma sistemleri )
    • Besi suyundaki çözünmüş katı maddelerin (Kalsiyum,Magnezyum,Karbonat ve Bikarbonatlar,Silis,Sülfat,demir vb) giderimi (Reverse Osmose ve Demineralize sistemleri )
  2. Kimyasal Şartlandırma Uygulaması
    • İnorganik fosfat bazlı kimyasal kullanımı
    • Organik fosfat – Fosfonat bazlı kimyasal kullanımı
    • Polimer bazlı kimyasal kullanımı
    • Yukarıdaki ürünlerin karışımlarının kullanımı

A- İlave Su / Besi Suyu Arıtma Uygulamaları

Aşağıdaki grafiklerden de görülebileceği üzere hamsu içeriğindeki toplam çözünmüş katı madde yüküne ve hedeflenen su kriterine bağlı olarak çeşitli nitelikteki su arıtma sistemleri kullanılarak istenilen nitelikte ilave su üretimi gerçekleştirilebilir. Sadece ilave su toplam
sertlik değerinin limitlere çekilmesi isteniyor ise su yumuşatma cihazları, ilave su içeriğindeki diğer çözünmüş katı maddeler giderilmek isteniyor ise Reverse Osmosis veya Demineralize sistemler gibi ileri arıtma sistemleri kullanılabilir .



 

1- Toplam Sertliğin Giderimi 

Su yumuşatma sistemleri sudaki toplam sertliğin ( Kalsiyum - Ca ve Magnezyum-Mg ) alınarak yumuşak su ( toplam sertlik = 0 ) üretilmesi amacı ile kullanılır. Su yumuşatma cihazı çıkışı ( yumuşak su ) ile ham su arasındaki tek farklılık toplam sertlik değerinde olacağı unutulmamalıdır,
çünkü yumuşatma cihazının tek fonksiyonu toplam sertliği sıfırlamasıdır. Su yumuşatma üniteleri , tasfiye cihazı veya permatit diye de adlandırılır.
Su yumuşatmada kullanılan temel madde Sodyum ( Na ) formundaki Kuvvetli Katyonik Reçinedir. Bir su yumuşatma cihazındaki işlem , cihaza verilen ham sudaki ( sert su ) toplam sertliğin ( Kalsiyum – Ca ve Magnezyum-Mg ) reçine tarafından tutulması şeklindedir.





Yukarıda görülen bu işlem Reçineye ( R ) bağlı olan Sodyum iyonlarının tamamıyla tükenmesine ve cihaz çıkışında tekrar sert su verilmeye başlamasına kadar devam eder. Yumuşatma cihazından tekrar yumuşak su alınabilmesi için cihazın rejenerasyon ( tuzlama ) işlemine tabi tutulması gerekir. Bir yumuşatma cihazının rejenerasyona alınması için birincil gösterge cihaz çıkışındaki toplam sertlik değerinin yükselmesidir, gerektiğinde cihazdan geçen su miktarı da dikkate alınabilir ( giriş suyu sertliği sabit ise ) ancak cihazın devrede olduğu gün veya saat yanıltıcı olabilir.
Rejenerasyon işlemi üç safhada yapılmaktadır.
  1. Ters yıkama ; Bu bölümde cihaza normal akış yönünün tersinden yani alttan yukarıya doğru su verilerek reçineler üzerinde birikmiş olan kirliliklerin atılması ve reçinenin kabarması sağlanır. (Ters akışkan yataklı sistemler hariç ) Bu işlem zaman zaman mümkün ise hava kullanılarak da yapılmalıdır, bu sayede reçinenin kabarması ve suyun reçine yatağında yol yapmaması sağlanır. Bu süre besleme suyundaki akm, bulanıklılık değerlerine bağlı olarak değişebilir.
  2. Tuz ile rejenerasyon ; Su yumuşatma cihazlarında kullanılan reçineler için rejenerant olarak tuz ( SodyumKlorür-NaCl ) kullanılır. Bu sayede reçineye gerekli olan Sodyum ( Na ) takviye edilmiş olur.
 

 
Genel olrak rejenerasyon işleminde 100 – 250 gr NaCl / 1 Lt reçine olacak şekilde tuz kullanılır. Bu işlemde tuz emiş süresi 60-90 dk aralığında ve reçineye iyice sıvı tuzun temas ettiğinden emin
olacak şekilde yapılmalıdır. Sıvı tuz ile direkt işlem yapılacak ise tuz bomesi 20-25 civarlarında olmalıdır. Aksi halde sistemden alınabilecek yumuşak su miktarı azalacaktır.
  1. Durulama ; Tuz ile rejenerasyon bittikten sonra cihazdaki normal su akış yönünde su akışı
sağlanarak reçine kolonu içindeki Klorür-Cl fazlalığı dışarıya atılır. Bu süre 10-30 dkaralığındadır.
Yukarıda belirtilen tüm bu işlemler bitirildikten sonra cihaz işletmeye alınmadan önce , çıkış suyundaki toplam sertlik , iletkenlik veya klorür miktarları kontrol edilmeli ve sisteme su daha sonra verilmelidir. Bu kontrol sırasında toplam sertlik “ 0 “ , iletkenlik ve klorür değerleri ham su iletkenlik ve klorür değerleri ile eşit olmalıdır.
  1. ) Reverse Osmosis ( Ters Ozmoz ) Üniteleri ;
Ters osmoz cihazlarında çözünmüş katı madde yönünden zengin olan ham su membran
filtrelerden geçirilerek ham su içeriğindeki toplam çözünmüş katı maddeler % 95 – 99 oranında alınabilir. Reverse osmose sisteminde giriş suyu ham su ise antiscalant ( kirec önleyici ) dozajına
özellikle dikkat edilmelidir. Diğer dikkat edilecek nokta ise giriş suyundaki serbest ( bakiye ) klorun
, aktif karbon filtre veya kimyasallar ile alınmış olmasıdır. Bu iki nokta membranların ömürleri
açısından çok önemlidir. Giriş suyunda SDI ( SILT DENSITY INDEX ) analizi yapılması gereklidir. Ro sistemlerinde SDI <3 olmalıdır. Aksi halde ön filtrasyonlarda özel filtreler kullanılmalıdır.
  1. ) Deminerilizasyon Üniteleri ;
Suyun içeriğindeki çözünmüş katı maddelerin iyon değişim methodu ile suda alınarak alınarak suyun toplam çözünmüş katı madde yükünün % 95 – 99 oranında azaltabilen reçineli sistemlerdir. Sistem çıkışında elde edilecek suda istenilen niteliklere göre zayıf ve kuvvetli katyon ( Hidrojen - H formu ), zayıf ve kuvvetli anyon reçinelerin ( Hidroksit - OH formu ) çeşitli kombinasyonları ve Karbon dioksit degazöründen oluşur.
Katyonik reçinelerin konulduğu katyon kolonları vasıtası ile sudaki toplam sertlik, Kalsiyum, Magnezyum, Demir gibi katyonlar alınır. Anyonik reçinelerin konulduğu anyon kolonları vasıtası ile sudaki Sülfat, Silis, Klorür gibi anyonlar alınır
Demineralization sistemlerinde katyon kolonların rejenerasyonunda asit ( Hidroklorik veya Sülfirik asit ) , anyon kolonların rejenerasyonunda ise kostik kullanılır.

B- Kimyasal Şartlandırma Uygulamaları ;

Depozit (birikinti-kışır) inhibitörlerinin seçiminde dikkat edilmesi gereken önemli kriteler, gıda proseslerine uygunluğu (FDA , NSF - G6 ve FDA belgeleri ve limitleri ) , 1 ppm Toplam Sertlik için gerekli olan ürün miktarı, kazanda tutulması öngörülen bakiye ürün miktarı, demir ve silis depozitleri üzerindeki etkinliği ve son yıllarda gelişen polimer teknolojisinin avantajı olarak kazan içersindeki eski depozitler üzerinde on-line temizlik etkisinin bulunup bulunmadığı olarak sıralandırılabilir .
Özellikle Gıda ve İlaç endüstrileri için bu sınıftaki ürünleri tedarik eden firmalardan kesinlikle ürün ile ilgili NSF – G6 belgesi istenmeli veya aşağıdaki link vasıtası ile NSF belgesine sahip olup olmadığı kontrol edilmelidir
https://info.nsf.org/USDA/psnclistings.asp


İnorganik Fosfatlar ; Kazan sisteminde kışır oluşumu yapan Kalsiyum ve Magnezyumu çökeltme yöntemi ile kazan dibinde fosfat çamuru halinde kalmasını sağlarlar. Dip blöf ile bu çamurun kazandan atılması sağlanır.
Önemli dezavantajları kazan suyunda yüksek miktarda pH ve alkalite gereksinimleri olması, kazanda çamurlaşma yapmaları ve inorganik yapıda olduklarından kazan suyu iletkenliğini arttırmalarıdır. Kazan içersindeki çökelme boru yüzeylerinde de olabilir ve bu durum ısı transferlerini önler ve kazan boru yüzeylerinde korozyona sebebiyet verebilir. Demir depozitleri üzerinde çok az etkili, silis üzerinde hiç etkili değildirler. Örnek olarak Sodyum Fosfat verilebilir.
10Ca(2+)+6PO4(3-)+20H(-)----- à3Ca3(PO4)2 . Ca(OH)2 : kalsiyumhydroxyapathiet

Organik Fosfatlar ( Fosfonatlar ) ; Fosfatlara göre daha etkin bir kışır önleme kabiliyetleri vardır. Ancak kazan suyunda zamanla ortofosfata dönüşüp fosfat türü bir reaksiyon verirler. Sonuç itibari ile fosfat ta olduğu gibi kazan içerisinde çamurlaşma yapma ve iletkenliği arttırma özellikleri vardır. Kazan içerisindeki çökelme boru yüzeylerinde de olabilir ve bu durum ısı transferlerini önler ve kazan boru yüzeylerinde korozyona sebebiyet verebilir.
Örnek olarak AMP ( Aminomethylen Phosponate ) ve HEDP ( Hidroxyethylidene di Phosponate ) verilebilir.
Polimerler ; Kazan suyundaki toplam sertliği ( Ca,Mg ) , demir ve silis partiküllerini bünyelerine alarak, homojen bir şekilde kazan suyu içinde bulunmalarını sağlarlar. Böylece kazan içerisinde herhangi bir çamur oluşumu olmaz ve bu kirliliğin hem dip hem de yüzey blöf ile atılabilmesi kolaylaşır. Daha önceden oluşmuş olan kışır tabakalarını çözme özellikleri vardır. Organik yapıda olduklarından kazan suyu iletkenlikleri üzerinde herhangi bir etkileri yoktur. Bu da inorganik ürünlere göre kazan blöfünde kaybedilen ısı, enerji ve su miktarlarında ekonomi sağlar.

Devamını oku

Soğutma Kulelerindeki Blöf Ve Hesaplamalar

Buharlaşma ( E ) = Q ( m3 / h ) x 0,01 her 5 – 5,5 ^ T için veya
                             = 0,0013 x Q ( m3 / h ) x ^ T ( C ) x h ( çalışma süresi )
  Blöf ( B ) = E / Cf – 1
  İlave Su ( MU ) = E + B + L ( kayıp ve kaçaklar )



Kule Konsantrasyon Sayısının Blöf ve İlave su Miktarlarına Etkisi
Q = 1000 m3 / h
^ T = 10 C
E = 1000 m3 / h x 0,02 x 24 = 480 m3 / gün

B = E / Cf – 1       MU = E + B




 
Cf  E( m3 / gün ) B( m3 / gün ) MU( m3 / gün )
2 480 480 960
3 480 240 720
4 480 160 640
5 480 120 600
10 480 54 534
 
Yukarıda görüldüğü üzere konsantrasyon sayısı 2,3,4,5 arasında hem blöflerde hemde toplam ilave su miktarlarında büyük farklılıklar var iken 5 ve 10 konsantrasyonlar arasindaki su miktarlarında değişim çok azdır.

Ancak aşağıdaki tabloda da görebileceğiniz gibi kirlilik miktarlarındaki değişim çok farklidir.


 
  Make-up
Suyu
Sirk. Suyu
Cf = 2
Sirk. Suyu
Cf = 3
Sirk. Suyu
Cf = 4
Sirk. Suyu
Cf = 5
Sirk. Suyu
Cf = 10
Kalsiyum
ppm CaCO3
50 100 150 200 250 500
Magnezyum
ppm CaCO3
20 40 60 80 100 200
M. Alk.
ppm CaCO3
40 80 120 160 200 400
Klorür
ppm
50 100 150 200 250 500

Sogutma suyu devrelerindeki su harcamaları ve hem de sistemin ideal şekilde işletilebilmesi için sirkülasyon sularındaki kirliliğin optimum seviyelerde tutulabilmesi için yukaridaki her iki tablonun beraber değerlendirilmesi gerekmektedir.

Soğutma Kule Sisteminde Kısır Oluşumunun Önlenmesi İçin Uygulanan Kimyasal Islah 

Kule sistemlerinde kısır oluşumunun önlenmesi hem kulenin ömrü açısından hem de kısır tabakasının yol açacağı sogutma kapasite kayıpları göz önüne alındığında, soğutma maliyetleri açısından ne derece önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.

Kule sistemlerinin kısır oluşumuna karşı korunmasında kullanılan kimyasallar iki ana başlık altında toplanabilir.
Bunlardan birincisi uzun yıllardan bu yana kullanılmakta olan inorganik bazlı (fosfat, polifosfat) ürünler, ikincisi ise tamamıyla organik bazlı (fosfonatlar, polimerler) ürünlerdir. Bunların kullanımdaki avantaj ve dezavantajları ile karşılaştırılmaları ile ilgili teknik bilgiler ekte verilmiştir.


Sirkülasyon Debisi (Q,m3/h);
Soğutma işleminin gerçekleşmesi için gereken su miktari.

Fan Motorları;
Isınan suyu soğutmak için gerekli havayı sağlayan motorlar.

Isı Farkı (^T);
Soğutma kulesindeki su giriş ve çıkış ısı farkı.
^T = T sıcak – T soğuk

Toplam Su hacmi;
Soğutma kulesi havuzu ve tüm borulardaki suyun toplam miktarıdır.

Konsantrasyon Sayısı;
Soğutma suyundaki toplam çözünmüş katı madde miktarının ve/veya klor miktarının, make-up ( ilave su ) suyu toplam çözünmüş katı madde miktarına ve / veya klor miktarına orandır.

                                                          Kule (TDS) veya (CI)
    Konsantrasyon Suyu (Cf)=       ---------------------------------
                                                          Ilave su (TDS) veya (CI)

Kule konsantrasyon sayısı tamamiyle besi suyu kalitesi, kulede izin verilen su limitleri kullanılan kimyasal özellikleri ve sistemin işleyiş şartlarina bağlı olmakla beraber genel itibari ile maksimum 4-5 olacak şekilde alınır.

Soğutma kule sistemleri işletme içerisinde çesitli bölümlerde sogutma amacı ile kullanılan suyun,
tekrardan soğutularak işletme içerisindeki soğutma işlemini yapmasi amacı ile geliştirilmiş olan sistemlerdir.

Sogutma kule sistemlerinde işletme içerisinde ısınan su, soğutma kulesindeki fanlar vasıtası ile ortamdan çekilen hava ile temas ettirilmek sureti ile ısısı alınarak soğutulmaktadir.

Bu sogutma islemi ısınan suyun sıcaklığını havaya vererek bir kısım suyun buharlaşması ile meydana gelmektedir.
Soğutma işleminin maximum şekilde teması esastır. Bu maximum temasın sağlanabilmesi için sıcak suyun taneciklere ayrılarak yüzeyin arttırılması amacı ile soğutma kulelerinin içerisinde çesitli dolgu malzemeleri kullanilmaktadır. (Bigudiler, Pilakalı dolgular)
Bu dalgalarin amacı kulenin üst kısmından giren suyun taneciklere bölünerek alt kısımdan yukarı çikan hava ile maximum teması sağlamasıdır.

Bu şekilde soğutulan su kule havuzunda toplandıktan sonra, sirkülasyon pompası vasıtası ile işletmedeki soğutma işlemlerini yapmak için işletmeye basılmaktadır.
Bu islem suyun tekrar ısınması - kulede soğutulması ve soğuk suyun tekrar işletmeye basılması şeklinde devam eder.

Kulede ısınan suyun soğumanın buharlama ile sağlandığı belirtilmiştir.
Bu buharlaşma neticesinde sudaki toplam çözünmüş katı madde konsantasyonu arttırmaya dolayısı ile suyun özellikleri bozulmaya başlar. Soğutma suyunun istenilen özelliklerde kalmasi için kirlenen bu suyun arıtılması işlemine blöf denir.
Kule suyunda blöf yapılarak kirlenen su ortamından atılarak yerine yeni su alınmaktadır.

Soğutma kule devrelerindeki bazı su kavramları ve ilişkileri aşağıda belirtilmiştir.

İlave su (Make-Up);

 
Soğutma suyu sistemlerinde kaybolan suyun sisteme geri verilmesi için sağlanan sudan ;
İlave su, Buharlaşma Kayıplari, Blöf Kayıpları, Rüzgar Kayıpları ve prosesten ileri gelen kayıp ve kaçakların toplamına eşittir.
Mu ( İlave Su )= E (Buharlaşma) + B (Blöf) + W(Rüzgar Kaybı)+ L (Kayıp ve Kaçaklar)

Buharlaşma (E - Evaprasyon);

 
Isınan sogutma suyunun tekrardan soğutma yapabilmesi için soğutulması esnasında buharlaşan su miktarıdır.
Genel itibari ile kule suyunun kulede her 5 - 5,5 C soğutulmasında; kule sirkülasyon debisinin % 1’ine eşittir.

Blöf Miktari (B);

 
Soğutma kule suyunun istenilen standartlarda tutulabilmesi için sistemden atılabilmesi için gerekli su miktarı

 Rüzgar Kaybı (W);

 
Özellikle açık soğutma kulelerinde rüzgar ve sıçrama (sıçrama kaybı) kayıplarından kaynaklanan kayıplardır.

 Kayip ve Kaçaklar (L);

 
İşletmede proses neticesinde kaynaklanan kayıp ve kaçak su miktarlarıdır.
Devamını oku

Kartuş Filtre: Temiz Su ve Hava İçin Etkili Çözüm

Kartuş filtreler, su arıtma ve hava temizleme sistemlerinde sıklıkla kullanılan ve yüksek verimlilik sağlayan bir filtre türüdür. Bu filtreler, çeşitli kirleticileri ve partikülleri etkili bir şekilde temizleyerek, sağlıklı ve temiz su ve hava sağlar. İşte kartuş filtreler hakkında bilmeniz gerekenler:

Kartuş Filtre Nedir?

Kartuş filtre, genellikle silindirik bir şekle sahip olan ve iç kısmında filtreleme malzemesi bulunan bir filtre türüdür. Bu filtreler, suyun veya havanın içindeki kirleticileri ve partikülleri temizlemek için tasarlanmıştır. Kartuş filtreler, çeşitli malzemelerden üretilir ve farklı filtrasyon ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir.

Kartuş Filtrenin Temel Özellikleri

  1. Yüksek Filtrasyon Verimliliği: Kartuş filtreler, su ve hava içindeki kirleticileri ve partikülleri yüksek verimlilikle temizler. Genellikle mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon veya aktif karbon gibi malzemeler kullanarak etkili bir filtrasyon sağlar.
  2. Çeşitli Uygulama Alanları: Kartuş filtreler, su arıtma sistemlerinden hava temizleme cihazlarına kadar geniş bir yelpazede kullanılır. Evsel, ticari ve endüstriyel uygulamalar için uygun çeşitleri bulunmaktadır.
  3. Kolay Montaj ve Bakım: Kartuş filtreler, genellikle kolayca monte edilir ve bakım işlemleri basittir. Filtrelerin düzenli olarak temizlenmesi veya değiştirilmesi, sistemin verimli çalışmasını sağlar.
  4. Uzun Ömür: Kaliteli kartuş filtreler, uzun ömürlüdür ve belirli aralıklarla değiştirilmeleri gerekebilir. Uzun süreli kullanım, maliyetleri düşürür ve sistemlerin sürekli performansını artırır.

Kartuş Filtrenin Çalışma Prensibi

Kartuş filtreler, su veya hava içinden geçerken, iç kısımdaki filtreleme malzemesi aracılığıyla kirleticileri ve partikülleri yakalar. Filtreleme malzemesi, su veya havanın içinden geçerken partikülleri ve kirleticileri tutar, böylece temizlenmiş su veya hava çıkış noktasına ulaşır. Kartuş filtreler, çeşitli filtrasyon malzemeleri ve teknikleri kullanarak etkili bir temizlik sağlar.

Kartuş Filtre Türleri

  1. Aktif Karbon Kartuş Filtreler: Klor, kimyasallar ve kötü kokular gibi organik bileşenleri temizler. Genellikle su arıtma sistemlerinde kullanılır.
  2. Mikrofiltrasyon Kartuş Filtreler: 1-10 mikron arası partikülleri filtreler ve genellikle suyun içindeki kaba partikülleri temizlemek için kullanılır.
  3. Ultrafiltrasyon Kartuş Filtreler: Daha küçük partikülleri ve mikroorganizmaları filtreler. Su ve hava temizleme sistemlerinde yüksek verimlilik sağlar.
  4. Kum ve Çakıl Kartuş Filtreler: Büyük partikülleri ve kirleticileri temizlemek için kullanılır. Genellikle su arıtma sistemlerinde ön filtrasyon olarak tercih edilir.

Bakım ve Değişim

Kartuş filtrelerin düzenli olarak temizlenmesi veya değiştirilmesi, sistemin verimli çalışmasını sağlar. Filtrelerin kullanım süresi, su veya havanın kirlilik seviyesine bağlı olarak değişir. Filtrelerin bakım talimatlarına uyulması, uzun ömür ve yüksek performans sağlar.

Kullanım Alanları

  • Evsel Su Arıtma Sistemleri: Kartuş filtreler, evde kullanılan su arıtma sistemlerinde kirleticileri ve partikülleri temizlemek için yaygın olarak kullanılır.
  • Endüstriyel Su ve Hava Temizleme Sistemleri: Endüstriyel süreçlerde, kartuş filtreler su ve havanın temizlenmesi gereken çeşitli uygulamalarda tercih edilir.
  • Hava Temizleme Cihazları: Kartuş filtreler, hava temizleme cihazlarında kötü kokuları ve zararlı partikülleri temizlemek için kullanılır.

Sonuç

Kartuş filtreler, su ve hava arıtma sistemlerinde etkili bir filtrasyon sağlayarak temiz ve sağlıklı bir ortam yaratır. Yüksek verimlilikleri, uzun ömürleri ve kolay bakım özellikleri ile kartuş filtreler, çeşitli uygulamalar için ideal bir çözümdür. Doğru kartuş filtre seçimi ve düzenli bakım, sistemlerinizin performansını artırır ve temiz su ve hava sağlar.
 
Devamını oku

Su Şartlandırma Kimyasalları: Su Kalitesini Optimize Etmenin Yolu

Su, endüstriyel tesislerden ev kullanımlarına kadar birçok uygulamada hayati bir rol oynar. Ancak, suyun kalitesi, sistemlerin performansı ve ömrü üzerinde doğrudan etkili olabilir. Su şartlandırma kimyasalları, bu sorunun üstesinden gelmek ve suyun kalitesini optimize etmek için kritik bir araçtır. Su şartlandırma kimyasalları, sadece kimyasaldan ibaret değildir uygulama ve takip gerektiren bir prosestir. Su analizleri, dozlanacak noktalar, dozaj miktarları, uygun ürün seçimi, mühendislik bilgisi, işletme tecrübesi gibi birçok faktörün etkili olduğu bir sistemdir.

Su Şartlandırma Kimyasalı Nedir?

Su şartlandırma kimyasalı, suyun fiziksel ve kimyasal özelliklerini iyileştirmek ve çeşitli sorunları çözmek için kullanılan özel kimyasal ürünlerdir. Bu kimyasallar, suyun çeşitli uygulamalarda daha verimli, güvenli ve etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar. Genellikle, suyun kalitesini artırmak ve sistemlerin ömrünü uzatmak için kullanılır.

Su Şartlandırma Kimyasallarının Temel İşlevleri

1. Korozyon Kontrolü

Su, metal yüzeylerle temas ettiğinde korozyon riski taşır. Korozyon, metal parçaların hızla aşınmasına ve sistemin performansının düşmesine neden olabilir. Su şartlandırma kimyasalları, bu korozyon riskini azaltan inhibitörler içerir. Korozyon önleyici kimyasallar, metal yüzeylerin ömrünü uzatır ve sistemlerin güvenilirliğini artırır.

2. Kireç ve Tortu Yönetimi

Su, içindeki mineraller nedeniyle zamanla kireç ve tortu oluşturabilir. Bu birikintiler, ısı transferini engeller ve enerji verimliliğini düşürür. Su şartlandırma kimyasalları, bu birikintilerin oluşumunu önleyen ve mevcut tortu ve kireçleri temizleyen bileşenler içerir. Bu sayede, sistemlerin performansı artırılır ve bakım maliyetleri azalır.

3. Su Arıtma

Su arıtma kimyasalları, suyun içindeki kirleticileri temizler ve suyun kalitesini artırır. Koagülantlar ve flokülantlar gibi kimyasallar, suyun içindeki küçük partiküllerin birleşmesini sağlar ve suyun temizliğini artırır. Bu kimyasallar, suyun çeşitli uygulamalarda daha etkili ve güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlar.

4. Biyolojik Kontrol

Su sistemlerinde biyolojik büyüme ve alglerin oluşumu, sistem performansını etkileyebilir ve sağlık riskleri oluşturabilir. Su şartlandırma kimyasalları, biyolojik büyümeleri kontrol altına alarak bu tür sorunları önler. Bu, sistemlerin sağlıklı ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Biositler bu amaçla sistemlere uygun şartlarda miktarlarda dozlanır.

Su Şartlandırma Kimyasallarının Faydaları

  • Sistem Performansı: Su şartlandırma kimyasalları, sistemlerin daha verimli çalışmasını sağlar ve enerji verimliliğini artırır.
  • Uzun Süreli Koruma: Korozyon önleyici ve kireç  önleyici temizleyici kimyasallar, sistemlerin ömrünü uzatır ve bakım maliyetlerini düşürür.
  • Daha Temiz Su: Su arıtma kimyasalları, suyun kalitesini arttırarak çeşitli uygulamalarda daha etkili ve güvenli kullanım sağlar.
  • Biyolojik Sorunların Önlenmesi: Biyolojik kontrol kimyasalları, suyun sağlıklı ve güvenli kalmasını sağlar. Tıkanları ve duruşları önler.

Su Şartlandırma Kimyasalı Seçimi ve Kullanımı

1. Kimyasal Seçimi

Su şartlandırma kimyasalları, suyun özelliklerine ve uygulama ihtiyaçlarına göre seçilmelidir. Doğru kimyasal seçimi, suyun kalitesini iyileştirecek ve sistem performansını artıracaktır. Uzmanlarla görüşerek ve sistem keşfi yaparak en uygun kimyasalı belirlemek önemlidir.

2. Dozajlama ve Uygulama

Kimyasalların doğru dozajlanması ve uygulanması gereklidir. Yanlış dozajlama, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Kimyasalların etkililiğini sağlamak için talimatlara uygun şekilde dozaj yapılmalıdır. Dozaj sürekli ve düzenli olmalıdır. Dozaj pompaları ve dozaj kapları kontrol edilmelidir.

3. Güvenlik Önlemleri

Kimyasalların kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Koruyucu ekipman kullanımı ve doğru saklama koşulları, güvenli ve etkili kullanım sağlar.

4. Periyodik Bakım

Su şartlandırma kimyasalları kullanıldıktan sonra sistemin düzenli olarak izlenmesi, su analizlerinin yapılması ve yorumlanması gereklidir. Bu, kimyasalların etkilerin sürekliliğini sağlar ve su kalitesini korur.

Sonuç

Su şartlandırma kimyasalları, suyun kalitesini optimize etmek ve sistemlerin performansını artırmak için kritik bir rol oynar. Korozyon kontrolü, kireç ve tortu yönetimi, su arıtma ve biyolojik kontrol işlevleri ile suyun daha verimli ve güvenli kullanılmasını sağlar. Doğru kimyasal seçimi ve uygulaması ile işletme maliyetlerinizi azaltabilir ve sistemlerinizin ömrünü uzatabilirsiniz.
 
Devamını oku

Su Şartlandırma Kimyasalları: Su Kalitenizi Artırmanın Yolu

https://www.sunwatershop.com/nrtreat-antiskalant-ters-ozmos-reverse-osmoz-icin-25-kg-pmu276?srsltid=AfmBOoqqgkWotPqB6jKj3_cELGuefyRizynaMLF44y6El5W52XhWSbELSu, endüstriyel ve ticari tesislerde kritik bir rol oynar. Ancak, suyun kalitesi, sistemlerin performansını ve ömrünü doğrudan etkiler. Bu nedenle, suyun doğru şekilde şartlandırılması ve işlenmesi gereklidir. Su şartlandırma kimyasalları, bu ihtiyacı karşılamak için kullanılan özel ürünlerdir ve suyun kalitesini artırarak sistemlerin verimli çalışmasını sağlar. Su şartlandırma kimyasalları kireç, korozyon ve mikrobiyolojik kirlilik için kullanılırlar.

Su Şartlandırma Kimyasalı Nedir?

Su şartlandırma kimyasalı, suyun kalitesini iyileştirmek ve çeşitli sorunları çözmek için kullanılan kimyasal maddelerdir. Bu kimyasallar, suyun içeriğini düzenler ve suyun farklı uygulamalarda daha etkili ve güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlar. Genellikle korozyon önleyici, kireç ve tortu kontrolü, su arıtma ve biyolojik kontrol işlevlerine sahip olan bu kimyasallar, suyun optimal kalitede kalmasına yardımcı olur.

Su Şartlandırma Kimyasallarının İşlevleri

1. Korozyon Önleme

Su, metal yüzeylerle sürekli temas halindedir ve bu durum metalde korozyon riskini artırabilir. Korozyon, metal parçaların hızla aşınmasına ve sistemin performansının düşmesine neden olabilir. Su şartlandırma kimyasalları, metal yüzeyleri koruyan ve korozyonu önleyen inhibitörler içerir. Bu, sistemlerin ömrünü uzatır ve bakım maliyetlerini azaltır.

2. Kireç ve Tortu Kontrolü

Su, içindeki mineraller nedeniyle kireç ve tortu oluşturabilir. Bu birikintiler, ısı transferini engeller ve enerji verimliliğini düşürür. Su şartlandırma kimyasalları, bu birikintilerin oluşumunu önleyici bileşenler içerir ve mevcut tortu ve kireçleri temizler. Bu, sistemlerin performansını artırır ve enerji maliyetlerini azaltır.

3. Su Arıtma

Su arıtma kimyasalları, suyun içindeki kirleticileri temizler ve suyun kalitesini artırır. Koagülantlar, flokülantlar, renk gidericiler, demir üçklorür, alüminyum sülfat, kireç, atıksu arıtma bakterisi, emisyon kırıcı, yağ yüzdürücü, polialüminyum klorür, klordioksit, klor, biosit, pak, pak 17, köpük kesiciler, polielektrolitler, (anyonik polielektrolit- katyonik polirlrktrolit) ve pH düzenleyiciler gibi bileşenler içerir. Bu kimyasallar, suyun çeşitli uygulamalarda daha etkili ve güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlar.

4. Biyolojik Kontrol

Su sistemlerinde biyolojik büyüme ve alglerin oluşumu, performans sorunlarına neden olabilir. Bu tür büyümeler, suyun kalitesini etkileyebilir ve sağlık riskleri oluşturabilir. Su şartlandırma kimyasalları, biyolojik büyümeleri kontrol altına alarak bu sorunları önler ve suyun sağlıklı ve güvenli kalmasını sağlar. Bu amaçla çeşitli özelliklerde biositler kullanılır.

Su Şartlandırma Kimyasalı Türleri

1. Korozyon Önleyici Kimyasallar

Bu kimyasallar, metal yüzeylerin korozyona karşı korunmasını sağlar. Korozyon inhibitörleri, metalin ömrünü uzatır ve sistemlerin güvenilirliğini artırır. Film tabakası oluşturup sistemleri koruma özelliği olan üründe vardır.

2. Kireç ve Tortu Temizleyici Kimyasallar

Kireç ve tortu birikimini önleyen ve temizleyen kimyasallardır. Bu kimyasallar, minerallerle reaksiyona girerek birikintileri temizler ve sistemlerin verimli çalışmasını sağlar.

3. Su Arıtma Kimyasalları

Su arıtma kimyasalları, suyun içindeki kirleticileri temizler ve suyun kalitesini artırır. Koagülantlar, flokülantlar ve pH düzenleyiciler gibi bileşenler içerir.

4. Biyolojik Kontrol Kimyasalları

Biyolojik büyümeyi ve algleri önleyen kimyasallardır. Bu kimyasallar, suyun sağlıklı ve verimli kullanılmasını sağlar.

Su Şartlandırma Kimyasalı Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Doğru Kimyasal Seçimi: Su şartlandırma kimyasallarının seçimi, suyun özelliklerine ve uygulama ihtiyaçlarına göre yapılmalıdır. Yanlış kimyasal seçimi, istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
  2. Dozajlama ve Uygulama: Kimyasalların doğru dozajlanması ve uygulanması önemlidir. Yanlış dozajlama, etkisizlik veya aşırı reaksiyonlara neden olabilir.
  3. Güvenlik Önlemleri: Kimyasalların kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Koruyucu ekipman kullanımı ve doğru saklama koşulları sağlanmalıdır.
  4. Periyodik Bakım ve İzleme: Su şartlandırma kimyasalları kullanıldıktan sonra sistemin düzenli olarak izlenmesi ve bakımı yapılmalıdır. Bu, kimyasal etkilerin sürekliliğini sağlar ve suyun kalitesini korur.
  5. Kalite ve uygun ambalaj: Su şartlandırma kimyasallarında olması gereken bazı belgeler vardır. Bu belgeler ürünlerin kalitesini etkilemektedir. Buhar kazanları, chiller, soğutma kuleleri, ısıtma sistemlerinde blöf yapıldığında sistem içindeki mevcut kimyasallarda deşarj edilmektedir. Bu kimyasallar arıtma tesisleri ve sonrasında alıcı ortama ( deniz, göl, nehir vb.. ) ulaşmaktadır. Bu sebeple çevresel etkileri olmayan veya arıtılabilirliği olan ürünlerin kullanılması tercih edilmelidir. İstenilebilecek belgeler : MSDS ( ürün güvenlik bilgi formu ) formu, TDS ( prospektüs ), FDA belgesi, NSF belgesi, KOSHER belgesi, Helal Belgesi, Üretim Belgesi, Kapasite raporu, TSE belgesi. Ürünlerin taşınması esnasında isg açısından 25 kg üzeri ambalajlı ürünler forklift ve transpalet vb. ile taşınmalıdır. CO2 emisyonu nun azaltılması amacıyla, ( kapasite ve son kullanma tarihlerine dikkat edilmelidir) sistemlerinizde tüketimler takip edilerek ıbc ile kimyasal tüketimi önerilmektedir.

Sonuç

Su şartlandırma kimyasalları, suyun kalitesini artırmak ve sistemlerin performansını maksimize etmek için kritik bir öneme sahiptir. Korozyon önleme, kireç ve tortu kontrolü, su arıtma ve biyolojik kontrol işlevleri ile suyun optimal kalitede kalmasını sağlar. Doğru kimyasal seçimi ve uygulaması ile işletme maliyetlerinizi azaltabilir, enerji tasarrufu sağlayabilir ve sistemlerinizin ömrünü uzatabilirsiniz.

 
Devamını oku

Sertlik Analizörü Nedir? Sertlik Analizörü Nasıl Çalışır?

Sertlik Analizörü Nedir?

Sertlik analizörü, su sertlik seviyelerini ölçmek için kullanılan bir cihazdır. Sertlik, sıvıdaki çözünmüş mineral ve tuzların yoğunluğunu ifade eder ve genellikle kalsiyum ve magnezyum iyonlarının konsantrasyonu ile belirlenir. Sertlik analizörleri, suyun sertlik derecesini ölçerek çeşitli endüstriyel, ticari ve laboratuvar uygulamalarında suyun kalitesini değerlendirmek için kullanılır.

Sertlik Analizörü Nasıl Çalışır?

Sertlik analizörü, sıvının içinde çözünmüş mineral konsantrasyonlarını belirlemek için çeşitli ölçüm teknikleri kullanır. En yaygın yöntemler arasında titrasyon ve sensör tabanlı ölçüm teknikleri bulunur. Titrasyon yöntemi, belirli bir reaktanın sıvıya eklenmesiyle sıvının sertliğini ölçerken, sensör tabanlı yöntemler doğrudan ölçüm yaparak hızlı sonuçlar sunar.

Sertlik Analizörü Kullanım Alanları

1. Su Arıtma Sistemleri

Su arıtma tesislerinde sertlik analizörü, suyun sertlik seviyelerini izler ve arıtma süreçlerinin etkinliğini değerlendirir. Yüksek sertlik, suyun kireçlenmeye neden olabileceğini ve arıtma işlemlerinin gerektiğini gösterir. Sertlik analizörü, suyun kalitesini kontrol etmeye yardımcı olur.

2. Gıda ve İçecek Endüstrisi

Gıda ve içecek üretiminde, suyun sertlik seviyesi ürün kalitesini etkileyebilir. Sertlik analizörü, üretim sürecinde kullanılan suyun sertliğini izler ve ürünlerin istenilen özelliklerde olmasını sağlar. Özellikle içecekler ve süt ürünlerinde bu ölçümler önemlidir.

3. Kimya ve Laboratuvar Uygulamaları

Kimya laboratuvarlarında, sertlik analizörü kimyasal çözeltilerin ve reaktiflerin sertlik seviyelerini belirlemek için kullanılır. Sertlik ölçümleri, kimyasal süreçlerin doğru şekilde yürütülmesini sağlar ve laboratuvar sonuçlarının güvenilirliğini artırır.

4. İnşaat ve Endüstriyel Uygulamalar

İnşaat ve endüstriyel uygulamalarda, su sertliği, beton karışımlarının ve diğer yapı malzemelerinin kalitesini etkiler. Sertlik analizörü, suyun sertlik seviyelerini izleyerek, yapı malzemelerinin uygunluk ve performansını değerlendirir.

5. Tarım ve Sulama Sistemleri

Tarımda, sulama suyunun sertliği bitki sağlığını etkileyebilir. Sertlik analizörü, sulama suyunun mineral içeriklerini belirler ve bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin dengelenmesine yardımcı olur.

Sertlik Analizörü Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Ölçüm Aralığı: Sertlik analizörünün ölçüm aralığı, uygulamanızın gereksinimlerine uygun olmalıdır. Farklı uygulamalar için geniş ölçüm aralıklarına sahip modeller mevcuttur.
  2. Kalibrasyon Kolaylığı: Sertlik analizörünün düzenli olarak kalibre edilmesi gerekebilir. Kolay kalibrasyon özellikleri, kullanım ve bakım sürecini basitleştirir ve doğruluğu artırır.
  3. Sıcaklık Aralığı: Sıvının sıcaklığı, sertlik ölçümünü etkileyebilir. Sertlik analizörünün çalışabileceği sıcaklık aralığı, uygulamanın koşullarına uygun olmalıdır.
  4. Ekran ve Veri İletişim: Sertlik analizörünün veri gösterim ve iletişim özellikleri, kullanıcı deneyimini etkiler. Dijital ekranlar ve veri toplama sistemleri, ölçüm sonuçlarını kolayca görüntülemenizi sağlar. Plc vasıtası ile tüm veriler skada sistemine aktarılıp su yumuşatma sistemleri kontrol edilebilmektedir.
  5. Malzeme ve Dayanıklılık: Sertlik analizörünün malzemesi, kullanıldığı ortamın koşullarıyla uyumlu olmalıdır. Kimyasal dayanıklılık ve yüksek sıcaklık koşullarına karşı direnç, cihazın ömrünü ve performansını etkiler.

Sertlik Analizörü Bakım ve Kalibrasyon

Sertlik analizörünün doğru ve güvenilir sonuçlar vermesi için düzenli bakım ve kalibrasyon gereklidir. Cihazın temizlenmesi, sensörlerin düzenli olarak kontrol edilmesi ve kalibrasyon solüsyonları ile kalibrasyon yapılması, ölçüm doğruluğunu artırır ve cihazın ömrünü uzatır.

Sonuç

Sertlik analizörü, su sertlik seviyesini hassas bir şekilde ölçerek birçok endüstriyel ve laboratuvar uygulamasında kritik bir rol oynar. Su arıtma, gıda üretimi, kimya, tekstil, enerji, biokütle santralleri, su tesisleri, içme suyu tesisleri, inşaat ve tarım sektörlerinde doğru sertlik ölçümleri sağlayarak, ürün kalitesini ve süreç verimliliğini artırır. İhtiyacınıza uygun bir sertlik analizörü seçerek, hassas ölçüm ve kontrol süreçlerinizi optimize edebilirsiniz.

 
Devamını oku

Sertlik Analizörü Nedir?

Sıvıların sertliği, birçok endüstriyel ve ticari uygulamada kritik bir parametre olarak öne çıkar. Sertlik, suda çözünmüş minerallerin, özellikle kalsiyum ve magnezyum iyonlarının konsantrasyonunu ifade eder. Bu ölçüm, suyun kalitesinden kimyasal süreçlerin etkinliğine kadar birçok alanda önemli bilgiler sunar. İşte bu noktada, sertlik analizörü devreye girer. Sertlik analizörlerinin işlevlerini, kullanım alanlarını ve seçim kriterlerini nelerdir.

Sertlik Analizörü Nedir?

Sertlik analizörü, suların sertlik derecesini ölçen bir cihazdır. Sertlik, genellikle mikromol/litre (µmol/L) veya ppm (parts per million), Fr, Alman cinsinden ifade edilir. Sunwatershop® Sertlik analizörü, su içindeki sertlik yoğunluğunu belirler ve bu bilgi, suyun kalitesini değerlendirmede kullanılır. Veriler plc panosuna aktarılıp su yumuşatma sistemleri ful otomatik olarak rejenerasyona başlar.

Sertlik Analizörü Nasıl Çalışır?

Sunwatershop® Sertlik analizörü, su içindeki sertlik minerallerin konsantrasyonunu belirlemek için çeşitli teknikler kullanır. En yaygın yöntemlerden biri titrasyon yöntemidir; bu yöntemde belirli bir reaktifin sıvıya eklenmesiyle sertlik ölçülür. Diğer bir yöntem ise sensör tabanlı ölçüm teknikleridir; bu teknikler sıvı içindeki iyonların doğrudan ölçümünü yaparak hızlı ve doğru sonuçlar sağlar.

Sertlik Analizörünün Kullanım Alanları

1. Su Arıtma Sistemleri

Su arıtma tesislerinde sertlik analizörü, suyun sertlik seviyelerini izleyerek arıtma sürecinin etkinliğini değerlendirir. Sert su, kireçlenmeye neden olabilir ve bu da ekipmanların ömrünü kısaltabilir. Sertlik analizörü, suyun kalitesini kontrol etmeye ve uygun arıtma yöntemlerini belirlemeye yardımcı olur. Uygun tonajlarda sistemler yıkama yapacağından su tasarrufu sağlar. Tekstil endüstrisinde  iyi üretim uygulamaları kapsamında sertlik kontrollü su yumuşatma sistemleri kurulması önerilmektedir.

2. Gıda ve İçecek Endüstrisi

Gıda ve içecek üretiminde, suyun sertliği ürün kalitesini etkiler. Sertlik analizörü, üretim sürecinde kullanılan suyun sertliğini izler ve bu sayede ürünlerin istenilen özelliklerde olmasını sağlar. Özellikle içecekler ve süt ürünleri gibi hassas ürünlerde sertlik ölçümleri önemlidir.

3. Kimya ve Laboratuvar Uygulamaları

Kimya laboratuvarlarında, sertlik analizörü kimyasal çözeltilerin ve reaktiflerin sertlik seviyelerini belirler. Bu ölçümler, kimyasal reaksiyonların doğru şekilde gerçekleşmesini sağlar ve deneylerin doğruluğunu artırır.

4. İnşaat ve Endüstriyel Uygulamalar

İnşaat ve endüstriyel uygulamalarda, su sertliği beton karışımlarının ve diğer yapı malzemelerinin kalitesini etkiler. Sunwatershop® Sertlik analizörü, suyun sertlik seviyelerini izleyerek malzemelerin uygunluk ve performansını değerlendirir.

5. Tarım ve Sulama Sistemleri

Tarımda, sulama suyunun sertliği bitki sağlığını etkileyebilir. Sertlik analizörü, sulama suyunun mineral içeriklerini belirleyerek bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin dengelenmesine yardımcı olur. Bu sayede bitkilerin sağlığı ve verimliliği artırılır.

Sunwatershop® Sertlik Analizörü Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Ölçüm Aralığı: Sertlik analizörünün ölçüm aralığı, uygulamanızın gereksinimlerine uygun olmalıdır. Farklı uygulamalar için geniş ölçüm aralıklarına sahip modeller mevcuttur. ( sertlik : Fransız – Alman – Amerikan olmak üzere 3 çeşit ölçülür ) ( Fr- dH- ppm )
  2. Kalibrasyon Kolaylığı: Sertlik analizörünün düzenli olarak kalibre edilmesi gerekebilir. Kolay kalibrasyon özellikleri, kullanım ve bakım sürecini basitleştirir ve cihazın doğruluğunu artırır. Su numune hattına filtre konulmalıdır.
  3. Sıcaklık Aralığı: Sıvının sıcaklığı, sertlik ölçümünü etkileyebilir. Sertlik analizörünün çalışabileceği sıcaklık aralığı, uygulamanın koşullarına uygun olmalıdır.
  4. Ekran ve Veri İletişim: Sertlik analizörünün veri gösterim ve iletişim özellikleri, kullanıcı deneyimini etkiler. Dijital ekranlar ve veri toplama sistemleri, ölçüm sonuçlarını kolayca görüntülemenizi sağlar.
  5. Malzeme ve Dayanıklılık: Sertlik analizörünün malzemesi, kullanıldığı ortamın koşullarıyla uyumlu olmalıdır. Kimyasal dayanıklılık ve yüksek sıcaklık koşullarına karşı direnç, cihazın ömrünü ve performansını etkiler.

Sertlik Analizörü Bakım ve Kalibrasyon

Sertlik analizörünün doğru ve güvenilir sonuçlar vermesi için düzenli bakım ve kalibrasyon gereklidir. Cihazın temizlenmesi, sensörlerin düzenli olarak kontrol edilmesi ve kalibrasyon solüsyonları ile kalibrasyon yapılması, ölçüm doğruluğunu artırır ve cihazın ömrünü uzatır. ön filtrelerde düzenli temizlenmeli veya değiştirilmelidir.

Sonuç

Sertlik analizörü, suların sertlik seviyelerini hassas bir şekilde ölçerek birçok endüstriyel ve laboratuvar uygulamasında kritik bir rol oynar. Su arıtma, gıda üretimi, kimya, tekstil, enerji, biokütle santralleri, inşaat ve tarım sektörlerinde doğru sertlik ölçümleri sağlayarak, ürün kalitesini ve süreç verimliliğini artırır. İhtiyacınıza uygun bir sertlik analizörü seçerek, hassas ölçüm ve kontrol süreçlerinizi optimize edebilirsiniz. Bu sayede daha az atıksu oluşturarak enerji ve su tasarrufu sağlanmış olur.
 
Devamını oku

Nanofiltrasyonun Çalışma Prensibi Nedir ?

Nanofiltrasyon (NF) sistemi, su arıtma ve endüstriyel uygulamalarda yaygın olarak kullanılan bir membran filtrasyon yöntemidir. Bu sistemler, özellikle düşük molekül ağırlıklı bileşenlerin, çözünmüş tuzların, organik maddelerin ve sertliği artıran iyonların sudan uzaklaştırılmasında etkilidir. Nanofiltrasyon, mikrofiltrasyon ve ultrafiltrasyon gibi diğer filtrasyon yöntemlerinden farklı olarak, 1-10 nanometre aralığında gözenek boyutlarına sahip membranlar kullanır.

Nanofiltrasyonun Çalışma Prensibi:

Nanofiltrasyon, yarı geçirgen bir membran aracılığıyla suyu filtreleme sürecine dayanır. Bu membran, su moleküllerinin geçişine izin verirken, belirli büyüklükteki çözünmüş maddeleri ve iyonları tutar. Bu sayede, suyun içerisindeki kirleticiler, organik maddeler, sertlik iyonları ve diğer safsızlıklar etkili bir şekilde ayrıştırılır. Nanofiltrasyon sisteminde kullanılan membranlar, belirli bir basınç altında suyun içinden geçirilmesiyle çalışır. Bu basınç, suyun membrandan geçmesini sağlarken, safsızlıkların yüzeyde kalmasına neden olur.

Nanofiltrasyonun Diğer Filtrasyon Yöntemlerinden Farkları:

  1. Molekül Boyutu Ayırma: Mikrofiltrasyon ve ultrafiltrasyon sistemleriyle karşılaştırıldığında, nanofiltrasyon daha küçük molekülleri ve çözünmüş iyonları ayırmada etkilidir. Bu, özellikle tuzların ve sertlik iyonlarının giderilmesinde önemli bir avantaj sağlar.
  2. Enerji Verimliliği: Ters ozmoz sistemleri, yüksek basınç gerektirirken nanofiltrasyon, daha düşük basınçta çalışır. Bu, enerji tüketimini azaltır ve işletim maliyetlerini düşürür.
  3. Selektif Geçirgenlik: Nanofiltrasyon membranları, iki değerlikli iyonlar (kalsiyum, magnezyum gibi) ve büyük organik moleküller için yüksek bir ayırma verimliliğine sahiptir. Bunun yanı sıra, monovalan (tek değerlikli) iyonların bir kısmını geçirebilir, bu da belirli uygulamalarda suyun mineral içeriğinin korunmasına olanak tanır.

Nanofiltrasyon Sistemlerinin Kullanım Alanları:

  • Gıda Endüstrisi: Süt, peynir, şarap ve meyve suyu üretiminde saflığın korunması ve istenmeyen bileşenlerin uzaklaştırılması için nanofiltrasyon kullanılır. Özellikle laktosun konsantre edilmesi veya proteinlerin ayrıştırılmasında etkilidir.
  • Tekstil Endüstrisi: Tekstil boyama işlemlerinde kullanılan suyun arıtılması ve geri kazanılması için nanofiltrasyon, kimyasal tüketimini ve çevresel etkiyi azaltmak amacıyla tercih edilir.
  • İlaç ve Biyoteknoloji: İlaç üretiminde, saf suyun elde edilmesi ve belirli bileşenlerin ayrıştırılması için nanofiltrasyon sistemleri kritik bir rol oynar.
  • Kentsel Su Arıtımı: Şehirlerde kullanılan içme suyu sistemlerinde, suyun içeriğindeki kirleticileri ve mikroorganizmaları uzaklaştırmak amacıyla yaygın olarak kullanılır. Nanofiltrasyon, suyun tadını ve kokusunu iyileştirirken aynı zamanda sağlığı tehdit eden bileşenleri de etkin bir şekilde giderir.

Nanofiltrasyonun Geleceği:

Nanofiltrasyon teknolojisi, su arıtma ve endüstriyel uygulamalarda sürdürülebilirlik açısından önemli bir potansiyele sahiptir. İleri membran teknolojilerinin geliştirilmesiyle birlikte, daha az enerji tüketen, daha yüksek verimliliğe sahip ve uzun ömürlü nanofiltrasyon sistemlerinin kullanımı artacaktır. Ayrıca, nanofiltrasyonun çevresel etkilerinin minimum düzeye indirilmesi, bu sistemlerin gelecekte daha yaygın olarak benimsenmesini sağlayacaktır.
Sonuç olarak, nanofiltrasyon sistemleri, hem çevresel hem de ekonomik açıdan avantajlar sunarak su arıtma teknolojilerinde önemli bir yer edinmiştir.

Nanofiltrasyon Sistemi Özellikleri ve Avantajları:

  1. Gözenek Boyutu: 1-10 nanometre aralığında olan membranlar, mikroorganizmaları, virüsleri, sertlik iyonlarını ve organik bileşenleri etkin bir şekilde filtreler.
  2. Düşük Basınç Gereksinimi: Nanofiltrasyon sistemleri, ters ozmoz sistemlerine kıyasla daha düşük basınçta çalışır, bu da enerji maliyetlerini düşürür.
  3. Geniş Uygulama Alanı: İçme suyu arıtımı, atık su geri kazanımı, gıda ve içecek endüstrisi, ilaç üretimi gibi birçok alanda kullanılır.
  4. İyon Seçiciliği: NF membranlar, kalsiyum, magnezyum gibi iki değerlikli iyonları etkin bir şekilde ayırır, bu da suyun sertliğini azaltır.
  5. Yüksek Akış Hızı: Diğer membran teknolojilerine kıyasla daha yüksek akış hızları sunar, bu da proseslerin daha hızlı gerçekleşmesini sağlar.
  6. Kompakt Tasarım: Nanofiltrasyon sistemleri genellikle kompakt bir tasarıma sahiptir ve bu da alanın verimli kullanılmasını sağlar.
Uygulama Alanları:
  • İçme Suyu Arıtımı: İçme suyundaki organik maddelerin, bakterilerin ve sertlik veren iyonların uzaklaştırılması.
  • Endüstriyel Su Arıtımı: Tekstil, gıda ve içecek endüstrilerinde kullanılan suyun arıtılması.
  • Atık Su Geri Kazanımı: Atık sulardan yararlı bileşenlerin geri kazanılması ve suyun yeniden kullanılabilir hale getirilmesi.
  • Gıda ve İçecek Üretimi: Süt ürünleri, şeker, alkolsüz içecekler gibi ürünlerin üretiminde saflık ve kaliteyi artırmak için kullanılır.
Nanofiltrasyon sistemleri, özellikle suyun saflığını ve kalitesini artırmak isteyen endüstrilerde kritik bir rol oynar. Bu sistemlerin enerji verimliliği ve geniş uygulama yelpazesi, onları birçok sektörde tercih edilen bir çözüm haline getirmiştir.

 
Devamını oku

Nanofiltrasyon Sistemi Faydaları: Suyun Kalitesini Yükselten Teknoloji

Su, yaşamın temel kaynağıdır. Ancak, suyun saflığı ve kalitesi, hem insan sağlığı hem de endüstriyel süreçler için hayati öneme sahiptir. Su arıtma teknolojileri arasında, nanofiltrasyon (NF) sistemleri son yıllarda büyük bir ilgi görmektedir. Nanofiltrasyon sistemlerinin başlıca faydaları:


1. Sertlik Giderimi ve Su Kalitesinin Artırılması

Nanofiltrasyon sistemleri, suyun sertliğine yol açan kalsiyum ve magnezyum gibi iki değerlikli iyonları etkili bir şekilde giderir. Bu sayede, suyun sertliği azalır ve daha yumuşak bir su elde edilir. Yumuşak su, özellikle evlerde kullanılan cihazların ömrünü uzatırken, sabun ve deterjanların daha etkili çalışmasını sağlar.

2. Düşük Enerji Tüketimi

Ters ozmoz gibi yüksek basınç gerektiren su arıtma teknolojilerinin aksine, nanofiltrasyon sistemleri daha düşük basınçlarda çalışır. Bu da enerji tüketimini ve işletim maliyetlerini önemli ölçüde azaltır. Endüstriyel uygulamalarda, enerji verimliliği büyük bir avantajdır, çünkü bu hem maliyetleri düşürür hem de çevresel sürdürülebilirliği artırır.

3. Çok Amaçlı Kullanım

Nanofiltrasyon, geniş bir uygulama yelpazesine sahiptir. İçme suyu arıtımından, gıda ve içecek üretimine, ilaç endüstrisinden atık su geri kazanımına kadar birçok alanda kullanılabilir. Bu çok yönlülük, nanofiltrasyon sistemlerini farklı endüstrilerde tercih edilen bir teknoloji haline getirir.

4. Kimyasal Kullanımını Azaltma

Nanofiltrasyon, kimyasal maddeler kullanmadan suyun arıtılmasını sağlar. Geleneksel arıtma yöntemlerinde kullanılan kimyasalların çevresel etkileri göz önünde bulundurulduğunda, nanofiltrasyonun çevre dostu bir alternatif sunduğu açıkça görülmektedir. Bu da atık suyun doğaya geri salınmasında daha az çevresel etki anlamına gelir.

5. Sağlıklı ve Güvenli Su Temini

Nanofiltrasyon sistemleri, sudaki mikroorganizmaları, bakterileri, virüsleri ve diğer zararlı maddeleri etkili bir şekilde filtreler. Bu sayede, içme suyu daha sağlıklı hale gelir. Ayrıca, suyun tadını ve kokusunu iyileştirerek, içme deneyimini daha keyifli bir hale getirir.

6. Kompakt ve Verimli Tasarım

Nanofiltrasyon sistemleri genellikle kompakt bir tasarıma sahiptir, bu da alanın verimli kullanılmasını sağlar. Bu, özellikle sınırlı alana sahip endüstriyel tesislerde ve yerleşim alanlarında büyük bir avantajdır. Kompakt tasarım, aynı zamanda kurulum ve bakım süreçlerini de kolaylaştırır.

7. Atık Su Geri Kazanımı

Atık su arıtımında nanofiltrasyon, yararlı bileşenlerin geri kazanılmasını sağlar. Bu, hem suyun yeniden kullanılabilir hale gelmesine hem de üretim süreçlerinde kullanılabilecek malzemelerin geri kazanılmasına olanak tanır. Bu süreç, su israfını azaltırken, endüstriyel süreçlerin verimliliğini artırır. Reverse osmos konsatre sularından sertlik arıtımında nanofiltrasyon teknolojileri tercih edilmektedir.

8. Çevresel Sürdürülebilirlik

Nanofiltrasyon sistemleri, çevre dostu bir çözüm sunar. Daha az enerji kullanımı, kimyasal madde ihtiyacının azalması ve atık su geri kazanımı gibi özellikler, çevresel sürdürülebilirliği destekler. Bu, su arıtma süreçlerinin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirir ve doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunur.

Sonuç

Nanofiltrasyon sistemleri, suyun kalitesini artırmak ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemek için güçlü bir araçtır. Düşük enerji tüketimi, kimyasal kullanımı azaltma ve geniş uygulama alanı gibi avantajlarıyla nanofiltrasyon, su arıtma teknolojilerinde öne çıkmaktadır. Gelişen teknolojiyle birlikte, bu sistemlerin daha yaygın hale geleceği ve su kaynaklarının korunmasında önemli bir rol oynayacağı açıktır. Su kalitesini iyileştirmek ve çevreyi korumak isteyen herkes için nanofiltrasyon sistemleri ideal bir çözümdür.

Devamını oku

Spun Filtre: Su Arıtma Sistemlerinde Temizlik ve Verimlilik

Su arıtma sistemlerinin etkili çalışması, suyun temizliğini ve kalitesini doğrudan etkiler. Bu noktada, spun filtreler önemli bir rol oynar. Spun filtreler, suyun içindeki kirleticileri ve partikülleri etkili bir şekilde temizleyerek, temiz ve sağlıklı su üretilmesini  sağlar. SUNWATERSHOP®  spun filtrelerin kullanımında, dikkat edilmesi gerekli noktalar önemlidir.


Spun Filtre Nedir?

Spun filtre, suyu mekanik olarak temizlemek için kullanılan bir filtre türüdür. Genellikle akrilik, polyester veya benzeri malzemelerden üretilmiş bir döner yapıya sahip olan spun filtreler, suyun içindeki büyük partikülleri ve kirleticileri etkili bir şekilde yakalar. Bu, suyun temizlenmesini ve arıtma sistemlerinin verimli çalışmasını sağlar.3d sarım reverse osmos sistemleri için üretilmiş özel spun filtrelerde mevcuttur.

Spun Filtrenin Temel Özellikleri

  1. Yüksek Filtrasyon Kapasitesi: Spun filtreler, suyun içindeki kirleticileri ve büyük partikülleri etkili bir şekilde yakalayabilir. Genellikle 1 mikron kadar küçük partikülleri bile filtreleyebilirler, bu da onları yüksek verimli bir seçenek yapar.
  2. Uzun Ömür: Spun filtreler genellikle uzun ömürlüdür ve sık sık değiştirilmesi gerekmez. Bununla birlikte, suyun kirlilik seviyesine bağlı olarak belirli aralıklarla değiştirilmesi gerekebilir. İyibir filtrasyon için  SUNWATERSHOP®  spun filtre öncesi yıkanabilir filtre konulmalıdır.
  3. Kolay Temizlik ve değişim: Spun filtreler kirlenmiş olduklarında kolayca temizlenebilir veya değiştirilebilir. Bu, sistem bakımını kolaylaştırır ve işletim maliyetlerini azaltır. Çoklu spun filtre kartuşlarında paslanmaz SUNWATERSHOP®  hausingler yandan klemp bağlantılıdır. Bu sebeple değişimkolaydır.
  4. Yüksek Akış Hızı: Spun filtreler yüksek akış hızlarına dayanabilir, bu da onları yoğun kullanım gerektiren uygulamalar için uygun hale getirir.

Spun Filtrenin Çalışma Prensibi

Spun filtreler, suyun içindeki kirleticileri ve partikülleri mekanik olarak yakalamak için tasarlanmıştır. Su, filtre yüzeyinden geçerken, partiküller ve kirleticiler filtre medyası tarafından yakalanır ve temiz su çıkış noktasına ulaşır. Filtre medyası genellikle silindirik bir yapıya sahip olup, suyun her bir noktasında etkili bir filtrasyon sağlar. Etkili filtrasyon için kaç mikron kartuş filtre ile sistem kurulacağı bilinmelidir.

Spun Filtre Türleri

  1. Sıkıştırılmış Spun Filtreler: Bu tür filtrelerde filtre medyası sıkıştırılmış bir şekilde yerleştirilir, bu da daha yüksek filtrasyon kapasitesi sağlar. Genellikle daha ince partikülleri yakalayabilirler.
  2. Dairesel Spun Filtreler: Döner bir yapıya sahip olan dairesel spun filtreler, partikülleri çevresel bir yüzey boyunca yakalar ve yüksek verimlilik sağlar.

Bakım ve Değişim

Spun filtrelerin düzenli bakımı, filtrenin performansını ve ömrünü uzatır. Kirlenmiş veya tıkanmış filtreler, suyun geçişini zorlaştırabilir ve bu nedenle belirli aralıklarla değiştirilmelidir. Filtrelerin doğru çalışmasını sağlamak SUNWATERSHOP®  mühendislerine tarafından önerilen bakım talimatlarına uyulmalıdır.

Kullanım Alanları

  • Evsel Su Arıtma Sistemleri: Spun filtreler, evde kullanılan su arıtma sistemlerinde suyun içindeki partikülleri ve kirleticileri temizlemek için yaygın olarak kullanılır. Bu, evdeki suyun kalitesini artırır ve sağlığınızı korur.
  • Endüstriyel Uygulamalar: Endüstriyel su arıtma sistemlerinde, spun filtreler suyun temizlenmesi gereken çeşitli uygulamalarda tercih edilir. Bu, makinelerin ve ekipmanların ömrünü uzatır ve verimliliği artırır.
  • Tarım: Tarımsal sulama sistemlerinde spun filtreler, suyun temizlenmesi ve kirleticilerin uzaklaştırılması amacıyla kullanılır. Bu, sulama sistemlerinin etkinliğini artırır ve tarımsal ürünlerin sağlığını destekler.

Sonuç

Spun filtreler, su arıtma sistemlerinde etkili bir filtrasyon sağlayarak suyun temizliğini ve kalitesini artırır. Uzun ömürleri, yüksek filtrasyon kapasiteleri ve kolay temizlenebilirlikleri ile spun filtreler, hem evsel hem de endüstriyel uygulamalarda önemli bir bileşendir. Doğru kullanım ve düzenli bakım, spun filtrelerin verimli çalışmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlar.

 
Devamını oku

Su Arıtma Sistemleri: Temel Bilgiler ve Faydaları

Su, yaşamın temel kaynağıdır ve günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak, suyun her zaman temiz ve güvenli olmaması nedeniyle, su arıtma sistemleri, hem evsel hem de endüstriyel kullanımda giderek daha önemli hale gelmiştir. Su arıtma sistemlerinin dizaynı ve işletilmesi tüm proseslerin verimliliği için önemlidir.



Su Arıtma Sistemi Nedir?
Su arıtma sistemi, suyun içindeki istenmeyen maddeleri, kirleticileri, kimyasalları, mikroorganizmaları ve diğer safsızlıkları uzaklaştıran bir dizi teknolojik işlemi içerir. Amaç, suyu içme, yemek pişirme, banyo yapma, temizlik ve endüstriyel süreçler gibi çeşitli amaçlar için güvenli hale getirmektir.
Su Arıtma Sistemlerinin Çeşitleri
Su arıtma sistemleri, suyun kaynağına, kalitesine ve kullanım amacına göre farklı türlerde olabilir. İşte en yaygın kullanılan su arıtma sistemleri:
  1. Aktif Karbon Filtrasyon:
    • Sunwatershop®Aktif karbon filtreler, sudaki klor, pestisitler, kimyasal maddeler ve bazı organik bileşikleri absorbe eder. Bu sistem, suyun tadını ve kokusunu iyileştirmek için yaygın olarak kullanılır. Evsel su arıtma sistemlerinde sıklıkla tercih edilir. Bakiye kloru sistemden alarak klor kokusunu önler. Aktif karbon doyuma ulaştığında değiştirilmelidir. Bu süre kirliliğe bağlı değişebilir ( 6 ay -1 yıl)
  2. Ters Osmoz (RO) Sistemi:
    • Ters osmoz, suyu yüksek basınç altında yarı geçirgen bir membrandan geçirerek, çözünmüş tuzları, ağır metalleri ve diğer kirleticileri sudan uzaklaştırır. Sunwatershop®RO sistemleri, suyu neredeyse tamamen saflaştırır ve içme suyu olarak kullanılmasını sağlar.
  3. Ultraviole (UV) Dezenfeksiyon:
    • Sunwatershop®UV sistemleri, sudaki mikroorganizmaları öldürmek için ultraviyole ışığı kullanır. Kimyasal kullanmadan dezenfeksiyon sağladığı için çevre dostudur ve genellikle içme suyu arıtımında kullanılır. Lamba ömürleri 1 yıl civarı olduğundan değişim yapılmalıdır. Lambaların mor ışığı 1 yıl sonunda sönmemektedir. Bu sebeple timer lı uyarıcı veya 1 yıllık süre takip edilip lamba değişimi sağlanmalıdır.
  4. İyon Değiştirme:
    • İyon değiştirme sistemi, sudaki sertlik oluşturan kalsiyum ve magnezyum iyonlarını sodyum iyonları ile değiştirerek suyun sertliğini azaltır. Bu işlemi tuz vasıtası ile yapar. Tuz kullanımı 1 lt reçine için 200-250 gr dır. Sıvı tuzun bomesi % 20-25 olmalıdır. Gereğinden fazla tuz kullanımı işletme maliyetlerinin artmasına sebep olacaktır. Bu sistem, özellikle sert suyun olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için evsel ve endüstriyel su arıtma sistemlerinde yaygın olarak kullanılır.
  5. Damıtma:
    • Damıtma, suyu kaynatarak buhara dönüştürür ve buharı yoğunlaştırarak saf su elde eder. Bu yöntem, sudaki birçok kirletici ve mineralin uzaklaştırılmasını sağlar, ancak enerji sarfiyatı çok yüksektir.
Su Arıtma Sistemlerinin Faydaları
Su arıtma sistemleri, çeşitli faydalar sunarak hem sağlık hem de ekonomi açısından önemli avantajlar sağlar:
  • Sağlıklı İçme Suyu: Su arıtma sistemleri, sudaki zararlı kimyasalları, mikroorganizmaları ve diğer kirleticileri uzaklaştırarak, temiz ve güvenli içme suyu sağlar. Bu, su kaynaklı hastalıkların önlenmesine yardımcı olur.
  • Gelişmiş Su Tadı ve Kokusu: Özellikle aktif karbon filtrasyon gibi sistemler, sudaki klor ve diğer kimyasalları uzaklaştırarak, suyun tadını ve kokusunu iyileştirir.
  • Ekipmanların Ömrünü Uzatır: Su arıtma sistemleri, suyun sertliğini ve tortusunu azaltarak, ev ve endüstriyel ekipmanların (örneğin su ısıtıcıları, kahve makineleri, buhar kazanları, soğutma kuleleri, chiller, konderser ) ömrünü uzatır ve bakım maliyetlerini düşürür.
  • Çevre Dostu: Su arıtma sistemleri, plastik şişe su kullanımını azaltarak, çevresel atıkları en aza indirir. Ayrıca, bazı sistemler kimyasal kullanımını da azaltarak çevreye daha az zarar verir.
  • Ekonomik Tasarruf: Uzun vadede, su arıtma sistemleri şişelenmiş su alımını azaltarak, hem bireyler hem de işletmeler için maliyet tasarrufu sağlar.
Su Arıtma Sistemlerinin Seçimi
Su arıtma sistemi seçerken dikkate alınması gereken birkaç faktör vardır:
  • Su Kalitesi: İlk adım, suyunuzun mevcut kalitesini değerlendirmektir. Hangi kirleticilerin mevcut olduğunu belirlemek, doğru arıtma sistemini seçmenize yardımcı olacaktır. Bu amaçla kurulmuş temiz su laboratuvarında ayrıntılı su analizi yapılmalıdır.
  • Kullanım Amacı: Arıtılmış suyun nasıl kullanılacağı (içme suyu, pişirme, endüstriyel süreçler vb.) doğru sistemi seçmek için önemli bir faktördür.
  • Sistem Kapasitesi: Sistem, kullanmayı planladığınız su miktarını karşılayacak kapasitede olmalıdır. ( ör: 5 m3\h, 90 m3\gün ) kapasite seçiminde ters yıkama debileri, atıksu miktarları, konsantre su dikkate alınmalıdır) sistemlerin iki depo arası veya direkt sistem mi olacağı dizayn için önemlidir.
  • Bakım Gereksinimleri: Su arıtma sistemlerinin düzenli bakımı, sistemin etkinliğini korumak için önemlidir. Seçilen sistemin bakım gereksinimlerini ve maliyetlerini göz önünde bulundurulmalıdır. Düzenli olarak ham su kaynağı ölçülmeli ve değişim varise su arıtma sistemlerinde değişiklikler yapılmalıdır. Ham su  kaynağındaki değişimlere dikkat edilmez ise su arıtma sistemlerinde ciddi mekanik ve ürün suyu arızaları ortaya çıkacaktır.



Sonuç

Su arıtma sistemleri, temiz, güvenli ve kaliteli su elde etmek için vazgeçilmez araçlardır. Hem evsel hem de endüstriyel kullanım için suyun kalitesini iyileştirir, sağlık ve ekonomi açısından önemli faydalar sağlar. Sunwatershop® su arıtma sistemini seçmek, hem günlük yaşamda hem de iş süreçlerinde suyun güvenli ve verimli kullanımını destekler.
 
Devamını oku

Endüstriyel Su Arıtma Sistemleri: Uygulamalar, Teknolojiler ve Faydaları

Su, endüstriyel tesislerin can damarıdır. Ancak, birçok endüstriyel süreçte kullanılan su, istenmeyen safsızlıklar, mineraller, organik maddeler ve mikroorganizmalar içerebilir. Bu tür kirleticiler, üretim süreçlerini olumsuz etkileyebilir, ekipmanların ömrünü kısaltabilir ve nihai ürün kalitesini düşürebilir. İşte bu noktada endüstriyel su arıtma sistemleri devreye girer. Sunwatershop® endüstriyel su arıtma sistemleri istenilen su karakterine göre dizayn edilen cihazlardır.



Endüstriyel Su Arıtma Sistemlerinin Önemi
Endüstriyel tesislerde kullanılan suyun kalitesi, üretim verimliliği ve maliyetler üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Arıtılmamış su, kireç, korozyon, tortu ve mikroorganizma birikimi gibi sorunlara yol açarak ekipmanların verimliliğini düşürebilir ve bakım maliyetlerini artırabilir. Bu nedenle, su arıtma sistemleri, endüstriyel tesislerde suyun kalitesini optimize etmek için kritik bir rol oynar. Bu aşamada suyun içersindeki iyoların, sistemlerdeki etkilerinin iyi bilinmesi gerekir.
Endüstriyel Su Arıtma Teknolojileri
Endüstriyel su arıtma sistemleri, suyun kirleticilerden arındırılması ve belirli bir kalite standardına getirilmesi için çeşitli teknolojiler kullanır. Bu teknolojiler, suyun kaynağına, kullanım amacına ve gereken arıtma seviyesine göre seçilir. İşte en yaygın kullanılan endüstriyel su arıtma teknolojileri:

  1. Filtrasyon Sistemleri:
    • Kum Filtreleri: Kum filtreleri, sudaki askıda kalan partikülleri, kum tabakalarından geçirerek tutar. Sunwatershop®  kum filtre sistemleri, suyun bulanıklığını azaltır ve tortu birikimini önler.
    • Aktif Karbon Filtreleri: Bu filtreler, sudaki organik maddeleri, klor ve bazı kimyasalları adsorbe ederek suyun tadını, kokusunu ve rengini iyileştirir.
  2. Koagülasyon ve Flokülasyon:
    • Bu süreçler, sudaki askıda kalan küçük parçacıkların büyük parçalar haline gelmesini sağlar, böylece bu parçacıklar çökelerek sudan ayrılabilir. Koagülasyon ve flokülasyon, genellikle büyük ölçekli su arıtma tesislerinde kullanılır.
  3. Membran Filtrasyon Teknolojileri:
    • Ultrafiltrasyon (UF): Sunwatershop®UF, sudaki mikroorganizmalar, virüsler ve bazı partikülleri sudan uzaklaştıran bir membran filtrasyon yöntemidir. Yüksek derecede saf su elde edilmesinde kullanılır.
    • Ters Osmoz (RO): Sunwatershop®Ters osmoz, suyu yarı geçirgen bir membrandan geçirerek çözünmüş tuzları, mineralleri ve diğer safsızlıkları sudan ayırır. RO, yüksek saflıkta su gerektiren endüstriyel uygulamalar için idealdir.
  4. İyon Değiştirme:
    • İyon değiştirme, sudaki çözünmüş iyonları (örneğin kalsiyum, magnezyum, sodyum, klorür) reçine içeren tanklar aracılığıyla uzaklaştıran bir yöntemdir. Bu süreç, suyun sertliğini gidermek veya demineralizasyon yapmak için kullanılır. Tuz, asit, kostik rejenerasyon için kullanılır.
  5. Dezenfeksiyon:
    • Klorlama: Suya klor ekleyerek mikroorganizmaları öldürmek için kullanılan yaygın bir yöntemdir.
    • UV Dezenfeksiyon: UV ışınları, sudaki mikroorganizmaların DNA'sını bozarak onları etkisiz hale getirir. Bu yöntem, kimyasal ekleme gerektirmediği için tercih edilir.
    • Klordioksit : suya klordioksit verilerek geniş ph aralığında suda dezenfeksiyon sağlanır.
    • Ozon jeneratörü : suya ozon cihazları ile ozon gazı verilerek dezenfeksiyon işlemi yapılır. Bu yöntemde ozan gazı fazlalığı depo içersinden havalandırılıp uzaklaştırılmalıdır.

Endüstriyel Su Arıtma Sistemlerinin Kullanım Alanları
Endüstriyel su arıtma sistemleri, birçok sektörde kritik bir rol oynar. İşte bu sistemlerin yaygın olarak kullanıldığı bazı endüstriler:
  1. Enerji Santralleri:
    • Enerji santrallerinde kullanılan su, buhar üretimi ve soğutma için kritik öneme sahiptir. Arıtılmış su, enerji verimliliğini artırır ve ekipman ömrünü uzatır.
  2. Gıda ve İçecek Endüstrisi:
    • Bu sektörde su, ürünlerin üretiminden, temizlik ve sanitasyona kadar geniş bir yelpazede kullanılır. Arıtılmış su, ürün kalitesini korur ve gıda güvenliğini sağlar.
  3. Kimya ve Petrokimya Endüstrisi:
    • Kimyasal süreçler için kullanılan suyun saflığı, reaksiyon verimliliği ve nihai ürün kalitesi üzerinde belirleyici bir faktördür. Su arıtma, bu sektörde hayati önem taşır.
  4. Kağıt ve Kağıt Hamuru Üretimi:
    • Su arıtma, kağıt üretiminde kullanılan suyun kalitesini optimize eder, böylece üretim sürecinde verimlilik artırılır ve atık suyun çevresel etkisi azaltılır.
  5. İlaç Sanayi:
    • İlaç üretiminde kullanılan suyun saflığı, ürünün kalitesi ve güvenliği açısından kritiktir. Su arıtma sistemleri, farmasötik üretim süreçlerinde kullanılan suyun yüksek saflık standartlarına uygun olmasını sağlar. Ultra safsu üretim proseslerinde gereklidir. ( <1 µs\cm )
Endüstriyel Su Arıtma Sistemlerinin Avantajları
  • Üretim Verimliliği: Arıtılmış su, endüstriyel süreçlerin daha verimli ve sorunsuz çalışmasını sağlar, böylece üretim kesintileri azaltılır ve genel verimlilik artar.
  • Ekipman Ömrünün Uzatılması: Su arıtma, kireç, korozyon ve tortu birikimini önleyerek ekipmanların ömrünü uzatır ve bakım maliyetlerini azaltır.
  • Enerji Tasarrufu: Su arıtma sistemleri, enerji tüketimini optimize ederek işletme maliyetlerini düşürür.
  • Çevresel Sürdürülebilirlik: Su arıtma, atık suyun çevresel etkisini azaltır, böylece çevreye verilen zararı en aza indirir.

Sonuç

Sunwatershop® Endüstriyel su arıtma sistemleri, suyun kalitesini optimize ederek üretim süreçlerinin verimliliğini artıran, maliyetleri düşüren ve çevresel sürdürülebilirliği destekleyen kritik çözümler sunar. Farklı teknolojilerin ve yöntemlerin bir araya getirilmesiyle, endüstriyel tesisler, su arıtma ihtiyaçlarına uygun özelleştirilmiş sistemler geliştirebilir ve bu sistemlerin faydalarından tam anlamıyla yararlanabilirler.

 
Devamını oku

Sunwatershop® Ultrafiltrasyon Sistemi: Faydaları ve Avantajları

Ultrafiltrasyon (UF) sistemi, su arıtma teknolojileri arasında yüksek verimliliği ile dikkat çeken bir çözümdür. Su arıtma süreçlerinde kullanılan ultrafiltrasyon, suyun içindeki çeşitli kirleticileri etkili bir şekilde giderir ve temiz su sağlar. Sunwatershop® ultrafiltrasyon sistemleri ro öncesi ve bakteri problemi olan sularda etkin çözümler sunar. Ful otomatik yıkamalı bu sistemler işletmelerde kendinden sonra gelen su arıtma ekipmanları için çok önemlidir.


1. Yüksek Filtrasyon Verimliliği

Ultrafiltrasyon, suyun içindeki partikülleri, mikroorganizmaları ve bazı makromolekülleri etkili bir şekilde filtreler. Membranlar, genellikle 0.01 ila 0.1 mikron arasındaki gözenek boyutlarına sahip olduğundan, suyun içindeki bakteriler, virüsler ve protozoalar gibi patojenleri başarıyla giderir. Bu, suyun yüksek kalitede ve temiz olmasını sağlar.

2. Mikroorganizma ve Patojenlerin Giderilmesi

Ultrafiltrasyon sistemleri, suyun içindeki mikroorganizmaları ve patojenleri etkili bir şekilde ortadan kaldırır. Özellikle bakteriler, virüsler ve protozoalar gibi mikroorganizmalar, ultrafiltrasyon membranları tarafından tutulur. Bu özellik, içme suyu ve diğer su kullanımları için suyun sağlık açısından güvenli olmasını sağlar.

3. Kimyasal ve Organik Maddelerin Azaltılması

Ultrafiltrasyon, bazı büyük organik molekülleri ve kimyasal maddeleri de tutar. Bu, suyun içindeki çeşitli kimyasal kontaminantların ve organik bileşenlerin azaltılmasına yardımcı olur. Su arıtma sürecinde kimyasal ve organik maddelerin azalması, suyun kalitesini artırır ve suyun tadını ve kokusunu iyileştirir.

4. Düşük Enerji Tüketimi

Ultrafiltrasyon sistemleri, diğer su arıtma yöntemlerine kıyasla genellikle düşük enerji tüketimi ile çalışır. Filtrasyon işlemi, düşük basınç altında gerçekleşir, bu da enerji maliyetlerini azaltır. Düşük enerji tüketimi, ultrafiltrasyon sistemlerini çevre dostu ve maliyet etkin bir seçenek yapar.

5. Uzun Süreli Kullanım ve Dayanıklılık

Ultrafiltrasyon membranları, düzenli bakım ve temizlikle uzun ömürlü olabilir. Membranlar genellikle dayanıklı malzemelerden yapılır ve doğru bakım ile yıllarca kullanılabilir. Bu, uzun vadeli kullanımda güvenilirlik sağlar ve işletme maliyetlerini düşürür.

6. Çevre Dostu

Ultrafiltrasyon, kimyasal kullanımı gerektirmediğinden çevre dostu bir su arıtma çözümüdür. Su arıtma sürecinde kimyasal reaktörler veya büyük miktarda kimyasal madde kullanımı gerekmediğinden, çevresel etkiler minimumda tutulur. Ayrıca, ultrafiltrasyon sistemi suyun geri kazanımı için de uygundur, bu da çevre koruma açısından avantaj sağlar.

7. Esnek ve Çok Amaçlı Kullanım

Ultrafiltrasyon sistemleri, çeşitli su arıtma uygulamalarında esneklik sağlar. Evsel içme suyu sistemlerinden endüstriyel su arıtma tesislerine kadar geniş bir kullanım yelpazesi sunar. Ayrıca, havuzlar, akvaryumlar ve diğer su kaynaklarında da etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu çok amaçlı kullanım, ultrafiltrasyon sistemlerini çeşitli ihtiyaçlar için ideal bir çözüm haline getirir.

8. Su Kalitesinin İyileştirilmesi

Ultrafiltrasyon, suyun estetik özelliklerini de iyileştirir. Su, berrak ve temiz hale gelir, bu da içme suyu ve diğer kullanım alanları için daha hoş bir deneyim sağlar. Su kalitesinin iyileştirilmesi, hem bireyler hem de endüstriyel süreçler için önemli bir avantajdır.

Sonuç

Ultrafiltrasyon sistemi, su arıtma teknolojileri arasında yüksek verimliliği, düşük enerji tüketimi ve çevre dostu yapısıyla öne çıkar. Mikroorganizmaları, kimyasal maddeleri ve organik bileşenleri etkili bir şekilde gideren bu sistem, içme suyu ve diğer su kullanım alanları için ideal bir çözüm sunar. Uzun süreli kullanım ve dayanıklılığı ile maliyet etkin bir seçenek olan ultrafiltrasyon, temiz ve kaliteli su elde edilmesinde güvenilir bir teknolojidir.
Devamını oku

İletkenlik Probu: Sıvıların Elektriksel İletkenliğini Hassasiyetle Ölçmenin Yolu

 

Sıvıların elektriksel iletkenliği, birçok endüstriyel ve laboratuvar uygulamasında önemli bir parametredir. İletkenlik, sıvıdaki çözünmüş iyonların elektrik akımını iletme yeteneğini gösterir ve bu bilgi, sıvının saflığı, konsantrasyonu veya kimyasal özellikleri hakkında kritik veriler sunar. İşte bu noktada, iletkenlik probu devreye girer. Bu yazıda, iletkenlik probunun ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve çeşitli kullanım alanlarını keşfedeceğiz.

İletkenlik Probu Nedir?

İletkenlik probu, bir sıvının elektriksel iletkenliğini ölçmek için kullanılan bir sensördür. Sıvının iletkenliği, genellikle mikrosiemens (µS) veya milisiemens (mS) cinsinden ifade edilir. Bu prob, sıvı içindeki iyonların elektrik akımını iletme kapasitesini belirleyerek, sıvının özellikleri hakkında bilgi verir. İletkenlik probu, çeşitli endüstriyel, laboratuvar ve ticari uygulamalarda kullanılır.

İletkenlik Probu Nasıl Çalışır?

İletkenlik probu, iki ana bileşenden oluşur: bir referans elektrotu ve bir ölçüm elektrotu. Bu elektrotlar sıvıya batırıldığında, sıvı içindeki iyonlar elektrik akımını iletmek için hareket eder. Elektrotlar arasındaki voltaj farkı, sıvının elektriksel iletkenliğini belirler. Bu voltaj farkı ölçülerek, sıvının iletkenlik değeri hesaplanır ve kullanıcıya bir ekran veya veri toplama sistemi aracılığıyla iletilir.

İletkenlik Probu Kullanım Alanları

1. Su Arıtma Sistemleri

Su arıtma tesislerinde iletkenlik probu, suyun saflığını ve toplam çözünmüş madde (TDS) seviyesini izlemek için kullanılır. Su arıtma sürecinde yüksek iletkenlik ( tuzluluk diye de geçebilir) değerleri, suyun kirli olduğunu veya çözünmüş maddelerin fazla olduğunu gösterir. Bu bilgi, suyun kalitesini kontrol etmek ve gerekli arıtma işlemlerini gerçekleştirmek için önemlidir.

2. Kimya ve Laboratuvar Uygulamaları

Laboratuvarlarda, iletkenlik probu kimyasal çözeltilerin ve reaksiyonların analizinde kullanılır. Çözeltilerin elektriksel iletkenliği, kimyasal süreçlerin izlenmesine ve ürün kalitesinin sağlanmasına yardımcı olur. Ayrıca, pH ve diğer kimyasal parametrelerle birlikte iletkenlik ölçümleri, reaksiyonların doğru şekilde yürütülmesini sağlar.

3. Gıda ve İçecek Endüstrisi

Gıda ve içecek üretiminde, sıvıların ve çözeltilerin iletkenliği, ürün kalitesini ve karışım oranlarını kontrol etmek için önemlidir. İletkenlik probu, bu süreçlerde doğruluk sağlar ve ürünlerin istenilen özelliklerde olmasını garantiler. Özellikle fermente ürünlerde ve içeceklerde bu ölçümler kalite kontrolünü sağlar. Suyun iletkenlik değerine göre problar değişik özelliklerde olabilir. ( cam prob, plastik prob, tüksek sıcaklığa dayanıklı iletkenlik probu  vb. ) iletkenlik probu seçiminde ölçeceğiniz sıvının özelliğine göre doğru seçim yapmanız gerekir aksi halde ölçümünüz sağlıklı olmayacaktır.

4. Tarım ve Sulama Sistemleri

Tarımda, sulama suyu ve toprak çözeltisinin elektriksel iletkenliği, bitkilerin besin alımını etkiler. İletkenlik probu, toprağın ve sulama suyunun besin maddeleri içeriğini belirlemek için kullanılır. Bu bilgi, bitkilerin sağlığını ve verimliliğini artırmak için kritik bir öneme sahiptir.

5. İlaç ve Kozmetik Üretimi

İlaç ve kozmetik sektörlerinde, çözeltilerin elektriksel iletkenliği, ürünlerin formülasyonunda ve kalite kontrolünde önemlidir. İletkenlik probu, bu ürünlerin güvenliğini ve etkinliğini sağlar, böylece ürünlerin standartlara uygun olmasını garantiler.ilaç sektöründe ultra saf su kullanıldığından çok hassas ve düşük iletkenliği ölçen özel problar kullanılmaktadır.

İletkenlik Probu Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Ölçüm Aralığı: İletkenlik probunun ölçüm aralığı, uygulamanızın gereksinimlerine uygun olmalıdır. Farklı uygulamalar için geniş ölçüm aralıklarına sahip modeller mevcuttur.
  2. Malzeme ve Dayanıklılık: İletkenlik probunun malzemesi, kullanıldığı sıvıların kimyasal özellikleri ile uyumlu olmalıdır. Korozif sıvılar veya yüksek sıcaklık koşulları için dayanıklı malzemeler tercih edilmelidir.
  3. Kalibrasyon Kolaylığı: İletkenlik probunun düzenli olarak kalibre edilmesi gerekebilir. Kolay kalibrasyon özellikleri, kullanım ve bakım sürecini basitleştirir ve doğruluğu artırır.
  4. Sıcaklık Aralığı: Sıvının sıcaklığı, iletkenlik ölçümünü etkileyebilir. İletkenlik probunun çalışabileceği sıcaklık aralığı, uygulamanın koşullarına uygun olmalıdır.
  5. Ekran ve Veri İletişim: İletkenlik probunun veri gösterim ve iletişim özellikleri, kullanıcı deneyimini etkiler. Dijital ekranlar ve veri toplama sistemleri, ölçüm sonuçlarını kolayca görüntülemenizi sağlar.
  6. Ölçüm Noktası mesafesi : Prob kablo boyu cihaz ve ölçüm noktası arasındaki mesafe dikkate alınarak seçilmelidir. Saha tipi veya laboratuvar ölçümleri için seçilecek cihaz ve iletkenlik problarında ölçüm kolaylığı ve mesafeler ölçüm için önemlidir.

İletkenlik Probu Bakım ve Kalibrasyon

İletkenlik probunun doğru ve güvenilir sonuçlar vermesi için düzenli bakım ve kalibrasyon gereklidir. Probun temizlenmesi, elektrotların düzenli olarak kontrol edilmesi ve kalibrasyon solüsyonları ile kalibrasyon yapılması, ölçüm doğruluğunu artırır ve probun ömrünü uzatır.

Sonuç

İletkenlik probu, sıvıların elektriksel iletkenliğini hassas bir şekilde ölçerek birçok endüstriyel ve laboratuvar uygulamasında kritik bir rol oynar. Su arıtma, kimya, gıda üretimi, tarım ve ilaç sektörlerinde doğru iletkenlik ölçümleri sağlayarak, ürün kalitesini ve süreç verimliliğini artırır. İhtiyacınıza uygun bir iletkenlik probu seçerek, hassas ölçüm ve kontrol süreçlerinizi optimize edebilirsiniz.

 
Devamını oku

İletkenlik Konrol Cihazı Ve Probu Kalibrasyonu

Kondens dönüş iletkenlik kontrol cihazı


 
  1. Setpoint1 ın altındaki küçük botona basıp üzerindeki ayarlı potanstan iletkenliği kaça set etmek istiyorsak ayarlayıp bırakalım ( ör: 500 µs\cm)
  2. Setpoint 2 2. Alarm içindir kapalı kalabilir. İstenirse 700 µs\cm değeri girip iletkenlik 700 e çıkınca 2. Bir alarm verdirilebilir.
  3. En solda altta 0 dan 30 a kadar ayar olan potansiyometre ayarladığımız 500 olan set iletkenlik değeri için histeriz değeridir.0 da bırakılabilir. 10 a yarlanırsa 500 set değerinin %10 u olan 450 ile 550 arasında çalışır.
  4. Zero değeri probu taktıktan sonra. Paslanmaz probu havaya tutup ( ıslak olmayacak- temiz bezle silip) 0 lama yapılır.ince düz tornavida ile zero tuşu üzerinden
  5. Gaın tuşu paslanmaz probu iletkenliğini bildiğimiz bir suyla kalibre etmektir. Probu iletkenliğini bildiğimiz bir suya daldırıp gaın üzeinde düz tornavid aile çevirerek bilinen iletekliğe getirilir.
  6. Üstte sağda range iletkenlik probunun ölçtüğü iletkenliğin birimini gösterir. Biz beyaz işaret yukarı şekilde bakacak şekilde ayarlarsakµs\cm değerini ayarlamış oşuruz.
  7. Paslanmaz problar 2 çeşittir. 1.si 0 -200 µs\cm aralığını ölçen. 2.si ise 0-5000 µs\cm aralığını ölçen . Sistemi koyacağımız yere göre prob seçilmelidir. 200 dereceye dayanıklı olmalıdır.
  8. Prob kablosuna sıcak su değdirilmemelidir. Prob ucu zedelenmemelidir.su dolu olacak şekilde  prob monte edilmelidir.probun sürekli olarak suyun içinde olması sağlanmalıdır. Arasıra prob kalibre edilmelidir.

Paslanmaz Prob (316- 200 Oc)
Devamını oku

Su Yumuşatma Reçinesi Faydaları: Evde ve İşte Su Kalitesini Artırmanın Anahtarı

Su Yumuşatma Reçinesi Faydaları: Evde ve İşte Su Kalitesini Artırmanın Anahtarı

Suyun sertliği, günlük yaşamda karşılaşılan birçok sorunun başlıca nedenlerinden biridir. Evdeki musluklardan akan suyun içerdiği yüksek kalsiyum ve magnezyum iyonları, zamanla borularda, cihazlarda ve yüzeylerde kireç birikmesine yol açar. Bu sorun, hem evlerde hem de endüstriyel tesislerde su yumuşatma reçinesi kullanılarak kolayca çözülebilir. Peki, su yumuşatma reçinesi nedir ve hangi faydaları sunar? İşte su yumuşatma reçinesinin avantajlarına dair bilmeniz gerekenler:

1. Kireçlenmeyi Önleme

Su yumuşatma reçinesinin en büyük faydası, kireçlenmeyi önlemesidir. Sert suda bulunan kalsiyum ve magnezyum iyonları, su yumuşatma işlemi sırasında reçine tarafından tutulur ve yerine sodyum iyonları bırakılır. Bu, suyun sertliğini düşürür ve kireç oluşumunu engeller. Bu sırada suda kalsiyum ve magnezyum iyonu azalırken sodyum iyonu artar. Ama suyun iletkenliği değişmez. Yani hams u ile yumuşak suyu iletkenlik açısından ölçtüğümüzde iletkenlik değişmemelidir. İletkenlik değişiyorsa Sunwatershop teknik servis personeli çağrılmalıdır. Sonuç olarak, borular, su ısıtıcıları ve diğer suyla çalışan cihazlarınızda kireç birikimi olmaz, bu da onların ömrünü uzatır.

2. Ev Aletlerinin Ömrünü Uzatma

Kireçlenme, su ısıtıcıları, bulaşık makineleri, çamaşır makineleri ve kahve makineleri gibi ev aletlerinin performansını olumsuz etkiler. Kireç birikimi, bu cihazların enerji verimliliğini düşürür ve daha fazla enerji tüketmelerine yol açar. Su yumuşatma reçinesi sayesinde kireçlenme önlenir, cihazlar daha verimli çalışır ve daha uzun ömürlü olur. Bu, hem enerji tasarrufu sağlar hem de bakım ve onarım maliyetlerini azaltır.

3. Sabun ve Deterjan Tasarrufu

Yumuşak su, sabun ve deterjanların daha etkili çalışmasını sağlar. Sert su, sabunla birleştiğinde az köpük oluşturur ve kalıntı bırakır. Su yumuşatma reçinesiyle işlenmiş su, sabunun daha iyi köpürmesini sağlar, böylece daha az sabun ve deterjan kullanılır. Bu, temizlik işlemlerinde daha az kimyasal kullanımı anlamına gelir ve uzun vadede maliyet tasarrufu sağlar.

4. Daha Yumuşak ve Parlak Cilt ve Saç

Sert su, ciltte ve saçta kuruluğa yol açabilir. Kireçli suyun bıraktığı kalıntılar, cildin doğal yağlarını ve saçın parlaklığını alabilir. Su yumuşatma reçinesiyle yumuşatılmış su, cildin daha yumuşak ve saçın daha parlak olmasını sağlar. Bu, özellikle cilt hassasiyeti yaşayanlar ve saçlarını korumak isteyenler için önemli bir faydadır.

5. Çevresel Etkiyi Azaltma

Su yumuşatma reçinesi, daha az sabun, deterjan ve temizlik ürünü kullanmanızı sağlar, bu da çevre üzerindeki kimyasal atık yükünü azaltır. Ayrıca, yumuşatılmış suyun kullanımı enerji tasarrufu sağladığından, karbon ayak izinizi de küçültmeye yardımcı olur. Bu, hem bireyler hem de işletmeler için çevreye duyarlı bir tercih sunar.

6. Giysilerin ve Kumaşların Ömrünü Uzatma

Sert su, giysilerin ve diğer tekstil ürünlerinin liflerine zarar verebilir, onları sertleştirir ve solgun bir görünüm kazandırır. Su yumuşatma reçinesi ile yumuşatılmış su, giysilerin daha uzun süre dayanmasına yardımcı olur, renklerini korur ve kumaşların yumuşak kalmasını sağlar. Bu da giysi alışverişi maliyetlerinde tasarruf anlamına gelir.

7. Endüstriyel Uygulamalar İçin İdeal

Su yumuşatma reçineleri, sadece evlerde değil, endüstriyel uygulamalarda da büyük faydalar sağlar. Endüstriyel tesislerde kullanılan suyun yumuşatılması, üretim süreçlerinde daha az aksama, daha düşük enerji maliyetleri ve ekipmanların daha uzun ömürlü olması anlamına gelir. Ayrıca, su yumuşatma reçinesi kullanımı, endüstriyel süreçlerde suyun kalitesini artırır ve ürün kalitesini iyileştirir. Su arıtma sistemlerinden olan reverse osmos öncesi su yumuşatma sistemi kurulması reverse osmos sistemlerinin kireçten – sertlikten dolayı tıkanma risklerini azaltacaktır.

Sonuç

Su yumuşatma reçinesi, hem evlerde hem de endüstriyel ortamlarda suyun sertliğini azaltarak birçok fayda sağlar. Kireçlenmeyi önlemesi, cihazların ömrünü uzatması, temizlik ürünlerinden tasarruf sağlaması ve çevresel etkileri azaltması gibi avantajlarıyla su yumuşatma reçinesi, suyun kalitesini artırmak isteyen herkes için vazgeçilmez bir çözümdür. Suyun sertliği ile ilgili sorunları ortadan kaldırmak ve daha yumuşak, daha verimli bir su kullanımı sağlamak için su yumuşatma reçinesi kullanmayı düşünebilirsiniz. Bu, hem günlük yaşamınızı kolaylaştırır hem de uzun vadede önemli tasarruflar sağlar.

 
Devamını oku

Su Yumuşatma Reçinesi Faydaları: Temiz ve Yumuşak Suya Erişimin Kolay Yolu

Su Yumuşatma Reçinesi Faydaları: Temiz ve Yumuşak Suya Erişimin Kolay Yolu

Suyun sertliği, günlük yaşamda karşılaşılan pek çok sorunun kaynağıdır. Sert su, yüksek miktarda kalsiyum ve magnezyum içerir ve bu mineraller, zamanla cihazlarda, borularda ve yüzeylerde kireçlenmeye yol açar. Sunwatershop su yumuşatma sistemleri otomatik olarak çalışır ve sulardaki kireci- sertliği tutarlar.  Su yumuşatma reçinesi, bu mineralleri sudan uzaklaştırarak suyu yumuşatır ve böylece suyun zararlı etkilerini ortadan kaldırır. Bu işlemi reçine tuz ile rejenerasyon yaparak sağlar. İşte su yumuşatma reçinesinin sağladığı başlıca faydalar:

1. Kireçlenmeyi Önleme ve Cihaz Ömrünü Uzatma

Kireçlenme, sert suyun en yaygın sorunlarından biridir. Su yumuşatma reçinesi, sudaki kalsiyum ve magnezyum iyonlarını yakalayarak kireç oluşumunu önler. Bu sayede, su ısıtıcıları, buhar kazanları, soğutma kuleleri, chiller, sıcaksu kazanları, bulaşık makineleri ve çamaşır makineleri gibi ev aletlerinde kireç birikimi engellenir ve bu cihazların ömrü uzar. Yumuşatılmış su kullanan cihazlar daha verimli çalışır ve enerji tasarrufu sağlar.

2. Daha Az Sabun ve Deterjan Kullanımı

Sert su, sabun ve deterjanlarla birleştiğinde köpürmeyi zorlaştırır ve etkisiz hale getirir. Bu durum, temizlik işlemleri için daha fazla sabun ve deterjan kullanılmasına neden olur. Su yumuşatma reçinesi ile işlenmiş su, sabun ve deterjanların daha etkili çalışmasını sağlar, böylece temizlik için daha az ürün kullanılır. Bu, hem maliyetleri düşürür hem de çevreye daha az kimyasal atık bırakılmasını sağlar.

3. Daha Yumuşak Cilt ve Saç

Sert su, ciltte kuruluk ve tahrişe, saçlarda ise matlık ve kırılmaya yol açabilir. Yumuşatılmış su, cildin doğal nemini korur ve saçların daha yumuşak ve parlak olmasını sağlar. Bu özellikle cilt hassasiyeti olan kişiler için büyük bir avantajdır.

4. Giysilerin ve Kumaşların Ömrünü Uzatma

Sert su, giysilerin liflerine zarar verir ve onları sertleştirir. Yumuşatılmış su, kumaşların yumuşak kalmasını sağlar, renklerin solmasını engeller ve giysilerin ömrünü uzatır. Bu da giysi alışverişi masraflarını azaltır ve giysilerinizin daha uzun süre yeni gibi kalmasına yardımcı olur.

5. Enerji Tasarrufu ve Verimlilik

Kireçlenme, su ısıtıcıları ve diğer ev aletlerinin verimliliğini düşürerek daha fazla enerji harcamasına neden olur. Yumuşatılmış su kullanan cihazlar, daha az enerji tüketir, bu da elektrik faturalarının düşmesine ve çevresel etkinin azalmasına katkıda bulunur. Kireçlenme sonrası kimyasal temizliklerde ise borularda ve tüm metal yüzeylerde korozyon ve delinmeler olabilir. Bu sebeple sistemler kurulduğunda Sunwatershop tam otomatik yumuşatma sistemleri kurulmalıdır.

6. Çevresel Etkinin Azaltılması

Su yumuşatma reçinesi, daha az sabun, deterjan ve enerji kullanımı sağlayarak çevresel etkinizi azaltır. Ayrıca, yumuşatılmış su, boruların ve cihazların ömrünü uzatarak atık miktarını azaltır. Çevre dostu bir su yumuşatma sistemi, hem doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur hem de sürdürülebilir bir yaşam tarzını destekler.

7. Endüstriyel Uygulamalarda Verimlilik Artışı

Endüstriyel tesislerde su yumuşatma reçinesi kullanımı, üretim süreçlerinde verimliliği artırır ve cihazların ömrünü uzatır. Yumuşatılmış su, buhar kazanları, soğutma sistemleri ve diğer endüstriyel ekipmanlarda kireç birikimini önler, bu da operasyonel maliyetlerin düşmesine ve üretim süreçlerinin kesintisiz devam etmesine olanak tanır.

Sonuç

Su yumuşatma reçinesi, hem evlerde hem de endüstriyel ortamlarda suyun kalitesini artırmanın en etkili yollarından biridir. Kireçlenmeyi önlemesi, cihazların ömrünü uzatması, temizlik ürünlerinden tasarruf sağlaması ve çevresel etkileri azaltması gibi birçok avantajıyla su yumuşatma reçinesi, günlük yaşamda suyun zararlı etkilerini ortadan kaldırır. Daha temiz, daha yumuşak ve daha verimli bir su kullanımı sağlamak için su yumuşatma reçinesi kullanmak, hem maddi tasarruf sağlar hem de çevreye duyarlı bir tercih sunar.

 
Devamını oku

Yıkanabilir Filtreler: Uzun Süreli Performans ve Verimlilik

Yıkanabilir Filtre Nedir?

Yıkanabilir filtreler, suyu temizlemek için kullanılan ve bakım gerektirmeyen filtrelerdir. Bu filtreler, kullanıldıkları ortamda partikülleri, kirleticileri ve diğer zararlı maddeleri etkili bir şekilde süzer. Yıkanabilir filtrelerin en önemli avantajı, uzun ömürlü olmaları ve tekrar tekrar kullanılabilmeleridir. Bu özellikleri, hem maliyetleri düşürür hem de çevre dostu bir çözüm sunar.

Yıkanabilir Filtrelerin Çalışma Prensibi

Sunwatershop Yıkanabilir filtreler, genellikle metal, plastik veya özel kaplama malzemeleriyle yapılmış ağ veya matrilardan oluşur. Bu filtreler, suyun içinden geçerken partikülleri tutar. Kirlenen filtreler, basit bir şekilde yıkanarak temizlenebilir ve tekrar kullanılabilir. Temizlik işlemi sırasında, filtre üzerindeki toz ve kirleticiler sudan geçirilerek veya özel temizleme solüsyonlarıyla uzaklaştırılır. Temizlendikten sonra filtre, eski performansına geri döner.

Yıkanabilir Filtrelerin Avantajları

1. Uzun Ömür ve Tekrar Kullanılabilirlik

Sunwatershop Yıkanabilir filtreler, düzenli bakım ve temizleme ile uzun süre kullanılabilir. Bu, filtrelerin sık sık değiştirilmesi gereken standart filtrelerin aksine, daha uzun ömürlü bir çözüm sunar. Uzun ömürlü olmaları, hem maliyetleri düşürür hem de atık miktarını azaltır.

2. Ekonomik ve Çevre Dostu

Yıkanabilir filtreler, bir kez satın alındığında uzun yıllar kullanılabilir. Bu durum, filtre değişim maliyetlerini önemli ölçüde azaltır. Ayrıca, tekrar tekrar kullanılabilmeleri çevre üzerinde olumlu bir etki yapar, çünkü atık miktarını ve doğal kaynakların tüketimini azaltır.

3. Düşük Bakım Maliyeti

Sunwatershop Yıkanabilir filtrelerin bakımı, genellikle sadece suyla yıkama veya hafif temizlik gerektirir. Bu, bakım maliyetlerini düşük tutar ve işlemi kolaylaştırır. Ayrıca, filtre temizliği sırasında kullanılan malzemeler genellikle doğaldır ve ek kimyasal madde gerektirmez.

4. Yüksek Performans ve Verimlilik

Yıkanabilir filtreler, yüksek kaliteli malzemelerden üretildiği için etkili bir filtrasyon sağlar. Partikülleri ve kirleticileri yüksek verimlilikle tutar, bu da havanın veya sıvının kalitesini artırır. Düzenli temizlik yapıldığında, filtreler yüksek performansını korur.

Yıkanabilir Filtrelerin Kullanım Alanları

1. Hava Filtrasyonu

Hava temizleme sistemlerinde yıkanabilir filtreler kullanılarak iç mekan hava kalitesi artırılır. Evlerde, ofislerde ve endüstriyel alanlarda hava temizleme sistemlerinde kullanılır. Bu filtreler, toz, polen ve diğer hava kirleticilerini etkili bir şekilde temizler.

2. Su Filtrasyonu

Su arıtma sistemlerinde yıkanabilir filtreler kullanılarak suyun kalitesi artırılır. Bu filtreler, içme suyu sistemlerinde, endüstriyel su işleme tesislerinde ve havuzlarda etkili bir şekilde kullanılır. Kirleticileri uzaklaştırarak temiz ve sağlıklı su sağlar.

3. Otomotiv Uygulamaları

Otomotiv endüstrisinde, yıkanabilir filtreler motor hava giriş sistemlerinde ve diğer uygulamalarda kullanılır. Bu filtreler, motorun performansını koruyarak uzun ömürlü ve verimli bir çalışma sağlar.

4. Endüstriyel Uygulamalar

Endüstriyel süreçlerde, yıkanabilir filtreler çeşitli makinelerde ve sistemlerde kullanılır. Bu filtreler, proses akışlarını temizleyerek ekipmanların verimli çalışmasını sağlar.

Yıkanabilir Filtre Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Filtre Malzemesi ve Kalitesi: Filtrenin yapıldığı malzeme, filtrasyon performansını etkiler. Yüksek kaliteli malzemeler, uzun ömür ve etkili filtrasyon sağlar.
  2. Filtre Boyutu ve Uygunluk: Filtrenin boyutu ve tasarımı, kullanıldığı sistemle uyumlu olmalıdır. Doğru boyut, Sunwatershop filtre performansını ve verimliliğini artırır.
  3. Temizlik Kolaylığı: Filtrelerin temizlenmesi kolay olmalıdır. Yıkanabilir filtrelerin temizliği sırasında uygulanan yöntemler ve kullanılan ürünler, bakım sürecini etkileyecektir.
  4. Performans ve Verimlilik: Filtrelerin performansı ve verimliliği, kullanıldığı ortamda etkili sonuçlar sağlar. Filtrenin ne kadar sürede tıkanacağını ve ne kadar kirleticiyi tutabileceğini değerlendirmek önemlidir. Bu amaçla su analizlerini Sunwatershop laboratuvarında yaptırıp uygun yıkanabilir filtre seçimi yapabilirsiniz.



Sonuç

Sunwatershop Yıkanabilir filtreler, uzun ömürlü ve çevre dostu çözümler sunarak çeşitli uygulamalarda etkili filtrasyon sağlar. Hem maliyet tasarrufu sağlar hem de atık miktarını azaltır. Hava, su, otomotiv ve endüstriyel uygulamalarda kullanılabilecek yıkanabilir filtreler, yüksek performans ve verimlilik sunar. İhtiyacınıza uygun bir yıkanabilir filtre seçerek, temizleme işlemlerinizi kolaylaştırabilir ve uzun süreli performans elde edebilirsiniz.
 
Devamını oku

Sunwatershop Yıkanabilir Filtreler: Ekonomik ve Çevre Dostu Filtrasyon Çözümleri

Yıkanabilir Filtre Nedir?

Yıkanabilir filtreler, suyun temizlenmesi için kullanılan ve yeniden kullanılabilir özellikte olan filtrelerdir. Geleneksel tek kullanımlık filtrelerin aksine, yıkanabilir filtreler kirlenmiş yüzeylerini temizleyip tekrar kullanabilirsiniz. Bu filtreler genellikle metal, plastik,paslanmaz veya özel kaplamalı malzemelerden yapılır ve uzun süreli performans sunar.

Yıkanabilir Filtrelerin Avantajları

1. Uzun Süreli Kullanım

Yıkanabilir filtreler, dayanıklı malzemelerden üretildiği için uzun süre kullanılabilir. Düzenli bakım ve temizlik ile yıllarca verimli bir şekilde çalışabilirler. Bu, sık sık filtre değişimi gerektirmediği için hem zamandan hem de paradan tasarruf sağlar.

2. Maliyet Tasarrufu

Bir kez satın alındığında, yıkanabilir filtreler tekrar tekrar kullanılabilir. Bu, uzun vadede filtre değiştirme maliyetlerini önemli ölçüde azaltır. Özellikle büyük sistemlerde veya endüstriyel uygulamalarda, bu tasarruf oldukça belirgindir.

3. Çevre Dostu

Sunwatershop Yıkanabilir filtreler, çevre dostu bir seçenek sunar çünkü atık miktarını azaltır. Tek kullanımlık filtrelerin aksine, yıkanabilir filtreler tekrar kullanıldığından, çevresel etkiler ve atıklar minimize edilir. Bu, sürdürülebilirlik hedeflerinize katkıda bulunur.

4. Kolay Bakım

Yıkanabilir filtrelerin bakımı oldukça basittir. Filtreyi belirli aralıklarla temizlemek yeterlidir. Temizlik genellikle su ve hafif temizlik ürünleri ile yapılır. Bu, bakım sürecini hızlı ve pratik hale getirir.

Yıkanabilir Filtrelerin Kullanım Alanları

1. Hava Filtrasyonu

Ev ve endüstriyel hava temizleme sistemlerinde yıkanabilir filtreler, hava kalitesini artırmak için kullanılır. Bu filtreler, toz, polen, duman ve diğer hava kirleticilerini etkili bir şekilde temizler. Bu sayede iç mekanlarda temiz ve sağlıklı bir hava sağlanır.

2. Su Filtrasyonu

Su arıtma sistemlerinde yıkanabilir filtreler, suyun temizlenmesinde önemli bir rol oynar. Bu filtreler, içme suyu sistemlerinden havuzlara kadar çeşitli uygulamalarda kullanılır. Kirleticileri ve tortuları uzaklaştırarak suyun kalitesini artırır.

3. Otomotiv Uygulamaları

Otomotiv endüstrisinde, motor hava filtrelerinde yıkanabilir filtreler kullanılır. Bu filtreler, motorun performansını korur ve uzun ömürlü bir çalışma sağlar. Ayrıca, motorun daha verimli çalışmasına yardımcı olur.

4. Endüstriyel Uygulamalar

Yıkanabilir filtreler, endüstriyel makinelerde ve proseslerde kullanılarak ekipmanların ömrünü uzatır. Bu filtreler, çeşitli sıvıları veya havayı temizleyerek işlemlerin verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.

Yıkanabilir Filtre Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

  1. Malzeme Kalitesi: Filtrenin yapıldığı malzeme, filtrasyon verimliliğini etkiler. Dayanıklı ve kaliteli malzemeler, uzun ömür ve yüksek performans sağlar.
  2. Boyut ve Uyumluluk: Filtrenin boyutu ve tasarımı, kullanım yerine uygun olmalıdır. Uygun boyutta ve tasarımda bir filtre, en iyi performansı sağlar.
  3. Temizlik Kolaylığı: Yıkanabilir filtrelerin temizliği ne kadar kolay ise, bakım süreci de o kadar pratik olur. Temizlik talimatlarına uygunluk, filtre ömrünü uzatır.
  4. Performans: Filtrenin performans özellikleri, temizleme kapasitesi ve verimliliği, kullanım amacına uygun olmalıdır. Performans özelliklerini kontrol ederek, ihtiyaçlarınıza uygun bir filtre seçmelisiniz.



Sonuç

Sunwatershop Yıkanabilir filtreler, hem ekonomik hem de çevre dostu bir filtrasyon çözümü sunar. Uzun ömürleri, düşük bakım maliyetleri ve tekrar kullanılabilirlikleri sayesinde, birçok uygulamada etkili sonuçlar sağlar. Hava temizleme sistemlerinden su arıtma sistemlerine kadar geniş bir kullanım yelpazesi sunan bu filtreler, kaliteli ve sürdürülebilir bir seçenek arayanlar için ideal bir tercihtir.

Devamını oku

Buhar Kazan Sistemlerinde Karbonik Asit- Düşük Ph Korozyonu ; Oluşumu, Sonuçları, Önleme Yöntemleri


Resim1 – Karbonik Asit - Düşük pH Korozyon Görünümü

Karbonik Asit - Düşük pH Korozyonu Nedir , Nerede ve Nasıl Oluşur ;

Buhar üretim sistemlerinde Karbonik Asit (H2CO3) - düşük pH korozyonu özellikle kondens dönüş sisteminde etkili olmaktadır. Korozyonun oluşma mekanizması ise kazan besi suyundaki çözünmüş karbondioksitin (CO2) buhar fazına geçmesi ve akabinde kondens hatlarında su buharı ile reaksiyona girerek KarbonikAsit (H2CO3) oluşturması ve buna bağlı olarak kondens pH değerlerinin ideal pH olan 8.2 nin altına düşerek asidik korozyon olması şeklindedir. Karbonik Asit- Düşük pH korozyonunun göstergesi Resim 1 de görüldüğü gibi boru et kalınlığının incelmesi şeklindedir.

Besi suyundaki çözünmüş karbondioksit degazörde termik olarak tamamıyla atılabilse dahi, besi suyundaki alkaliniteyi oluşturan bikarbonatlar (HCO3) buhar kazanında yüksek ısı sonucunda kırılarak , hidroksit ( OH ) ve karbondioksit ( CO2 ) açığa çıkarmaktadır. Bu kırılma sonrasında ortaya çıkan Hidroksit ( OH ) iyonları kazan suyunda kalarak kazan suyu pH

değerini yükseltirler. Karbondioksit (CO2) ise buhar ile taşınarak buhar ve özelliklede kondens dönüş hatlarında aşağıdaki mekanizmalar ile korozyona sebebiyet verir.
Oluşum mekanizması aşağıdaki şekildedir .
2HCO3 + ısı à CO3 + CO2 ­ + H2O CO3 + H2O + ısı à 2OH + CO2 ­
CO2 + H2O à H2CO3 (KarbonikAsit)


 
Fe + 2H2CO3à Fe(HCO3)2 + H2 ­
Karbonik Asit – Düşük pH korozyonu , kazan besi suyundaki oksijenin tamamıyla termik ve/veya kimyasal olarak giderilememesi ve/veya kondens dönüş sistemine ya direkt olarak hava girişi yada kondens dönüş suyuna oksijen yönünden zengin karışımların meydana gelmesi ile çok daha fazla artarak devam eder.
4Fe(HCO3)2 + O2 à 2Fe2O3 ¯ + 8CO2 ­ + 4H2O
Oksijenin ortama dahil olması ile mekanizma kendi başına işler ve aşırı şekilde karbondioksit açığa çıkarak, oksijensiz ortama göre 3-8 kat daha fazla korozif etki gösterir
Düşük pH oluşumunun diğer sebepleri ise aşağıdaki gibi sıralanabilir .
  • Kazanda kullanılan kimyasalların yüksek basınçta kırılması sebebi ile pH değerinin düşmesine sebebiyet verecek olan inorganik ve/veya organik asitlerin açığa çıkması.
Örneğin oksijen tutucu olarak kullanılan Sodium sülfit/bisülfit 40 bar üzerinde kırılmaya başlayarak Hidrojen sülfür(H2S) ve kükürtdioksit (SO2) ortaya çıkması.
Na2SO3+H2O+ısı------ 2NaOH+SO2
4Na2SO3+2H2O +ısı---- 3 Na2SO4+2NaOH +H2S
  • Prosesten kaynaklanan kaçaklar vasıtası ile pH değerinin düşmesine sebebiyet verecek olan inorganik ve/veya organik asitlerin açığa çıkması.

Karbonik Asit-Düşük pH Korozyonunun Genel Etkileri Nelerdir ;

Buhar Kazanı ve Kondense Sistemlerinde Karbonik Asit – Düşük pH korozyonu meydana gelmesi sebebi ile aşağıdaki ana başlıklarda verilen problemler sırası ile meydana gelmeye başlayacaktır .

-Öncelikle kondens dönüş sistemi ile buharın kullanıldığı tüm ekipmanlarda Karbonik Asit- düşük pH korozyonuna bağlı korozyon oluşumu ve sonucunda metal yüzeylerde et
kalınlığının azalması şeklinde oluşan deformasyonların meydana gelmesi ,
-Korozyon ürünlerinin kazana taşınması ve kazanlarda metal oksit oluşum riskinin artması,
-Kondens dönüş, Kazan besi, kazan ve buhar sistemleri ile birlikte buharın kullanıldığı tüm ekipmanların korozyona bağlı deformasyona uğraması ,
- Kondens suyu ve Buhar kayıpları,
-Program dışı duruşlar ve üretim kayıpları,
-Tamir ve bakım giderlerinin artışı,
-Üretim, bakım ve genel işletme maliyetlerinin artışı,


 

Karbonik Asit – düşük pH Korozyonunun Buhar ve Enerji Maliyetleri Üzerindeki Etkileri ;

Spirax-Sarco tarafından yapılan ve aşağıda verilen çalışmadan da görülebileceği üzere Buhar ve Kondense sisteminde meydana gelen korozyon sebebi ile oluşacak olan kaçaklardan çok yüksek miktarda enerji kayıpları meydana gelmektedir .
Aşağıda verilen örnekte belirtildiği gibi, 6 bar basınçta çalışan buhar sisteminde oluşan korozyon sonucu ortaya çıkan toplamdaki 7,5 mm lik bir buhar kaçağı saatte 110 kg buhar kaybına sebebiyet vermekte olup bunun karşılığı olarak da yıllık (8400 saat/yıl çalışma süresi) 110 ton Kömür, 70000 Litre FuelOil veya 700 000 kWh doğal gaz kaybına ve 924 ton su kaybına yol açmaktadır .


 

Karbonik Asit – Düşük pH Korozyonun Önlenmesi ;

Karbonik Asit-Düşük pH korozyonunun önlenebilmesi için öncelikle ilave su olarak daha düşük alkalinite içeren ( Dealkalize Su , Reverse Osmose Suyu , Demineralize Su ) kullanılabilir, Degazör vasıtası ile suyun içeriğinde bulunan çözünmüş Karbondioksit (CO2) termik olarak atılabilir ve/veya buhar ve özellikle de kondens dönüş hatları düşük pH korozyonuna dayanıklı ( paslanmaz ) malzemeden yapılabilir .
Bununla birlikte Nötralize Aminler, Film Yapıcı Aminler, Amin İçermeyen Film Yapıcılar veya bu ürünlerin çeşitli karışımları kullanılarak düşük pH korozyonu önlenebilir .
  1. İlave Su / Besi Suyu Arıtma Uygulamaları
    • Suyun yapısındaki alkalinitenin giderimi ( Dealkalize/RO/Demin. sistemleri )
    • Suyun yapısındaki çözünmüş gazların giderimi ( Degazör sistemleri )
  2. Kimyasal Şartlandırma Uygulaması
    • Nötralize Aminlerin Kullanımı
    • Mono/Poli Film Yapıcı Aminler ve Amin İçermeyen Film Yapıcı Ürünler
  1. Alkalinitenin Giderimi ;
Buhar kazanlarında kullanılan ilave su içeriğindeki alkaliniteyi oluşturan bikarbonatlar (HCO3) ve karbonatlar (CO3) buhar kazanında yüksek ısı sonucunda kırılarak , hidroksit ( OH ) ve karbondioksit (CO2) açığa çıkarmaktadır. Karbondioksit (CO2) ve buna bağlı olarak KarbonikAsit (H2CO3) oluşumuna sebebiyet vermektedir .
Bu oluşumların meydana gelmesinin önlenmesi için ilave sudaki alkalinite Dealkalizasyon sistemleri , Reverse Osmosis Sistemleri veya Deminerilizasyon sistemlerinin kurulumu ve uygun şartlarda işletilmesi vasıtası ile Alkalinitenin giderilmesi ile önlenilebilecektir.


 
  1. Karbondioksitin Termik Giderimi ;
Kazan besi suyundaki çözünmüş karbon dioksitin çok büyük miktarı Degazör
(Dearator) sistemleri vasıtası ile termik olarak giderilmelidir . Bu işlem kazan besi suyunun Degazör kulesinde düşük basınçtaki buhar ile ani olarak ısıtılarak , kazan besi suyu
sıcaklığının, karbondioksitin (CO2) su içindeki çözünürlüğünün azaldığı 102 C ve üzerine
çıkarılarak besi suyundaki çözünmüş karbondioksitin (CO2) gaz fazına geçirilmesi ve degazör içindeki artı basınç (0.2-0.5 bar) vasıtası ile degazör kulesi üzerindeki havalık vasıtası ile
oksijenin de atmosfere atılması ile sağlanmaktadır .


 
  1. KarbonDioksit(CO2) ve KarbonikAsitin (H2CO3) Nötralize Aminler İle Nötralisazyonu ;
Kazan besi suyu ile birlikte gelen bikarbotların (HCO3) kazan içerisinde ısının etkisiyle kırılması sonucu ortaya çıkan karbondioksit(CO2) ile kasan besi içeriğinde bulunan ve degazörden bakiye kalan karbondioksit (CO2) Nötralize Aminler bağlanarak karbonik asit oluşumu önlenmeli ve nötralize aminlerin katkısı ile buhar ve kondens dönüş suyu pH değerleri korozyon oluşumu açısından güvenli bölge olan 8.2 – 9.5 aralığına çekilmelidir.
Genel olarak en yaygın şekilde kullanılan nötralize aminler MORFOLİN , SİKLOHEGZALAMİN , DİETHİLETHANOL AMİN , ETHANOL AMİN , AMİNOMETİLPROPONAL
olarak sıralanbilir .
Bununla birlikte Amonyak da karbondioksit(CO2) ve karbonikasit (H2CO3) nötralisazyonun da sıkça tercih edilen bir ürün olup , bakır(Cu) üzerindeki yüksek korozyon riski sebebi ile Buhar ve Kondens sisteminde bakır ve/veya bakır alaşımlarının kullanıldığı durumlarda kullanımına dikkat edilmelidir.



Nötralize amin seçiminde dikkat edilmesi gereken önemli kriteler, gıda proseslerine uygunluğu (NSF - G6 ve FDA belgeleri ve limitleri ) , 1 ppm Karbondioksit için gerekli olan amin miktarı, buhar fazına geçme oranı (distribution ratio) , nötralisazyon kapasitesi, baziklik sabiti olarak sıralandırılabilir. Nötralize amin içerikli ürünlerde, buhar fazına geçme oranı (distribution ratio) farklı en az iki Nötralize amin bulunduğuna dikkat edilmelidir, zira bu sayede işletmelerdeki kısa-orta ve uzun mesafeli buhar ve kondens hatlarında eşit şekilde korozyon koruması sağlanabilecektir.
Nötralize amin kullanımında dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir husus ise Süt ve Süt Mamülleri üretimi veya Süt ve Süt Mamüllerinin üretim esnasında kullanıldığı durumlarda Aminlerin Süt ve Süt Mamülleri ile reaksiyona girerek kanserojen NİTROSAMİN bileşenleri oluşumuna sebebiyet vermesidir.
Bununla birlikte FDA listelerinde olmasına rağmen Siklohexilamin nötralize amin ürünlerinin içeriğinde %5 konsantrasyondan fazla kullanıldığı durumlar için , Avrupa birliğinin 1 Haziran 2009 tarihindeki ilgili yazısı ile doğurganlık ve üreme üzerindeki zararlı ve geri dönüşü olmayan negatif etkilerinden dolayı R62/H62/H361F Cat3 sınıfına alınmış olup , özellikle Gıda ve İlaç sektöründe kullanımı sırasında bu durum dikkate alınmalıdır.

 
H361 Doğmamış çocukta hasara yol açma veya üremeye zarar verme şüphesi var <biliniyorsa özel etkisini belirtin> <başka hiçbir maruziyet yolunun zarara neden olmadığı kesin olarak kanıtlanmışsa maruziyet yollarını belirtin>.

Özellikle Gıda ve İlaç endüstrileri için bu sınıftaki ürünleri tedarik eden firmalardan kesinlikle ürün ile ilgili NSF – G6 belgesi istenmelidir.

KarbonikAsit–Düşük pH Korozyonunun Film Yapıcı Kimyasallar İle Önlenmesi ;

Bu işlem için metal yüzeylerde koruyu film tabakası oluşturarak buhar ve kondens içeriğindeki karbonik asidin ve diğer tüm korozif etmenlerin metal yüzeylere temasını engelleyerek korozyon oluşumunu önlemek için kullanılan ürünlerdir .

Bu tür ürünler Degazör sistemi bulunan ve Degazör vasıtası ile kazan besi suyundaki oksijenin 100 ppb (0.1 ppm) altına düşürüldüğü işletmelerde efektif olarak kullanılabilmektedir. Kazan besi suyundaki çözünmüş oksijen seviyesinin 100 ppb (0.1 ppm) in üzerine çıkma ihtimali olan işletmelerde tek başına kullanımı tavsiye edilmemekle beraber ve oksijen tutucu ürünler ile kombine şekilde kullanımı korozyon oluşumunun önlenmesi açısından maksimum performans göstermektedirler . (bknz.2011 yılı NACE Kongre Notları)



Kurumsal firmaların ürettiği, orta ve yüksek basınçlı buhar ve türbin sistemlerine uygun poliamin içerikli film yapıcı ürünler, kullanılarak ilaç ve gıda sektöründe NSF ve KOSHER belgeli FDA normlarına uygun amin içeren film yapıcı ürünler tercih edilmelidir.

Film Yapıcı Mono/Poli Aminler ; Kazan Besi, Buhar ve kondens hatlarının korozyona karşı korunmasında kullanılan film yapıcı aminler oktadesilamin, soyaaminler ve poliaminlerdir. Film yapıcı aminler uzun zincirli, yüksek molekül ağırlığına sahip alifatik moleküllerdir. Molekülün bir ucu hydrophobic (suyu istemeyen), diğer ucu ise hydrophilic (suyu isteyen) özelliktedir.
Film yapıcı aminlerin çalışma prensibi metal yüzeylerde koruyucu bir bariyer film oluşturarak metal yüzeyler ile suyun/buharın temasını kesmektedir.



Amin İçermeyen Film Yapıcılar ; Amin içermeyen film yapıcılar özellikle Süt ve Süt ürünleri sektörü için geliştirilmiş ürünler olup , süt ve süt ürünleri ile temas ettiğinde kanserojen bileşikler oluşturabilen , Amin (N kökü ) kökleri ürün içeriklerinde bulunmamaktadır . Bu ürünlerinde çalışma prensibi metal yüzeylerde koruyucu bir bariyer film oluşturarak metal yüzeyler ile suyun temasını kesmektedir.

Amin içermeyen film yapıcıların seçiminde de özellikle gıda sektöründe kullanım izni olup olmadığı (NSF belgesi ) ve kullanım limitleri dikkate alınmalıdır.

Özetleyecek Olur İsek ;
  1. KarbonikAsit – Düşük pH korozyonu kazan besi suyundaki çözünmüş karbondioksit (CO2) ve Alkalinitenin yeterince giderilememesi sebebi ile meydana gelmektedir . Bununla birlikte kazan şartlandırmasında kullanılan ürünlerin yüksek ısı vasıtası ile asidik ürünlere kırılması ve/veya kondens dönüşlerine meydana gelen karışımlar vasıtası ile kondens dönüş pH
değerlerinin düşmesi de bu tür korozyona sebebiyet vermektedir.
  1. Karbonikkorozyonu özellikle kondense dönüş ve buhar sistemi başta olmak üzere tüm kazan ve kondense sistemi ile buharın kullanıldığı ekipmanların tamamını etkilemektedir .
  2. Kazan besi suyundaki çözünmüş karbondioksit ve alkaliniteden kaynaklanan karbonikasit- düşük pH korozyonunun önlenmesi için ilave sudaki alkalinitenin giderimi için Dealkalisazyon, Reverse Osmosis veya Deminerilisazyon sistemleri kullanılmalı , kazan besi suyundaki çözünmüş karbondioksitin gidermi için ise Termik/Vakum Degazörler ve Nötralize Aminler ,
                       Film Yapıcı Aminler ve/veya Amin İçermeyen Film Yapıcı ürünler kullanılabilir.
  1. Nötralize Aminler , Film Yapıcı Aminler ve/veya Amin İçermeyen Film Yapıcı ürünlerin seçiminde tüm yasal gereklilikler (FDA,NSF,KOSHER vb) , gıda proseslerine uygunluğu (NSF - G6 ve FDA belgeleri ve limitleri ) , Çevre ve İnsan sağlığına etkileri (KANSEROJENİTE) , 1 ppm Karbondioksit için gerekli olan amin miktarı, buhar fazına geçme oranı (distribution ratio) , nötralisazyon kapasitesi , baziklik sabiti vb teknik özellikler dikkate alınmalıdır .

 
Devamını oku

Deiyonize Su Arıtma Sistemleri

Suda bulunan bütün yabancı iyonları ortadan kaldırmak ve suyu saflaştırmak için yapılan iyon değiştirme işlemidir. Deiyonizasyon işleminde kullanılan katyonik reçine, H+ (hidrojen) iyonuyla yüklüdür. Bu reçinenin rejenere edilmesi için hidroklorik asit(% 33 LÜK) kullanılır. Deiyonizasyon cihazının katyonik kolonundan çıkan su katyon olarak yalnızca H+ iyonu ihtiva eder. Çünkü suda bulunan bütün katyonlar hidrojen ile değiştirilmiştir. Bu aşamadan sonra, sudaki bütün anyonların yakalanması gerekir.



Bu işlem için kullanılacak reçine negatif yüklü iyonları tutabilmek için pozitif yüke sahip olmalıdır. Demineralizasyon cihazının anyonik kolonunda kullanılan reçine, OH- (hidroksit) iyonuyla yüklüdür. Bu reçinenin rejenerasyonu sodyum hidroksit(KOSTİK %48 BOME) ile gerçekleştirilir. Normal rejenerasyon işlemleri kullanıldığında demineralizasyon cihazından çıkan su %100 oranında saftır.


 
1C KATYON KOLONU TERS YIKAMA 10 DK.
2C KATYON KOLONU HCL EMİŞ 45 DK.

Bu işlemde 5 m3\h lik bir sistemde 50-80 kg kadar HCL ( Hidroklorik asit) 200 lt lik bir pvc tankta sulandırılarak , su basıncı ( enjektör) veya pompa ile sulu olarak reçineden geçirilir. Bu esnada atıksuyun ph değeri düşük(PH 1-1,2) olabilir.
 
3C HIZLI DURULAMA 25 DK.
4C YAVAŞ DURULAMA 20 DK.

Hızlı durulama ve yavaş durulama işlemlerinde reçine üzerinde kalmış olan düşük ph lı su ph 7 oluncaya kadar dengelenir.

5C ANYON KOLONU TERS YIKAMA 10 DK.
6C ANYON KOLONU KOSTİK EMİŞ 45 DK.

Bu işlemde 5 m3\h lik bir sistemde 40-50 kg kadar KOSTİK ( % 48 BOME SIVI) 200 lt lik bir pvc tankta sulandırılarak , su basıncı ( enjektör) veya pompa ile sulu olarak reçineden geçirilir. Bu esnada atıksuyun ph değeri YÜKSEK( PH 11,5-12) olabilir.
 
7C HIZLI DURULAMA 25 DK.
8C YAVAŞ DURULAMA 20 DK.

Hızlı durulama ve yavaş durulama işlemlerinde reçine üzerinde kalmış olan yüksek ph lı su ph 6-5 oluncaya kadar dengelenir.
İyi çalışan bir deiyonize sistemin ürün suyu:  ph: 5- 5,5  iletkenliği : <1 µs\cm olmalıdır.

 
Devamını oku

Aqua Ionic Programming Rapid Guide




Working cycle graphic description.



Programming table


 
Step F Display Description
1 PROG. MODE 0 1 0 0 Set point. The right digits are flashing
2 PROG. MODE 0 1 0 0 Set point. The left digits are flashing.
3 PROG. MODE 0.1 0 0 Volume set. The right digits are flashing
4 PROG. MODE 0.1 0 0 Volume set. The left digits are flashing.
5 PROG. MODE A A.0 1 Volume counter divider. The right digits are flashing.
6 PROG. MODE A A 0 8 Set point delay time. The right digits are flashing.
7 PROG. MODE A A 0 8 Set point delay time is being displayed.  Re-press to confirm.
8 X 0,1 1 C 0 0 Regeneration cycle first stop time
9 PROG. MODE 2 C 0 0 Regeneration cycle second stop time.
10 PROG. MODE 3 C 0 0 Regeneration cycle third stop time.
11 PROG. MODE 4 C 0 0 Regeneration cycle fourth stop time.
12 PROG. MODE 5 C 0 0 Regeneration cycle fifth stop time.
13 PROG. MODE 6 C 0 0 Regeneration cycle sixth stop time.
14 PROG. MODE 7 C 0 0 Regeneration cycle seventh stop time.
15 PROG. MODE 8 C 0 0 Regeneration cycle eighth stop time.
16 PROG. MODE 0 0 0 0 All data are saved in eeprom. The conductivity is displayed
 

Troubleshooting

FAULT PROBLEM CORRECTIVE ACTION
The controller does not turn on The socket is faulty.
The transformer is faulty.
Verify by connecting another device to the same socket and the controller to another socket.
The controller is blocked. If present, disconnect the water meter sensor cable, in order to check it against short circuit. Perform the reset as shown in par. 6.8 of the manual.
The motor does not stop on the limit cycle switch. The limit cycle switch is damaged. Open the box and check the efficiency of the limit cycle switch and the other plastic parts.
The cam is out of position. Open the box and check that the metallic ring is complete and that it is positioned in the right way. Check that the cam can activate the limit cycle switch.
The controller does not regenerate. The controller is not programmed in the right way. Check the parameters programmed.
The controller is inhibited. Check if the led External Alarm is turned on. If it is, the controller is inhibited.
In this case, disconnect the first DIN plug, the plug with the counter meter.



 
Command functions
X 0,1 Changes the conductivity scale. At the end of programming, it allows to enter the regeneration cycle time setting.
PROGRAM MODE Enters the programming parameters setting.
ADVANCE By pressing it during the programming or time setting, it allows to increase the digit flashing. Keep it pressed for 10 seconds to enter the diagnostic.
SELECT Changes the regeneration cycle start mode.
MANUAL REGEN Starts the regeneration cycle. By pressing it during a stop time of the regeneration cycle, sets to zero the time and reaches the next step.
RESET During the programming, it allows to exit without saving the last data. By pressing it during the regeneration cycle, this will cause the cycle to end.
HIDDEN KEY Positioned below the 6 keys, between Advance and Select, it allows a regeneration cycle test (1 min. phases). By pressing it during certain programming steps, sets to zero the digits flashing.


Diagnostic parameters
 
Diagnostic parameters
Display Description
F – 0 0 The days elapsed from the last regeneration.
0.0.0.0. The number of regeneration performed.
0 0 0 0 The volume left from the last regeneration.


IMPORTANT!
The programmed parameters are not immediately effective. They will be updated after the first regeneration. If the operator changes the parameters and doesn’t perform a regeneration, or doesn’t press the Reset command, the controller works with the former parameters, not with the latter ones.



 
Devamını oku

Clack Wstc Zaman Kontrollu Valf - Değişik Programlamalar İçin zaman ve Rejenerasyon Ayarları

STEP 1SS Normal çalışma modu için SET HOUR+UP (Saat ayarı+ yukarı ok)tuşlarına aynı anda 3 saniye basın ve bırakın. Sonra yeniden SET HOUR+UP tuşlarına 3 saniye basılı tutun ve bırakın.

STEP 2 SS İstenilen programın numarasını UP , DOWN yukarı ve aşağı ok tuşlarıyla girin. Set Hour tuşuna basın ve bir sonraki kademeye geçin.

STEP 3SS Eğer P0 ile P6 arasında bir program seçildiyse , dolum sürelerini dakika olarak girin.İzin verilen değerler 1 ile 99 arasındadır. Eğer P7, P8  veya P9 seçilmişse, dolum dakikası görülecektir. Set hour tuşuna basarak bir sonraki kademeye geçin.

STEP 4SS Yukarı ve aşağı ok tuşlarını kullanarak :

1-99 günleri arasında bir rejenerasyon veya
7 gün seçin
Set Hour tuşuna basarak bir sonraki kademeye geçin.
STEP 5SS Yukarı ve aşağı tuşlarını kullanarak 60 Hz veya 50 Hz seçimini yapın. Set Hour tuşuna basarak bir sonraki kademeye geçin.

STEP 6SS Eğer bir fark basınç swici eklenecekse ve kullanılacaksa :
 *Eğer Rejenerasyon saati olarak bir ok tuşu yoksa hemen rejenerasyon olacaktır
*    Eğer Rejenerasyon saati geldiyse gecikmeli rejenerasyon olacaktır.
 Bu iki seçenekten birini seçebilirsiniz. Eğer böyle bir fark basınç swici kullanılmayacak ise bu ekranda bir şey girmeye gerek yoktur. Set Hour a basarak programlama işleminden çıkın.
NOT: Eğer kontrolor buna yönelik bir sinyal alırsa 5 dakika içinde bir rejenerasyon işlemi başlayacaktır.
  1. Difirensiyel fark basınç swici
  2. Motor kablo bağlantısı
  3. Transformer kablo bağlantısı

 
Program Bütün zamanlar dakika olarak verilmiştir
  C1 C2 C3 C4 C5
  1. Geri yıkama Rejenerasyon 2. Geri yıkama Durulama Tuz dolumu
P0 3 50 3 3 1-99
P1 8 50 8 4 1-99
P2 8 70 10 6 1-99
P3 12 70 12 8 1-99
P4 10 50 atlanır(yok) 8 1-99
P5 4 50 atlanır 4 1-99
P6 12 6 atlanır 12 1-99
P7 6 atlanır atlanır 4 atlanır
P8 10 atlanır atlanır 6 atlanır
P9 14 atlanır atlanır 8 atlanır
Devamını oku

Kullanılacak Hamsuyun Taşıması Gereken Özellikler

KULLANILACAK HAMSUYUN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

Kullanılacak olan hamsuyun genel olarak tortusuz 7-7,5 pH aralığında yağ süspansiyonu içermeyen yapıda kimyasal olarak silika, demir oksit varlığını minimum ölçüde içerecek yapıda ve tasfiye işlemleri sırasında ekonomiklik sağlayacak şekilde az sert ya da orta sert yapıda olması arzu edilir.



Korozif Yapısı:
Ham suyun korozif yapısını direkt olarak etkileyecek olan etken alkalinite varlığıdır. OH,HCO3,CO3 iyonları arasındaki dengelerden alkalinite (Alkalilik özelliği) büyüklüğü meydana gelir. Alkalinite içerisindeki iyon dengeleri suya  değişik şartlarda korozif özellik kazandırırlar.
Alkalinite içerisindeki OH ve CO3 iyonları fenol ftalein (ff) indikatörlüğünde tayin edilerek pAlkalilikolarak bilinir. Toplam alkalinite ise metil oranj (no) indikatörlüğünde tayin edilip, içerisinde OH,CO3 iyonlarının yanı sıra HCO3 iyonu da içerir. Toplam alakalinite mAlk olarak bilinir.
Bunların sonucunda p ve m alkalilil arasındaki oran ve büyüklük farklılıkları suyun yapısındaki OH,CO3,HCO3 konsantrasyonları hakkında bilgi verir.



 
KONSANTRASYONLAR
Test sonuçları Hidroksit(CH) Karbonat(CO3) Bikarbonat(HCO3)
P=0 0 0 m
P<1/2m 0 2p m-2p
P=1/2m 0 2p 0
p>1/2m 2p-m 2(m-p) 0
p=m m 0 0


HCO3 iyonunun diğer iyonlara göre fazlalığında HCO3 bir tane serbest H iyonu taşımasında dolayı suyun zayıf asidik yapıda olması ortaya çıkar.
ÖRNEK 1: Analiz edilen 100 ml’lik numune sudaki p ve m alkalinite ölçümleri pAlk;50 ppm mAlk;175 ppm’dir. Buna göre yukarıdaki tablodan p<1/2 oranı kullanılarak


 
OH CO3 HCO3
0 2p m-2p
(0 ppm) (100 ppm) (75 ppm)

Ortaya çıkan sonuçta su içerisindeki HCO3’ün OH’a göre fazlalığı suyun korozif yapısını gösterir.

SOĞUTMA SİSTEMLERİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER:
Endüstride soğutma sistemleri günümüzde gün geçtikçe yaygınlaşmakta ve kullanım suyu karakteristikleri proseslerin sağlıklı yürümesi açısından önem taşımaktadır.
Açık ve kapalı soğutma suyu sirkülason sistemlerinde suyun neden olduğu üç ana problem; korozyon , deposit (Taş ve çamur) oluşumu ve mikrobiyolojik kirliliklerdir.
KOROZYON
Suda çözünen korozif gazların, su içerisindeki çözünmüş tuzların, sistem şartlarının ve mikroorganizmaların etkisi ile korozyon oluşur. Deposit ve birikintiler korozyonu artıran faktörlerdir.
Sistemlerde korozyona neden olan faktörler şu şekilde sıralanabilir:
→ suyun iletkenliğindeki farklılıklar: genelde yüksek iletkenlik korozyonu artırır. Ayrıca buna bağlı olarak yükselen agresif klorür konsantrasyonu ve sülfat iyonları korozyonu hızlandırıcı etkenlerdir.
→ sistemdeki farklılıklar: sistemde farklı metal yapısı, aynı metalde farklı metalürjik yapıda bölgeler, debideki salınımların neden olduğu türbülansların, çökeltileri dispers etmesi.
→ havalandırma farklılıkları: sistemin ve suyun karakteri, deposit ve askıda katı madde etkileri ile çeşitli bölgelerde farklı konsantrasyonlarda çözünmüş korozif gazların bulunması.
→ bakteri korozyonuna neden olan su da çözünmüş toplam oksijen (TDO) ve organik madde konsantrasyonlarındaki farklılıklar.
→ sistemin değişik bölgelerinde sıcaklık farklılıkları. Yüksek sıcaklık suyun viskozitesini azalttığından oksijenin difüzyon hızı artar, iletkenlik yükselir; ayrıca yüksek sıcaklıkta olan bölge anot olur ve bu nedenlerle korozyon hızlanır.
→ soğutma suyu sitemlerinde farklı akış hızları ve 1,5 m/sn nin altında kalan akış hızı.
→ sistemde dolaşan suda; sertlik, toplam alkalinite, klorür, ve sülfat farklılıkları; konsantrasyon faktörüne ve yapılan şartlandırma işlemlerine bağlı değişimler; pH ayarı, yumuşatma gibi.
→ dış atmosfer değişikliğinden gelen kirlilikler; suyun orijininde olan mevsimsel değişiklikler ve kirlilikler.
→ sistemin eski olması ve daha önce yapılan şartlandırma sonucu yüzeydeki deposit miktarı ve yapısındaki farklılıklar.
→ sistemin şartlandırılmasında kullanılan şartlandırma kimyasallarının hatalı seçiminden kaynaklanır.
→ şartlandırma kimyasalları satan firmaların uzmanlık seviyesindeki ve teknik servis kapasitesindeki farklılıklar.
→ işletme şartlarının devamlılığı ve takibindeki farklılıklar; işletmeci ve şartlandırma kimyasalları satıcısı arasındaki koordinasyon ve bilgi akışındaki farklılıklar.

DEPOSİT:
Soğutma suyu sistemlerinde depositlerin oluşumunun iki kaynağı vardır.
→ besi suyu ile taşınan kalsiyum ve magnezyumun karbonatları, sülfatları, fosfat ve silikat tuzları, demir oksit ve hidroksitleri, çamur, kum, kil, mil, biolojik maddeler, organik kimyasallar, yağ v.s.
→ kule yolu ile çevreden taşınanlar: kum, kil, bakteriler ve çevreden kaynaklanan organik ve anorganik madde tozları.
BİYOLOJİK KİRLENME:
Mikroorganizmalar sudan ve atmosferden sisteme girerler. İzole edilmiş tek hücreler etkili değildir, ancak koloni kurmaları sistemde korozyon ve birikinti yapmalarına neden olur. Soğutma sisteminde uygun sıcaklık ve pH nedeniyle gelişmeleri hızlıdır. Ayrıca mineral tuzlar, organik maddeler ve güneş ışığı hızı artırıcı etkenlerdir.
Soğutma sistemlerindeki mikroorganizmalar; bakteri,küf,yosun,mantar ve yapışkan sümüksü canlılardır.
Mikroorganizmalar, korozyon ve depositin önlenmesinde önemli sorunlar yaratırlar.
Korozyonun Etkileri:
→ hidrojen üretenler: katotda depolarizasyon nedeniyle korozyon,
→ oksijen üretenler: oksijen korozyonu,
→ birikinti yapanlar: deposit altı korozyona,
→ hidrojensülfür ve sülfürik asit üretenler: düşük pH korozyonuna,
→ amonyak üretenler: bakır korozyonuna neden olurlar.
ÖRNEK 2 : Analiz edilen 100 ml’lik numunedeki sudaki p ve m alkalinite ölçümleri pAlk ; 150 ppm mAlk ; 250 ppm’dir. Buna göre yukarıdaki tablodan p>1/2m oranı kullanılarak;
 
OH CO3 HCO3
2p-m 2(m-p) 0
(50 ppm) (200 ppm) (0 ppm)

Ortaya çıkan sonuçta su içerisindeki OH iyonlarının HCO3 iyonlarına göre fazlalığı suyun bazik yapısını gösterir. Bu durum korozif özellik taşımaz.

Taşlaşma Yapıcı Özellikleri:

Suyun doğal yapısında çözünmüş olarak bulunan alkali ve toprak alkali minerallerin varlığı suya taşlaşma yapıcı (scale) özellik kazandırır. Bu mineral iyonlarının, suya kazandıracağı scale özelliğini en aza indirmek için çeşitli yöntemler uygulanır. Bu yöntemler çoklukla tasfiye sistemleri olmak üzere magnetik olarakta uygulanmaktadır.
Tasfiye sistemlerinde (eğer demiralize istenmiyorsa) ana amaç olarak geçici sertlik veren Ca, Mg, Ba gibi toprak alkali metal iyonları su içerisinde tutularak ayrılır. Ancak bu tutma işlemi öngörüldüğü şekilde %100 teorik oranda olmadığından su içerisinde tutulmadan kalan belli bir derişim her zaman için mevcuttur.
Su içerisinde bulunan silika,toprak alkali ve alkali metal iyonlarının haricinde suya scale özellik kazandırırlar. Tasfiye işlemi sonucu sistem içerisinde var olan Ca,Mg,Ba ve silis iyonları su içerisindeki SO4, OH, HC03, PO4 v.b. iyonları ile uygun pH ve TDS (Toplam Çözünmüş Madde Miktarı) aralıklarına bağlı olarak CaSO4, CaCO3, Na2SİO3 v.b. bileşimleri şeklinde yapışkan ve suda az çözünür özelliğe sahip olarak çökerler.

Tortu ve Süspanse Durumu:

Hamsuyun özelliğini etkileyen diğer bir etkende suyun tortulu ve süspansiyon içeriri bir yapıda olmasıdır. Bu yapıdaki sular öncelikle tasfiye sistemlerinde olmak üzere, buhar kazanı yada soğutma suyu sistemlerinde de sorunlara yol açabilecek yapıdadır. Bu nedenle bu tür özelliğe sahip suların durultma ve filtrasyon ön işlemlerinden sonra tasfiye işlemine tabi tutulması gereklidir.
HAMSUYU İYİLEŞTİRME YÖNTEMLERİ
Hamsuyu iyileştirme işlemlerinde öncelikli sırayı durultma ve filtrasyon alır. Bu işlemi eğer gerekiyorsa pH ayarlaması ve daha sonra da tasfiye işlemi takip eder.
Hamsuyun tortulu olması halinde durultma havuzlarında bekletilerek tortunun su içerisinden ayrılması sağlanır. Eğer su içerisinde yağ süspansiyonu mevcutsa bu yağı su içerisinden ayırmak için durultma esnasında yağ karıcı emilgatörler kullanılır. Sonuçta tortusuz bir su elde edilemiyorsa filtre edilir. Filtrasyon da durultma ile çöktürülmeyen veya yüksek debi ile sürüklenen tanecikler tutulur.

Filtrasyon işleminden sonra elde edilen tortusuz ve berrak su kimyasal olarak yumuşatma işlemine tabi tutulmalıdır. Bu işlemde bilindiği gibi suyun tasfiye yöntemidir.
Suyun tasfiyesinde sağlıklı bir verim ve sonuç için kurulacak olan sistemin büyüklüğü ile doğru olmalı ve ekonomik olarak en az maliyete sahip olmalıdır. Bu amaçla sistem kurulmadan hamsu ayrıntılı analiz edilip daha sonra hesaplamaya geçilmelidir.
ÖRNEK : 100 C 1 lt su içerisinde 1.36 gr. CaCI2, 2.40 gr. MgSO4 içeren bir suyun kaynama noktasındaki yükselme şöyledir.


B.KİMYASAL DEĞİŞİKLİKLER
Su içerisinde çözünmüş halde bulunan bileşikler kendi özelliklerine bağlı olarak belli bir pH aralığında ve sınır konsantrasyonundan sonra büyük yapılı moleküller halinde çökerler. Çökelmeyi gerçekleştiren başlıca etken su içerisinde bulunan ve sudaki çözünürlüğü düşük olan bileşiklerin iyonlarını içeren yapıların birbirleri ile karşılaştırma ihtimallerinin yükselmesidir.

Şematik olarak inceleyecek olursak:



Yukarıda şematik olarak görüldüğü gibi düşük pH ve düşük TDS durumlarında anyon ve ktyaon birleşme ilgileri azdır. Yükselen pH ve TDS durumlarında karşı karşıya gelen anyon ve katyon oranları artacağından bu ilgi artacaktır. Sudaki çökelmeleri doğal olarak önleyebilmek için pH’ı max. 8.2’de TDS’de max. 3200 ppm’den az tutmak gereklidir.

Bu durum ise buhar kazanlarında mümkün olamayacağından suda az çözünen bileşiklerin çökelmeleri kaçınılmazdır. Özellikle kalsiyum, magnezyum, ve silisyum metalleri: fosfat, sülfat, bikarbonat, hidroksit tuzları şeklinde çökerler.
Su içerisinde çökebilecek katı maddelere ait çözünürlüğü gösteren tablo aşağıdadır.


 
KATI MADDENİN FORMÜLÜ 20 Co ÇÖZ. 50 Co ÇÖZ. 100 Co ÇÖZ.
CaC12.6 H2O 74.5 gr. 135 gr. 150 gr.
Ca(OH)2 0.165 gr. 0.138 gr. 0.077 gr.
CaSO4 0.21 gr. 0.21 gr. 0.16 gr.
MgC12.6 H2O 54.5 gr. 60.00 gr. 73.00 gr.
Mg(OH2) Çözünmez Çözünmez Çözünmez
MgSO4.7 H2O 26.2 gr. 32.00 gr.  
MgSO4.6 H2O 30.8 gr. 33.5 gr. 42.00 gr.
Ca(HCO3)2 16.06 gr. 17.25 gr. 18.40 gr.


Çökelmeler sonucu meydana gelecek olan scale (taş) tabakaları bilindiği gibi buhar kazanının ani ısı değişikliklerinin ya da ısı iletiminin gerçekleştiği bölgelerde metalin ısı iletkenlik katsayısını düşüreceklerinden direkt bir enerji kaybı meydana geleceği gibi kazanın buhar verimini de azaltacaktır.
Kimyasal değişikliklerin bir diğer istenmeyen etkisi kazan içi korozif ortamın oluşmasıdır. Genel olarak pratikte bilindiği gibi kazan içinde ya taşlama yapıcı yada korozyon yapıcı ortam mevcuttur. Açıklanması önyargıdan ileri gidememektedir. Buhar kazanlarında taşlaşma gerçekleşirken aynı zamanda korozyonda mevcut olabilir. Teorikte ve pratikte taşlaşma 8.2 pH’ın üzerinde gerçekleştiğinden bu tür durumlarda alkanitenin korozyona sebep olması pek mümkün değildir. Ancak su içerisinde çözünmüş olarak bulunan ve derişimleri hakkında kesin bilgi edinilemeyen O2 VE CO2 gazları korozyona başlıca sebeptir.
Bilindiği gibi 100 Co altındaki sıcaklıklarda O2 ve CO2 su içerisinde çözünmüş olarak bulunur. Çözünmüş olarak bulunan bu gazlar metallere yükseltgen etkide bulunarak iyon haline gelmelerine sebep olurlar.
3 Fe + 2 O2 →FeO           Fe203→Fe3O4(Pas) denklemi gereği O2(Çözünmüş  gaz) Fe’i (demir) yükseltgeyerek pas haline geçirirler. Bu tür demir korozyonunda Fe(+2), Fe (3+) derişimini ölçmek ve analiz etmek pas teşekkülünden dolayı mümkün değildir.


CO2 (Çözünmüş gaz) korozyonunda ise bu durum biraz daha farklıdır.
CO2 + H2O →CO3 + 2H→H2CO3 (Karbonik asit)
Denklemi sonucu CO2 suya kazandırdığı asitlikten dolayı demire yükseltgen etkide bulunur.
2H + Fe→Fe2+ + H2
Tepkimesinde de görüldüğü gibi oluşan Fe2+ iyonu su içerisindeki X anyonları ile Fen X 2 yapısındaki bileşikler halinde su içerisinde taşınır.


BUHAR KAZANLARINDA UYGULANACAK ISLAH YÖNTEMLERİ
Korozif Değişiklere Karşı Uygulanacak Islah Yöntemleri:
Korozif etkilerin giderilmesinde iki ana yol her zaman mevcuttur, sisteme bunlardan biri tatbik edilebileceği gibi ikisi de aynı anda tatbik edilebilir. Bu yollardan biri korozyona sebep olan büyüklüğün kontrollü bir şekilde yok edilmesi ya da korozyona tabi olan, büyüklüğün korunmasıdır.
I.Korozyona sebep olan büyüklükler genellikle çözünmüş olarak bulunan O2 ve CO2 gazlarıdır. Bu gazlar her an indirgenmeye hazır olarak bulunduğundan bunları tereli derişimde yükseltgen maddelerle karşı karşıya bırakmak korozif etkilerini önlemek için yeterlidir. En çok bilinen antikorozyon maddeler sülfit, film yapıcı ürünler ,DEHA,i bazik ortamda yükseltgen özellikler gösteren bileşiklerdir.



Yukarıdaki bağıntılarda kullanılan kısaltma ve işaretler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
 
SİMGE AÇIKLAMA BİRİM
g Çözünmüş madde miktarı Gram
G Çözen madde miktarı Gram
M Çözünen maddenin mol tartısı ….
m Molalite Mol 1000Gh2o
Kb Çözücüye ait sabit.(Molal kaynama noktası yükselmesi) ….
M1 Çözen maddenin mol tartısı ….
?Hb Molar buharlaşma ısısı cal.

SU İÇİN KULLANILAN SABİT DEĞERLER
100 C de Kb        = 0.512
100 C de ? Hb   = 539.70 cal.
100 C de M1      = 18.02

Su içerisinde çözünmüş halde bulunabilecek muhtemel bileşiklere ait mol tartıları:


BİLEŞİK MOL TARTISI
CaSO4 136
CaCO3 100
NaOH 40
CaCI2 111
NaCI 58.5
MgSO4 120
MgC12 95
Ca(HCO3)2 162
Mg(HCO3)2 146
Devamını oku

Yumuşatma Valfi: Su Kalitenizi Artırmanın Anahtarı

Yumuşatma Valfi: Su Kalitenizi Artırmanın Anahtarı

Su, günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır ve suyun kalitesi, hem sağlığımızı hem de evimizdeki ekipmanların ömrünü etkiler. Su arıtma sistemlerinde önemli bir rol oynayan bileşenlerden biri de yumuşatma valfidir. Bu yazıda, yumuşatma valfi nedir, nasıl çalışır ve neden bu kadar önemlidir, detaylı bir şekilde ele alacağız.

Yumuşatma Valfi Nedir?

Yumuşatma valfi, suyun sertliğini azaltan ve su arıtma sistemlerinde kritik bir görev üstlenen bir kontrol cihazıdır. Sert su, sudaki kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerin yüksek konsantrasyonundan kaynaklanır. Bu mineraller, suyun "sert" olarak adlandırılmasına neden olur ve çeşitli sorunlara yol açabilir. Yumuşatma valfi, bu minerallerin suyun içinden geçmesini kontrol ederek suyun daha yumuşak hale gelmesini sağlar.

Yumuşatma Valfinin Temel Fonksiyonları

  1. Sertlik Kontrolü: Yumuşatma valfi, suyun sertliğini düzenler ve sistemin uygun sertlik seviyelerinde çalışmasını sağlar. Bu, sudaki kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerin azaltılmasını ve suyun kalitesinin artırılmasını sağlar.
  2. Otomatik Regülasyon: Modern yumuşatma valfleri genellikle otomatik olarak çalışır. Su sertliği algılandığında, valf otomatik olarak gerekli ayarları yapar ve suyun sürekli olarak ideal sertlikte kalmasını sağlar.
  3. Geri Yıkama İşlemi: Yumuşatma valfi, belirli aralıklarla geri yıkama yapar. Bu işlem, valfin içindeki sertlik oluşturan minerallerin temizlenmesini ve sistemin sürekli verimli çalışmasını sağlar.

Yumuşatma Valfi Türleri

  • Manuel Yumuşatma Valfi: Kullanıcı tarafından elle ayarlanabilen bu valf, genellikle küçük ölçekli sistemlerde kullanılır. Manuel valfler, kullanıcıya su sertliğini doğrudan kontrol etme imkanı tanır.
  • Otomatik Yumuşatma Valfi: Elektronik kontrol sistemleri ile çalışan otomatik valfler, daha büyük ve kompleks sistemlerde tercih edilir. Bu valfler, suyun sertliğini otomatik olarak algılar ve gerekli ayarları yapar, bu da sistemin verimliliğini artırır.

Yumuşatma Valfi Bakımı

Sunwatershop®  Yumuşatma valfi düzenli bakım gerektiren bir bileşendir. Valfin düzgün çalışmasını sağlamak için periyodik kontroller yapılmalıdır. Ayrıca, valf zamanla aşınabilir veya arızalanabilir; bu nedenle, gerektiğinde değiştirilmesi önemlidir. Düzenli bakım, sistemin verimli çalışmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlar.

Kullanım Alanları

  • Evsel Su Arıtma Sistemleri: Evde kullanılan küçük ölçekli sistemlerde yumuşatma valfi, suyun sertliğini azaltarak evdeki suyun kalitesini artırır ve ev eşyalarınızın ömrünü uzatır. Kireçlenmeyi önler.
  • Endüstriyel Uygulamalar: Daha büyük endüstriyel su arıtma sistemlerinde yumuşatma valfi, suyun sertliğini kontrol ederek endüstriyel süreçlerin verimliliğini artırır ve ekipman ömrünü uzatır.

Sonuç

Yumuşatma valfi, su arıtma sistemlerinde suyun sertliğini azaltarak hem su kalitesini artıran hem de sistemlerin verimli çalışmasını sağlayan önemli bir bileşendir. Doğru yumuşatma valfi seçimi ve düzenli bakımı, su arıtma sisteminizin performansını artırır ve uzun ömürlü olmasını sağlar.
Su kalitenizi artırmak ve arıtma sisteminizin performansını en üst düzeye çıkarmak için yumuşatma valfi hakkında daha fazla bilgi edinmek ve ihtiyaçlarınıza uygun bir sistem seçmek önemlidir. Daha fazla bilgi için profesyonel yardım alabilir veya ürün kılavuzlarına başvurabilirsiniz.

 
Devamını oku

Yumuşatma Valfi Nedir ? Yumuşatma Valfi Türleri Nelerdir ?

Sunwatershop® Yumuşatma valfi, su arıtma sistemlerinde kullanılan önemli bir bileşendir. Bu valf, suyun sertliğini azaltarak, suyun kalitesini artırmayı amaçlar. Yumuşatma valfleri çok çeşitli olabilir.

Yumuşatma Valfi Nedir?

Yumuşatma valfi, suyun sertliğini azaltan ve su arıtma sistemlerinde kullanılan bir kontrol cihazıdır. Su sertliği, sudaki kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerin konsantrasyonuyla ilgilidir. Yumuşatma valfi, bu minerallerin suyun içinden geçirilmesi ve sistemin verimli bir şekilde çalışması için tasarlanmıştır.

Yumuşatma Valfinin Fonksiyonları

  1. Sertlik Kontrolü: Yumuşatma valfi, suyun sertliğini kontrol eder ve suyun arıtma ünitesinden geçmeden önce gerekli yumuşatma işlemini gerçekleştirir. Bu, sudaki kalsiyum ve magnezyum gibi sertlik oluşturan minerallerin azaltılmasını sağlar.
  2. Otomatik Regülasyon: Yumuşatma valfi, genellikle otomatik olarak çalışır ve suyun sertliğine göre ayarlamalar yapar. Bu, sistemin sürekli olarak doğru sertlik seviyelerini sağlamasını ve enerji verimliliğini artırmasını sağlar.
  3. Geri Yıkama: Yumuşatma valfi, arıtma işlemi sırasında belirli aralıklarla geri yıkama yaparak, sistemin verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Geri yıkama, su arıtma sisteminin temiz ve etkili bir şekilde çalışmasını garanti eder.

Yumuşatma Valfi Türleri

  1. Manuel Yumuşatma Valfi: Kullanıcı tarafından elle ayarlanabilen bu valf, genellikle küçük sistemlerde kullanılır. Manuel valfler, kullanıcıya su sertliğini ve arıtma sürecini doğrudan kontrol etme imkanı tanır.
  2. Otomatik Yumuşatma Valfi: Elektronik kontrol sistemleri ile çalışan otomatik valfler, daha büyük ve kompleks sistemlerde tercih edilir. Bu valfler, suyun sertliğini otomatik olarak algılar ve gerekli ayarları yapar. Timer, tandem, tekli volümetrik olmak üzere çeşitleri vardır.

Bakım ve Değişim

Sunwatershop® Yumuşatma valfi düzenli bakım gerektiren bir bileşendir. Valfin temiz ve doğru çalışmasını sağlamak için periyodik kontroller yapılmalıdır. Ayrıca, valf zamanla aşınabilir veya arızalanabilir; bu nedenle, gerektiğinde değiştirilmesi önemlidir. Düzenli bakım, sistemin verimli çalışmasını ve uzun ömürlü olmasını sağlar. Tüm su arıtma sistemlerinize aylık periyodik bakım yapmanızı önermekteyiz. Sunwatershop® arıtma Mühendislerini arayıp ayrıntılı bilgi alabilirsiniz. info@sunwatershop.com

Kullanım Alanları

  • Evsel Su Arıtma Sistemleri: Evde kullanılan küçük ölçekli su arıtma sistemlerinde yumuşatma valfi, suyun sertliğini azaltarak evdeki suyun kalitesini artırır.
  • Endüstriyel Uygulamalar: Daha büyük endüstriyel su arıtma sistemlerinde, Sunwatershop yumuşatma valfi suyun sertliğini kontrol ederek endüstriyel süreçlerin verimliliğini ve ekipman ömrünü artırır.

Sonuç

Sunwatershop® Yumuşatma valfi, suyun sertliğini azaltarak arıtma sistemlerinin verimliliğini artıran önemli bir bileşendir. Su sertliğini kontrol ederek, suyun kalitesini iyileştirir ve sistemlerin uzun ömürlü olmasını sağlar. Doğru yumuşatma valfi seçimi ve düzenli bakımı, su arıtma sisteminizin verimli çalışmasını garanti eder.

 
Devamını oku

Kum Filtre Sistemi: Su Arıtma İçin Etkili Bir Çözüm

Kum Filtre Sistemi: Su Arıtma İçin Etkili Bir Çözüm
Kum filtre sistemi, suyun içindeki tortuları, partikülleri ve bulanıklığı gidermek için kullanılan yaygın bir su arıtma yöntemidir. Bu sistemler, hem evsel hem de endüstriyel uygulamalarda suyun temizlenmesinde önemli bir rol oynar. Kum filtrelerinin nasıl çalıştığını, sağladığı faydaları ve uygulama alanlarını daha yakından inceleyelim.



Kum Filtre Sistemi Nedir?
Kum filtre sistemi, suyu fiziksel olarak temizleyen bir filtrasyon teknolojisidir. Bu sistem, suyun içindeki istenmeyen maddeleri, genellikle farklı boyutlarda kum ve çakıl tabakaları kullanarak ayrıştırır. Kum filtreleri, suyun görünümünü iyileştirmek ( berrak)ve suyun kalitesini artırmak için kullanılır.

Kum Filtre Sisteminin Çalışma Prensibi
Kum filtreleri, suyun bir filtre yatağından geçirilmesiyle çalışır. Kum filtre sisteminin nasıl çalışır:
  1. Ön Filtrasyon:
    • Su, önceden belirlenmiş bir kum filtre sistemine giriş yapar. Bu sistem genellikle üstten su filtre yatağına  hidrofor vasıtası ile basınçlı olarak gelir. Mineral yüzeylerden geçip arıtılarak depoya veya sonraki sisteme gider.
  2. Filtrasyon:
    • Su, filtre yatağındaki farklı boyutlarda kum ve çakıl tabakalarından geçerken, suyun içindeki partiküller ve tortular kum taneleri tarafından tutulur. Kum tabakaları, farklı boyutlardaki partikülleri sırasıyla yakalar. Büyük partiküller üst tabakalarda, küçük partiküller ise alt tabakalarda tutulur.
  3. Temiz Su Çıkışı:
    • Filtrasyon işlemi sırasında, suyun içindeki katı maddeler ve tortular kum tanelerinin arasında sıkışır. Arıtılmış su, filtre yatağının alt kısmından çıkar ve temizlenmiş olarak sistemden ayrılır.

Kum Filtre Sisteminin Faydaları
  1. Yüksek Partikül Tutma Kapasitesi:
    • Kum filtreleri, suyun içindeki büyük partikülleri ve tortuları etkili bir şekilde tutar. Bu, suyun ilk aşamalarda temizlenmesini sağlar ve diğer arıtma yöntemlerinin daha verimli çalışmasına yardımcı olur.
  2. Dayanıklı ve Uzun Ömürlü:
    • Kum filtre sistemleri, dayanıklı malzemelerden üretilir ve düzenli bakım ile uzun ömürlü olabilir. Bu özellik, işletme maliyetlerini azaltırken, sistemin güvenilirliğini artırır.
  3. Çevre Dostu ve Kimyasal Kullanımı Gerektirmez:
    • Kum filtreleme fiziksel bir yöntem olduğu için, kimyasal kullanımı gerektirmez. Bu, suyun arıtılması sırasında çevreye zarar vermeden temizlenmesini sağlar.
  4. Düşük İşletme Maliyeti:
    • Enerji tüketimi düşük olduğundan ve bakım gereksinimleri az olduğundan, kum filtre sistemleri ekonomik bir çözüm sunar. Filtrasyon süreci, genellikle yer çekimi ile çalışır, bu da enerji maliyetlerini azaltır.
  5. Esnek ve Ölçeklenebilir:
    • Kum filtre sistemleri, küçük ölçekli evsel uygulamalardan büyük ölçekli endüstriyel tesislere kadar farklı ölçeklerde kullanılabilir. Sistemi ihtiyaca göre ölçeklendirilebilir ve diğer su arıtma teknolojileriyle entegre edilebilir.

Kum Filtre Sisteminin Uygulama Alanları
  1. Evsel Su Arıtma:
    • Evlerde, özellikle içme suyu ve günlük kullanım suyu için kum filtre sistemleri yaygın olarak tercih edilir. Bu sistemler, suyun ilk aşamada temizlenmesini sağlayarak içme suyu sistemlerinin verimini artırır.
  2. Endüstriyel Su Arıtma:
    • Fabrikalar ve sanayi tesislerinde, suyun proseslerde kullanılmadan önce temizlenmesi amacıyla kum filtre sistemleri kullanılır. Büyük miktarda suyu hızlı ve etkili bir şekilde arıtarak endüstriyel su arıtma süreçlerine katkı sağlar.
  3. Belediye Su Arıtma Tesisleri:
    • Belediye su arıtma tesislerinde, suyun toplu olarak arıtılması için kum filtre sistemleri kullanılır. Bu tesislerde, suyun içindeki tortuların ve partiküllerin ilk aşamada filtrelenmesi, suyun daha sonraki arıtma aşamalarında daha temiz olmasını sağlar.
  4. Havuz ve Su Deposu Filtrasyonu:
    • Yüzme havuzları ve su depolarında, suyun berraklığını ve kalitesini korumak için kum filtreleri tercih edilir. Bu filtreler, havuz suyunun temiz kalmasını ve su kalitesinin sürekli yüksek olmasını sağlar.



Sonuç
Kum filtre sistemleri, suyun arıtılmasında etkili ve ekonomik bir çözüm sunar. Partikülleri ve tortuları etkili bir şekilde temizleyen bu sistemler, hem evsel hem de endüstriyel su arıtma uygulamalarında önemli bir rol oynar. Dayanıklı, çevre dostu ve düşük maliyetli olan kum filtre sistemleri, suyun ilk aşamada temizlenmesini sağlayarak, diğer arıtma süreçlerinin verimli çalışmasına yardımcı olur ve yüksek kaliteli su elde edilmesine katkı sağlar.

 
Devamını oku

Kum Filtre Sisteminin Faydaları

Kum Filtre Sisteminin Faydaları
  1. Yüksek Partikül Tutma Kapasitesi
    • Kum filtre sistemleri, suyun içindeki tortuları, bulanıklığı ve askıda kalan katı maddeleri etkili bir şekilde tutar. Bu özellik, suyun ilk aşamalarda temizlenmesi ve sonraki arıtma işlemlerinin daha verimli hale getirilmesi açısından son derece önemlidir.( su yumuşatma sistemi, reverse osmos sistemi, aktif karbon sistemi, atıksu geri kazanım, kule filtrasyonu,
  1. Uzun Ömürlü ve Dayanıklı
    • Kum filtre sistemleri, doğru kullanıldığında ve düzenli bakım yapıldığında uzun yıllar boyunca etkili bir şekilde çalışabilir. Bu sistemler, dayanıklı ve uzun ömürlü olmalarıyla bilinir, bu da işletme maliyetlerini düşürür.
  2. Çevre Dostu ve Kimyasal Kullanımı Gerektirmez
    • Kum filtreleme, suyun arıtılmasında tamamen fiziksel bir yöntem kullanır. Kimyasal maddelere ihtiyaç duyulmaz, bu da çevreye zarar vermeden suyun arıtılmasını sağlar. Ayrıca, kimyasal kalıntı riski de bulunmadığından, elde edilen suyun kalitesi yüksek olur. Kum filtrelerinin içinde kademeli kuvartz kum ve antrasit vardır. Kum filtre tankı mineral ile tam doldurulmaz. Su kirliliği ve sistemin dizaynına bağlı olarak 1-7 yıldabir kum filtre minerali değiştirilmelidir. Kum filtre giriş çıkış arasındaki basınç farkı 1,5 barın üzerindeyse mineral değişimi yapılmalıdır.
  1. Düşük İşletme Maliyeti
    • Kum filtre sistemleri, enerji gereksinimi düşük olduğu için ekonomik bir su arıtma çözümü sunar. Filtrasyon süreci, genellikle hidrofor sistemleri ile  basınçlandırılır. Ters yıkama ve durulama işlemleri min 3 bar basınç ile yapılmalıdır. Yüksek kapasiteli sistemlerde blower ile sistem ters yıkama öncesi çalkalama yaptırılıp daha verimli hale getirilebilir. Bu sistemlerde bakım gereksinimleri  düşük olduğundan işletme maliyetleri azalır.
  2. Esnek ve Ölçeklenebilir Kullanım
    • Kum filtre sistemleri, küçük evsel uygulamalardan büyük endüstriyel tesislere kadar farklı ölçeklerde kullanılabilir. Sistem, ihtiyaca göre kolayca ölçeklendirilebilir ve diğer su arıtma teknolojileriyle entegre edilebilir.
Kum Filtre Sisteminin Yaygın Kullanım Alanları
  1. Evsel Su Arıtma:
    • Evlerde, özellikle içme suyu ve günlük kullanım suyu arıtımında kum filtre sistemleri yaygın olarak tercih edilir. Kum filtreleri, suyun ilk aşamada temizlenmesini sağlayarak içme suyu sistemlerinin verimini artırır.
  1. Endüstriyel Su Arıtma:
    • Fabrikalar ve sanayi tesislerinde, suyun proseslerde kullanılmadan önce temizlenmesi amacıyla kum filtre sistemleri kullanılır. Bu sistemler, büyük miktarda suyu hızlı ve etkili bir şekilde arıtarak endüstriyel su arıtma süreçlerine katkı sağlar.
  1. Belediye Su Arıtma Tesisleri:
    • Şehir suyu arıtma tesislerinde, suyun toplu olarak arıtılması için kum filtre sistemleri kullanılır. Bu tesislerde, suyun içindeki tortuların ve partiküllerin ilk aşamada filtrelenmesi, suyun daha sonraki arıtma aşamalarında daha temiz olmasını sağlar.
  2. Havuz ve Su Deposu Filtrasyonu:
    • Yüzme havuzları ve su depolarında, suyun berraklığını ve kalitesini korumak için kum filtreleri tercih edilir. Bu filtreler, havuz suyunun temiz kalmasını ve su kalitesinin sürekli yüksek olmasını sağlar.


Sonuç

Kum filtre sistemleri, su arıtma süreçlerinde oldukça önemli bir rol oynar. Partikülleri ve tortuları etkili bir şekilde tutarak suyun temizlenmesini sağlayan bu sistemler, düşük maliyetli, dayanıklı ve çevre dostu bir çözüm sunar. Hem evsel hem de endüstriyel su arıtma uygulamalarında yaygın olarak kullanılan kum filtre sistemleri, suyun ilk aşamada temizlenmesini sağlayarak, sonraki arıtma süreçlerinin verimliliğini artırır ve güvenli su elde edilmesine katkı sağlar.
 
Devamını oku

Endüstriyel Su Yumuşatma Sistemleri: Uygulamalar ve Avantajlar

Endüstriyel Su Yumuşatma Sistemleri: Uygulamalar ve Avantajlar
Sunwatershop® Su yumuşatma sistemleri, endüstriyel tesislerde çok önemli su arıtma prosesidir.  Endüstriyel süreçlerde kullanılan suyun kalitesi, üretim verimliliği ve ekipman ömrü üzerinde doğrudan etkili olabilir. Sert su, endüstriyel ekipmanlarda kireç birikmesine neden olarak enerji tüketimini artırabilir, sistem arızalarına yol açabilir ve bakım maliyetlerini yükseltebilir. Bu nedenle, Sunwatershop® su yumuşatma sistemleri, birçok endüstriyel tesiste vazgeçilmez bir çözüm haline gelmiştir.



Endüstriyel Su Yumuşatma Sistemlerinin Çalışma Prensibi
Endüstriyel su yumuşatma sistemleri ful otomatik olarak çalışır. İyon değiştirme yöntemiyle, sudaki kalsiyum ve magnezyum iyonları, sodyum iyonları ile yer değiştirir. Bu işlem, suyun sertliğini ortadan kaldırarak, daha yumuşak bir su elde edilmesini sağlar. Ancak, endüstriyel uygulamalarda kullanılan su miktarı ve suyun sertlik derecesi genellikle çok daha yüksek olduğundan, bu sistemler çok daha büyük kapasitelere sahip ve daha karmaşık olabilir.

Sunwatershop® Endüstriyel Su Yumuşatma Sistemlerinin Kullanım Alanları
  1. Enerji Santralleri: Su, enerji santrallerinde buhar üretimi için kullanılır. Sert su, buhar türbinlerinde ve diğer ekipmanlarda kireç birikmesine neden olarak verimliliği düşürebilir. Su yumuşatma sistemleri, bu sorunları önler ve ekipmanların ömrünü uzatır.
  2. Gıda ve İçecek Endüstrisi: Gıda üretiminde kullanılan suyun kalitesi, nihai ürünün kalitesi üzerinde doğrudan etkilidir. Yumuşak su, hem üretim sürecinde hem de temizlik işlemlerinde kullanılarak gıda güvenliğini ve ürün kalitesini artırır.
  3. Petrokimya Endüstrisi: Su, petrokimya endüstrisinde soğutma, buhar üretimi ve çeşitli işlemler için kritik öneme sahiptir. Su yumuşatma, ekipmanlarda kireçlenmeyi önleyerek, tesisin verimliliğini artırır ve bakım maliyetlerini düşürür.
  4. Tekstil Sanayi: Tekstil üretiminde kullanılan suyun kalitesi, kumaşların yumuşaklığı, renk kalıcılığı ve genel kalitesi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Yumuşak su, bu parametreleri iyileştirir ve üretim sürecini optimize eder.
  5. Kağıt ve Kağıt Hamuru Üretimi: Bu sektörde kullanılan suyun yumuşatılması, hem kağıt kalitesini artırır hem de üretim ekipmanlarının ömrünü uzatır.
  6. Isıtma soğutma sistemleri: Chiller, buhar kazanı, sıcaksu kazanı, evaporatif konderser, boiler, soğutma kulesi, absorbsiyon chiller, eşanjörler gibi birçok ısıtma soğutma sisteminde yumuşak su besi suyu olarak kullanılır. Sert su ile yapılan beslemelerde kireçlenme ve sonrasında korozyon problemleri olacağından tercih edilmemektedir.
  7. Kimya Sanayi: Kimyasal üretiminde su ile işlem yapılan birçok proseste ürün kalitesi için yumuşak su tercih edilmektedir. Sunwatershop® su yumuşatma sistemleri tandem ve ful otomatik olarak kesintisiz yumuşak su vermektedir. Bazı özel proseslerde ise saf su ile üretim yapılmaktadır.
 
Endüstriyel Su Yumuşatma Sistemlerinin Avantajları
  • Enerji Tasarrufu: Sert su, ısıtma sistemlerinde ve buhar üretiminde enerji tüketimini artırır. Yumuşak su, bu sistemlerin daha verimli çalışmasını sağlar ve enerji maliyetlerini düşürür.
  • Ekipman Ömrünün Uzatılması: Kireç birikimi, endüstriyel ekipmanların arızalanmasına ve ömrünün kısalmasına yol açar. Su yumuşatma, bu birikimi önleyerek ekipmanların daha uzun süre sorunsuz çalışmasını sağlar.
  • Üretim Verimliliğinin Artması: Su yumuşatma sistemleri, üretim süreçlerinin sorunsuz ve verimli bir şekilde devam etmesine yardımcı olur. Bu, üretim kesintilerini azaltır ve genel verimliliği artırır.
  • Bakım ve Onarım Maliyetlerinin Azalması: Kireç birikimi nedeniyle sık sık bakım gerektiren sistemler, su yumuşatma ile bu maliyetleri minimize edebilir. Bu da uzun vadede önemli maliyet tasarrufları sağlar.

Endüstriyel Su Yumuşatma Sistemlerinin Seçimi
Endüstriyel su yumuşatma sistemi seçerken, suyun sertlik derecesi, ham suyun iletkenliği, akm, bulanıklılık, ph, kullanılan su miktarı, işlem sıcaklıkları ve tesisin genel ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. Ayrıca, sistemin bakım gereksinimleri ve işletme maliyetleri de değerlendirilmelidir. Doğru seçilmiş bir su yumuşatma sistemi, uzun vadeli maliyet tasarrufları sağlarken, üretim süreçlerinin kesintisiz devam etmesine katkıda bulunur.

Sunwatershop® endüstriyel su yumuşatma sistemi seçimi, kurulumu ve işletilmesindeki adımlar.
  1. Su yumuşatma sistemi debisinin belirlenmesi ( ör: 50 m3\h- 50 ton\saat veya 100 m3\gün- 100 ton\gün ) 
  2. Ham suyun ayrıntılı analizi. ( ph, sıcaklık, iletkenlik, sertlik mutlaka bakılmalıdır)
  3. Su depolarının seçimi  ( su yumuşatma için uygun su depoları seçilmelidir. Plastik, betonarme, modüler vb. )
  4. Su depolarının yapılması veya seçiminde kirliliğe göre uygun yapımı. ( depo temizlikleri ve emiş hatlarının sisteme uygun olması gereklidir)
  5. Sunwatershop® su yumuşatma sisteminin direkt sistemmi iki depo arasımı çalışacağının belirlenmesi. ( işletme şartları, maliyet, cihazların kurulacağı alan önemlidir )
  6. Ön filtrasyonun belirlenmesi ( seperatör filtre, kum filtresi, aktif karbon filtre vb. ) ( Sunwatershop®  su yumuşatma sistemi reçinesi üzerine ham sudan mil, tortu, akm, bulanıklılık gelmemelidir. Aksi halde reçine su yumuşatma işini verimli yapamaz.)
  7. Su yumuşatma sistemine ham suyu basacak olan hidroforun belirlenmesi ( bu hidroforlar sistemin ideal çalışması ve sürdürülebilirlilik için çok önemlidir. 5- 6 bar basınçta, yedekli, invertörlü ve sistem kapasitesi ile aynı değil üzerinde olmalıdır. Ters yıkama da tüm arıtma sistemleri üzerindeki kirliliği atabilmek için sistem kapasitesi üzerinde debiye ihtiyaç duyarlar.)
  8. Su hızının uygun olarak seçimi ve buna uygun dizayn ile reçine tanklarının hesaplanması.
  9. Tuz tankının her tanktaki reçine miktarının min. 1,5 katı olacak şekilde seçilmesi gereklidir.
  10. Her rejenerasyonda su yumuşatma sistemi reçinesinin ihtiyacı olan % 20-25 bomedeki sıvı tuzun Sunwatershop® su yumuşatma cihazlarından geçirilmesi gereklidir.
  11. Durulama süresinin iletkenlik ile kontrol edilerek uygulamada belirlenmesi gerekir.
  12. Yumuşak su elde edilmesi için Sunwatershop su yumuşatma sistemlerinin düzenli olarak aylık servis anlaşması dahilinde teknik servis personeli tarafından kontrol edilmesi ve servis raporu düzenlenmesi gereklidir.


Sonuç

Endüstriyel su yumuşatma sistemleri, birçok sektörde verimliliği artırmak ve maliyetleri düşürmek için kritik bir öneme sahiptir. Sert suyun olumsuz etkilerini ortadan kaldırarak, ekipmanların ömrünü uzatır, enerji tasarrufu sağlar ve üretim süreçlerini optimize eder. Bu nedenle, her endüstriyel tesisin, su yumuşatma sistemine yatırım yapmayı ciddi şekilde düşünmesi gerekmektedir. Bu yatırımlarda sistem analizi ve proje çalışması yapılmasında fayda vardır.

 
Devamını oku

Sunwatershop® Su Arıtmada Ultraviyole (UV) Sistemi Faydaları

Sunwatershop® Su Arıtmada Ultraviyole (UV) Sistemi Faydaları

Su arıtma teknolojileri arasında ultraviyole (UV) sistemi, suyun dezenfeksiyonunda kimyasal kullanmayan, etkili ve çevre dostu bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. UV arıtma, özellikle suyun mikroorganizmalar, bakteriler, virüsler ve protozoalar gibi patojenlerden arındırılmasında kullanılır. Bu yazıda, su arıtmada ultraviyole sisteminin sunduğu başlıca faydaları inceleyeceğiz.

1. Kimyasal Kullanımı Olmadan Dezenfeksiyon

Sunwatershop® UV su arıtma sistemi, suyun dezenfeksiyonu sırasında kimyasal maddelere ihtiyaç duymaz. Geleneksel klorlama yöntemlerinin aksine, UV arıtma suya hiçbir kimyasal madde eklemez. Bu, suyun tadını ve kokusunu değiştirmeden mikroorganizmaları etkisiz hale getirir. Ayrıca, kimyasal kullanımı olmaması, su arıtma sürecinde oluşabilecek yan ürünleri ve potansiyel sağlık risklerini ortadan kaldırır.

2. Yüksek Etkinlikte Mikrobiyolojik Arıtma

UV arıtma sistemleri, suyun içindeki mikroorganizmaların %99.99’unu etkisiz hale getirebilir. Sunwatershop® UV ışınları, suyun içinden geçerken bakteriler, virüsler ve protozoaların DNA’sını bozar, böylece bu organizmaların üreme ve hastalık oluşturma yeteneklerini yok eder. Bu yüksek etkinlik, içme suyu arıtımında ve hassas endüstriyel uygulamalarda büyük bir avantaj sağlar.

3. Çevre Dostu Bir Çözüm

Sunwatershop® UV arıtma sistemi, çevreye zarar vermeyen bir su arıtma yöntemidir. Kimyasal kullanılmadığı için çevreye zararlı yan ürünler veya atıklar oluşmaz. Bu, hem su arıtma tesislerinde hem de evsel uygulamalarda çevreye duyarlı bir çözüm olarak Sunwatershop® UV sistemlerini öne çıkarır. Ayrıca, enerji tüketimi de düşük olduğu için karbon ayak izini azaltmada da etkilidir.

4. Su Kalitesinin Korunması

UV arıtma sistemi, suyun mineral yapısını veya pH dengesini değiştirmez. Bu, suyun doğal özelliklerini koruyarak arıtılmasını sağlar. Özellikle içme suyu için kullanılan Sunwatershop® UV sistemlerinde, suyun tadı, kokusu ve rengi bozulmadan güvenle kullanılabilir hale gelir.

5. Düşük Bakım Maliyetleri

UV arıtma sistemleri, düşük bakım gereksinimleri ile bilinir. Sunwatershop® UV lambalarının düzenli olarak değiştirilmesi dışında, sistem genellikle çok az müdahale gerektirir. Bu, işletme maliyetlerini düşürürken, sistemin güvenilirliğini ve kullanım kolaylığını artırır. Aynı zamanda, sistemin kompakt yapısı ve kolay kurulumu da tercih edilmesinin başlıca nedenlerinden biridir.

6. Anında ve Kesintisiz Su Dezenfeksiyonu

UV arıtma sistemleri, suyun anında ve kesintisiz olarak dezenfekte edilmesini sağlar. Suyun Sunwatershop® UV ışınımı ile temas ettiği anda mikroorganizmalar etkisiz hale getirilir ve bu süreç saniyeler içinde tamamlanır. Bu hızlı işlem, yüksek hacimli su arıtma ihtiyaçlarını karşılamak için idealdir.

7. Geniş Uygulama Alanı

UV su arıtma sistemleri, evsel içme suyu arıtımından büyük ölçekli endüstriyel su arıtma tesislerine kadar geniş bir yelpazede kullanılabilir. Gıda ve içecek üretimi, ilaç üretimi, tarım ve su temini gibi çeşitli alanlarda Sunwatershop UV arıtma, suyun mikrobiyolojik saflığını sağlamak için tercih edilir.

Sonuç

Sunwatershop®Ultraviole su arıtma sistemleri, suyun mikrobiyolojik açıdan güvenli hale getirilmesinde kimyasal kullanmayan, çevre dostu ve etkili bir yöntem sunar. Kimyasal kalıntı bırakmaması, suyun tadını ve kalitesini koruması, düşük işletme maliyetleri ve geniş uygulama alanı gibi faydaları sayesinde, Sunwatershop UV sistemleri su arıtma süreçlerinde vazgeçilmez bir teknoloji haline gelmiştir. İster evsel, ister endüstriyel kullanım olsun, UV arıtma sistemleri, güvenli ve sağlıklı su elde etmek için ideal bir çözümdür.
 
Devamını oku

Ultraviyole (UV) Su Arıtma Sistemi: Nasıl Çalışır ve Faydaları

Ultraviyole (UV) Su Arıtma Sistemi: Nasıl Çalışır ve Faydaları
Su arıtma teknolojileri arasında, ultraviyole (UV) arıtma sistemi, suyun dezenfekte edilmesinde etkili ve çevre dostu bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. UV arıtma, suyun içindeki mikroorganizmaları etkisiz hale getirerek, sağlıklı ve güvenli su elde edilmesini sağlar. Bu yazıda, UV su arıtma sisteminin nasıl çalıştığını, faydalarını ve uygulama alanlarını detaylı bir şekilde ele alacağız.



Ultraviole Su Arıtma Sistemi Nedir?
Ultraviole su arıtma sistemi, suyu dezenfekte etmek için ultraviyole ışınlarını kullanan bir su arıtma yöntemidir. Sunwatershop® UV ışınları, suyun içinden geçtiği esnada, mikroorganizmaların DNA'sını bozarak onları etkisiz hale getirir ve çoğalmalarını önler. Bu yöntem, kimyasal kullanmadan suyu güvenli hale getirmesiyle bilinir.

Ultraviole Sistemi Nasıl Çalışır?
UV su arıtma sistemi, genellikle şu adımlarla çalışır:
  1. Ön Filtrasyon:
    • UV arıtma sisteminin etkinliği, suyun berraklığı ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, Sunwatershop® UV arıtma ünitesinden önce su, tortu, askıda katı madde ve organik maddelerden arındırılmalıdır. Bu amaçla, su genellikle bir ön filtrasyon aşamasından geçirilir.
  2. UV Işınımı:
    • Su, özel bir UV lamba ile donatılmış bir odadan geçer. Bu odada, suya belirli dalga boyunda ultraviyole ışınlar uygulanır. Sunwatershop® UV ışınları, suyun içindeki bakteriler, virüsler, protozoalar ve diğer patojenlerin DNA'sını bozarak, onların üremesini ve enfeksiyon yaratma yeteneğini ortadan kaldırır.
  3. Dezenfekte Su:
    • UV ışınımı ile mikroorganizmalar etkisiz hale getirildikten sonra, su dezenfekte edilmiş olarak sistemden çıkar ve güvenli bir şekilde kullanılabilir hale gelir. Sunwatershop® UV arıtma sistemi, kimyasal kalıntı bırakmadığı için suyun tadı ve kokusu üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.

UV Arıtma Sisteminin Faydaları
  1. Kimyasal Kullanmaz:
    • UV arıtma sistemi, suyun dezenfeksiyonu için kimyasal maddeler kullanmaz. Bu, suyun tadı ve kokusunu etkilemediği gibi, kimyasal kalıntıların oluşmasını da engeller.
  2. Etkin Mikrobiyolojik Arıtma:
    • Sunwatershop® UV sistemleri, bakteriler, virüsler ve protozoalar gibi mikroorganizmaların %99.99'unu etkisiz hale getirir. Bu, özellikle içme suyu ve hassas endüstriyel uygulamalar için güvenli ve sağlıklı su elde edilmesini sağlar.
  3. Çevre Dostu:
    • UV arıtma sistemleri, çevreye zarar vermez. Kimyasal kullanımı olmadığı için su arıtma sürecinde yan ürün oluşumu minimum düzeydedir.
  4. Düşük İşletme Maliyeti:
    • UV sistemleri, düşük enerji tüketimi ile çalışır ve uzun ömürlü Sunwatershop® UV lambaları sayesinde bakım maliyetleri de düşüktür.
  5. Kolay Kurulum ve Bakım:
    • Sunwatershop® UV su arıtma sistemleri, genellikle kompakt ve kurulumu kolay cihazlardır. Ayrıca, bakım gereksinimleri minimum düzeydedir ve UV lambalarının düzenli olarak değiştirilmesi dışında ek bir işlem gerektirmez.

UV Arıtma Sisteminin Uygulama Alanları
  1. Evsel Su Arıtma:
    • Evlerde içme suyu, banyo suyu ve diğer evsel su ihtiyaçları için güvenli su sağlamak amacıyla UV arıtma sistemleri yaygın olarak kullanılır.
  2. Ticari ve Endüstriyel Kullanım:
    • Gıda ve içecek üretimi, ilaç üretimi ve mikroelektronik sektörleri gibi birçok endüstride, suyun mikrobiyolojik saflığını sağlamak için Sunwatershop® UV arıtma sistemleri tercih edilir.
  3. Belediye Su Arıtma Tesisleri:
    • Belediye su arıtma tesislerinde, büyük miktarda suyun dezenfekte edilmesi amacıyla Sunwatershop® UV arıtma sistemleri kullanılır.


Sonuç

Ultraviole su arıtma sistemleri, kimyasal kullanmadan suyu güvenli hale getiren etkin ve çevre dostu bir su arıtma yöntemidir. Hem evsel hem de endüstriyel uygulamalar için ideal bir çözüm sunan Sunwatershop® UV arıtma sistemleri, mikroorganizmaları etkisiz hale getirerek sağlıklı ve güvenli su elde edilmesini sağlar. Düşük işletme maliyetleri ve kolay bakımı ile de tercih edilen bu sistemler, su arıtma ihtiyaçlarınıza etkin bir çözüm sunar.

 
Devamını oku

Filtre Valfi Nedir ? - Filtre Valfinin Fonksiyonları nelerdir ?

Filtre valfi, su arıtma sistemlerinde kritik bir bileşendir. Su arıtma sistemlerinde filtre valfi, suyun arıtma ünitesine doğru şekilde yönlendirilmesini ve sistemin verimli çalışmasını sağlar. İşte filtre valfi hakkında bilgilendirecek bazı önemli noktalar:



Filtre Valfi Nedir?
Filtre valfi, suyun arıtma sisteminde doğru yönlendirilmesini ve basıncını kontrol eden bir bileşendir. Genellikle su arıtma sistemlerinde çeşitli filtrelerin yer aldığı ünitelerde kullanılır. Valf, suyun filtrelerden geçişini düzenleyerek sistemin optimal performansını sağlar.
Filtre Valfinin Fonksiyonları
  1. Akış Kontrolü: Su akışını düzenler, böylece filtreler suyu en etkili şekilde arıtabilir.
  2. Basınç Dengesi: Sistem basıncını kontrol eder ve stabil tutar, bu da arıtma verimliliğini artırır.
  3. Kapatma ve Açma: Filtre değişimi veya bakım sırasında su akışını durdurmak için kullanılabilir.
Filtre Valfi Türleri
  1. Manuel Filtre Valfi: Kullanıcı tarafından elle ayarlanabilir, genellikle küçük sistemlerde kullanılır.
  2. Otomatik Filtre Valfi: Elektrik veya basınç sensörleri ile otomatik olarak çalışır, daha büyük ve kompleks sistemlerde tercih edilir.
Bakım ve Değişim
Filtre valfi düzenli bakım gerektirir. Valfin temiz ve düzgün çalışmasını sağlamak için belirli aralıklarla kontrol edilmesi önemlidir. Ayrıca, valfin zamanla aşınması veya arızalanması durumunda değiştirilmesi gerekebilir.
Kullanım Alanları
  • Evsel Su Arıtma Sistemleri: Evde kullanılan küçük ölçekli sistemlerde.
  • Endüstriyel Su Arıtma Sistemleri: Daha büyük sistemlerde, suyun kalitesini ve basıncını kontrol etmek için.


Özet

Filtre valfi, su arıtma sistemlerinde suyun doğru bir şekilde yönlendirilmesi ve basıncının kontrol edilmesi için hayati bir bileşendir. Doğru seçimi ve bakımı, sistemin verimli ve uzun ömürlü olmasını sağlar.

 
Devamını oku

Filtre Valfi: Su Arıtma Sistemlerindeki Hayati Rolü

 

Su arıtma sistemleri, temiz ve sağlıklı su elde etmenin temel taşlarından biridir. Bu sistemlerin verimli çalışması, suyun kalitesini ve güvenliğini doğrudan etkiler. Su arıtma sistemlerinde kritik bir bileşen, filtre valfi olarak bilinir. Peki, filtre valfi nedir ve su arıtma sistemlerinde ne gibi bir rol oynar? İşte filtre valfi hakkında bilmeniz gereken her şey!

Filtre Valfi Nedir?

Filtre valfi, su arıtma sistemlerinde kullanılan ve suyun arıtma ünitelerinden geçişini düzenleyen bir bileşendir. Su arıtma sistemlerinde, suyun belirli bir basınç ve akış hızında filtrelere yönlendirilmesi gerekir. Filtre valfi, bu sürecin düzgün ve verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.

Filtre Valfinin Temel Fonksiyonları

  1. Akış Kontrolü: Filtre valfi, suyun arıtma sistemindeki filtrelerden doğru şekilde geçmesini sağlar. Bu, suyun filtreler tarafından en etkili şekilde arıtılmasına yardımcı olur. Akışın kontrol edilmesi, filtrelerin performansını artırır ve arıtma sürecini optimize eder.
  2. Basınç Dengesi: Su arıtma sistemlerinde basınç dengesi önemlidir. Filtre valfi, sistemdeki su basıncını kontrol eder ve stabil tutar. Bu, hem filtrelerin ömrünü uzatır hem de sistemin genel verimliliğini artırır.
  3. Kapatma ve Açma: Filtre değişimi veya bakım sırasında suyun akışını durdurmak için filtre valfi kullanılabilir. Bu, bakım süreçlerini kolaylaştırır ve sistemin kesintisiz çalışmasını sağlar.
  4. Filtre valfi basıncı: valfe gelen basınç 3-7 bar aralığında olmalıdır. 3 barın altındaki basınçlarda mineral geri yıkamalarında problemler yaşanabilir.filtre valflerine su basan hidroforların invertörlü olması tercih edilmelidir. ( basınç dalgalanmalarında valfler etkilenebilir)

Filtre Valfi Türleri

Filtre valfleri, kullanım amacına ve sistem gereksinimlerine göre farklı türlerde olabilir:
  • Manuel Filtre Valfi: Kullanıcı tarafından elle ayarlanabilen bu valf, genellikle daha küçük su arıtma sistemlerinde kullanılır. Manuel valfler, kullanıcıya akış hızını ve basıncı kontrol etme imkanı tanır.
  • Otomatik Filtre Valfi: Elektrik veya basınç sensörleri ile çalışan otomatik filtre valfleri, daha büyük ve kompleks sistemlerde tercih edilir. Bu valfler, otomatik olarak su akışını ve basıncını ayarlar, bu da sistemin verimliliğini artırır.

Bakım ve Değişim

Filtre valfi, düzenli bakım gerektiren bir bileşendir. Valfin temiz ve düzgün çalışmasını sağlamak için belirli aralıklarla kontrol edilmesi önemlidir. Ayrıca, valf zamanla aşınabilir veya arızalanabilir, bu nedenle gerektiğinde değiştirilmesi gerekebilir. Bakım işlemleri, filtre valfinin ömrünü uzatır ve sistemin sürekli verimli çalışmasını sağlar.

Kullanım Alanları

Filtre valfleri, farklı su arıtma sistemlerinde kullanılır:
  • Evsel Su Arıtma Sistemleri: Evde kullanılan küçük ölçekli sistemlerde filtre valfi, suyun arıtma ünitesine doğru bir şekilde yönlendirilmesini sağlar.
  • Endüstriyel Su Arıtma Sistemleri: Daha büyük sistemlerde, filtre valfi suyun kalitesini ve basıncını kontrol ederek endüstriyel süreçlerin verimliliğini artırır.




Sonuç

Filtre valfi, su arıtma sistemlerinde önemli bir rol oynayan bir bileşendir. Su akışını ve basıncını kontrol ederek, filtrelerin verimli çalışmasını sağlar ve sistemin genel performansını artırır. Doğru filtre valfi seçimi ve düzenli bakımı, su arıtma sisteminizin verimli ve uzun ömürlü olmasını sağlar.

 
Devamını oku

Polielektrolit: Su Arıtma ve Endüstriyel Uygulamalarda Verimliliği Arttıran Kimyasal Maddeler

Polielektrolit: Su Arıtma ve Endüstriyel Uygulamalarda Verimliliği Arttıran Kimyasal Maddeler

Polielektrolit Nedir?

Polielektrolitler, su arıtma ve çeşitli endüstriyel süreçlerde kullanılan özel kimyasal maddelerdir. Bu yüksek moleküler ağırlıklı bileşenler, suyun içindeki partikülleri bir araya getirerek flokülasyon ve koagülasyon süreçlerini iyileştirir. Polielektrolitler, çeşitli endüstriyel uygulamalarda verimliliği artırmak ve sistem performansını optimize etmek için kullanılır.


 

Polielektrolitlerin Temel Özellikleri

  • Yüksek Moleküler Ağırlık: Polielektrolitler, yüksek moleküler ağırlığa sahip büyük moleküllerdir. Bu özellikleri, suyun içindeki partiküllerle etkileşime girerek etkili flokülasyon sağlar.
  • Yük Dengeleme: Polielektrolitler, suyun içindeki pozitif ve negatif yükleri dengeleyerek, partiküllerin bir araya gelmesini sağlar.
  • Çözünürlük ve Stabilite: Polielektrolitler, suda yüksek çözünürlük ve stabiliteye sahip olup, etkili bir arıtma süreci sağlar.

Polielektrolitlerin Kullanım Alanları

1. Su Arıtma

Polielektrolitler, su arıtma süreçlerinde önemli bir rol oynar. Koagülasyon ve flokülasyon işlemlerini iyileştirir, böylece suyun içindeki kirleticilerin ve partiküllerin etkin bir şekilde temizlenmesini sağlar. Bu, hem içme suyu hem de endüstriyel atıksu arıtma süreçlerinde kullanılır.

2. Endüstriyel Süreçler

Polielektrolitler, çeşitli endüstriyel süreçlerde, özellikle kağıt üretimi, tekstil, gıda işleme ve madencilik gibi sektörlerde kullanılır. Bu süreçlerde, partikül ayrıştırma, viskozite kontrolü ve çözelti karışımını optimize eder.

3. Petrol ve Gaz Sektörü

Petrol ve gaz endüstrisinde, polielektrolitler, sıvı ve katı faz ayrıştırma işlemlerinde kullanılır. Ayrıca, çamur ve tortu yönetimi için etkili çözümler sunar, böylece üretim süreçlerini iyileştirir.

4. Tarım

Polielektrolitler, tarımda sulama sistemlerinde suyun verimli kullanımını artırır. Toprağın su tutma kapasitesini artırarak, bitkilerin daha iyi büyümesini sağlar ve sulama maliyetlerini düşürür.

Polielektrolitlerin Faydaları

  • Artırılmış Verimlilik: Polielektrolitler, arıtma ve endüstriyel süreçlerin daha verimli çalışmasını sağlar.
  • Gelişmiş Su Kalitesi: Su arıtma süreçlerinde kullanılan polielektrolitler, suyun kalitesini artırır ve kirleticilerin etkili bir şekilde temizlenmesini sağlar.
  • Enerji ve Maliyet Tasarrufu: Etkili polielektrolit kullanımı, enerji ve maliyet tasarrufu sağlar, böylece işletme maliyetlerini düşürür.
  • Çevresel Koruma: Polielektrolitler, çevresel etkileri azaltır ve doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur.

Polielektrolit Seçimi ve Kullanımı

1. Seçim Kriterleri

Polielektrolitlerin seçimi, suyun özelliklerine ve uygulama ihtiyaçlarına göre yapılmalıdır. Farklı polielektrolit türleri, farklı uygulama alanlarına uygun özellikler sunar. Uzmanlarla görüşerek en uygun polielektroliti belirlemek önemlidir.

2. Dozajlama

Kimyasalların doğru dozajlanması, etkili sonuçlar elde etmek için gereklidir. Yanlış dozajlama, arıtma sürecinde istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Talimatlara uygun şekilde dozajlama yapılmalıdır.

3. Güvenlik Önlemleri

Polielektrolitlerin kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Koruyucu ekipman kullanımı ve doğru saklama koşulları, güvenli ve etkili kullanım sağlar.

4. Periyodik İzleme ve Bakım

Polielektrolit kullanımı sonrası sistemin düzenli olarak izlenmesi ve bakımı yapılmalıdır. Bu, kimyasal etkilerin sürekliliğini sağlar ve süreçlerin etkinliğini korur.

Sonuç

Polielektrolitler, su arıtma ve çeşitli endüstriyel uygulamalarda verimliliği artıran önemli kimyasal maddelerdir. Koagülasyon, flokülasyon, viskozite kontrolü ve çözelti karışımı gibi işlevleri ile süreçlerin daha etkili ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. Doğru polielektrolit seçimi ve kullanımı ile işletme maliyetlerinizi azaltabilir, sistem performansını artırabilir ve çevresel etkileri azaltabilirsiniz.

 
Devamını oku

Polielektrolitler: Su Arıtma ve Endüstriyel Süreçlerde Verimlilik Sağlayan Kimyasallar

Kimyasal arıtma ve endüstriyel işlemler, her gün karşılaşılan birçok zorluğun üstesinden gelmek için çeşitli teknolojiler ve bileşenler kullanır. Bu alandaki önemli oyunculardan biri de polielektrolitlerdir. Su arıtma süreçlerinden endüstriyel üretimlere kadar geniş bir uygulama yelpazesi sunan bu kimyasal maddeler, sistemlerin performansını artırır ve maliyetleri düşürür.


Polielektrolit Nedir?

Polielektrolitler, suda çözünürlük özelliklerine sahip yüksek moleküler ağırlıklı kimyasallardır. Genellikle suyun içindeki küçük parçacıkları bir araya getirerek flokülasyon ve koagülasyon süreçlerini iyileştirirler. Bu özellikleri sayesinde, suyun ve diğer sıvıların temizlenmesi ve arıtılması işlemlerinde önemli bir rol oynarlar.

Polielektrolitlerin Temel Özellikleri

  • Yüksek Moleküler Ağırlık: Polielektrolitler, uzun zincirli moleküller içerir ve bu özellikleri sayesinde suyun içindeki partiküllerle etkili bir şekilde etkileşime girerler.
  • Yük Taşıma Kapasitesi: Polielektrolitler, pozitif veya negatif yük taşıyabilir, bu da onların çeşitli kimyasal ve fiziksel süreçlerde etkin olmasını sağlar.
  • Çözünürlük ve Stabilite: Polielektrolitler, suda yüksek çözünürlük ve stabilite sağlar, böylece arıtma süreçlerinde etkili bir performans gösterirler.

Polielektrolitlerin Kullanım Alanları

1. Su Arıtma

Polielektrolitler, su arıtma süreçlerinde en yaygın kullanılan kimyasal maddelerdendir. Koagülasyon ve flokülasyon süreçlerini iyileştirerek suyun içindeki kirleticilerin ve partiküllerin etkili bir şekilde temizlenmesini sağlar. Bu, içme suyu arıtımı, atıksu arıtımı ve endüstriyel su süreçlerinde kritik bir rol oynar.

2. Endüstriyel Üretim

Polielektrolitler, kağıt üretimi, tekstil, gıda işleme ve madencilik gibi çeşitli endüstriyel süreçlerde kullanılır. Bu süreçlerde, partiküllerin ayrıştırılması, viskozite kontrolü ve çözelti karışımını optimize eder, böylece üretim verimliliğini artırır.

3. Petrol ve Gaz Sektörü

Petrol ve gaz endüstrisinde, polielektrolitler, sıvı ve katı faz ayrıştırma işlemlerinde etkili bir rol oynar. Çamur ve tortu yönetimi için çözümler sunar ve üretim süreçlerini iyileştirir.

4. Tarım

Tarım sektöründe, polielektrolitler, sulama sistemlerinde suyun verimli kullanımını artırır. Toprağın su tutma kapasitesini artırarak bitkilerin daha iyi büyümesini sağlar ve sulama maliyetlerini düşürür.

Polielektrolitlerin Faydaları

  • Artırılmış Verimlilik: Polielektrolitler, arıtma ve endüstriyel süreçlerin daha etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.
  • Gelişmiş Su Kalitesi: Su arıtma süreçlerinde kullanılan polielektrolitler, suyun kalitesini artırır ve kirleticilerin etkili bir şekilde temizlenmesini sağlar.
  • Enerji ve Maliyet Tasarrufu: Etkili polielektrolit kullanımı, enerji ve maliyet tasarrufu sağlar, böylece işletme maliyetlerini düşürür.
  • Çevresel Koruma: Polielektrolitler, çevresel etkileri azaltır ve doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur.

Polielektrolit Seçimi ve Kullanımı

1. Seçim Kriterleri

Polielektrolitlerin seçimi, suyun ve uygulamanın özelliklerine göre yapılmalıdır. Farklı polielektrolit türleri, farklı uygulama alanlarına uygun özellikler sunar. Uzmanlarla görüşerek en uygun polielektroliti belirlemek, etkili sonuçlar elde etmek için önemlidir. Polielektrolit seçiminde ürün içeriği analizleri yapılmalıdır.

2. Dozajlama

Kimyasalların doğru dozajlanması gereklidir. Yanlış dozajlama, arıtma sürecinde istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Talimatlara uygun şekilde dozajlama yapılmalıdır.

3. Güvenlik Önlemleri

Polielektrolitlerin kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Koruyucu ekipman kullanımı ve doğru saklama koşulları, güvenli ve etkili kullanım sağlar.

4. Periyodik İzleme ve Bakım

Polielektrolit kullanımı sonrası sistemin düzenli olarak izlenmesi ve bakımı yapılmalıdır. Bu, kimyasal etkilerin sürekliliğini sağlar ve süreçlerin etkinliğini korur.

Sonuç

Polielektrolitler, su arıtma ve çeşitli endüstriyel uygulamalarda kritik bir rol oynayan önemli kimyasal maddelerdir. Koagülasyon, flokülasyon, viskozite kontrolü ve çözelti karışımı gibi işlevleri ile süreçlerin daha etkili ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. Doğru polielektrolit seçimi ve kullanımı ile işletme maliyetlerinizi azaltabilir, sistem performansını arttırabilir ve çevresel etkileri azaltabilirsiniz.

 
Devamını oku

Saf Su Sistemlerini Kullanmanın Faydaları

Saf su sistemleri, suyun içindeki tüm kirleticilerden, minerallerden ve çözünmüş maddelerden arındırılarak yüksek saflıkta su elde edilmesini sağlar. Bu sistemler, endüstriyel üretimden laboratuvar testlerine, ilaç üretiminden elektronik bileşenlerin üretimine kadar birçok alanda kritik öneme sahiptir. Saf su sistemlerinin sunduğu faydalar, bu teknolojinin yaygın olarak tercih edilmesinin başlıca nedenlerinden biridir. İşte saf su sistemlerini kullanmanın sağladığı başlıca faydalar:

1. Ürün Kalitesinin Artırılması

Saf su sistemleri, suyun içinde bulunabilecek her türlü safsızlığı ve kirleticiyi ortadan kaldırarak, nihai ürünlerin kalitesini artırır. Bu, özellikle ilaç, tekstil, gıda, içecek ve kozmetik üretiminde son derece önemlidir. Örneğin, saf su, ilaç üretiminde kullanılan formülasyonların saflığını garanti ederken, gıda ve içeceklerde ürünün lezzetini ve güvenliğini korur.

2. Laboratuvar Sonuçlarının Doğruluğu

Laboratuvar ortamlarında kullanılan suyun saflığı, test ve analiz sonuçlarının doğruluğunu doğrudan etkiler. Saf su, kimyasal reaksiyonlar sırasında istenmeyen etkileşimleri önleyerek, analizlerin güvenilirliğini artırır. Bu, özellikle hassas bilimsel araştırmalar ve deneyler için hayati öneme sahiptir.

3. Ekipman ve Cihazların Ömrünü Uzatma

Saf su kullanımı, endüstriyel ekipmanların ve laboratuvar cihazlarının ömrünü uzatır. Suyun içindeki mineraller ve safsızlıklar, zamanla kireçlenme, tortu birikimi ve korozyon gibi sorunlara yol açabilir. Saf su, bu tür sorunların oluşmasını engelleyerek, ekipmanların daha uzun süre verimli çalışmasını sağlar. Bu da bakım ve onarım maliyetlerini azaltır.

4. Çevre Dostu Üretim

Saf su sistemleri, suyun arıtılması sırasında kimyasal kullanımını en aza indirir ve çevresel atık üretimini azaltır. Özellikle ters osmoz ve deiyonizasyon gibi teknolojiler, çevreye zarar vermeden yüksek saflıkta su elde etmeyi mümkün kılar. Bu, sürdürülebilir üretim süreçlerinin desteklenmesi açısından büyük bir avantajdır.

5. Enerji Verimliliği

Saf su sistemleri, enerji verimliliğini artırabilir. Örneğin, buhar kazanlarında ve soğutma sistemlerinde saf su kullanıldığında, tortu ve mineral birikiminin önlenmesi sayesinde ısı transferi daha verimli hale gelir. Bu, enerji tüketimini azaltarak, işletme maliyetlerinin düşmesine katkı sağlar.

6. Güvenli ve Hijyenik Üretim

Saf su, mikroorganizmaların ve bakterilerin üremesini engelleyerek, hijyenik bir üretim ortamı sağlar. Bu, özellikle sağlık ve güvenlik standartlarının yüksek olduğu sektörlerde, örneğin ilaç ve gıda üretiminde son derece önemlidir. Saf su sistemleri, üretim süreçlerinde mikroorganizma riskini en aza indirir.

7. Esnek ve Çok Yönlü Kullanım

Saf su sistemleri, farklı saflık seviyelerinde su elde etmeye olanak tanıyan esnek çözümler sunar. Bu esneklik, sistemlerin çeşitli endüstriyel ve bilimsel uygulamalara uyarlanabilir olmasını sağlar. İster yüksek saflıkta su gerektiren laboratuvar deneyleri için, isterse de endüstriyel üretim süreçleri için kullanılsın, saf su sistemleri her türlü ihtiyacı karşılayacak şekilde tasarlanabilir.



Sonuç

Saf su sistemleri, sadece yüksek saflıkta su elde etmekle kalmaz, aynı zamanda bu suyun kullanıldığı tüm süreçlerin verimliliğini ve güvenliğini artırır. Ürün kalitesinin yükseltilmesi, laboratuvar sonuçlarının doğruluğu, ekipman ömrünün uzatılması ve çevre dostu üretim gibi faydalar, saf su sistemlerinin endüstriyel ve bilimsel alanlarda vazgeçilmez olmasını sağlar. Doğru saf su sistemi seçimi, hem işletmelerin hem de bilim insanlarının ihtiyaçlarına uygun çözümler sunarak, suyun en verimli şekilde kullanılmasını sağlar.

 
Devamını oku

Saf Su Sistemi: Temel Bilgiler, Teknolojiler ve Uygulama Alanları

Saf Su Sistemi: Temel Bilgiler, Teknolojiler ve Uygulama Alanları
Saf su, endüstriyel süreçlerden laboratuvar çalışmalarına kadar geniş bir yelpazede kullanılan kritik bir kaynaktır. Ancak, doğal su kaynakları genellikle çözünmüş tuzlar, mineraller, mikroorganizmalar ve diğer safsızlıkları içerir. Bu safsızlıklar, belirli uygulamalar için istenmeyen durumlar yaratabilir. Saf su sistemi, suyun bu tür kirleticilerden arındırılarak, yüksek saflıkta su elde edilmesini sağlar. Bu yazıda, saf su sistemlerinin ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve hangi alanlarda kullanıldığını ele alacağız.



Saf Su Nedir?
Saf su, suyun içindeki tüm çözünmüş tuzlar, mineraller, organik maddeler ve mikroorganizmaların mümkün olduğunca uzaklaştırıldığı bir su türüdür. Saf suyun iletkenliği çok düşüktür ve genellikle laboratuvar testleri, ilaç üretimi, mikroelektronik üretimi gibi hassas süreçlerde kullanılır.
Saf Su Sistemlerinin Çalışma Prensibi
Saf su elde etmek için kullanılan sistemler, suyun çeşitli arıtma işlemlerinden geçirilmesini içerir. Bu işlemler, suyun kaynağına ve safsızlık türlerine bağlı olarak değişebilir, ancak genellikle şu adımları içerir:
  1. Ön Arıtma:
    • Saf su sistemleri genellikle, sudaki kaba partikülleri, tortuları ve kloru uzaklaştırmak için bir ön arıtma aşaması ile başlar. Bu aşama, filtrasyon, aktif karbon ve kum filtreleri gibi teknolojileri içerir.
  2. Ters Osmoz (RO):
    • Ters osmoz, saf su sistemlerinin temel bileşenidir. Bu aşamada, su yüksek basınç altında yarı geçirgen bir membrandan geçirilir ve çözünmüş tuzlar, mineraller ve diğer safsızlıklar sudan ayrılır. Ters osmoz, suyu büyük ölçüde saflaştırarak, saflık derecesini artırır.
  3. Deiyonizasyon (DI):
    • Deiyonizasyon işlemi, sudaki kalan iyonları uzaklaştırarak suyun saflığını daha da artırır. Bu işlem, genellikle katyon ve anyon reçineleri aracılığıyla gerçekleştirilir ve suyu neredeyse tamamen iyonlardan arındırır.
  4. Ultrafiltrasyon (UF):
    • Ultrafiltrasyon, suyu daha küçük partiküllerden ve mikroorganizmalardan arındırmak için kullanılan bir süreçtir. Bu teknoloji, suyun mikrobiyolojik saflığını artırarak, bakteriler ve virüsler gibi safsızlıkları sudan uzaklaştırır.
  5. Ultraviyole (UV) Dezenfeksiyon:
    • UV dezenfeksiyon, sudaki mikroorganizmaların DNA'sını bozarak onları etkisiz hale getiren bir yöntemdir. Kimyasal kullanılmadığı için çevre dostu bir işlemdir ve saf suyun mikrobiyolojik saflığını garanti eder.

Saf Su Sistemlerinin Kullanım Alanları
Saf su, çeşitli endüstriyel ve bilimsel alanlarda kritik bir rol oynar. İşte saf su sistemlerinin yaygın olarak kullanıldığı bazı uygulama alanları:
  1. Laboratuvar Çalışmaları:
    • Saf su, laboratuvar testleri, analizler ve deneylerde kullanılır. Yüksek saflıkta su, test sonuçlarının doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlar.
  2. İlaç Üretimi:
    • İlaç üretiminde kullanılan suyun saflığı, ürün kalitesi ve güvenliği açısından son derece önemlidir. Saf su, ilaç formülasyonlarında ve enjeksiyonluk çözeltilerde kullanılır.
  3. Mikroelektronik Üretimi:
    • Yarı iletkenler ve mikroçipler gibi hassas elektronik bileşenlerin üretiminde, saf su kullanılır. Bu su, üretim sürecinde oluşabilecek kirliliği en aza indirir ve ürün kalitesini artırır.
  4. Gıda ve İçecek Endüstrisi:
    • Saf su, gıda ve içeceklerin üretiminde, özellikle ürün kalitesini korumak ve gıda güvenliğini sağlamak için kullanılır.
  5. Kozmetik Üretimi:
    • Kozmetik ürünlerin formülasyonlarında kullanılan suyun saflığı, ürün kalitesi ve cilt güvenliği açısından kritiktir. Saf su, kozmetik üretiminde yaygın olarak kullanılır.

Saf Su Sistemlerinin Faydaları
  • Yüksek Saflık: Saf su sistemleri, sudaki tüm çözünmüş tuzları, mineralleri ve kirleticileri uzaklaştırarak, en yüksek saflık seviyesini elde eder. Bu, hassas üretim süreçlerinde istenen kaliteyi sağlar.
  • Güvenilir Ürün Kalitesi: Saf su, ilaç, gıda, içecek ve kozmetik gibi endüstrilerde nihai ürün kalitesini ve güvenliğini korur.
  • Ekipman Ömrünün Uzatılması: Saf su, endüstriyel ekipmanların ve cihazların ömrünü uzatarak, kireç, tortu ve korozyon gibi sorunların oluşmasını önler.
  • Çevre Dostu: Saf su sistemleri, kimyasal kullanımını minimize eder ve çevresel atıkları azaltır, böylece sürdürülebilir üretim süreçlerini destekler.


Sonuç

Saf su sistemleri, suyun yüksek saflıkta elde edilmesini sağlayarak, çeşitli endüstriyel ve bilimsel süreçlerde kritik bir rol oynar. Doğru saf su sistemi seçimi, suyun kullanım amacına ve gereken saflık seviyesine bağlıdır. Bu sistemler, yüksek kaliteli ürünlerin üretilmesini, laboratuvar analizlerinin doğruluğunu ve endüstriyel süreçlerin verimliliğini sağlar.

 
Devamını oku

Housing Filtre Kabı - Housing Filtre Kabı Nedir?

Housing Filtre Kabı

Housing Filtre Kabı Nedir?

Housing filtre kabı, filtre elemanlarını yerleştirmek ve korumak için kullanılan dayanıklı bir muhafazadır. Filtreleme sistemlerinde kritik bir rol oynayan bu kabın temel işlevi, filtre elemanının sıvı veya gaz akışını etkili bir şekilde temizlemesini sağlamak için gerekli ortamı sunmaktır. Housing filtre kabı, endüstriyel, ticari ve çeşitli evsel uygulamalarda kullanılabilir.

Housing Filtre Kabının Temel Özellikleri

1. Dayanıklılık ve Uzun Ömür

Housing filtre kabı, genellikle paslanmaz çelik, plastik veya alüminyum gibi dayanıklı malzemelerden üretilir. Bu, uzun ömürlü kullanım ve zorlu çevresel koşullara karşı direnç sağlar. Özellikle endüstriyel ve kimyasal ortamlarda, bu malzemeler filtre kabının performansını ve güvenilirliğini artırır.

2. Kolay Kurulum ve Bakım

Housing filtre kabı, filtre elemanlarının kolayca takılmasını ve değiştirilmesini sağlar. Genellikle hızlı bağlantı sistemleri ve kolay açma kapama mekanizmaları içerir. Bu özellikler, bakım işlemlerini hızlandırır ve zaman tasarrufu sağlar.

3. Geniş Kapasite Seçenekleri

Farklı boyut ve kapasitelerde mevcut olan housing filtre kabı modelleri, çeşitli uygulama ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Küçük evsel sistemlerden büyük endüstriyel uygulamalara kadar geniş bir yelpazede kapasite seçenekleri sunar.

4. Sızıntı Önleyici Tasarım

Housing filtre kabı, sızıntıları önlemek için tasarlanmış contalar ve kilitleme sistemleri içerir. Bu, sıvı veya gazın filtre kabının dışına çıkmasını engeller ve sistemin verimli bir şekilde çalışmasını sağlar.

Housing Filtre Kabının Çalışma Prensibi

Housing filtre kabı, filtre elemanını içinde barındırarak, sıvı veya gazın filtre üzerinden geçmesini sağlar. Filtre elemanı, kirleticileri ve partikülleri ayırırken, temizlenmiş sıvı veya gaz çıkış noktasına ulaşır. Housing filtre kabı, filtre elemanının bu işlemi etkili bir şekilde yapabilmesi için gerekli ortamı sağlar ve filtre elemanını korur.

Housing Filtre Kabının Kullanım Alanları

  • Endüstriyel Uygulamalar: Kimyasal, ilaç ve otomotiv endüstrileri gibi zorlu çevresel koşulların bulunduğu alanlarda kullanılır. Dayanıklı malzemeleri ve sızıntı önleyici tasarımı ile yüksek performans sağlar.
  • Su Arıtma Sistemleri: Evsel ve ticari su arıtma sistemlerinde, suyun içindeki kirleticileri ve partikülleri temizlemek için kullanılır. Farklı boyut ve kapasitelerdeki filtre kabı seçenekleri, çeşitli sistem ihtiyaçlarına uygun çözümler sunar.
  • Hava Filtrasyon Sistemleri: Hava kompresörleri ve HVAC sistemlerinde, havanın temizlenmesini sağlar. Hava akışını etkili bir şekilde yönetir ve filtrasyon sürecini optimize eder.
  • Gıda ve İçecek Sektörü: Gıda ve içecek üretiminde, hijyen standartlarına uygun filtrasyon sağlar. Gıda güvenliğini artırır ve ürün kalitesini korur.

Housing Filtre Kabı Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?

  1. Malzeme Seçimi: Kullanılacak ortam ve uygulama türüne göre uygun malzeme seçilmelidir. Paslanmaz çelik, kimyasal dayanıklılık ve uzun ömür sağlar, plastik ise hafif ve ekonomik bir seçenektir.
  2. Boyut ve Kapasite: Filtre elemanının boyutu ve kapasitesi, housing filtre kabının boyut ve kapasitelerini belirler. Uygun boyut ve kapasite seçimi, sistemin verimli çalışmasını sağlar.
  3. Montaj ve Bakım Kolaylığı: Filtre kabının kurulum ve bakım işlemlerinin kolay olması önemlidir. Hızlı bağlantı sistemleri ve pratik tasarımlar tercih edilmelidir.
  4. Sızıntı Önleyici Özellikler: Filtre kabının sızıntı önleyici tasarıma sahip olması, sistem performansını artırır ve güvenilirliği sağlar.

Sonuç

Housing filtre kabı, filtreleme sistemlerinin verimli ve güvenilir bir şekilde çalışmasını sağlayan kritik bir bileşendir. Dayanıklılığı, geniş kapasite seçenekleri ve kolay bakım özellikleri ile çeşitli endüstriyel, ticari ve evsel uygulamalarda ideal bir çözüm sunar. Filtrasyon sistemlerinizin performansını ve uzun ömrünü artırmak için uygun bir housing filtre kabı seçimi yapmanız önemlidir.

 
Devamını oku

Housing Filtre Kabı: Filtrasyon Sisteminizin Temel Taşı

Filtrasyon sistemleri, hamsuyun arıtılmasında kritik bir rol oynar ve bu süreçte kullanılan ekipmanların kalitesi, sistemlerin verimliliği üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Housing filtre kabı, bu ekipmanların en önemli parçalarından biridir ve sistemlerin güvenilirliğini, verimliliğini ve uzun ömrünü destekler. Peki, housing filtre kabı nedir ve neden bu kadar önemlidir? İşte bu soruların yanıtları ve housing filtre kabının sağladığı avantajlar.


Housing Filtre Kabı Nedir?

Housing filtre kabı, filtre elemanını barındıran ve onu çevresel etkenlerden koruyan bir muhafazadır. Filtreleme sistemlerinde su akışını düzenler ve filtre valfleri ve sonrasındaki ekipmanların verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Genellikle dayanıklı malzemelerden üretilen bu kab, filtrasyon sürecinin düzgün ve etkili bir şekilde gerçekleşmesini destekler.

Housing Filtre Kabının Temel Özellikleri

1. Dayanıklılık ve Uzun Ömür

Housing filtre kabı, genellikle paslanmaz çelik, plastik veya st 37- demir gibi dayanıklı malzemelerden üretilir. Bu malzemeler, filtre kabının zorlu çevresel koşullara karşı dirençli olmasını sağlar. Kimyasal, yüksek sıcaklık ve basınç gibi durumlarda bile uzun ömürlü bir performans sergiler.

2. Kolay Kurulum ve Bakım

Housing filtre kabı, filtre elemanlarının kolayca takılmasını ve değiştirilmesini sağlayan tasarımlar içerir. Hızlı bağlantı sistemleri ve kullanıcı dostu açma kapama mekanizmaları, bakım işlemlerini basit ve hızlı hale getirir. Bu, sistemin sürekli olarak yüksek performansta çalışmasını destekler.

3. Sızıntı Önleyici Tasarım

Sızıntıların önlenmesi, bir filtre kabının kritik özelliklerinden biridir. Housing filtre kabı, sızıntıları engelleyen özel contalar ve kilitleme sistemleri içerir. Bu özellik, suyun filtre kabının dışına çıkmasını önler ve sistemin verimli çalışmasını sağlar.

4. Geniş Kapasite Seçenekleri

Farklı boyut ve kapasitelerde mevcut olan housing filtre kabı modelleri, çeşitli uygulama ihtiyaçlarını karşılar. Küçük evsel sistemlerden büyük endüstriyel uygulamalara kadar geniş bir kapasite yelpazesi sunar, bu da kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun çözümler bulmasını kolaylaştırır. (giriş çıkış : 3\8 ınç , 1\2 ınç , 3\4 ınç , 1 ınç , 1 1\4 ınç , 1 1\2 ınç , 2 ınç ) ( boy: 5 ınç, 10 ınç, 20 ınç )  

Housing Filtre Kabının Çalışma Prensibi

Housing filtre kabı, suyun filtre elemanından geçmesini sağlayarak kirleticilerin ve partiküllerin ayrılmasına yardımcı olur. Filtre elemanı, kirleticileri yakalar ve temizlenmiş suyun çıkış noktasına ulaşmasını sağlar. Housing filtre kabı, bu filtrasyon sürecini optimize eder ve filtre elemanını korur.

Housing Filtre Kabının Kullanım Alanları

  1. Endüstriyel Uygulamalar: Kimyasal, demirçelik, enerji santrali, ilaç ve otomotiv endüstrileri gibi zorlu çevresel koşullarda kullanılan housing filtre kabı, yüksek performans sağlar ve ekipman ömrünü uzatır.
  2. Su Arıtma Sistemleri: Su arıtma sistemlerinde kullanılarak, suyun içindeki kirleticileri ve partikülleri temizler. Su kalitesini artırır ve sistemin verimli çalışmasını sağlar.
  3. Üretim Hatları su filtrasyonu: Üretim hatlarındaki ısıtma soğutma devrelerinde tortu korozyon birikintilerinin içindeki kalıntıların temizlenmesini ve enerji verimliliğini artırır.
  4. Gıda ve İçecek Sektörü: Gıda ve içecek üretiminde hijyenik bir filtrasyon sağlar ve ürün kalitesini korur.

Housing Filtre Kabı Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?

  • Malzeme Seçimi: Kullanım ortamına uygun malzeme seçilmelidir. Paslanmaz çelik, kimyasal dayanıklılığı ile öne çıkarken, plastik hafiflik ve ekonomik bir seçenek sunar.
  • Boyut ve Kapasite: Filtre elemanının boyutu ve kapasitesi, housing filtre kabının boyut ve kapasitelerini belirler. Doğru seçim, sistem performansını artırır.
  • Montaj ve Bakım Kolaylığı: Filtre kabının kurulum ve bakım işlemlerinin kolay olması, sistemin verimli çalışmasını destekler.
  • Sızıntı Önleyici Özellikler: Sızıntıların önlenmesi, filtre kabının performansını ve güvenilirliğini artırır.



Sonuç

Housing filtre kabı, filtreleme sistemlerinizin verimli ve güvenilir çalışmasını sağlayan kritik bir bileşendir. Dayanıklılığı, uzun ömürlü performansı ve sızıntı önleyici özellikleri ile çeşitli endüstriyel ve ticari uygulamalarda ideal bir çözüm sunar. Uygun bir housing filtre kabı seçimi, filtrasyon sisteminizin performansını artıracak ve uzun ömürlü kullanım sağlayacaktır.

 
Devamını oku

Hidroklorik Asidin Su Arıtmadaki Önemi: Temizlikten pH Dengelemeye

Su arıtma süreçleri, temiz ve sağlıklı içme suyu sağlamak için kritik bir rol oynar. Bu süreçlerde kullanılan kimyasal maddelerden biri de hidroklorik asittir. Kimyasal formülü HCl olan bu güçlü asidin su arıtma sistemlerinde sağladığı çeşitli avantajlar ve işlevler bulunmaktadır. Bu yazıda, hidroklorik asidin su arıtma süreçlerindeki rolünü ve önemini inceleyeceğiz.


Hidroklorik Asit Nedir?

Hidroklorik asit, klor ve hidrojen elementlerinin birleşimiyle oluşan güçlü bir asittir. Su içinde çözündüğünde, güçlü bir asidik özellik gösterir ve çeşitli kimyasal tepkimelerde etkili bir şekilde kullanılır. Su arıtma süreçlerinde, özellikle pH düzeylerini ayarlamak ve çeşitli kirleticileri temizlemek için kullanılır.

Hidroklorik Asidin Su Arıtmadaki Kullanım Alanları

1. pH Dengeleme

Su arıtma sistemlerinde, suyun pH seviyesinin doğru bir şekilde ayarlanması önemlidir. Su, belirli bir pH aralığında olmalıdır ki arıtma süreçleri etkili bir şekilde gerçekleştirilebilsin. Hidroklorik asit, suyun pH seviyesini düşürmek için kullanılır. Özellikle alkalin (bazik) suyu asidik hale getirmek ve istenilen pH aralığında tutmak için kullanılır.

2. Kireç ve Tortu Temizliği

Su arıtma sistemlerinde, özellikle kireç ve tortu birikimleri yaygın bir sorundur. Hidroklorik asit, bu tür birikimleri çözmek ve temizlemek için etkili bir kimyasal maddedir. Kireç çözücü olarak görev yapar ve sistemlerin verimliliğini artırır.

3. Demir ve Manganez Giderimi

Su kaynaklarında demir ve manganez gibi metalik kirleticiler bulunabilir. Bu elementler, suyun kalitesini olumsuz etkiler ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Hidroklorik asit, bu metalik kirleticileri çözmek ve suyun kalitesini artırmak için kullanılır.

4. Koagülasyon ve Flokülasyon Süreçleri

Koagülasyon ve flokülasyon, suyun içindeki küçük partikülleri bir araya getirmek ve temizlemek için kullanılan süreçlerdir. Hidroklorik asit, bu süreçlerde etkili bir şekilde kullanılır, çünkü pH seviyesinin doğru ayarlanması koagülasyon ve flokülasyon süreçlerinin etkinliğini artırır.

Hidroklorik Asidin Faydaları

  • Etkili pH Düzenleme: Su arıtma sistemlerinde pH seviyesinin hassas bir şekilde ayarlanmasını sağlar, böylece arıtma süreçlerinin verimliliğini artırır.
  • Kirleticilerin Giderilmesi: Kireç, demir ve manganez gibi kirleticilerin etkili bir şekilde temizlenmesine yardımcı olur.
  • Sistem Bakımı ve Verimlilik: Su arıtma sistemlerinin bakımında ve performansında önemli bir rol oynar. Kireç ve tortu birikimlerini temizleyerek sistemlerin ömrünü uzatır ve verimliliğini artırır.

Güvenlik ve Kullanım Önerileri

Hidroklorik asidin su arıtma süreçlerinde kullanımı sırasında bazı güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir:
  • Koruyucu Ekipman Kullanımı: Hidroklorik asidin ciltle, gözle veya solunum yoluyla teması risklidir. Koruyucu eldiven, gözlük ve maske kullanımı önerilir.
  • Dozajlama: Hidroklorik asidin doğru dozajlanması önemlidir. Yanlış dozajlama, istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Talimatlara uygun olarak dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.
  • Depolama: Asidin serin ve kuru bir yerde, iyi havalandırılan bir ortamda saklanması gerekir. Doğrudan güneş ışığına ve yüksek sıcaklıklara maruz kalmaması önemlidir.

Sonuç

Hidroklorik asit, su arıtma süreçlerinde kritik bir rol oynayan güçlü bir kimyasal maddedir. pH dengeleme, kireç ve tortu temizliği, metalik kirleticilerin giderilmesi ve koagülasyon-flokülasyon süreçlerinde sağladığı faydalar, suyun kalitesini artırır ve sistem performansını iyileştirir. Doğru kullanım ve güvenlik önlemleri ile hidroklorik asidin avantajlarından etkili bir şekilde yararlanabilirsiniz.

 
Devamını oku

Hidroklorik Asit: Kimya Endüstrisindeki Önemi ve Kullanım Alanları

Hidroklorik asit, endüstriyel ve laboratuvar uygulamalarında yaygın olarak kullanılan güçlü bir asittir. Kimyasal formülü HCl olan bu asit, renksiz ve keskin kokulu bir sıvıdır. Bu yazıda, hidroklorik asidin ne olduğunu, kullanım alanlarını ve güvenlik önlemlerini inceleyeceğiz.


Hidroklorik Asit Nedir?

Hidroklorik asit, klor ve hidrojen elementlerinin birleşimiyle oluşur ve su içinde çözündüğünde güçlü bir asidik özellik gösterir. Endüstriyel üretim süreçlerinde ve laboratuvarlarda çeşitli uygulamalar için kullanılır. Ayrıca, hidroklorik asidin çeşitli konsantrasyonları ve formülasyonları mevcuttur, bu da onu farklı uygulama ihtiyaçlarına uygun hale getirir.

Hidroklorik Asidin Kullanım Alanları

1. Endüstriyel Uygulamalar

  • Metallerin Temizlenmesi: Hidroklorik asit, metallerin yüzeylerini temizlemek ve oksitleri gidermek için kullanılır. Özellikle çelik ve demir işleme süreçlerinde, yüzey temizliği ve pas giderme işlemlerinde yaygındır.
  • Kimyasal Üretim: Hidroklorik asit, birçok kimyasal üretim sürecinde önemli bir rol oynar. Özellikle klorürlerin üretiminde ve çeşitli organik bileşiklerin sentezinde kullanılır.
  • Petrol ve Gaz Endüstrisi: Hidroklorik asit, petrol ve gaz endüstrisinde, rezervuarların asidik tedavisi ve petrol kuyusu asidifikasyon işlemlerinde kullanılır. Bu, rezervuarların verimliliğini artırır ve petrol akışını optimize eder.
  • Kazan yıkama: buhar kazanı veya her türlü kireçli yüzeyin kireçten arındırılmasında kullanılır. İşlem öncesi asidin içine uygulama yapılacak yüzeye uygun asit inhibitörü atılmalıdır. Aksi halde asit demir, bakı, vb yüzeylerde korozyon ve delinmelere sebep olabilir.

2. Laboratuvar Kullanımları

  • pH Ayarı: Hidroklorik asit, laboratuvarlarda pH seviyelerini ayarlamak için kullanılır. Çözeltilerin asidik veya nötr hale getirilmesinde önemli bir bileşendir.
  • Kimyasal Reaksiyonlar: Çeşitli kimyasal reaksiyonlarda katalizör olarak görev yapar. Özellikle organik ve inorganik kimyasal sentezlerde kullanılır.

3. Temizlik ve Bakım

  • Evsel Temizlik: Hidroklorik asit, bazı temizlik ürünlerinde bulunur ve özellikle kireç çözücü olarak kullanılır. Banyo, tuvalet ve diğer yüzeylerdeki mineral kalıntılarını gidermede etkilidir.

Hidroklorik Asidin Faydaları

  • Etkili Temizlik: Yüzey temizleme ve pas giderme işlemlerinde yüksek verimlilik sağlar.
  • Kimyasal Reaksiyonları Hızlandırma: Çeşitli kimyasal süreçlerde, reaksiyonları hızlandırır ve verimliliği artırır.
  • pH Ayarı: Çözeltilerin pH seviyelerini hassas bir şekilde ayarlamak için kullanılır.

Güvenlik ve Depolama

Hidroklorik asidin kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken bazı güvenlik önlemleri vardır:
  • Koruyucu Ekipman: Hidroklorik asidin ciltle, gözle ve solunum yoluyla temasından kaçınılmalıdır. Koruyucu eldiven, gözlük ve maske kullanımı önerilir.
  • Havalandırma: Kimyasalın kullanıldığı alanın iyi havalandırıldığından emin olunmalıdır. Bu, buharların birikmesini ve potansiyel zararlı etkilerini azaltır.
  • Depolama: Hidroklorik asit, serin ve kuru bir yerde, kapalı ve iyi havalandırılan bir ortamda saklanmalıdır. Ayrıca, asidin doğrudan güneş ışığına ve yüksek sıcaklıklara maruz kalmaması gerekir.
  • Acil Durum: Hidroklorik asidin dökülmesi durumunda, bol su ile yıkama yapılmalı ve gerekli ilk yardım önlemleri alınmalıdır. Acil durum kitleri ve acil durum prosedürleri hazır bulundurulmalıdır.

Sonuç

Hidroklorik asit, kimyasal endüstride ve laboratuvarlarda önemli bir rol oynayan güçlü bir asittir. Metal temizleme, kimyasal üretim, pH ayarı ve temizlik gibi geniş bir uygulama yelpazesine sahiptir. Doğru kullanım ve güvenlik önlemleri ile etkili ve güvenli bir şekilde kullanılabilir. Hidroklorik asidin sağladığı avantajlardan yararlanmak için, doğru uygulama yöntemlerine ve güvenlik protokollerine dikkat edilmelidir.

 
Devamını oku

Su Yumuşatma ve Demineralizasyon Sistemleri: Endüstriyel Uygulamalar ve Faydaları

Su Yumuşatma ve Demineralizasyon Sistemleri: Endüstriyel Uygulamalar ve Faydaları
Endüstriyel süreçlerde su kalitesi, üretim verimliliği ve ekipman ömrü üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Sert su, çeşitli üretim süreçlerinde sorunlara yol açabilirken, suyun içindeki minerallerin giderilmesi gereken durumlarda daha ileri düzeyde arıtma yöntemlerine ihtiyaç duyulur. Bu yazıda, su yumuşatma ve demineralizasyon sistemlerinin endüstriyel uygulamalarını, çalışma prensiplerini ve sağladıkları faydaları inceleyeceğiz.



Su Yumuşatma Sistemleri
Su yumuşatma sistemi, sudaki kalsiyum ve magnezyum iyonlarını uzaklaştırarak sertliği ortadan kaldıran bir prosestir. Sert su, endüstriyel ekipmanlarda kireç birikmesine neden olabilir, bu da enerji verimliliğini düşürür ve ekipmanların ömrünü kısaltır. Su yumuşatma, bu sorunları önlemek için yaygın olarak kullanılır.
Çalışma Prensibi: Su yumuşatma işlemi genellikle iyon değiştirme yöntemiyle gerçekleştirilir. Su yumuşatma ünitesi, içindeki reçine taneciklerinin sodyum iyonları ile yüklü olduğu bir tanktan oluşur. Sert su, bu tanktan geçerken kalsiyum ve magnezyum iyonları, sodyum iyonları ile yer değiştirir. Böylece, sudaki sertlik yaratan mineraller sudan uzaklaştırılır ve yumuşak su elde edilir.

Endüstriyel Uygulamalar:
  • Enerji Santralleri: Bu santrallerde suyun yumuşatılması, buhar üretiminde kullanılan suyun kalitesini artırır ve enerji verimliliğini yükseltir.
  • Gıda ve İçecek Üretimi: Yumuşak su, üretim süreçlerinde kullanılmak üzere ideal su kalitesini sağlar, ekipmanların daha uzun süre sorunsuz çalışmasını destekler.
  • Tekstil Sanayi: Yumuşak su, kumaşların kalitesini ve renk dayanıklılığını artırır, üretim sürecinde verimliliği yükseltir.
Demineralizasyon Sistemleri
Demineralizasyon sistemi, sudaki çözünmüş tuzların (minerallerin) neredeyse tamamını sudan uzaklaştıran bir arıtma işlemidir. Bu işlem, yüksek saflıkta su gerektiren endüstriyel uygulamalar için vazgeçilmezdir.
Çalışma Prensibi: Demineralizasyon genellikle iki ana yöntemle gerçekleştirilir:
  1. İyon Değiştirme: Bu yöntemde, su, anyon ve katyon reçinelerinden geçirilir. Katyon reçinesi, sudaki pozitif yüklü iyonları (kalsiyum, magnezyum, sodyum) tutar ve yerine hidrojen iyonları verir. Anyon reçinesi ise negatif yüklü iyonları (klorür, sülfat, bikarbonat) tutar ve yerine hidroksit iyonları verir. Sonuç olarak, su neredeyse tamamen saflaştırılmış olur.
  2. Ters Osmoz: Bu yöntem, suyun yüksek basınç altında yarı geçirgen bir membrandan geçirilmesi ile çalışır. Membran, su moleküllerini geçirirken, çözünmüş tuzları ve diğer safsızlıkları tutar. Ters osmoz, demineralizasyonun etkili bir yoludur ve çok düşük iletkenliğe sahip su elde edilmesini sağlar.
Endüstriyel Uygulamalar:
  • Farmasötik Üretim: Yüksek saflıkta su, ilaç üretiminde kritik bir bileşendir. Demineralizasyon sistemleri, farmasötik üretim süreçlerinde kullanılan suyun gerekli saflık standartlarına ulaşmasını sağlar.
  • Yarı İletken Üretimi: Yarı iletken üretiminde kullanılan suyun herhangi bir safsızlık içermemesi gerekir. Bu sektörde demineralizasyon sistemleri, son derece saf su elde edilmesini sağlar.
  • Enerji Santralleri: Demineralize su, buhar türbinlerinde ve kazan besleme suyunda kullanılarak kireç birikimini ve korozyonu önler, böylece enerji verimliliği artırılır.

Su Yumuşatma ve Demineralizasyon Sistemlerinin Karşılaştırılması
  • Uygulama Alanı: Su yumuşatma, daha çok suyun sertliğini gidermek için kullanılırken, demineralizasyon sistemleri sudaki tüm iyonları ortadan kaldırmak için kullanılır.
  • Elde Edilen Su Kalitesi: Su yumuşatma, suyun sertliğini ortadan kaldırır ve suyu yumuşatır, ancak bazı çözünmüş mineraller suda kalabilir. Demineralizasyon ise neredeyse tüm çözünmüş iyonları sudan uzaklaştırarak yüksek saflıkta su elde edilmesini sağlar.
  • Maliyet: Demineralizasyon sistemleri genellikle daha karmaşık ve maliyetli olabilir, çünkü sudan daha fazla safsızlık uzaklaştırılır. Ancak, yüksek saflıkta su gereken uygulamalar için bu sistemler gereklidir.


Sonuç

Su yumuşatma ve demineralizasyon sistemleri, endüstriyel tesislerin su kalitesini kontrol altında tutmak için kritik öneme sahiptir. Sert suyun olumsuz etkilerini ortadan kaldıran su yumuşatma sistemleri, enerji verimliliğini artırırken, demineralizasyon sistemleri ise yüksek saflıkta su gerektiren hassas uygulamalar için mükemmel çözümler sunar. Her iki sistem de, endüstriyel süreçlerin sorunsuz çalışmasını ve ekipmanların uzun ömürlü olmasını sağlar, böylece maliyet tasarrufu ve üretim verimliliği sağlanır.

 
Devamını oku

Chiller Kimyasalı: Soğutma Sistemleriniz İçin Etkili ve Güvenilir Çözümler

Chiller Kimyasalı: Soğutma Sistemleriniz İçin Etkili ve Güvenilir Çözümler

Chiller Kimyasalı Nedir?

Chiller kimyasalı, soğutma sistemlerinde kullanılan özel kimyasal maddelerdir. Bu kimyasallar, chiller sistemlerinin performansını artırmak, verimliliğini sağlamak ve ömrünü uzatmak amacıyla formüle edilmiştir. Chiller kimyasalları, genellikle korozyon önleme, tortu temizleme, kireç kontrolü ve su arıtma gibi işlevlere sahiptir.

 

Chiller Kimyasalının İşlevleri

1. Korozyon Önleme

Chiller sistemlerinde, suyun içindeki oksijen ve diğer kimyasal bileşenler, metal parçaların korozyona uğramasına neden olabilir. Korozyon, sistemin verimliliğini düşürür ve uzun vadede ekipmanın hasar görmesine yol açabilir. Chiller kimyasalları, metal yüzeyleri koruyan korozyon inhibitörleri içerir, böylece sistemin ömrü uzatılır ve performansı korunur.

2. kireçlenme ve Tortu Kontrolü

Soğutma sistemlerinde, suyun içindeki mineraller zamanla tortu ve kireç oluşturabilir. Bu birikintiler, ısı transferini engeller ve enerji verimliliğini düşürür. Chiller kimyasalları, kireçlenmeyi ve tortu oluşumunu önleyici maddeler içerir ve mevcut birikintileri temizler. Bu sayede, sistemin enerji verimliliği artırılır ve bakım maliyetleri azaltılır.

3. Su Arıtma

Chiller sistemlerinde kullanılan su, çeşitli kirleticiler ve mineral içerir. Bu kirleticiler, sistemin verimliliğini ve güvenliğini etkileyebilir. Chiller kimyasalları, suyun arıtılmasını sağlayarak sistemin temiz ve etkili çalışmasını destekler. Su arıtma kimyasalları, suyun kalitesini artırarak sistemin optimal performansını sağlar.

4. Enerji Verimliliğini Artırma

Chiller kimyasalları, sistemin enerji verimliliğini artırmak için tasarlanmıştır. kireç ve tortu oluşumunu engelleyerek ısı transferini optimize eder ve enerji tüketimini azaltır. Bu, işletme maliyetlerini düşürür ve enerji tasarrufu sağlar.

Chiller Kimyasalı Türleri

1. Korozyon Önleyici Kimyasallar

Bu kimyasallar, chiller sistemindeki metal yüzeyleri korozyona karşı korur. Korozyon inhibitörleri, sistemin ömrünü uzatır ve performansını artırır.

2. kireç ve Tortu Temizleyici Kimyasallar

Kireç ve tortu birikimini önleyen ve temizleyen kimyasallardır. Bu kimyasallar, minerallerle reaksiyona girerek birikintileri temizler ve sistemin verimli çalışmasını sağlar.

3. Su Arıtma Kimyasalları

Su arıtma kimyasalları, chiller sistemlerinde kullanılan suyun içindeki kirleticileri temizler ve suyun kalitesini artırır. Koagülantlar, flokülantlar ve pH düzenleyiciler gibi bileşenler içerir.

4. Anti-buz(donma önleyici) Kimyasalları

Anti-buz kimyasalları, düşük sıcaklıklarda chiller sistemlerinde oluşabilecek buzlanmayı önler. Bu kimyasallar, sistemin güvenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar.

Chiller Kimyasalı Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Doğru Kimyasal Seçimi: Kullanılacak kimyasalın türü, chiller sisteminin ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Yanlış kimyasal seçimi, istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
  2. Dozajlama ve Uygulama: Kimyasalların doğru dozajlanması ve uygulanması önemlidir. Aksi halde, etkisizlik veya aşırı reaksiyonlar meydana gelebilir.
  3. Güvenlik ve Koruma: Kimyasalların kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Koruyucu ekipman kullanımı ve doğru saklama koşulları sağlanmalıdır.
  4. Periyodik Bakım ve İzleme: Chiller kimyasalları kullanıldıktan sonra sistemin düzenli olarak izlenmesi, su analizi ve bakımı yapılmalıdır. Bu, kimyasal etkilerin sürekliliğini sağlar ve sistemin verimliliğini artırır.

Sonuç

Chiller kimyasalları, soğutma sistemlerinin verimli, güvenli ve uzun ömürlü bir şekilde çalışmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir. Korozyon önleme, Kireç ve tortu kontrolü, mikrobiyolojik oluşum önleme, su arıtma ve enerji verimliliği sağlama işlevleri ile chiller sistemlerinin performansını artırır. Doğru kimyasal seçimi ve uygulaması ile işletme maliyetlerini azaltabilir ve enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz.

 
Devamını oku

Chiller Kimyasalı: Soğutma Sistemleriniz İçin Neden Gereklidir?

Chiller Kimyasalı: Soğutma Sistemleriniz İçin Neden Gereklidir?

Chiller sistemleri, endüstriyel ve ticari uygulamalarda soğutma işlemlerini verimli bir şekilde gerçekleştirmek için kullanılır. Ancak, bu sistemlerin uzun ömürlü ve verimli çalışmasını sağlamak için doğru bakım ve yönetim gereklidir. İşte bu noktada chiller kimyasalları devreye girer. Chiller kimyasalları, soğutma sistemlerinde korozyon, tortu ve kireç oluşumunu önleyerek performansı artırır ve sistem ömrünü uzatır. Chiller kimyasalları sistemlerin uzun süreli kullanımı için çok önemlidir.


 

Chiller Kimyasalı Nedir?

Chiller kimyasalı, chiller sistemlerinde kullanılan; kireç, korozyon, bakteri önleyici  maddelerdir. Bu kimyasallar, soğutma sistemlerinin verimliliğini artırmak ve sistemlerin ömrünü uzatmak için formüle edilmiştir. Çeşitli işlevlere sahip olan bu kimyasallar, genellikle kireç önleyici, korozyon önleme, tortu temizleme ve sertlik kontrolü, bakteri önleyici gibi görevleri yerine getirir.

Chiller Kimyasalının İşlevleri

1. Korozyon Önleme

Chiller sistemlerinde suyun içindeki oksijen ve diğer bileşenler, metal parçaların korozyona uğramasına neden olabilir. Korozyon, sistemin performansını düşürebilir ve ekipmanın ömrünü kısaltabilir. Chiller kimyasalları, metal yüzeyleri koruyarak korozyonu önleyen inhibitörler içerir. Bu, sistemin uzun ömürlü ve verimli çalışmasını sağlar.

2. Kireç ve Tortu Kontrolü

Soğutma sistemlerinde, suyun içindeki mineraller zamanla tortu ve kireç oluşturabilir. Bu birikintiler, ısı transferini engeller ve enerji verimliliğini düşürür. Chiller kimyasalları, bu birikintilerin oluşumunu önleyen ve mevcut birikintileri temizleyen maddeler içerir. Bu sayede, enerji verimliliği artırılır ve bakım maliyetleri azaltılır.

3. Su Arıtma

Chiller sistemlerinde kullanılan su, çeşitli kirleticiler ve mineraller içerebilir. Bu kirleticiler, sistemin performansını olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple chiller besi suları çeşitli arıtma sistemleri ile arıtılmalı ve sisteme arıtılmış su verilmelidir. Bu arıtma sistemlerinin dizaynında ham suyun ayrıntılı su analizi olmalıdır. Chillere beslenecek ve chiller içindeki suyun olması gereken limitasyonları chilleri dizayn eden ( imalatçı) firma tarafından verilmelidir. Chiller kimyasalları, suyun şartlandırılmasını sağlayarak sistemin temiz ve etkili çalışmasını destekler. Su arıtma kimyasalları, suyun kalitesini artırır ve sistemin optimal performansını sağlar.

4. Enerji Verimliliğini Artırma

Chiller kimyasalları, sistemin enerji verimliliğini artırmak için tasarlanmıştır. Kireç ve tortu oluşumunu engelleyerek ısı transferini optimize eder ve enerji tüketimini azaltır. Bu, işletme maliyetlerini düşürür ve enerji tasarrufu sağlar.

Chiller Kimyasalı Türleri

1. Korozyon Önleyici Kimyasallar

Bu kimyasallar, chiller sistemindeki metal yüzeyleri korozyona karşı korur. Genellikle korozyon inhibitörleri içerir ve metal yüzeylerin ömrünü uzatır.

2. Kireç ve Tortu Temizleyici Kimyasallar

Kireç ve tortu birikimini önleyen ve temizleyen kimyasallardır. Minerallerle reaksiyona girerek birikintileri temizler ve sistemin verimli çalışmasını sağlar.

3. Su Arıtma Kimyasalları

Su arıtma kimyasalları, chiller sistemlerinde kullanılan suyun içindeki kirleticileri temizler ve suyun kalitesini artırır. Koagülantlar, flokülantlar ve pH düzenleyiciler gibi bileşenler içerir.

4. Anti-buz ( donma önleyici) Kimyasalları ( Antifiriz - mono etilen glikol -  mono propilen glikol vb. )

Anti-buz kimyasalları, düşük sıcaklıklarda oluşabilecek buzlanmayı önler. Bu kimyasallar, sistemin güvenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Sistem içindeki suyla karışarak soğuk mevsimlerde sistemlerin donmasını ve sonrasında kaçakları önler. İstenilen sıcaklıklara göre sistemler içine dozaj yapılmalıdır. Ölçüm cihazları ile dozaj sonrası kontroller yapılmalıdır.

Chiller Kimyasalı Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Doğru Kimyasal Seçimi: Chiller sisteminin ihtiyaçlarına uygun kimyasal seçimi yapılmalıdır. Yanlış kimyasal seçimi, istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
  2. Dozajlama ve Uygulama: Kimyasalların doğru dozajlanması ve uygulanması önemlidir. Yanlış dozajlama, etkisizlik veya aşırı reaksiyonlara neden olabilir.hiçbir kimyasal fazla miktarda dozlanmamalıdır.
  3. Güvenlik Önlemleri: Kimyasalların kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Koruyucu ekipman kullanımı ve doğru saklama koşulları sağlanmalıdır.
  4. Periyodik Bakım ve İzleme: Chiller kimyasalları kullanıldıktan sonra sistemin düzenli olarak izlenmesi ve bakımı yapılmalıdır. Bu, kimyasal etkilerin sürekliliğini sağlar ve sistemin verimliliğini artırır. Su numuneleri alınıp ölçümler yapılmalı ve sistemler için belirlenen limitasyonlarda tutulması sağlanmalıdır.
  5. Filtrasyon : sistem içi oluşabilecek korozyon ve tortuların sistemlerin içinden alınabilmesi için bag-torba filtre – disk filtre- elek filtre  vb. filtrasyonlar ile filtre edilmesi önemlidir. Uygun filtrasyon servis mühendisi tarafında saha keşfi ile belirlenmelidir.
  6. İlk flasing yıkama: sistemler kurulduğunda sistem içindeki yağ – çapak kalıntıların sistem içinden alınması için alkali yıkama kimyasalları ile yıkama işlemleri yapılmalı ve sistem temizlenmelidir. Bu işlem uzman Mühendisler gözetiminde temizlik öncesi ve sonrası analizler yapılarak raporlanmalı ve yapılmalıdır. Bu süreç 2-4 gün sürebilir. Yıkama sonrası arıtılmış ( yumuşak su- ro suyu- yum su / ro paçal su ) su ile sistem doldurulmalı ve besleme suyu ve sistemin metal yapısına göre uygun koruma kimyasalı dozlanmalıdır.



Sonuç

Chiller kimyasalları, soğutma sistemlerinin performansını artırmak ve ömrünü uzatmak için kritik bir öneme sahiptir. Korozyon önleme, Kireç ve tortu kontrolü, su arıtma ve enerji verimliliği sağlama işlevleri ile chiller sistemlerinin verimli ve güvenli bir şekilde çalışmasına katkıda bulunur. Doğru kimyasal seçimi ve uygulaması ile işletme maliyetlerinizi azaltabilir ve enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz.
 
Devamını oku

Atık Su Kimyasalları: Suyun Arıtılması ve Kalitesi İçin Kritik Çözümler

Atıksu Kimyasalları: Suyun Arıtılması ve Kalitesi İçin Kritik Çözümler

Atıksu yönetimi, çevre koruma ve sağlık açısından büyük bir öneme sahiptir. Endüstriyel tesislerden evsel kullanımlara kadar, atıksu sistemlerinin etkili bir şekilde yönetilmesi, hem çevre hem de toplum sağlığı için gereklidir. Bu noktada, atıksu kimyasalları kritik bir rol oynar. Atıksu kimyasalları, atıksudaki kirleticileri ayırmak, arıtma süreçlerini optimize etmek ve suyun kalitesini iyileştirmek için kullanılır. Atıksu kimyasallarının özelliklerini, faydalarını ve kullanım alanlarını farklılıklar göstermektedir.

Atıksu Kimyasalı Nedir?

Atıksu kimyasalı, atıksu arıtma süreçlerinde kullanılan ve çeşitli işlevleri yerine getiren özel kimyasal maddelerdir. Bu kimyasallar, atıksudaki kirleticileri temizlemeye, suyun kalitesini artırmaya ve arıtma işlemlerini daha etkili hale getirmeye yardımcı olur. Atıksu kimyasalları, koagülasyon, flokülasyon, pH ayarı ve dezenfeksiyon gibi işlemleri destekler.

Atıksu Kimyasallarının İşlevleri

1. Koagülasyon ve Flokülasyon

Koagülasyon ve flokülasyon, atıksudaki küçük parçacıkların birleşerek daha büyük bir kütle oluşturmasını sağlar. Bu süreç, partiküllerin daha kolay ayrılmasını ve temizlenmesini sağlar. Koagülantlar ve flokülantlar, bu işlem sırasında suyun kalitesini artırır ve arıtma sürecini hızlandırır.

2. pH Ayarı

Atıksudaki pH seviyesi, arıtma işlemlerinin etkinliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. pH ayarlayıcı kimyasallar, suyun pH seviyesini istenen aralıkta tutarak kimyasal reaksiyonların düzgün bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Bu, arıtma sürecinin etkinliğini artırır ve arıtılmış suyun kalitesini iyileştirir.ph ayarlama işlemleri plc kontrollü ph probları ile otomatik olarak yapılır.

3. Dezenfeksiyon

Dezenfeksiyon, suyun içindeki mikroorganizmaların öldürülmesini sağlar. Bu işlem, suyun güvenli ve kullanılabilir hale gelmesini sağlar. Dezenfektanlar, atıksudaki patojenleri etkili bir şekilde yok eder ve suyun hijyenini garanti eder.

4. Yağ ve Yağlı Maddelerin Temizlenmesi

Atıksudaki yağ ve yağlı maddeler, arıtma sürecini zorlaştırabilir. Özel kimyasal maddeler, bu yağları ve yağlı maddeleri temizleyerek suyun kalitesini artırır ve arıtma sistemlerinin performansını iyileştirir.

Atıksu Kimyasallarının Faydaları

  • Arıtma Sürecinin Etkinliği: Atıksu kimyasalları, arıtma sürecini daha hızlı ve etkili hale getirir.
  • Gelişmiş Su Kalitesi: Koagülasyon, flokülasyon ve dezenfeksiyon ile suyun kalitesi artar.
  • Enerji ve Maliyet Tasarrufu: Etkili kimyasal kullanımı, enerji ve maliyet tasarrufu sağlar.
  • Çevresel Koruma: Kirleticilerin etkili bir şekilde temizlenmesi, çevresel etkileri azaltır ve doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunur.

Atıksu Kimyasalı Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Kimyasal Seçimi: Atıksu kimyasallarının seçimi, suyun özelliklerine ve arıtma ihtiyaçlarına göre yapılmalıdır. Uygun kimyasal seçimi, arıtma sürecinin verimliliğini artırır.(jar testi, flok yapısı, renk , koku, dezenfeksiyon, ayrıntılı su analizi, depo hacimleri ve yapısı, sıcaklık, konsantre oranı, su analizi sonuçlarının yorumlanması, dozaj yerleri, dozaj sistemleri vb. birçok ölçüm ve takip sistemleri kimyasal seçiminde etkendir)
  2. Dozajlama: Kimyasalların doğru dozajlanması önemlidir. Yanlış dozajlama, arıtma sürecinde istenmeyen sonuçlara yol açabilir.( tüm kullanılan kimyasalların konsantrasyonu ve içeriği günlük- aylık -yıllık tüketimlerde çok önemlidir)kimyasal ölçümü ve kontrolü otomasyon ile sağlanabiliyor ise sistemlerin performası için kontrol panosu- plc mutlaka kurulmalıdır.
  3. Güvenlik: Kimyasalların kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Koruyucu ekipman kullanımı ve doğru saklama koşulları, güvenli ve etkili kullanım sağlar. ( kullanılan kimyasalların içeriği üretim esnasında oluşan çevreye etkiler ve ayrıca kimyasal içeriğinden kaynaklı atıksu arıtma çıkışında istenmeyen maddelerin olması ( formaldehit gibi )  limitasyonlar ve isg açısından önemlidir).tüm kimyassallar için msds ( ürün güvenlik bilgi formu ) istenmelidir. Msds formu ( msds hazırlama yetkisi olan kişiler tarafından hazırlanmalı ve msds içinde hazırlayan kişi ismi yetki numarası ve geçerlilik süresi olmalıdır) ürün kullanım alanında asılı durmalıdır. Kimyasal kullanım alanlarında göz duşu ve uyarıcı levhalar, dökülme saçılma için uygun malzemeler olmalıdır.
  4. İzleme ve Bakım: Kimyasal kullanımı sonrası sistemin düzenli olarak izlenmesi ve bakımı yapılmalıdır. Bu, arıtma sürecinin etkinliğini ve kimyasal etkilerin sürekliliğini sağlar.

Sonuç

Atıksu kimyasalları, atıksu arıtma süreçlerinin etkinliğini artırmak ve suyun kalitesini iyileştirmek için kritik bir öneme sahiptir. Koagülasyon, flokülasyon, pH ayarı ve dezenfeksiyon gibi işlevlerle arıtma sürecini optimize eder ve çevresel koruma sağlar. Doğru kimyasal seçimi ve uygulaması ile işletme maliyetlerinizi azaltabilir, suyun kalitesini artırabilir ve sürdürülebilir bir arıtma süreci oluşturabilirsiniz.

Devamını oku

Atık Su Kimyasalı: Atıksu Yönetiminde Verimliliğin Anahtarı

Atıksu Kimyasalı: Atıksu Yönetiminde Verimliliğin Anahtarı

Atıksu yönetimi, çevresel koruma ve sürdürülebilirlik açısından kritik bir öneme sahiptir. Endüstriyel tesislerden evsel kullanımlara kadar, atıksu sistemlerinin etkin bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bu süreçte atıksu kimyasalları, suyun kalitesini artırmak, kirleticileri temizlemek ve sistemlerin verimli çalışmasını sağlamak için kullanılır. Atıksu kimyasalları, atıksu arıtma ve geri kazanım tesisleri için en önemli sarf malzemeleridir. Uygun ürün ve dozaj seçimi çok önemlidir.

Atıksu Kimyasalı Nedir?

Atıksu kimyasalı, atıksu arıtma süreçlerinde kullanılan ve çeşitli işlevleri yerine getiren özel kimyasal maddelerdir. Bu kimyasallar, atıksudaki kirleticileri temizlemeye, suyun kalitesini artırmaya ve arıtma süreçlerini optimize etmeye yardımcı olur. Genellikle koagülasyon, flokülasyon, pH düzenleme ve dezenfeksiyon gibi işlevlere sahip olan bu kimyasallar, atıksu arıtma tesislerinin etkinliğini artırır.

Atıksu Kimyasallarının Temel İşlevleri

1. Koagülasyon ve Flokülasyon

Koagülasyon ve flokülasyon, atıksudaki küçük partiküllerin bir araya gelerek daha büyük bir kütle oluşturmasını sağlar. Bu işlem, partiküllerin daha kolay ayrılmasını ve suyun temizlenmesini sağlar. Koagülantlar ve flokülantlar, bu süreçleri destekleyerek atıksu arıtma sistemlerinin verimliliğini artırır.

2. pH Düzenleme

Atıksudaki pH seviyesi, suyun arıtma sürecinde önemli bir rol oynar. pH düzenleyiciler, suyun pH seviyesini istenen aralıkta tutarak kimyasal reaksiyonların etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Bu, arıtma sürecinin etkinliğini artırır ve arıtılmış suyun kalitesini iyileştirir.

3. Dezenfeksiyon

Dezenfeksiyon, atıksudaki mikroorganizmaların öldürülmesini sağlar. Dezenfektanlar, suyun içindeki patojenleri etkili bir şekilde yok eder, böylece suyun güvenli ve kullanıma uygun hale gelmesini sağlar. Dezenfeksiyon, özellikle içme suyu ve yüzme havuzları gibi uygulamalarda önemlidir.

4. Yağ ve Yağlı Maddelerin Temizlenmesi

Atıksuda bulunan yağ ve yağlı maddeler, suyun arıtma sürecini zorlaştırabilir. Özel kimyasal maddeler, bu yağları ve yağlı maddeleri temizleyerek suyun kalitesini artırır ve arıtma sistemlerinin performansını iyileştirir. ( emisyon kırıcı- yüzdürücü- yağ yüzdürücü )

Atıksu Kimyasallarının Faydaları

  • Verimli Arıtma Süreci: Atıksu kimyasalları, arıtma sürecinin daha verimli ve etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.
  • Gelişmiş Su Kalitesi: Koagülasyon, flokülasyon ve dezenfeksiyon gibi işlevler sayesinde arıtılmış suyun kalitesi artar.
  • Maliyet Tasarrufu: Etkili kimyasal kullanımı, arıtma sürecinde zaman ve enerji tasarrufu sağlar, bu da genel maliyetleri düşürür.
  • Çevresel Koruma: Kirleticilerin etkili bir şekilde temizlenmesi, çevresel etkileri azaltır ve doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur.

Atıksu Kimyasalı Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Doğru Kimyasal Seçimi: Atıksu kimyasallarının seçimi, suyun özelliklerine ve arıtma ihtiyaçlarına göre yapılmalıdır. Yanlış kimyasal seçimi, istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
  2. Dozajlama ve Uygulama: Kimyasalların doğru dozajlanması ve uygulanması önemlidir. Yanlış dozajlama, etkisizlik veya aşırı reaksiyonlara neden olabilir.
  3. Güvenlik Önlemleri: Kimyasalların kullanımı sırasında güvenlik önlemlerine dikkat edilmelidir. Koruyucu ekipman kullanımı ve doğru saklama koşulları sağlanmalıdır.
  4. Periyodik İzleme ve Bakım: Atıksu kimyasalları kullanıldıktan sonra sistemin düzenli olarak izlenmesi ve bakımı yapılmalıdır. Bu, kimyasal etkilerin sürekliliğini sağlar ve arıtma sürecinin etkinliğini korur.

Sonuç

Atıksu kimyasalları, atıksu arıtma süreçlerinin verimliliğini artırmak ve suyun kalitesini iyileştirmek için kritik bir öneme sahiptir. Koagülasyon, flokülasyon, pH düzenleme ve dezenfeksiyon gibi işlevler ile arıtma süreçlerini optimize eder ve çevresel koruma sağlar. Doğru kimyasal seçimi ve uygulaması ile maliyetlerinizi azaltabilir, suyun kalitesini artırabilir ve sürdürülebilir bir arıtma süreci oluşturabilirsiniz.

 
Devamını oku

Atık Su Geri Kazanım Sistemi Faydaları: Suyun Döngüsünü Yeniden Başlatın

Atıksu Geri Kazanım Sistemi Faydaları: Suyun Döngüsünü Yeniden Başlatın

Günümüzde su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, tüm dünyada kritik bir öncelik haline gelmiştir. Artan su talebi, iklim değişikliği ve sınırlı doğal su kaynakları, su krizine karşı çözüm bulmayı zorunlu kılıyor. Bu bağlamda, atıksu geri kazanım sistemleri, hem çevresel hem de ekonomik açıdan birçok avantaj sunan yenilikçi bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. İşte atıksu geri kazanım sistemlerinin sağladığı başlıca faydalar:

1. Su Tasarrufu ve Kaynakların Verimli Kullanımı

Atıksu geri kazanım sistemlerinin en önemli faydalarından biri, su tasarrufu sağlamasıdır. Kullanılmış suyun yeniden arıtılarak tekrar kullanılması, tatlı su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur. Bu özellikle suyun sınırlı olduğu bölgelerde büyük bir avantajdır. Geri kazanılan su, tarımsal sulama, sanayi süreçleri, peyzaj sulaması ve hatta tuvaletlerde kullanılabilir, böylece tatlı su kaynaklarına olan bağımlılık azalır.

2. Çevresel Koruma ve Kirliliğin Azaltılması

Atıksu geri kazanım sistemleri, suyun doğrudan çevreye deşarj edilmesiyle oluşabilecek kirliliği önemli ölçüde azaltır. Arıtılmamış atıksu, su kaynaklarını kirletebilir, ekosistemlere zarar verebilir ve insan sağlığını tehdit edebilir. Ancak geri kazanım süreci, atıksudaki kirleticileri ve zararlı maddeleri uzaklaştırır, böylece çevrenin korunmasına katkıda bulunur. Bu da yerel ekosistemlerin sağlığını korur ve biyolojik çeşitliliğin devamlılığını sağlar.

3. Maliyet Tasarrufu ve Ekonomik Verimlilik

Endüstriyel tesisler ve büyük su tüketicileri için atıksu geri kazanım sistemleri, uzun vadede maliyet tasarrufu sağlar. Geri kazanılan suyun yeniden kullanılması, su temini ve atık yönetimi maliyetlerini düşürür. Aynı zamanda, suyun döngüsel kullanımı, su kıtlığı yaşanan bölgelerde su maliyetlerini stabilize eder ve işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olur.

4. Sürdürülebilir Su Yönetimi

Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, gelecek nesillerin suya erişimini güvence altına almanın anahtarıdır. Atıksu geri kazanım sistemleri, suyun döngüselliğini sağlayarak bu yönetimi destekler. Bu sistemler, suyun sürekli olarak yenilenmesini sağlar, böylece tatlı su kaynaklarına olan talep azalır ve suyun sürdürülebilir kullanımı teşvik edilir.

5. Endüstriyel Verimlilik ve Sürdürülebilirlik

Atıksu geri kazanım sistemleri, sanayi tesislerinin su tüketimini azaltarak verimliliği artırır. Geri kazanılmış su, üretim süreçlerinde kullanılabilir, bu da doğal kaynakların korunmasına ve işletmelerin çevresel ayak izinin azaltılmasına yardımcı olur. Bu aynı zamanda, işletmelerin çevresel düzenlemelere uyum sağlamasını kolaylaştırır ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına katkıda bulunur.

6. Toplum Sağlığı ve Refahı

Atıksu geri kazanımı, toplum sağlığını korumada da önemli bir rol oynar. Arıtılmış ve geri kazanılmış su, çeşitli kentsel uygulamalarda kullanılabilir ve böylece temiz su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur. Ayrıca, atık suyun doğaya güvenli bir şekilde geri salınması, su kaynaklarının kirlenmesini önler ve toplumsal su güvenliğini artırır.

7. İklim Değişikliğiyle Mücadele

İklim değişikliği, su kaynaklarının azalmasına ve su kıtlığına yol açabilir. Atıksu geri kazanım sistemleri, bu sorunun çözümünde kilit bir rol oynar. Geri kazanılan suyun yeniden kullanılması, su kaynaklarının iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dayanıklı olmasını sağlar. Bu da, suyun daha verimli kullanılması ve iklim değişikliğine uyum sağlama kapasitesinin artırılması anlamına gelir.

8. Gelecek Nesillere Temiz Su Kaynakları Bırakma

Atıksu geri kazanım sistemlerinin uzun vadeli faydalarından biri, gelecekteki su güvenliğini sağlamaktır. Doğal su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir su yönetimi, gelecek nesillere temiz ve erişilebilir su kaynakları bırakmanın en etkili yollarından biridir. Bu sistemler, suyun tekrar tekrar kullanılmasını sağlayarak, hem bugünün hem de yarının su ihtiyaçlarını karşılar.

Sonuç

Atıksu geri kazanım sistemleri, suyun döngüselliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için en etkili yöntemlerden biridir. Bu sistemler, su tasarrufu, çevresel koruma, maliyet verimliliği ve toplum sağlığı gibi birçok alanda önemli faydalar sunar. Gelecekte su kaynaklarının daha da kıymetleneceği düşünüldüğünde, atıksu geri kazanımı, hem bireylerin hem de endüstrilerin benimsemesi gereken kritik bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Suyun döngüsünü yeniden başlatarak, hem bugünün hem de geleceğin su ihtiyaçlarını güvence altına alabiliriz.

 
Devamını oku

Atık Su Geri Kazanım Sistemi: Geleceğin Suyunu Bugünden Kurtarın

Atıksu Geri Kazanım Sistemi: Geleceğin Suyunu Bugünden Kurtarın

Su, dünyamızın en değerli kaynaklarından biridir ve maalesef sınırlıdır. Artan nüfus, sanayileşme ve iklim değişikliği gibi faktörler, temiz su kaynakları üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor. Bu durum, su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini her zamankinden daha önemli hale getiriyor. Bu noktada, atıksu geri kazanım sistemleri, su tasarrufu ve çevre koruma açısından kritik bir rol oynuyor. Peki, atıksu geri kazanım sistemi nedir ve neden bu kadar önemlidir? İşte bu teknolojinin avantajları ve geleceği hakkında bilmeniz gerekenler:

1. Atıksu Geri Kazanım Sistemi Nedir?

Atıksu geri kazanım sistemi, kullanılan suyun yeniden işlenerek tekrar kullanılabilir hale getirilmesini sağlayan bir süreçtir. Evsel, endüstriyel veya tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan atıksu, çeşitli arıtma yöntemleriyle temizlenir ve tekrar kullanım için geri kazandırılır. Bu sistemler, su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunurken, suyun israfını da önler.

2. Su Tasarrufu ve Kaynakların Korunması

Atıksu geri kazanım sistemlerinin en büyük avantajlarından biri, su tasarrufu sağlamasıdır. Özellikle su kaynaklarının sınırlı olduğu bölgelerde, geri kazanılan suyun yeniden kullanımı, tatlı su talebini önemli ölçüde azaltır. Bu, doğal su kaynaklarının korunmasına ve su krizlerinin önlenmesine yardımcı olur.

3. Çevresel Etkilerin Azaltılması

Atıksu arıtma ve geri kazanım, çevresel kirliliğin azaltılmasında önemli bir rol oynar. Arıtılmamış atıksu, su kaynaklarına karışarak ekosistemlere zarar verebilir ve su kalitesini düşürebilir. Geri kazanım sistemleri, atıksudaki kirleticileri ve zararlı maddeleri uzaklaştırarak, suyun doğaya veya diğer kullanım alanlarına güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlar.

4. Maliyet Tasarrufu

Endüstriyel tesisler ve büyük su tüketicileri için, atıksu geri kazanım sistemleri uzun vadede maliyet tasarrufu sağlar. Su kullanımının azaltılması, su temini ve atık yönetimi maliyetlerini düşürür. Ayrıca, geri kazanılan suyun yeniden kullanımı, yeni su kaynaklarına olan bağımlılığı azaltır ve böylece su temini ile ilgili operasyonel maliyetleri de minimize eder.

5. Endüstriyel ve Tarımsal Kullanım

Atıksu geri kazanım sistemleri, endüstriyel ve tarımsal alanlarda da geniş bir uygulama yelpazesi sunar. Sanayi kuruluşları, üretim süreçlerinde geri kazanılmış suyu kullanarak su maliyetlerini azaltabilir ve çevresel sorumluluklarını yerine getirebilir. Tarımsal alanda ise geri kazanılmış su, sulama için kullanılabilir, bu da tarımsal verimliliği artırır ve su kaynaklarının daha sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını sağlar.

6. İçme Suyu Kaynaklarının Korunması

Atıksu geri kazanımı, tatlı su kaynaklarının korunmasına yardımcı olur. Geri kazanılan suyun, içme suyu olarak kullanılması gerekmez, ancak sulama, sanayi veya enerji üretimi gibi çeşitli alanlarda kullanılabilir. Bu, içme suyu kaynaklarının korunmasına ve su stresinin azaltılmasına katkı sağlar.

7. Çevre ve Toplum Sağlığı

Geri kazanılmış su, kentsel peyzaj düzenlemeleri, yangın söndürme, tuvalet yıkama gibi çeşitli alanlarda kullanılarak içme suyu ihtiyacını azaltır. Ayrıca, atık suyun doğrudan çevreye salınmasını önleyerek çevre sağlığını korur ve toplumun su güvenliğini artırır.

8. Gelecekteki Su İhtiyacını Karşılama

Küresel su krizine yönelik artan endişeler, atıksu geri kazanımını sürdürülebilir bir çözüm haline getiriyor. Su kaynaklarının giderek azalması, geri kazanım sistemlerinin önemini artırıyor. Bu sistemler, gelecekteki su ihtiyacını karşılamada kritik bir rol oynayacak, suyun döngüsel kullanımını teşvik edecek ve yeni nesillere sürdürülebilir bir su kaynağı bırakacaktır.

Sonuç

Atıksu geri kazanım sistemleri, hem çevresel hem de ekonomik açıdan birçok fayda sunar. Su kaynaklarının korunması, çevresel etkilerin azaltılması ve maliyet tasarrufu sağlama gibi avantajlarıyla bu sistemler, sürdürülebilir su yönetiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. Gelecekte, suyun döngüsel kullanımı daha da önemli hale gelecek ve atıksu geri kazanım sistemleri, suyun verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayarak, su krizlerinin önlenmesine katkıda bulunacaktır. Hem bireylerin hem de endüstrilerin bu sistemlere yatırım yapması, daha yaşanabilir bir dünya için atılacak önemli bir adım olacaktır.

 
Devamını oku

Antrasit Nedir? Antrasit Filtrasyonunun Avantajları

Antrasit Nedir?
Antrasit, yüksek karbon içeriğine sahip, sert ve parlak bir kömür türüdür. Doğal olarak oluşan bu malzeme, su arıtma sistemlerinde filtrasyon amacıyla yaygın olarak kullanılır. Diğer kömür türlerine göre daha yüksek bir karbon içeriğine sahip olan antrasit, suyun içindeki tortu, kum, çamur ve diğer askıda katı maddeleri etkin bir şekilde tutar ve suyu temizler.



Antrasit Filtrasyonunun Avantajları
1. Yüksek Filtrasyon Kapasitesi
Antrasit, geniş yüzey alanı ve gözenekli yapısı sayesinde yüksek filtrasyon kapasitesine sahiptir. Bu özellikleri, suyun içindeki ince partikülleri ve tortuları etkili bir şekilde yakalamasını sağlar. Antrasit filtreler, daha temiz ve berrak su elde edilmesine katkıda bulunur.

2. Uzun Ömürlü ve Dayanıklı
Antrasit, uzun ömürlü ve dayanıklı bir filtre malzemesidir. Sert ve yoğun yapısı, suyun basıncına karşı yüksek direnç gösterir ve uzun süreli kullanım sağlar. Bu, filtrasyon sisteminin bakım maliyetlerini azaltır ve sistemin genel performansını artırır.
3. Kimyasal Dayanıklılık
Antrasit, kimyasal maddelere karşı oldukça dayanıklıdır. Bu özellik, su arıtma süreçlerinde kullanılan çeşitli kimyasallardan etkilenmeden filtreleme işlevini sürdürebilmesini sağlar. Bu nedenle, antrasit filtreler, çeşitli endüstriyel ve belediye su arıtma uygulamalarında güvenle kullanılabilir.

4. Çevre Dostu
Antrasit, doğal bir malzeme olduğu için çevre dostu bir filtreleme çözümüdür. Yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir özelliği sayesinde, antrasit çevresel etkileri en aza indirir. Aynı zamanda, filtrasyon işlemi sırasında kimyasal katkı maddeleri gerektirmez, bu da suyun doğal yapısını korur.
5. Daha Düşük Basınç Kaybı
Antrasit, diğer filtrasyon malzemelerine kıyasla daha düşük basınç kaybı yaşatır. Bu, suyun filtre içinden geçerken daha az enerji harcamasını ve suyun daha hızlı bir şekilde filtrelenmesini sağlar. Düşük basınç kaybı, enerji tasarrufu sağlar ve su arıtma sisteminin verimliliğini artırır.

Antrasit Kullanım Alanları
Antrasit, birçok farklı su arıtma uygulamasında kullanılır. İşte başlıca kullanım alanları:
  • Belediye Su Arıtma Tesisleri: Şehir sularının arıtılmasında, antrasit filtreler tortu ve partiküllerin uzaklaştırılmasında etkili bir rol oynar.
  • Endüstriyel Su Arıtma: Fabrikalarda kullanılan suyun temizlenmesi ve geri kazanılması için antrasit filtreler tercih edilir.
  • Yüzey Suyu Arıtma: Nehir, göl ve barajlardan elde edilen suların arıtılmasında antrasit, doğal tortu ve kirleticilerin giderilmesine yardımcı olur.
  • Yeraltı Suyu Arıtma: Yeraltı sularındaki demir ve mangan gibi minerallerin uzaklaştırılması için antrasit filtreleme sistemi kullanılır.
Antrasit Filtrelerin Bakımı ve Değişimi
Antrasit filtreler, düzenli bakım ve periyodik değişim gerektirir. Filtrelerin etkinliği, suyun kalitesine ve kullanılan antrasitin miktarına bağlıdır. Antrasit filtrelerin verimli çalışması için, düzenli olarak geri yıkama yapılması önerilir. Bu işlem, antrasit üzerindeki birikmiş tortu ve partiküllerin temizlenmesine yardımcı olur, böylece filtrasyon kapasitesi korunur.



Sonuç
Antrasit, su arıtma sistemlerinde etkili ve verimli bir filtreleme çözümü sunar. Yüksek filtrasyon kapasitesi, dayanıklılığı ve çevre dostu özellikleri sayesinde, suyun temizlenmesinde kritik bir rol oynar.
 
Devamını oku

Antrasit: Su Filtrasyonunda Güvenilir Bir Seçim

Antrasit: Su Filtrasyonunda Güvenilir Bir Seçim

Su arıtma sistemlerinde kullanılan farklı filtreleme malzemeleri arasında, antrasit öne çıkan ve sıkça tercih edilen bir seçenektir. Doğal yapısı, yüksek filtrasyon kapasitesi ve uzun ömürlü olması nedeniyle, antrasit, suyun temizlenmesinde güvenilir bir rol oynar. Peki, antrasit nedir ve su arıtma sistemlerinde neden bu kadar etkili bir malzeme olarak kullanılır. Antrasitin su filtrasyonundaki önemine ve sunduğu faydalar çok fazladır.

Antrasit Nedir?

Antrasit, yüksek karbon içeriğine sahip, yoğun ve parlak bir kömür türüdür. Diğer kömür türlerinden farklı olarak, antrasit oldukça serttir ve düşük nem içeriğine sahiptir. Bu özellikleri, onu su arıtma uygulamaları için ideal bir filtreleme malzemesi haline getirir. Antrasit, tortu, kum, çamur ve diğer askıda katı maddeleri etkili bir şekilde sudan uzaklaştırmak için kullanılır.

Antrasitin Su Filtrasyonundaki Faydaları

1. Yüksek Filtrasyon Kapasitesi
Antrasit, geniş yüzey alanı ve gözenekli yapısıyla bilinir. Bu yapısı, suyun içinde bulunan ince partikülleri ve tortuları etkili bir şekilde yakalamasını sağlar. Antrasit filtreler, bu sayede daha temiz, daha berrak bir su elde edilmesine olanak tanır. Özellikle, yüksek miktarda tortu içeren su kaynaklarında, antrasit filtreler üstün performans gösterir.
2. Uzun Ömürlü ve Dayanıklı
Antrasit, sert ve dayanıklı bir malzeme olmasıyla dikkat çeker. Su arıtma sistemlerinde uzun süreli kullanım için idealdir, çünkü zamanla aşınmaz veya bozulmaz. Bu dayanıklılık, filtrelerin daha uzun ömürlü olmasını ve sık sık değiştirilmesi gerekmemesini sağlar, böylece bakım maliyetleri de azalır.
3. Kimyasal Dayanıklılık
Antrasit, kimyasallara karşı son derece dirençlidir. Su arıtma süreçlerinde kullanılan çeşitli kimyasallardan etkilenmeden işlevini sürdürebilir. Bu da antrasiti, hem belediye hem de endüstriyel su arıtma uygulamalarında güvenilir bir seçenek haline getirir. Kimyasal dayanıklılığı sayesinde, antrasit filtreler uzun süre yüksek performansla çalışır.

4. Çevre Dostu
Antrasit doğal bir malzeme olduğu için çevreye zarar vermez. Yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir olması, çevresel etkilerin en aza indirilmesine yardımcı olur. Ayrıca, antrasit filtreler, su arıtma işlemi sırasında ek kimyasal kullanımı gerektirmez, bu da suyun doğal yapısının korunmasına katkıda bulunur.
5. Daha Düşük Basınç Kaybı
Su arıtma sistemlerinde enerji verimliliği önemli bir faktördür. Antrasit filtrelerin kullanımı, diğer filtre malzemelerine kıyasla daha düşük basınç kaybı yaşatır. Bu, suyun filtre içinden geçerken daha az enerji harcaması anlamına gelir. Düşük basınç kaybı, enerji maliyetlerinin düşmesine yardımcı olur ve su arıtma sisteminin genel verimliliğini artırır.

Antrasit Kullanım Alanları

Antrasit, su arıtma sistemlerinde çeşitli alanlarda yaygın olarak kullanılır:
  • Belediye Su Arıtma: Şehir sularının arıtılmasında antrasit filtreler, suyun tortulardan ve askıda katı maddelerden arındırılmasında etkin bir rol oynar.
  • Endüstriyel Su Arıtma: Fabrikalarda kullanılan suyun temizlenmesi ve yeniden kullanılması için antrasit filtreler tercih edilir.
  • Yüzey Suyu Arıtma: Nehir, göl ve baraj gibi kaynaklardan elde edilen suyun arıtılmasında antrasit filtreler kullanılır, bu da suyun daha temiz ve kullanılabilir hale gelmesini sağlar.
  • Yeraltı Suyu Arıtma: Yeraltı sularındaki demir ve mangan gibi minerallerin uzaklaştırılması için de antrasit filtreleme sistemi kullanılır.



Sonuç

Antrasit, su arıtma sistemlerinde etkili ve güvenilir bir filtreleme çözümüdür. Yüksek filtrasyon kapasitesi, dayanıklılığı ve çevre dostu özellikleri sayesinde, suyun temizlenmesinde kritik bir rol oynar. Su arıtma süreçlerinde verimliliği artırmak ve uzun ömürlü bir çözüm sağlamak için antrasit kullanımı, hem bireyler hem de endüstriyel uygulamalar için ideal bir seçenektir.

 
Devamını oku

Ham Su / Yumuşak Su Depolarında Kontrol Edilmesi Gereken Parametreler

 
  1. Kum filtresi önündeki yıkanabilir filtre: her gün temizlenmelidir .
          (50 mikron yıkanabilir filtre kullanılmalıdır)
  1. Tuz tankında yarıya kadar tablet tuz mutlaka olmalıdır. Tuz tankı üzerine tuzun nasıl atılacağı ile ilgili talimat mevcuttur.
  1. Klor dozaj kabında klor – su karışımı olmalıdır. Dozaj kabı üzerindeki klor talimatına göre ilave edilmelidir.
  1. Klor dozaj pompası çalışıyor mu diye kontrol edilmelidir

  1. Kum filtresi aktif karbon ve yumuşatma cihazının atık hattından sürekli su akmamalıdır. Max 1,5 saat su akabilir. 1,5 saatten fazla su akarsa sistemde problem vardır. Servisi arayın
  1. Tuz tankında hava olmalıdır. Tablet tuzun karışması için tuz bome cihazı ile her gün bomeye bakılmalıdır. ( % 20-25 olmalıdır)
Ham Su Deposu Min Değer İdeal Değer Max Değer Ölçüm Yöntemi Ölçüm Sıklığı Amacı
Klor ( Ppm ) 0,4 Ppm 0,5 Ppm 1 Ppm Klor Kiti Her gün Hamsu Deposunda Mikrobiyolojik Üremenin Önlenmesi
Sertlik ( Fr) 1 Fr 6 Fr 70 Fr Sertlik Kiti Ayda bir Hamsu Deposunda Sertliğin Belirlenmesi
Depo
Temizliği Ve Dezenfeksiyon
        6 Ayda Bir Yapılması Önerilir  

Yumuşak Su Deposu

 
Yumuşak Su Deposu
Klor ( Ppm ) 0 Ppm 0 Ppm 0 Ppm Klor Kiti Her gün Yumuşak Su Deposunda Mikrobiyolojik Üremenin Önlenmesi
Sertlik ( Fr) 0,1 Fr 0,5 Fr 2 Fr Sertlik Kiti Her gün Yumuşak Su Deposunda Sertliğin Belirlenmesi
Depo
Temizliği Ve Dezenfeksiyon
        6 Ayda Bir Yapılması Önerilir  


Ön Filtrasyon
 
Ön Filtrasyon
Kum Filtresi Giriş Basınç (Hergün) 4 Bar 4-6 Bar 6 Bar      
Kum Filtresi Çıkış Basınç (Hergün) 4 Bar 4-4,5 Bar 6 Bar      
Aktif Karbon Çıkış  Basınç (Hergün) 3 Bar 4-4,5 Bar 6 Bar      
Yumuşatma  Giriş Basıncı (Hergün) 3 Min 4 Orta 6 Max      
Devamını oku

Dönüşüm Tabloları


 
HACİM DÖNÜŞÜM TABLOSU
DÖNÜŞÜM BİRİMLER LİTRE U.S. GALLON İMPERİAL GALLON KÜBİK FEET M3
1 LİTRE 1 0.2642 0.2200 0.0353 1.000 X 103
1 U.S. GALLON 3.785 1 0.8327 0.1337 3.785 X 103
1 İMPERİAL GALLON 4.546 1.201 1 0.1605 4.546 X 103
1 KÜBİK FEET 28.32 7.481 6.229 1 28.32 X 103
1 M3 1000 264.2 220.0 35.32 1

KÜTLE DÖNÜŞÜM TABLOSU
KÜTLE DÖNÜŞÜM TABLOSU
DÖNÜŞÜM BİRİMLER GRAM POUND KİLOGRAM METRİK TON SHORT TON LONG TON
1 GRAM 1 2.205 X 103 103 106 1.103 X 106 9.842 X 103
1 POUND 453.6 1 0.4536 4.536 10 4 5.000 X 104 4.464 X 104
1 KİLOGRAM 1000 2.205 1 103 1.103 X 103 9.842 X 104
1 METRİK TON 104 2205 1000 1 1.103 0.9842
1 SHORT TON 907.2 X 103 2000 907.2 0.9072 1 0.8929
1 LONG TON 1016 X 103 2240 1016 1.016 1.120 1

KONSANTRASYON DÖNÜŞÜM TABLOSU

 
KONSANTRASYON DÖNÜŞÜM TABLOSU
DÖNÜŞÜM BİRİMLER PPM U S GALLONDA 1 GRAİN İMPERİAL GALLONDA 1 GRAİN LİTRE DE 1 GRAM 1000 U S GALLONDA 1 POUND 1000 İMPERİAL GALLONDA 1 POUND
PPM 1 5.83 X 102 7.00 X 102 103 8.33 X 103 0.0100
1 U.S. GALLONDA 1 GRAİN 17.1 1 1.20 17.1 X 103 0.143 0.171
İMPERİAL GALLONDA 1 GRAİN 14.3 0.833 1 14.3 X 103 0.119 0.143
LİTRE DE 1 GRAM 1000 58.3 70.0 1 8.33 10.00
1000 U.S. GALLONDA 1 POUND 120 7.00 8.40 0.120 1 1.20
1000 İMPERİAL GALLONDA 1 POUND 100 5.83 7.00 0.100 0.833 1

SERTLİK DÖNÜŞÜM TABLOSU

 
SERTLİK DÖNÜŞÜM TABLOSU
  U.S. 0 B.d0 F0   Rs0 ppmCACO3
DÖNÜŞÜM BİRİMLER AMERİKAN SERTLİĞİ İNGİLİZ SERTLİĞİ FRANSIZ SERTLİĞİ ALMAN SERTLİĞİ RUS SERTLİĞİ CaCO3 SERTLİĞİ
1 AMERİKAN SERTLİĞİ 1 1.20 1.71 0.958 6.84 17.1
1 İNGİLİZ SERTLİĞİ 0.833 1 1.43 0.800 5.71 14.3
1 FRANSIZ SERTLİĞİ 0.583 0.700 1 0.560 4.00 10.0
1 ALMAN SERTLİĞİ 1.041 1.25 1.78 1 7.14 17.9
1 PPM CaCO3 SERTLİĞİ 0.0583 0.070 0.100 0.056 0.400 1

SERTLİK TANIMLARI
1 U.S.0 : 1 U.S. gallonunda 1 grain CaCO3
1 B.d8  : 4 imperial gallonunda 1 grain CaCO3
1 F8      : 105 bölüm suda bulunan 1 bölüm CaCO3
1 d8        : 105 bölüm suda bulunan 1 bölüm CaO
1 Rs     : 106 bölüm suda bulunan 1 bölüm Ca

KONSANTRASYON TANIMLARI
ppm : 105 bölüm suda çözünmüş bulunan 1 bölüm madde miktarı
pp b : 109 suda çözünmüş bulunan 1 bölüm madde miktarı
(%) Yüzde Konsantrasyon: 100 g. çözeltide çözünmüş bulunan madde miktarı.
Devamını oku

Buhar Kazanlarında Saf Buhar Üretimi İçin Alınması Gereken Önlemler Ve Sürüklenmenin Kontrolü

Buhar kazanlarından üretilen buharın safiyeti, gerek bazı üretim işlemleri açısından, gerekse türbin çalıştıran işletmelerde oldukça önemlidir. Zira kazanlardan saf buhar çekilmezse, buharla birlikte sürüklenen kazan suyu ile sonuçta elde edilen ürünler kirlenerek kaliteleri bozulur. Ayrıca buharın geçtiği borularda ve yüzeylerde birikintiler oluşarak çeşitli işletme zorluklarının yansıra  türbin  ve makine aksamında mekanik aşınmaya (erozyon) neden olabilir. En önemlisi de çalışma verimi  düşer. Bu nedenlerden dolayı sürüklenmenin kontrolu kazan işletmeciliğinde vazgeçilmez bir husustur.



Kazan suyunun sürüklenmesi buharın kazan suyunun solit maddeleri ile kirlenmesidir. Dört yaygın tip sürüklenme vardır. Bunlardan birincisinde kazan suyu yüzeyinde köpük veya kabarcıklar meydana gelir ve buhara geçer. Buna köpürme adı verilir ve bir bardağa konulmuş biranın üst kısmında oluşan stabil köpükle mukayese edilebilir. Bu şekildeki köpürme kazan gözetleme şişesinden dahi gözükür. İkinci tipte sprey veya sis şeklindeki küçük su damlacıkları, buharın serbest kaldığı yüzeylerde yükselen buhar kabarcıklarının  patlamasıyla buhar içerisine fırlatılr. Bu tip sürüklenmeye, bir bardağa konulan gazoz,kola gibi içeceklerin yüzeylerinde oluşan ve stabil olmayan sıvı püskürmeleri en güzel ve en yakın bir örnek olarak gösterilebilir.”Priming” denilen sürüklenmenin üçüncü şekli ise tıpasız dolu bir gazoz veya kola şişesini çalkalayıp bıraktığınızda olduğu gibi,kazan suyunun ani dalgalanmayla buhar ile birlikte taşınmasıdır. Priming şeklindeki sürüklenmeye, uygun olmayan kazan konstrüksiyonu, aşırı yük veya ani yük değişmeleri (pik çekişler) sebep olmaktadır. Priming kazan suyundaki safsızlıklar tarafından şiddetlendirilir. Sürüklenmenin dördüncü ve özel bir şekli  de silika sürüklenmesidir. Silika normal kazan suyu sürüklenmesi dışında çok yüksek basınçlı kazanlarda buhar fazına geçerek buhara karışabilir. Su borulu kazanlarda dizayn hatasından dolayı veya kazan domuna konulan buhar ayırma teçhizatının uygunsuzluğundan ileri gelen su kaçakları da  buhar safiyetinin bozulmasına neden olabilir. Kazan suyunda herhangi bir solit maddenin çok yüksek konsantrasyonu köpürmeye neden olabilir. Genellikle alkali maddeler, yakıtlar,yağlar,gresler,bazı organik maddeler ve suspans katılar gibi maddelerin özellikle köpürmeye neden olduğu sanılmaktadır.
           
Kazanla bağlantılı çalışan makine, pompa vs. nin sebep olduğu kazan besi suyundaki yağ kirlenmesi ciddi köpürmelere neden olabilir. Bu genellikle yağın kazan suyundaki alkali maddelerle sabunlaşması sonucu kazan suyunda sabun teşekkülüne atfedilir. Suspans katıların sürüklenmeye etkisi ile ilgili geliştirilen teoriye göre; sürüklenmenin nedeni suspans katıların buhar kabarcıklarını  çevreleyen yüzey filminde toplanarak onu daha dayanıklı yapmalarıdır. Buhar kabarcığı bundan dolayı parçalanmaya karşı daha çok direnç gösterir ve köpürme oluşur. Suspans katılar ne kadar ince ve küçük olursa kabarcıklarda o kadar çok toplandıkları sanılmaktadır. Fakat deneyimler göstermektedir ki  bazı kazanlar çok az miktarda suspans maddeyle sürüklenmeye neden olurken, bir çok kazan çok fazla miktarda suspans maddeyle sürüklenme olmaksızın çalışmaktadır. Bu da suspans maddelerin tipinin de miktarı kadar sürüklenmeyi etkilediğini  göstermektedir.

Sürüklenmenin sonucu elde edilen ıslak buharın dezavantajları, çalışma veriminin düşmesi, türbin ve makinaların erozyona uğramasıdır. Bunlara ilaveten buharla birlikte taşınan safsızlıklar,buhar ve yoğuşum devrelerinde  çökme eğilimi gösterirlerken, buharın doğrudan kullanıldığı bir çok proseste çeşitli problemlere neden olurlar. Sürüklenmenin önlenmesi için alınacak önlemler olarak kazanda yüksek veya düşük su seviyesinden kaçınmak, kazanda aşırı ve ani yük oluşmasından ve ani yük değişikliklerinden(pik buhar çekişlerinden) kaçınmak ve uygun bir buhar ayırma teçhizatı kullanmak sayılabilir.



Kimyasal önlemler ise blöf kontrolü ve köpük kesici kullanmaktadır. Sürüklenmenin önlenmesi için en yaygın önlem köpürmeye neden olan kazan suyundaki Suspans Katılar, Toplam Erimiş Katı Madde, Toplam Alkalinite, Silika ve Yağ derişimlerini makul seviyelerde tutacak şekilde yapılacak blöf uygulamalarıdır. Bilindiği gibi blöf,kazandan konsantre olmuş erimiş veya suspans katılar ihtiva eden suyun uzaklaştırılmasıdır. Blöfle atılan suyun yerine daha az katı içeren besi suyu kazana gireceği için kazan suyunun ihtiva ettiği  erimiş veya suspans katı  madde miktarı azalır.Bundan dolayı uygun ve yeterli bir blöf uygulamasıyla kazan suyundaki katı madde miktarı kontrol altında tutulabilir.


 
    All-Organic
Şart.
Kontrol
Limitleri
İnorganik
Şart.

Kontrol
Limitleri
(H)
Toplam Sertlik
°Fr 0  -  0.1 0  -  0.1
(P)
Alkalite
Mg/Lt Caco3   Max.
650
(M)
Alkalite
Mg/Lt Caco3   Max.
950
pH   10.5 – 12.0 10.5  -  12
İletkenlik mS/Cm Max.
7.000
Max. 
6.000
Klorür
(C1)-
Mg/Lt Cl Max. 
1.000
Max.
500
SİLİS
(Sio2)-2
Mg/Lt Sio2 Katsayıya
Göre
MAX.
150
Sülfat (So4)-2 Mg/Lt So4 Katsayıya
Göre
Max.
250
Toplam Demir
(Fe)
Mg/Lt Fe+2,Fe+3 Katsayıya
Göre
 
Fosfat
(Po4)-3
Mg/Lt Po4 Max.
8
10  -  40
Sülfit (So3)-2 Mg/Lt So3 - 10  -  40

Blöf konusu başka bültenimizde incelenmiş olduğundan burada üzerinde durulmayacaktır.
            İkinci kimyasal önlem olarak köpük kesici kullanımını ele alacak olursak, köpük kesiciler konusunda son yıllarda bir çok yeni gelişmeler kaydedilmiştir. Bu gün en etkin ve kazan sistemleri için en uygun köpük   kesiciler polimerize ester,alkol ve amid esaslı olanlardır. Köpük kesicilerin sürüklenme üzerinde ne kadar etkili olduğunu görebilmek için yukarıdaki diyagramı  incelemekte yarar vardır.
            Diyagramda görüldüğü gibi fosfat ıslah programı uygulanan bir kazanda köpük kesici  kullanılmadan 2000 ppm Toplam Erimiş Katı Madde değeri aşıldığında buhar safiyeti bozulmakta; buna karşın aynı sistemde köpük kesici kullanıldığında Toplam Erimiş Katı Madde değeri 16000 ppm mertebelerine kadar çıkartılabilmektedir.
            Köpük kesicilerin etkisi konusunda bir çok teoriler olmakla beraber, en mantıklısı köpük kesicilerin buhar üretim yüzeylerinde daha az fakat kolayca sönen daha büyük kabarcıklar oluşmasına sebep olan hidrofobik şartlar oluşturması şeklindeki teoridir. Aynı yüzey aktif maddeler oluşan kabarcıkların yüzeylerinin daha zayıf olmasını, dolayısıyla kazan suyu yüzeyinde daha kolaylıkla patlamasını sağlarlar.
            Böylelikle yüzeyleri dayanıklı ve küçük kabarcıkların oluşumu ile köpürme önlenmiş olur. 
 
Devamını oku

Buhar Kazanları Blöf İşlemleri - Kazan Blöfü Nedir ? Niçin ve Nasıl Yapılır?

KAZAN BLÖFÜ {NEDİR-NİÇİN-NASIL}YAPILIR?
     Günümüzün ekonomik ve modern buhar kazanı işletmeciliğinde kazan blöf işlemi zorunlu ve  vazgeçilmez bir unsur olarak kabul edilmektedir. Ancak bilinçsiz ve gereksiz bir şekilde yapılan kazan blöfünün işletmelere büyük boyutlarda ekonomik yükler getirdiğinde tartışılmaz bir husustur. Bu hususu dikkate alan firmamız elindeki Teknik Bülten’i hazırlayarak bahsi geçen konuda üzerine düşen görevi yerine getirmektedir.

1-KAZAN BLÖFÜNÜN TARİFİ

     Blöf kazan içerisinde kirlenen suyun belli bir kısmının atılarak yerine temiz besi suyunun alınması işlemi  olarak tarif edilebilir. Kazan blöfünün anlamını şöyle bir benzetmeyle daha iyi açıklayabiliriz. İnsan vücudu yaşamını sürdürmek için, beslenme,sindirim ve boşaltım gibi kısaca metabolizma denilen temel hayatsal olayları yapmak zorundadır. İşte   kazan içerisinde çalışan ve iş gören suyun kirlenerek blöf edilmesi işlemi ile insan vücudunun boşaltım olayı arasında çok yakın bir  benzerlik vardır. Boşaltım,insan vücudu için ne denli zorunlu hayatsal bir olay ise,buhar kazanları için blöf işlemi de o derece zorunludur.

2-BLÖF NİÇİN YAPILIR

Kazan blöfü,kazan işletmeciliğinde aşağıda sıralanan faydaları sağlamak için yapılır.
a)Kazandan saf ve temiz buhar elde etmek için yapılır.
b)Temiz kazan yüzeyi sağlamak, kazan taşı ve her türlü birikintiyi önlemek, dolayısıyla ekonomik ve emniyetli kazan işletmek için  yapılır.
c)Kazan suyunun köpürerek çeşitli işletme sorunlarına neden olmasını önlemek için yapılır.
d)Kazan suyu içerisindeki Erimiş Katı Madde Miktarını (TDS:Toplam Erimiş Katılar)ve Askıdaki Katı Madde Miktarını(Suspans Katılar) kazan özelliğine göre tespit edilen sınırlarda tutmak için yapılır. 
3-BLÖF MİKTARI İYİ AYARLANMADIĞI ZAMAN KAZAN İŞLETMECİLİĞİNE NE GİBİ YÜKLER GETİRİLİR?
  1. Blöf vanasının her açılışında belli bir enerjinin boşa atıldığı düşünülmelidir.
  2. Bilinçsiz ve gereksiz yapılan blöf,yeni besi suyu gereksinimi demek olduğuna göre besi suyu hazırlama sisteminin lüzumsuz yere çalışmasına  neden olur.
  3. Kazan suyuna nazaran, nispeten soğuk olan besi suyu kazan içerisindeki doğal sirkülasyonu bozarak kazan verimini düşürdüğü gibi, kazan materyali bünyesinde arzu edilmeyen şok etkiler  yaratarak malzemenin yorulmasına neden olur.
  4. Özellikle kazanlar yüksek basınç altında iken yapılan ani blöfler, tüm kazan ve donanımının sarsılmasına ve yıpranmasına neden olur.

4- BLÖF MİKTARININ TAYİNİ NASIL YAPILIR?

Blöf işleminde en önemli husus ideal blöf miktarının tespit edilmesi olduğuna göre, bunun nasıl yapıldığını açıklamaya çalışalım.

  1. Kazan işletme basıncına ve özelliğine göre kazan suyunda müsaade edilebilen ve blöf kontrolünde esas alınan bazı kazan suyu safsızlıklarının limit değerlerini bilmek gerekir.
  1. Blöf miktarının tayininde esas alınacak kazan besi suyu analiz değerleri de sağlıklı bir şekilde tespit edilmelidir. Ayrıca tespit edilen bu  değerlerin besi suyu hazırlama sisteminin işletilmesine gerekli özen gösterilerek değişmezliğinin sağlanması lazımdır.
  2. Kazan besi suyunun müsaade edilebilen kazan suyu değerlerine ulaşması için konsantrasyon katsayısı değerinin hesaplanması gereklidir. Kondüktivite  değeri esas alınarak bahsi geçen katsayı hesaplanması aşağıdaki şekilde formüle edilebilir.

                                                  Kazan suyunda müsaade edilen kondüktivite
Besi Suyu Konsantrasyon Sayısı= --------------------------------------------------------------
                                                      Besi suyunda bulunan kondüktivite

Bu değer esas  alınarak kazana    giren besi suyunun belirli bir yüzdesi  kadar kazan suyu blöf edilir.Blöf yüzdesi aşağıdaki formülden yararlanılarak   hesaplanabilir.
                                                                            100
                                      % Blöf =  ----------------------------------------------
                                                         Besi Suyu  Konsantrasyon Sayısı 
   
Örneğin;besi suyu konsantrasyon sayısı 10 çıkarsa kazana giren besi  suyunun %10’u,20 çıkarsa %5’i kadar su kazandan blöf  edilir.



5-BLÖF’ÜN AYARLANMASI İÇİN KAZAN SUYUNDA HANGİ TESTLER     YAPILIR?

  Kazan suyu safsızlıklarının sürekli ve düzenli bir şekilde kontrolü için en basit  yöntem,kazan suyunun elektriksel iletkenliğini ölçen aletlerden(Kondüktivitemetre)yararlanarak kazan suyundaki Erimiş Katı Madde Miktarının(TDS)tayinidir. Klorür,kimyasal iç ıslah yöntemleri ile kazan suyundan uzaklaştırılamadığından kazan suyu blöf ayarlamasında ve kontrolünde esas olarak alınır. Besi suyunun konsantrasyon sayısı yukarıda  açıklandığı üzere sağlıklı bir şekilde tespit edilir. Ayrıca  besi suyundaki klorür miktarı da ölçülerek kazan suyunda müsaade edilecek maksimum klorür değeri aşağıdaki şekilde hesaplanır.
 
 Kazan Suyunda Müsaade  Edilebilen  Klorür Değeri =Besi Suyu Konsantrasyon sayısı x Besi Suyu Klorür Miktarı

   Her kazan için besi suyunun özelliğine göre kazan suyunda müsaade edilebilecek klorür değeri bu   şekilde tespit edildikten sonra kazan suyunda yapılan periyodik klorür deneyleri ile blöf  kontrolü bilinçli bir şekilde gerçekleştirilmiş olur. Neticede kazan suyundaki klorür değeri tespit  edilen üst sınırın üzerine çıkmayacak şekilde blöf ayarlanabilir.
    Bazı durumlarda kazan suyu toplam alkalinite değeride blöf kontrolünde esas alınabilir. Ancak alkalinite değerlerinin  kazan  koşullarında ve ıslah amacı ile kazana verilen katkı maddeleri ile değişebileceğini göz önünde tutmak gereklidir. Yüksek basınçlı buhar kazanlarında genellikle silika ve demir tayinleri esas alınarak blöf kontrolü yapılır.

  6-BLÖF  YÖNTEMLERİ İLE YAPILIŞ ŞEKİLLERİ NASILDIR?

       Kazan blöfü,Ani Blöf(Elle Blöf) ve Sürekli Blöf şeklinde iki temel prensibe göre yapılır. Bu  iki blöf yönteminin aralarındaki fark nedir?
          Bütün kazanlar özellikle çamurun toplandığı dip kısımlara irtibatlı blöf  vanalarına  sahiptir. Bu   blöf vanaları çok   kısa zaman aralıklarında  periyodik olarak açılarak çamur ve kirli kazan suyu ani olarak kazandan uzaklaştırılır. Bu işleme Ani Blöf  denir. Bir çok kazanda buhar mahallindeki su seviyesinin hemen altına yerleştirilmiş blöf bağlantı devreleri de mevcuttur. Çok az miktarda kazan suyu  bu    bağlantılar vasıtasıyla sürekli bir şekilde kazandan uzaklaştırılır. Bu işlemede Sürekli Blöf denir. Klasik kazan işletmeciliğinde Sürekli Blöfle birlikte Dip Blöfün kullanılması gereği daima uygulana gelmiştir. Zira Dip Blöfle kazandan çamur ve benzeri birikintiler atılırken, Sürekli Blöfle de kazan suyu gayri safilerinin konsantrasyonunun sabit tutulması  sağlanmıştır. Ancak son yıllarda geliştirilen ve kazan suyu  iç ıslah  işlemlerinde kullanılan katkı maddelerinin etkinliği sayesinde kazan blöf işlemlerinde değişik uygulamalar yapılmaktadır. Bu uygulamalarda kazan suyu safsızlıklarının limit değerleri daha yukarı sınırlara çekilmekte ve sadece bir çeşit kazan blöfü ile yetinerek kazan işletmeciliğinde ekonomiklik sağlanmaktadır.
   Zira dispersant ve yüzey aktif özelliğe sahip yeni geliştirilen kazan suyu katkı maddeleri uygun köpük kesicilerle de takviye edildikleri için  çamur oluşturmak yerine, kazan suyundaki  suspans katı maddeleri dağıtarak birikinti oluşumunu önlemektedirler. Bu durumda kazan suyu safsızlıklarını maksimum sınırda tutacak şekilde çok az miktarda yapılan sürekli blöfle yetinerek kazan işletilmektedir. Bu blöf işlemi kazanın dip tarafına konulacak bir devre ile gerçekleştirilebilir .Ayrıca bu sürekli blöf ile atılan  kazan suyu bir ısıtıcıdan geçirilerek ısısından yararlanılabilir veya kazan besi  suyunun  ısıtılmasında kullanılabilir.


    Dip blöfe nazaran avantajlarının tartışılmaz olduğunu  söyleyebileceğimiz tek çeşit sürekli blöfün üstünlüğünü  şöyle bir örnekle daha iyi açıklayabiliriz. Sürekli blöfle kaybedilen enerji uzun yolda sabit hızda giden bir otomobilin harcayacağı yakıt miktarına eş değer olarak kabul edilirse, ani ve aralıkla atılan enerji, şehir içi trafiğinde seyreden bir otomobilin tüketeceği yakıt miktarına eş   değer olarak kabul edilebilir.
  1. SONUÇ
            Enerjinin günümüzde ne denli pahalı bir kaynak  olduğu hususu daima dikkate alınarak kazan  blöf vanası açılmalıdır. Blöfün gerektireceği koşulların tayin ve tespiti çok iyi yapılmalıdır. Her kazan işletmecisi kendi kazanına en uygun blöf  yöntemini   tespit etmek için yukarıda açıkladığımız hususları dikkate alarak gerekli çalışmaları yapmalıdır. Sonuçta, işletmeye saf buhar temini, temiz kazan  ısı transfer yüzeyi ile ekonomik ve verimli kazan işletmeciliğinde kesin başarı elde edilmiş olur.

                                                           =ÖRNEK=

a-15kg /cm2    basınçta işletilen ve besi suyu  özellikleri aşağıda belirtilen değerlerden olan bir buhar kazanının blöf yüzdesini hesaplayınız.

b-Aynı kazanda blöfü ayarlamak için klorür değerinin hangi sınıra kadar yükselmesine müsaade edilir.

                   Besi suyu iletkenliği = 280 mS/cm
                   Besi suyu klorür miktarı = 21,3 mg/lt (ppm) Cl

                                                    10000
a-Besi Suyu Konsantrasyon sayısı =  --------  =  35
                                                     280
                                                                      
                                                           100
                                        Blöf %si =   ------- =  2,8
                                                            35
Kazana giren besi suyu miktarının %4’ü kadar su,kazandan blöf edilecektir.

b-Kazan suyunda müsaade edilecek maksimum klorür değeri = 21,3 x 35 = 745,5 ppm(mg/lt) Cl
Bu kazanın suyunda klorür değeri 745,5 mg/lt’ye yükselinceye kadar kazan suyunu blöf etmeye gerek yoktur.
 
Devamını oku

Su Arıtımında Aktif Karbon Nedir ? Özellikleri nelerdir ?

AKTİF KARBON NEDİR ?

TANIMI

Aktif karbon çok gelişmiş bir gözenek yapısına ve çok büyük iç yüzey alanına sahip karbonlaşmış bir malzemedir.

Bu nitelikler  aktif karbona çok güçlü adsorpsiyon özellikleri   kazandırır.

HAM MADDELER


Aktif karbon esas olarak;
  • Kömürden
  • Hindistan cevizi kabuklarından
  • Ağaçtan
üretilir. Hammaddenin cinsine bağlı olarak aktif karbon üretim verimi  %15-35 arasında değişir.
Kömürün verimi daha yüksekken(%30-35), hindistan cevizi kabuğunda verim   düşüktür(%15-20).
Değişik  hammaddelerin karbon içerikleri Tablo-1’de görülmektedir.



 
Tablo-1: Hammaddelerin yaklaşık karbon içerikleri
Hammadde Karbon içeriği(%)
Kömür 65-70
Hindistan cevizi kabuğu 40-45
Ağaç 35-40
 

AKTİF KARBON ÜRETİMİ       


Aktif karbon iki kademede üretilir.
  • Hammaddenin karbonlaştırılması
  • Karbonlaşmış ürünün yüksek sıcaklıkta buharla veya kimyasal yöntemlerle aktivasyonu

Karbonizasyon


Bu kademede havanın bulunmadığı bir ortamda yaklaşık 600oC’da hammadde karbonlaştırılır, hammaddenin içindeki uçucu maddeler ve nem uzaklaştırılır. Bu kademe sonunda küçük çaplı gözeneklere sahip bir ara ürün ele geçer.

Hammaddenin uçucu madde içeriği %15’in altına düşer. 

Aktivasyon


Bu kademede ara ürün 900-1100oC’da aktive edilir.Küçük çaplı gözeneklerin içindenbir miktar  karbon uzaklaştırılarak çok gözenekli bir ürün elde edilir.

Buharla İşleme


Kömürden ve hindistan cevizi kabuğundan   aktif karbon elde etmede 800-1000oC’da  uygulanır. 

Buharla işlemenin ardından son ürünün kül içeriğini azaltmak için aktif karbon asitle yıkanır.

Kimyasal Aktivasyon


Ağaçtan veya turba’dan(çok genç bir kömür şekli) aktif karbon elde etmede uygulanır.

Selüloz yapıyı açmak ve gözenekli bir yapı elde etmek için ara ürün aktive edici kimyasalla(fosforik asit, çinko klorür gibi) karıştırılır.

Bu tür aktivasyon sonucunda daha başka bir işleme gerek kalmaksızın çok düzgün bir gözenek yapısı elde edilir.



İÇ YÜZEY ALANI
GÖZENEK BÜYÜKLÜĞÜ DAĞILIMI

Aktif karbonun adsorpsiyon özelliği esas olarak bu  iki faktör tarafından belirlenir:

İç Yüzey alanı


Aktif karbonun iç yüzey alanı N2(azot gazı) adsorpsiyonu yöntemiyle tayin edilir  ve m2/g olarak ifade edilir. Aktif karbonun adsorpsiyon yapan yüzeyinin ölçüsüdür.

İç yüzey alanı 500-1800 arasında değişir. 

Gözenek Büyüklüğü Dağılımı

(por = gözenek)


 
Mikro gözenekler(mikropores) 0-20 oA
 
Meso gözenekler(mesopores) 20-50 oA
Makro gözenekler(macropores) >50 oA


Mikro ve meso gözenekler adsorpsiyonda en etkili olan gözeneklerdir ve gözeneklerin %80-90’ını oluştururlar.

Gözenek büyüklüğünün dağılımı hammaddenin cinsine bağlıdır.

Hindistan cevizi kabuklarından yapılan aktif karbonda gözeneklerin büyük çoğunluğu  mikro gözenektir(yaklaşık %90).

Kömür bazlı aktif karbonlarda ise gözenek büyüklüğü dağılımı daha geniştir(mikro gözenek/meso gözenek oranı yak %60/30).

Ağaç ve turba  bazlı aktif karbonlarda ise makro gözeneklerin oranı çok yüksektir(%40-50).

AKTİF KARBONU KARAKTERİZE EDEN ANA PARAMETRELER

  • İyot sayısı(mg/g)
  • Yüzey alanı B.E.T.(m2/g)
  • Metilen mavisi adsorpsiyonu(g/100g)
  • Dökme yoğunluk(kg/dm3)
  • Nem(5)
  • Kül oranı(%)
  • Sertlik(%)
  • Fenol adsorpsiyonu(g/L)
  • Tane büyüklüğü dağılımı(%-mesh)

AKTİF KARBONUN ADSORPSİYON ÖZELLİĞİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

  • Aktif karbonun cinsi(hammadde, gözenek büyüklüğü dağılımı, tane   büyüklüğü)
  • Aktif karbon tarafından tutulan maddenin cinsi(molekül ağırlığı, kimyasal yapısı, başka bileşiklerin varlığı)
  • Tutulacak maddenin derişimi
  • Akışkan fazın sıcaklığı
  • Akışkan fazın nemi(gaz akışında)

ADSORPSİYON İSOTERMİ

“Her aktif karbonun her tutulacak maddeye karşı belli bir  adsorpsiyon kapasitesi vardır”

“Spesifik adsorpsiyon isotermi” ile belirlenir veya tayin edilen  bu kapasite bir aktif karbonun bir akışkandan(sıvı veya gaz) belli bir maddeyi uzaklaştırma-tutma kapasitesini temsil eder.

Bu kapasite “aktif karbonun yüklenme kapasitesi” olarak adlandırılır ve X/M ile ifade edilir. X/M’de;
X Tutulan maddenin ağırlığı(g)
M Aktif karbonun ağırlığı(g)

“aktif karbonun birim ağırlığı başına adsorbe edilen maddenin birim ağırlığı” olarak tarif edilir.

AKTİF KARBON’UN KULLANIM SAHALARI


Aktif karbonun kullanım sahaları şöyle özetlenebilir:

Su Arıtma

  • İçme suyu arıtması
  • Endüstriyel atık su arıtması
  • Şehirsel atık su arıtması

Gazların Arıtılması

  • Endüstriyel emisyonların arıtılması( çöp yakma tesisleri, uçucu organik maddelerin uzaklaştırılması, çözücülerin geri kazanılması
  • Hava arıtılması

Endüstriyel Uygulamalar

  • Farmasötik uygulamalar
  • Gıda uygulamaları
  • Enolojik endüstri

GAZLARIN ARITILMASI

Endüstriyel Emisyonlar İŞLEM
Otomotiv endüstrisi Çözücülerin geri kazanılması
Boya üretimi Çözücülerin geri kazanılması
Baskı, yapışkan bant üretimi Çözücülerin geri kazanılması
Gıda endüstrisi Koku uzaklaştırılması
Kimyasal, petrokimyasal endüstriler, rafineriler Hidrokarbon buharlarının, Sülfürlerin ve merkaptanların uzaklaştırılması
Çöp yakma tesisleri Dioksin,cıva buharlarının  uzaklaştırılması
EVSEL EMİSYONLAR İŞLEM
Biyolojik tesisler Koku uzaklaştırılması
Kanalizasyon sistemleri Pompalama havuzları
 

SU ARITMA




 
SUYUN TİPİ İŞLEM
İçme suyu Organik maddelerin uzaklaştırılması(pestidler, çözücüler ...)
Alglerin parçalanması sonucu oluşan maddelerin ve hümik asitlerin uzaklaştırılması
Atık su(evsel) Biyolojik işlemin hızlandırılması(IBT)
KOİ ve BOİ son muamele
 

ENDÜSTRİYEL İŞLEMLER

ENDÜSTRİ TİPİ İŞLEM
Enolojik endüstri Şarapta renk uzaklaştırması
Şeker, nışasta... Renk uzaklaştırma
Meyva suyu Renk uzaklaştırma
Sitrik asit
Tartarik asit
Renk uzaklaştırma

Dikkate alınacak parametreler şunlardır:
  • Temas(contakt) süresi
  • Lineer(çizgisel) filtrasyon hızı

Temas Süresi


Suyun filtreye girişi ile çıkışı arasında geçen süredir. Genellikle filtre boş kabul edilerek  hesap yapılır ve bu süre Boş Yatak  Temas Süresi-BYTS(empty bed contact time)olarak  adlandırılır.

               FİLTRENİN HACMİ(M3)
BYTS = -------------------------------------
                GİRİŞ AKIŞ HIZI(M3/SAAT)

İçme suyu ve atık su uygulamaları için öneriler temas süresi 10-15 dakikadır.

Eğer yüzey aktif bir madde mevcutsa önerilen temas süresi 45-60 dakikadır.

Filtrasyon Hızı


Akış hızı ile filtre kesit alanı arasındaki oran olarak tarif edilir.

               GİRİŞ AKIŞ HIZI(M3/SAAT)
L.F.H. = ----------------------------------------
              FİLTRENİN KESİT ALANI(M2)

Lineer filtrasyon hızı aktif karbonun tane büyüklüğüne, müsade edilen basınç kaybına ve suyun sıcaklığına göre değişir.

Lineer filtrasyon hızı genellikle 7-12 m/saat arasında değişir.

FİLTRE TASARIMI

Parametreler


AKTİF KARBONUN CİNSİ YV 100

 
Akış hızı 150 m3/saat
Boş yatak temas süresi(BYTS) 15 dakika
 
Filtrasyon hızı 12 m/saat
 
Tutulacak maddenin derişimi 5 g/m3
 
Yüklenme kapasitesi(X/M) %10
Aktif karbonun dökme yoğunluğu 450 kg/m3
 


 

Gerekli Aktif Karbon Miktarı


Akış hızı = 300 m3/saat / 60 dakika = 5 m3/dakika

Eğer BYTS 15 dakika ise

Aktif karbonun hacmi = 5 m3/dakika X 15 dakika = 75 m3   olur.

Aktif karbon miktarı ise = 75 m3 X 450 kg/m3 = 33.750 kg olacaktır.

 

Aktif Karbonun Ömrü


Tutulacak maddenin günlük miktarı = 5 g/m3 X 150 m3/saat X 24 saat = 18.000 g/gün

Karbonun yüklenme kapasitesi %10 olduğundan 33.750 kg aktif karbon

33.750 kg X %10 = 3.375 kg madde tutar.

O halde aktif karbonun ömrü = 3.375 kg/18 kg/gün = 187,5 gün olacaktır.

Bu süre sonunda aktif karbon artık adsorpsiyon yapamaz hale gelir ve rejenere edilmesi veya yenilenmesi gerekir.

 
Devamını oku

Ozon Gazının Bakteri ve Virüsler Üzerinde Etkileri

Bakteri ,virüsler, mantarlar Uygulanan süre ve dozaj
Bacillus Bacteria 30 saniye içinde 0.2 ppm ile yok edilir
B. cereus (sporlar) Suda 2.3 ppm de 5 dakika sonra %99 yok edilir
Botrytis cinerea 2 dakikada 3.8 ppm
Cladosporium 12.1 dakikada 0.10 ppm ile %90 azalma
Diphtheria patojen 1.5 - 2 ppm ile yok edilir
Eberth Bacillus (Typhus abdomanalis) : Tipik olarak sulu enfeksiyon ile yayılır ve tifoya neden olur 1.5 - 2 ppm ile yok edilir
Echo Virus 29 1 ppm ozon ile 1 dakikalık temas süresinden sonra yok edilir
Escherichia Coli Bakterileri Havada 30 saniye içinde 0.2 ppm ile yok edilir
E-coli (Temiz suda) 1.6 dakikada 0.25 ppm ile %99.99 yok edilir
E-coli (Atık suyunda) 19 dakikada 2.2 ppm ile %99.99 yok edilir
Encephalomyocarditis Virus 0.1 ila 0.8 ppm ile 30 saniyeden daha az sürede yok edilir
Fusarium oxysporum f.sp. lycopersici 10 dakikada 1.1 ppm
GDVII Virus 0.1 ila 0.8 ppm ile 30 saniyeden daha az sürede yok edilir
Hepatit A virus Fosfat tamponunda 2 saniyede 0.25 ppm ile % 99.5 azalma
Herpes Virus 0.1 ila 0.8 ppm ile 30 saniyeden daha az sürede yok edilir
Legionella pneumophila Distile suda 20 dakikada 0.32 ppm ile %99.99 yok edilir
Mucor piriformis 2 dakikada 3.8 ppm
Phytophthora parasitica 2 dakikada 3.8 ppm
Poliomyelitis Virus 3-4 dakikada 0.3 – 0.4 ppm ile %99.99 öldürür
Poliovirus tip 1 Suda 1.6 dakika 0.25 ppm ile %99.5 yok edilir
Rhabdovirus virus 0.1 ila 0.8 ppm ile 30 saniyeden daha az sürede yok edilir
Salmonella Bakterileri Çok hassas
Salmonella typhimurium Suda 1.67 dakika 0.25 ppm ile %99.99 yok edilir
Streptococcus Bakterileri 30 saniye içinde 0.2 ppm ile yok edilir
Vesicular Virus 0.1 ila 0.8 ppm ile 30 saniyeden daha az sürede yok edilir
Devamını oku

Fleck Kontrol Valfleri Kurulum Verileri


 
FLECK 3900  
Nominal debi 56,8 m³/h
Maximum debi 73,8 m³/h
Tank çapı yumuşatma 30’’-60’’
Tank çapı filtrasyon 24’’-42’’
Bağlantı hattı çapı 3’’
Drenaj hattı çapı 2’’
Tuz emiş hattı çapı 1’’
FLECK 2900  
Nominal debi 24 m³/h
Maximum debi 31 m³/h
Tank çapı yumuşatma 14’’-30’’
Tank çapı filtrasyon 14’’-21’’
Bağlantı hattı çapı 2’’
Drenaj hattı çapı 3/4’’      
Tuz emiş hattı çapı 1/2’’      
FLECK 9000  
Nominal debi 4 m³/h
Maximum debi 5,4 m³/h
Tank çapı yumuşatma 6’’-16’’
Tank çapı filtrasyon -
Bağlantı hattı çapı 3/4’’
Drenaj hattı çapı 1/2’’
Tuz emiş hattı çapı 3/8’’
FLECK 2750  
Nominal debi 5,9 m³/h
Maximum debi 7,5 m³/h
Tank çapı yumuşatma 10’’-24’’
Tank çapı filtrasyon 10’’-21’’
Bağlantı hattı çapı 1’’
Drenaj hattı çapı 3/4’’
Tuz emiş hattı çapı 1/2’’
FLECK 3150  
Nominal debi 22 m³/h
Maximum debi 28 m³/h
Tank çapı yumuşatma 24’’-42’’
Tank çapı filtrasyon 24’’-42’’
Bağlantı hattı çapı 2’’
Drenaj hattı çapı 2’’
Tuz emiş hattı çapı 1’’
FLECK 9500  
Nominal debi 8,4 m³/h
8,4 m³/h 11,2 m³/h
Tank çapı yumuşatma 10’’-24’’
Tank çapı filtrasyon -
Bağlantı hattı çapı 1  1/2’’
Drenaj hattı çapı 1’’
 
Tuz emiş hattı çapı 1/2’’
FLECK 2850  
Nominal debi 11,6 m³/h
Maximum debi 15 m³/h
Tank çapı yumuşatma 10’’-30’’
Tank çapı filtrasyon 10’’-24’’
Bağlantı hattı çapı 1 1/2’’
Drenaj hattı çapı 1’’
 
Tuz emiş hattı çapı -
FLECK 5600  
Nominal debi 4,5 m³/h
Maximum debi 5,9 m³/h
Tank çapı yumuşatma 6’’-12’’
Tank çapı filtrasyon 6’’-10’’
Bağlantı hattı çapı 1’’-3/4’’
Drenaj hattı çapı 1/2’’
Tuz emiş hattı çapı 1’’
 
Devamını oku

Ozon Gazının Maddeler Üzerindeki Etkileri

MALZEME DİRENÇ
ALİMİNYUM İYİ
ABS PLASTİK İYİ
BAKIR İYİ
BUTYL MÜKEMMEL
BRONZ İYİ
CAM MÜKEMMEL
ÇELİK ZAYIF
CHEMRAZ MÜKEMMEL
CPVC MÜKEMMEL
DEMİR ORTA
DURLON 9000 MÜKEMMEL
EPDM MÜKEMMEL
EPOKSİ İYİ
EPR MÜKEMMEL
FLUROSLİKON MÜKEMMEL
KALREZ MÜKEMMEL
LASTİK ZAYIF
LDPE İYİ
MAGNEZYUM ZAYIF
NAYLON ZAYIF
NEOPREN ORTA
PASLANMAZ ÇELİK(316) MÜKEMMEL
PASLANMAZ ÇELİK(304) MÜKEMMEL
PİRİNÇ İYİ
PLEXİGLASS MÜKEMMEL
PVC İYİ
SANTOPREN MÜKEMMEL
SLİKON MÜKEMMEL
TEFLON MÜKEMMEL
TİTANYUM MÜKEMMEL
VAMAC MÜKEMMEL
ZİNK ZAYIF
Devamını oku

Buhar Kazanlarında Oluşan Silis Tabakısının Kazana Etkileri

Buhar kazanlarında oluşan depozitlerin termal iletkenlikleri ve oluşturacağı enerji kayıpları ile ilgili yapılan uluslararası çalışmaların sonuçları aşağıdaki gibidir .


 
Materyal Termal iletkenlik W/m2K/cm 
Kazan Materyalleri  
Kazan Çeliği 690
İzolasyon tuğlası 1.5
Depozitler  
Kalsiyum Karbonat 35
Kalsiyum Silikat 18
Calcium Sulfate 35
Magnezyum Fosfat 33
Silikat Depoziti , gözenekli 1.3
Çamurlar  
Kalsiyum Hydroxyapatite 40
Serpentin 38
Demir Oksit  
Magnetic Demir Oksit (Magnetite)  44
Devamını oku

Buhar Kazanlarında Oluşan Kirecin Neden Olduğu Enerji Kaybı

Yapılan incelemelerde; buhar kazanlarında kireç tabakası oluşması durumunda enerji kaybı oranları

1 mm kışır kalınlığı, yapısına bağlı olarak % 5-8
2 mm kışır kalınlığı, yapısına bağlı olarak % 8-10
3 mm kışır kalınlığı, yapısına bağlı olarak  %10-15
4 mm kışır kalınlığı, yapısına bağlı olarak %15-25 yakıt kaybına neden olmaktadır.


                                               
Buhar kazanlarında 2 mm kireç oluşumundan sonra yavaş yavaş termal gerilmelerle konstrüksiyon zorlanmakta, aynalar ve borular arasında gevşemeler meydana gelmektedir. Çünkü metali örten kireç tabakasının ısı iletkenliği ve gerilmesi metalden farklıdır. Bu sebeple kazanda boru \ayna bağlantılarında kaçaklar başlayacaktır. Kireç kalınlığı arttıkça sızdıran boru sayısı da doğal olarak artacaktır.

Devamını oku

Buhar Kazanlarında Degazörün Sıcaklıkla Oksijen Atımı Tablosu

Kazan Besi Suyundaki Oksijenin Besi Suyu Sıcaklığına Bağlı Olarak Değişimi





Kazan Besi Suyundaki Oksijenin Besi Suyu Sıcaklığına Bağlı Olarak Değişimi
 
Temperature (°C) 50 55 60 65 70 75
Oxygen (ppm) 5,6 5,2 4,8 4,4 3,9 3,4
 
Temperature (°C) 80 85 90 95 100 105
Oxygen (ppm) 2,9 2,2 1,6 0,8 0,2 0,05

 
Devamını oku

Ozon Gazının Yarılanma Ömrü

Ozon gazı bulunduğu ortama göre tekrar oksijene dönüşmekte olup sıcaklıkla ters orantılıdır. Reaksiyona gireceği madde, bakteri, virüs v.s. olmadığı, tamamen steril olmuş yerlerde dahi bozularak oksijene dönüşür. Ozon gazı bu sebepten depolanamaz, uygulanacağı yerde üretilmeli ve zamanında uygulanmalıdır.




 
HAVADA: SICAKLIK YARILANMA ÖMRÜ
1 -50 C 3 AY
2 -35 C 18 GÜN
3 -25 C 8 GÜN
4 +20 C 5 SAAT
5 +120 C 1.5 SAAT
6 +250 C 1.5 SANİYE
 
SUDA: SICAKLIK YARILANMA ÖMRÜ
1 15 C 30 DAKİKA
2 20 C 20 DAKİKA
3 30 C 12 DAKİKA
4 25 C 15 DAKİKA
5 35 C 8 DAKİKA




 
Devamını oku

Filtrasyon Nedir ?

Filtrasyon Nedir ?

Filtrasyon;  bulanıklığı, koloidal maddeleri, tat ve rengi, demir ve mangan ile arsenik ve krom gibi ağır metalleri sudan uzaklaştıran, istenmeyen kokuları absorbe eden veya suyun asitliğini nötralize eden bir prosestir. Tüm bu saydığımız işlemler uygun bir filtrasyon sistemi ile başarıya ulaşabilir ki çoğu zaman filtrasyon prosesi  oksidasyon ve/veya koagülasyon prosesleri ile birlikte kullanıldığında daha üstün gelmektedir.



Basit gibi görünsede, filtrasyon gerçekte en karmaşık su arıtma işlemlerinden bir tanesidir; her zaman kimyasal reaksiyonlarla tam olarak doğrulanamayan filtrasyon prosesi, sistem dizaynında yapılan yanlışlıklarla düzgün işletilememektedir.

Sonuçta filtrasyonda, kalite ile filtre edilen su miktarı arasında bir bağlantı vardır. Mükemmel filitre dizaynının amacı yukarıda belirtilen iki ihtiyaç arasında bir dengeye ulaşabilmek ve doğru filtrasyon minerallerini seçebilmek ve de tank dizaynlarını iyi yapmakta yatmaktadır. Birçok firmada standart verilen filtrasyon sistemleri sadece debiye bağlı olarak düşünüldüğünde hatalara sebep olmaktadır. Bu sebeple filtrasyon sistemlerinde su analizleri önem arz etmektedir. Su analizlerinin doğruluğu ve mevsimsel değişiklikler gibi birçok etken düşünülerek projeler oluşturulmalıdır. Ve sonrasında su kaynağındaki değişimlerde analiz yapılıp ters yıkama süreleri ve sayıları değiştirilmelidir.



Basınçlı Kum Filtreleri

Çok katmanlı mineral filtreleri  iyi dizayn edildiğinde 10 micron mertebesine kadar filtrasyon yapabilmektedir. Bu amaçla kum filtresi quartz kumları kademeli  olarak ( 0,5 -1   : 1-3  : 3-5  : 5-8 : 8-12 : 12-15  ) seçilmeli ve su kirliliğine göre kademeler seçilmelidir. İyi bir filtrasyonda quartz kum üzerine konulan antrasit mineralide önemlidir. Bulanıklığın çok olduğu kuyu veya yüzeysel sularda basınçlı kum filtreleri öncesinde mutlaka mekanik ( seperatör filtre , betonarme savak  .. ) filtre sistemleri olmalıdır. Aksi halde basınçlı kum filtrelerinde kısa sürede tıkanmalar ve dolayısıyla debilerde düşmeler olacaktır. Kum filtrelerinin ters yıkama işlemi, filtre edilmiş arıtılmış su ile yapılmasında fayda vardır.

 
Devamını oku

Buhar Kazanlarında Blöf ve Reverse Osmos İle Besi Suyu Hazırlamanın Avantajları

Buhar Kazanlarında Blöf ve Reverse Osmos İle Besi Suyu Hazırlamanın Avantajları

BUHAR KAZANININ KALİTESİ KADAR BESİ SUYUNUN KALİTESİ DE ÖNEMLİDİR

Bir buhar kazanı satın alınırken bunun imalat kalitesi, imalat sonrası yapılan basınç testleri ve işletme verimi üzerinde çok durulur. Ancak, bu kazanın ömrü, işletme verimi ve ürettiği buharın saflığı, kazanın imalat kalitesinden çok bunun içine konan suyun saflığı ile doğru orantılıdır. Bu nedenle buhar kazanı besi suyunun hazırlanmasında çok bilgili hareket edilmesi ve besi suyunun hazırlanması için gerekli cihazların çok titizlikle seçilmesi ve daha sonra bunların gene aynı titizlik ile işletilmesi gerekir. Buhar kazanının işletilmesinde (kazan ve kondens sistemi) yaşanan sorunların çoğu da gene kazana verilen ve "besi suyu" olarak adlandırılan suyun kimyasal kalitesi ile ilgilidir. Besi suyunun kimyasını küçümseyen, bu konuda kendini yetiştirmeyen işletmecinin sorunları hiç eksilmez. Bu yazıda yalnızca alçak basınçlı kazanların (1 -20 Bar) işletilmesine ait bilgilere yer vereceğiz. Yüksek basınçlı kazanların işletilmesi çok daha hassastır ve bunları işletenlerin bu yazıda sözü edilen konulara hakim olduklarını varsayıyoruz.



KAZAN BESİ SUYUNUN KİMYASI

Buhar kazanı besi suyunun kimyasını öğrenmek için kimya ilminin derinliklerine inmek gerekmez. Ancak, aşağıdaki listede gösterilen konularda bilgi edinilmelidir. Bu listedeki hususlar konunun alfabesi olduğu için bunları özetleyerek yazının başına koymayı uygun gördük. İletkenlik: Suyun
elektrik iletme kabiliyetidir. Çok kullanılan ölçü birimi "mikrosiemens/cm" (µS/cm).

örnek: Su içinde yalnızca 100 mg/lt NaCl tuz varsa ve başkaca hiçbir eriyik yoksa bu suyun iletkenliği 212 mikrosiemens/cm'dir.

Toplam Eriyik Miktarı: Su içinde eriyik halde bulunan minerallerin ağırlıklarının toplamıdır, mg/lt cinsinden ölçülür. Su içindeki eriyik miktarı çoğaldıkça suyun iletkenliği yükselir.

Toplam Sertlik: Su içinde eriyik halde bulunan Kalsiyum - Ca ve Magnezyum - Mg bileşiklerinin toplamıdır. Ülkemizde üç değişik birim ile ifade edilir: (mg/lt CaCO3 cinsinden), Fransız sertliği (= 10 mg/lt CaCO3), Alman sertliği (= 17.9 mg/lt CaCo3).

Toplam Alkalinite: Suyun asidi nötralize etme kabiliyetidir. Su içinde bulunan Co3, HCO3, ve OH iyonlarının toplamıdır. Toplam Alkalinite mg/lt CaCO3 cinsinden ifade edilir.

pH: Suyun asidik olma durumunu ifade eder. pH değeri 0 ile 14 sayıları arasında olur. pH= 7 nötr bir suyun sayısal değeridir.

Erimiş Oksijen: Su içinde erimiş halde bulunan O2 gazının mg/lt cinsinden miktarını belirler.

Erimiş Karbondioksit: Su içinde erimiş halde bulunan CO2 gazının mg/lt cinsinden miktarını belirler.

Silikat: Su içinde erimiş halde bulunan SiO2 iyonunun mg/lt cinsinden miktarını belirler.

Klorür: Su içinde erimiş halde bulunan C\ iyonunun mg/lt cinsinden miktarını belirler.

Demir: Su içinde erimiş halde bulunan Fe iyonunun mg/lt cinsinden miktarını belirler.

BESİ SUYU KALİTESİ NEDENİ İLE BUHAR KAZANINDA VE BUHAR SİSTEMİNDE YAŞANAN SORUNLAR

- Buhar kazanı içinde taş oluşması ısı iletimini azaltarak çok büyük ekonomik zarara yol açar ve ayrıca kazanın alevli bölümünde saçların fazla ısınarak özelliklerinin kaybolması ve kazan ömrünün azalmasına neden olur.

- Buhar kazanının korozyonu: Oksijen ve pH korozyonu ile beraber elektro-korozyon.

- Buhar kazanında köpük oluşması ve sisteme köpük kaçması dolayısı ile arzu edilmeyen minerallerin buhar hattına geçmesi, buhar kalitesinin bozulması.

- Kondens borularında korozyon (Alkalinitenin yüksek olması nedeni ile kazan içinde CO2 gazı oluşur. Bu gaz buhar ile beraber sisteme gider, buhar enerjisini harcadıktan sonra kondens haline dönüştüğünde bu gaz suda erir ve kondens suyunun pH derecesini düşürür, dolayısı ile kondens boruları erimeye başlar.

- Yukarıdaki sorunların azaltılması için kazan içindeki suyun iletkenliği belli bir dengede tutulmak istenir. Bu nedenle kazandan blöf yapılır. Besi suyu iletkenliğinin yüksek olması fazlaca blöf yapılmasına neden olur, bu da kazanın işletme verimini düşürür
• Sözü edilen problemlerin azaltılması için besi suyu kalitesini belirlemek gerekir.



BUHAR KAZANI BESİ SUYU İÇİN İSTENEN KALİTE

Alçak Basınçlı (1-20 Bar) kazanlar için istenen sı kalitesi konusunda literatürde bazı değerler verilmektedir. Ancak, besi suyu kalitesinden daha önemlisi kazan içindeki suyun kalitesidir ki buna "Kazan Suyu' veya "Blöf Suyu Kalitesi" denir.

Buhar Kazanı Besi Suyu Kalitesi Değerleri: (1)

Toplam Sertlik: 0,1 Fr. sertliğinden az

Yağ miktarı: 2 mg/lt'den az

Oksijen: 0,05 mg/lt'den az

Toplam Demir: 0,05 mg/lt'den az

Toplam Karbondioksit: 20 mg/lt'den az

Silikat SiO2: olabildiğince düşük

pH değeri: 7,0 - 9,5 arası

Buhar Kazanı Blöfünden Alınan Kazan Suyunda Müsaade Edilen Değerler:

(Kazan içinde kazan kimyasalları kullanıldığı kabul edilmiştir)

Toplam Sertlik: 0,0 °Fr

iletkenlik: en çok 7000 micro simens/cm

pH:9,5- 11,5

Silikat: en çok 150 mg/lt

Toplam Demir (Fe): 10 mg/lt

Klorür: mümkün olduğu kadar düşük

Çözünmüş Oksijen: 0 (termik Degazör ile Oksijenin çoğu alınır, bakiye ise oksijen tüketen kimyasallar ile yok edilir.)

İşletme basıncı yüksek olan kazanlar için su kalitesi toleransları çok daha hassastır. Türbin döndürecek buharı elde etmek için ise besi suyunun elektrik geçirmeyecek kadar saf olması arzu edilir (iletkenlik 0,1 micro s/cm, veya rezistivite 2 megaohm'un üzerinde).

BUHAR KAZANI İÇİNDE YAPILAN SU ŞARTLANDIRMA

Buhar kazanını beslemek için hazırlanan kaliteli besi suyunun sisteme zarar vermesi önlenemez. Çünkü kazan içinde buharlaşan su, kazan suyunun saf kısmıdır. Buharlaşmadan sonra geriye kalan su fiziksel ve kimyasal sorunlar çıkarabilir. Bunlara kısaca değinelim:

A. Kazan içindeki buharlaşma ile suyun saf kısmı ayrılır ve arta kalan suyun içindeki mineral oranı ve miktarı yükselir (iletkenlik artar). Bu nedenle taşlaşma, korozyon, köpük sorunları tekrar yaşanabilir. Bunların önlenmesi için bir taraftan kazandan bir miktar su atılır -BLÖF İŞLEMİ- ve böylece kazan içinde kalan suyun kimyasal niteliklerinin dengede kalması sağlanır; diğer taraftan kazan içindeki suya bazı kimyasallar verilerek korozyon, taşlaşma, köpürme gibi sorunlar önlenmeye çalışılır.

Ancak, yalnızca kazan kimyasallarına güvenilerek kazan işletmeciliği yapmak çok ekonomik olmaz. Çünkü kimyasalların miktarı kazan içindeki suyun kalitesine göre saptanır. BLÖF işleminin miktarı da kazan içindeki suyun kalitesi ile orantılıdır. Dolayısı ile kalitesiz bir besi suyu ile işe başlandığında bir taraftan fazlaca kimyasal kullanılır, diğer taraftan bolca yapılan blöfler ile kazan içindeki ısının bir kısmı atılmış olur, işletme verimi düşer, ayrıca kazan kimyasallarının bir kısmı da atılmış olur.

B. Kondens içindeki havanın oksijeni çözünür ve bu oksijen kazan saçlarının oksidasyonuna, dolayısı ile korozyonuna yardımcı olur. Bunu önlemek için kazana verilmeden önce sular termik degazörden geçirilir ve oksijenden arındırılır. Termik degazör ile şartlandırma yanında su içine oksijeni elimine edici kimyasal da verilir.

TERS OSMOS (REVERSE OSMOSİS) İLE KAZAN BESİ SUYUNUN HAZIRLANMASI


Ham su yüksek iletkenlikte olduğunda kazan besi suyunun klasik yöntemler ile hazırlanması (su yumuşatma cihazı ve dealkalize cihazı ile) çok blöf yapılmasını gerektirir, blöflerin fazla olması ile çok miktarda ısı ve kimyasal dışarı atılır ve işletmenin verimi çok düşer. Yüksek iletkenlikte ham suyu olan işletmelerin klasik yöntemden vazgeçip TERS OSMOS (T.O.) sistemi ile besi suyu hazırlamaları işletmeye ekonomi sağlar. Klasik cihazlara göre ilk yatırımı biraz daha yüksek olan T.O. sistemi çok kaliteli su ürettiği için sonuçta çok ekonomik bir işletme sağlanmış olur. EK-1 'de gösterilen su örneklerinde ham su ve bu sudan T.O. ile üretilen suyun analizleri karşılaştınlmıştır. Bu örneklerde açık bir şekilde görüldüğü gibi, T.O. sistemi ile üretilen suyun sertliği ve alkalinitesi çok düşük seviyelere iner, ham suya kıyasla iletkenlik % 2 seviyesine iner, silikat % 3 kadar kalır.

T.O. ile hazırlanan yüksek kalitede bir besi suyu ile işletilen buhar sisteminde elde edilecek tasarrufu şöyle özetleyebilir:

- blöfler en az onda bire düşeceği veya daha da azalacağı için ısı enerjisi tasarrufu çok yüksektir;

- yüksek kaliteli su kullanıldığı için kazan suyuna verilen kimyasalların çoğuna ihtiyaç kalmaz, kazan suyuna yalnızca az miktarda oksijen tüketici kimyasal vermek yeterlidir.

- blöflerin azalması ile kazan kimyasallarının blöf ile atılması da çok aza iner;

- kaliteli sudan dolayı taş oluşmayacak, dolayısı ile

kazanın ısı geçirgenliği ve ısı verimi çok yüksek olacaktır, bakımlar da en aza indirilecektir,

- pH derecesinin 9,5 civarında tutulması ile korozyon önlenebilir,

- alkalinite ve iletkenlik çok azaldığından kazanda köpürme ve buhar ile sisteme mineral kaçması olmaz, üretilen buharın kalitesi yükselir;

- alkalinitenin çok az olması nedeni ile kazan içinde karbondioksit oluşmaz, dolayısı ile kondens borularının korozyonu da en aza iner;

- klasik cihazlara karşı çok az bakım isteyen T.O. sisteminin özel personele ihtiyacı yoktur, yalnızca kazan dairesine bakan vardiya teknisyeninin gözetimi altında T.O. sistemi çalışır.

ÖNEMLİ NOT: T.O. cihazları, insan böbreği gibi, kendi kendini temizleyerek çalışır ve bu temizleme için çalışması sırasında T.O. ham suyun % 20 - % 40 kadarını atar. T.O.'nun su atışı ile Su Yumuşatma cihazlarının rejenerasyonda attığı su karşılaştırıldığında T.O. cihazı verimsizmiş gibi görünür. Ancak, bir buhar tesisinde yalnızca su hazırlama cihazlarını değil de buhar kazanı işletmesinin tamamını karşılaştırdığımızda T.O. sistemi ile su hazırlayan buhar tesisinin çok daha verimli olduğu görülür. Çünkü T.O. üretim suyu ile beslenen buhar kazanından yapılan blöfler klasik yumuşatıcılı tesise kıyasla en az 1/10 oranındadır. Buhar kazanından yapılan blöfler ise T.O.'nun konsantre olarak attığı "ham su" kadar ucuz değildir, bu blöf ile atılan su çok yüksek miktarda ısı ve birçok kazan kimyasalı içerir. Birçok uygulamada da artık reverse osmos sularının konsantre kısımları da değerlendirilmektedir.
T.O. cihazının kendini temizlerken attığı su sanayi tesislerinin atığı ile karıştırılmamalıdır. T.O.'nun attığı su içinde yalnızca tabiatta bulunan mineraller konsantre halde bulunur, bu su içinde tabiata zarar verebilecek bir kimyasal olmadığı için, T.O. cihazını çok kullanan ülkelerin tüzüklerine göre bu su doğruda denize, derelere veya yağmur kanallarına verilebilir.

7. BUHAR KAZANINDA BLÖF MİKTARININ TAYİNİ

"Blöf Yapılarak" buhar kazanından dışarı atılacak suyun miktarının tayini için iki yönden araştırma yapılır.

A. Buharın kullanılacağı prosesin türüne göre blöf: (Bu yazıda alçak basınçlı kazanlar konu edildiği için buhar türbini işletmesinden söz edilmeyecektir). Bazı gıda işletmelerinde prosesde açık buhar kullanılır ve dolayısı ile kazan içindeki suyun düşük iletkenlikte olması istenir, "böylece kazan suyunun köpük yapması ve köpüğün buhar ile beraber tesise gitmesi önlenir. Diğer tesislerde, blöf suyu iletkenliği 5000 - 6000 mikrosiemens/cm civan tutulabilir.

B. Besi suyunun İletkenliği ve Silikat içeriğine göre blöf: Kazana verilen taze besi suyunun kalitesine göre aşağıdaki hesaplar yapılır

İletkenliğe göre Konsantrasyon No (ne) = Kabul

edilen Kazan suyu iletkenliği / besi suyu iletkenliği

100/nc = % Blöf miktarı

Silikata göre Konsantrasyon No (nc)= Kabul edilen

kazan suyu azami Silikat miktarı/besi suyu silikat miktarı

100/ ne = % Blöf miktarı

iletkenlik ve Silikat için ayrı ayrı yapılan hesaplarda ortaya çıkan en yüksek oran (%) kazanın blöf miktarı olarak kabul edilir.

8. YUMUŞATMA CİHAZI İLE TERS OSMOS (T.O.) SİSTEMİN EKONOMİK OLARAK KARŞILAŞTIRILMASI

ÖRNEK HESAP: Bu örnekte, bir su örneğine göre blöf miktarı hesaplanacaktır. 10 Bar basınçta işletilen ve 10 ton/h buhar üreten bir kazan düşünüldü. Kazan suyu iletkenliği 6000 µs/cm, azami silikat 150 mg/lt kabul edildi.

yumuşak suyun iletkenliği 1912 ve silikat miktarı 43,2 ve aynı sudan T.O. ile üretilmiş olan suyun iletkenliği 172,5 µs/cm ve silikat miktarı 0,4 mg/lt'dir. Aşağıdaki hesaplar bu değerlere

İletkenliğe göre Konsantrasyon

İletkenliğe göre Blöf Miktarı

Silikata göre Konsantrasyon No

Silikata göre Blöf Miktarı

Yumuşatma Cihazına Göre

No 6000/1912 No= 3,14

100/3,14=% 31,8

150/43,2 No= 3,47

100/3,47= %28,8

Ters Osmos Sistemine Göre

6000/172,5 No= 34,8

100/34,8= %2,87

150/0,4No=375

100/375=% 0,27


YORUM: Ham su yalnızca yumuşatılmak sureti ile kazana verildiğinde, kabul edilen kazan suyu değerlerini tutturabilmek için kazana verilen besi suyunun % 31,8'i kadar blöf yapmak gerekecektir. Blöf sırasında kazanın işletme basıncında kaynar su atıldığı için atılan ısının kazan verimine tesiri çok yüksek olur. Aynı zamanda su ile beraber kimyasal da atıldığından işletme maliyeti çok yükselir, dolayısı ile işletme ekonomisi çok bozulur. Ham su Ters Osmos sistemi ile iyileştirildiğinde, pH'ın kostik ile yükseltilmesinden sonra suyun iletkenliği 1912'den 172,5 µs/cm'ye ve silikat miktarı 43.2'den 0,4 mg/lt'ye düşmektedir. Bu değerlere göre blöf miktarı hesaplandığında, T.O. ile hazırlanan besi suyunda kazan blöf miktarı % 31,8'den %2,87'e düşmektedir ki bu değer diğerinin 1/11'i kadarıdır. T.O. ile elde edilen kaliteli su ile işletilen buhar kazanında çok az blöf yapıldığından yüksek miktarda ısı ve kimyasal ekonomisi sağlanır. Bunların yanında alkalinite ve CO2 gazının olmayışı nedeni ile kondens borularının korozyona uğramaması ve sağlıklı kalması da önemli bir ekonomik avantaj olmaktadır.

Yukarıda belirtilen 10 bar basınçlı (180°C) kazan saatte 5000 litre buharı prosesde kullanıyor varsayarsak geriye ancak 5000 litre/saat kondens dönüşü olacaktır. Dolayısı ile 5000 litre/saat ek buhar üretimi için kazana 5000 litre/saat Kondens Suyu eşdeğerinde taze besi suyu vermek gerekecektir. Bu kazanın besi suyu Yumuşatıcı ile hazırlandığında blöf miktarı % 31,8 kabul edildiğinden, kazan verilecek Kondens Suyu eşdeğerindeki su miktarı 7331 litre/saat olacak ve bu ilave su dolayısı ile (7331 x % 31,8=) 2331 litre/saat blöf yapılacaktır. Yumuşatılmış suyun sıcaklığını 20°C kabul edersek bu blöften yaklaşık 372960 kcal/saat (At= 180-20°C) ısı kaybedilecektir, bu da yaklaşık 46,6 litre/saat fuel oil'e eşdeğerdedir.

Aynı kazanı 5000 litre/saat Kondens Suyu eşdeğerinde T.O. suyu ile beslemek istediğimizde kazana 5148 litre/saat taze su verilecek, % 2,87 oranda yalnızca 148 litre/saat blöf yapılacak ve bu blöften yalnızca 23680 kcal/saat ısı kaybedilecektir, bu da yaklaşık 2,96 litre/saat fuel oil'e eşdeğerdedir.

aylık çalışma sonucu blöflerin ve dolayısı ile günlük fuel oil harcamasının % 30 kadar düştüğü gözlemlenmiştir.

Besi suyunun T.O. ile elde edilmesi sonucu çok büyük enerji ve dolayısı ile yakıt tasarrufu sağlanmaktadır, ancak bu tasarrufu T.O.'nun işletilmesi sırasında harcamalar ile karşılaştırmak gerekir. T.O. cihazı iyi su üretebilmek için şu harcamaları yapar. T.O. bir miktar suyu sürekli atar, üzerindeki basınçlı pompa elektrik harcar, T.O.'ya verilen ham suya asit ve kireçtaşı inhibitörü dozlanır; T.O. üretim suyuna kostik dozlanır ve 1-2 ayda bir 5 mikronluk kartuş filtreleri yenilenir. Bu harcamalar T.O.'dan elde edilen suyun maliyetini oluşturur. Burada belirtilen giderler bugünkü piyasa değerlerinin dövize çevrilmesi ile hesaplanmış ve EK-2'de karşılaştırmalı maliyet analizinde gösterilmiştir. Proses gereği açık buhar kullanımı fazla olan işletmelerde buhar kazanına fazlaca besi suyu ilavesi olur. Özellikle bu tür açık buhar tüketen işletmelerde, buhar kazanı besi suyunun T.O. ile hazırlanması çok daha ekonomik olmaktadır. Ancak, ön kararlı olmayıp EK-2'deki örnek göz önüne alınarak her işletmeci, tesiste açık buhar sarfiyatı dolayısı ile ilave besi suyu oranına, tesisin elindeki ham su değerlerine ve diğer girdilerin bölgesel fiyatlarına göre karşılaştırmalı maliyet hesaplamalı ve işletme için en uygun olan su hazırlama sistemini seçmelidir.

9. TERS OSMOS (T.O.) SİSTEMİNİN YENİ KURULAN TESİSLERE UYGULANMASI

T.O. cihazlarına verilecek suyun öncelikle çok iyi filtrelenmesi gerekir. Ham suyun filtrasyondan başka bir şartlandırmaya gereksinme duyup duymayacağı ham suyun kimyasal analizine bağlıdır. Küçük tesislerde, ham suyun iletkenliği uygunsa ve su yumuşatılabiliyorsa, T.O. öncesi suyu yumuşatmak işletme kolaylığı sağlar. Yüksek kapasiteli sistemlerde ham suyun yumuşatılması gerekmez. İyi bir filtrasyondan sonra suyun içine verilecek kireçtaşı önleyici kimyasal (inhibitör) ve pH kontrolü için asit dozlaması ile ham suyun terbiyesi yapılır. Bu işlemden sonra T.O.'dan üretilen suyun içinde erimiş halde karbondioksit gazı kalır. Bu gazın sudan alınması için su soğuk bir degazörden geçilir ve kondens deposuna verilir. Üretilen suyun pH derecesi düşük ise suya Kostik (NaOH) ilavesi ile suyun pH derecesi yükseltilir.

10. TERS OSMOS SİSTEMİNİN SU YUMUŞATMA CİHAZI KULLANAN İŞLETMELERE UYGULANMASI

T.O. sistemine verilen ham suyun iyi filtrelenmiş olması ve T.O. cihazına zarar vermeyecek şekilde olması ve T.O. cihazına zarar vermeyecek şekilde hazırlanması gerekir. Su Yumuşatma Cihazı olan ve bunu iyi kullanan bir işletmede T.O. işletmesi kolaylaşır, filtrelenmiş ve yumuşatılmış su başkaca bir işlemden geçirilmeden T.O. cihazına verilir. Ancak kazan beslemeden önce suyun sıcak degazörden geçirilerek erimiş oksijenden arındırılması her zaman tavsiye edilir.

11. TERS OSMOS (T.O.) CİHAZININ İŞLETİLMESİ

Burada T.O. tekniğinin önemli olan kısımları irdelenecektir. T.O. sistemi incelendikten sonra aşağıda sözü edilen konular daha net anlaşılır.

T.O. sistemi suyun basıncından yararlanarak çalışır. Bu nedenle T.O. cihazı üzerinde kademeli bir pompa bulunur. Ayrıca su içine kimyasal dozlayan en çok 1-4( ham su analizine bağlıdır) adet dozaj pompası görev yapar. T.O. sistemi üzerinde bulunan hareketli cihazlar bunlardır. Her işletmede bu tür pompalar olduğundan bu cihazların periyodik bakımları mutlaka yapılmalıdır.
T.O. sisteminde asıl önemli olan ve işletme hatası kabul etmeyen, böbrek misali suyun saflaşmasını sağlayan T.O. membranlarıdır. Sistemde kuruluş hatası olması, suyun ön filtrasyonunun ve ön terbiyesinin iyi yapılmaması veya suyun ön hazırlığı sırasında su içine dozlanan kimyasalların iyi seçilmemesi veya dozlama ihmali ile membranlar tıkanırlar. Membran tıkanması kısa zamanda olmaz ve cihaz üzerinde bulunan basınç göstergeleri ile flowetrelerin periyodik takibi ile membranların tıkanma ihtimali gözlemlenir, buna göre önlemler alınır. Membranların tıkanma sebebine göre kimyasallar ile yıkanması ve tıkanıklığının giderilmesi mümkündür. Ön şartlandırması iyi yapılan ve işletme hatalarının az olduğu işletmelerde membranların 8-10 yıl kadar hizmet verdiğini görmekteyiz, işletme hataları yapılan tesislerde bu süre çok kısalır. Bu süre 1 ay da olabilir. Bu gibi problemlerle karşılaşılmaması için tüm su sitemlerinin periyodik olarak aylık servis anlaşmaları ile konusunda uzman ve yetkili kişiler ve firmalar tarafından kontrol edilmesi ve raporlanması gerekmektedir. Bu amaçla mutlaka ro sistemleri öncesi de ayrıntılı su analizleri 4-5 ayda bir yapılmalıdır. Unutulmamalıdırki ro sistemleri dizayn edilen ham su değerlerine göre çalışmaktadır. Ham sudaki değişimler sistemleri etkilemektedir. Bu sebeple düzenli kontrol çok önemlidir.



12. SONUÇ

Kuyu suyu, yüzey suyu, hatta deniz suyundan dahi çok kaliteli su üreten R.O. cihazları yukarıda belirtilen ekonomik avantajlarından dolayı dünyanın birçok ülkesinde sanayide buhar kazanı besi suyu hazırlamada kullanılmaktadır. R.O. cihazları soğutma suyu, proses suyu, buhar kazanı besi suyu ve içme suyu hazırlama için de kullanılabilir. Ro sistemleri enerji tasarrufu sağlamakta ve aynı zamanda birçok prosesde kireç kaynaklı problemleri ortadan kaldırmaktadır. Ro ( safsu) suyunun aç bir su olduğu demir, bakır, galvaniz, alüminyum yüzeylerde korozyon yapacağı unutulmamalıdır. Bu gibi yüzeylerde su şartlandırma kimyasalları ile korozyon önlenmelidir.




 
Devamını oku

Suyun içeriği nedir ?



A  )  SU

1  )  SU  SAFSIZLIKLARI  VE  KİMYASI GENEL  AÇIKLAMA  :
   Su  bileşiminde  Hidrojen  ve  Oksijen  bulunan  kararlı  bir  moleküldür.
       H2  +  1/2  O2>>>>>>>>→  H2O
       Su  moleküllerinin  dipol  özelliğinden  dolayı  kuvvetli  bir  çözücü   olması  sebebiyle  de  doğada  saf  olarak  bulunması  çok  zordur.Örneğin  yağmur  suyunda, yeryüzüne  düşerken  atmosferden  çözerek  aldığı  Oksijen , Azot , Karbondioksit , Hidrojen  Sülfür  vs.  gibi gazları  bulunmaktadır.Dünyadaki  su  kaynaklarını  iki  başlık  altında  toplaya  biliriz , Yer altı  ve  Yüzey  suları.
       Yer  altı  sularında (kuyu ,artezyen )  yerküre  katmanında  bulunan  çeşitli  maddeler  bulunmaktadır ( Kalsiyum, magnezyum, Demir, silis  vs. ) yer  altı  suları  bulundukları  bölgenin  jeolojik  yapısına, yer altı  katmanının  durumuna  ve  kaynağın  derinliğine  bağlı  olarak  değişik  nitelikler  gösterirler.
       Yüzey  suları  da  (nehir, göl )  aynı  şekilde  bulundukları  bölgenin  jeolojik  yapısına  bağlı  olarak  değişik  nitelikler  gösterirler.
       Yer  altı  sularının  yüzey  sularına  göre  en  büyük  avantajları  çevre  kirliliğinden  daha  az  etkilenmeleri  ve  bünyelerinde  daha  az  miktarda  askıda  katı  madde  ihtiva  etmelidir.

   SULARIN  ÖZELLİĞİ  BELİRLEYEN  TANIMLAR :
       Yer  altı  ve  yüzey  sularının  özelliklerini  içeriklerinde  bulunan  çözünmüş  katı  maddeler  yani  Katyonlar ( Kalsiyum, magnezyum, demir  gibi ” +”  değerlikli  elementler )  ve  Anyonlar  ( Klorür , Bikarbonat,  Karbonat, Silis  gibi ” –” değerlikli  element  ve  moleküller. ),
Askıda  katı  maddeler ( Kil, Çamur  vs. ) , Organik  Maddeler, Renk  ve  koku  veren  maddeler  ile  çözünmüş  gazlar  ( Oksijen, Karbon dioksit, Hidrojen sülfür  vs. )  belirlemektedir. Suların  özelliklerini  belirleyen  bazı  kritik  noktalar  aşağıda  belirtilmiştir.

   pH  DEĞERİ ;  pH  suyun  içeriğindeki  H+  ( Hidrojen )  iyonlarının  konsantrasyonunun  eksi  logaritmasıdır.
              pH  =  log  [  1/ ( H+ )  ]

       Diğer  bir  deyişle  suyun  pH  Değeri  suyun  asitlik-bazlık  özelliğini  belirleyen  bir  kavramdır.  Ham  suyun  pH  değerini  suyun  içeriğindeki  bikarbonat, karbonat, hidroksit  ve  karbon  dioksit  belirler.
                        0                                 7                                 14
                          ‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾  ‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾
                                      Asidik       Nötr       Bazik
      Yukarıdaki  cetvelde  de  görüleceği  üzere  pH  0-7  arası  asidik  ( pH  azaldıkça  asidik  özellik  artar  ), 7  nötr  (  asit  yada  baz  özelliği  yok )  7 – 14  arası  bazik  (  pH  arttıkça  bazik  özelliği  artar )  olarak  nitelendirilir.
       Hidroklorik  asit  ( HCI ), Sülfürik  asit  ( H2SO4 ), ve  Karbonik  asit  ( H2CO3 )  asitlere, Sodyum  Hidroksit  ( NaOH ), Potasyum  Hidroksit  ( KOH )  bazlara  örnek  olarak  verilebilir.
 
   İLETKENLİK  ( Kondüktivite ) ; İletkenlik  bir  sıvıdaki  iyonların  elektrik  akımı  iletim  miktarını  ölçerek , sıvı  içerisindeki  iyon  konsantrasyonunu   belirtir.  Yani  sıvının  iletkenliği  sıvı  içindeki  toplam  çözünmüş  katı  madde  miktarıyla  doğru  orantılıdır.  İletkenlik  birimi  direnç  biriminin  tersi  olup  s / cm  dir.


   TOPLAM  ÇÖZÜNMÜŞ  KATI  MADDE  ( TDS ) ;  Sudaki  toplam  çözünmüş  katı  madde  miktarını  belirler . İletkenlik  ile  arasında  aşağıdaki  tabloda  belirtildiği  gibi  bir  orantı  vardır.

TDS ppm ( g / ton ) =  0,50  x ilet.  µS / cm                       saf  sularda
TDS ppm ( g / ton ) =  0,68  x ilet.  µS / cm                       iletkenliği  1000 µS / cm  den  küçük 
                                                                                                                sularda
TDS ppm ( g / ton ) =  0,75  x ilet.  µS / cm                       iletkenliği  1000 – 4000 µS / cm  olan
                                                                                             sularda
TDS ppm ( g / ton ) =  0,82  x ilet. µS / cm                        iletkenliği  4000 – 10000 µS / cm olan
                                                                                             sularda

   SU  SERTLİĞİ ;  Suyun  içerdiği  kalsiyum ( Ca )  ve  Magnezyum  ( Ma )  tuzları , suların  sertliğini  belirler . Kalsiyum  ve  Magnezyum  sertliklerin  toplamına ( Kalıcı  ve Geçici  sertlik  toplamına )  Toplam  sertlik  denir.
       Sularda  sertlik  ikiye  ayrılır;  a ) Geçici  sertlik
                                                        b ) Kalıcı  sertlik
a ) GEÇİCİ  SERTLİK ;  Geçici  sertlik  sudaki  Kalsiyum  ve Magnezyum  bikarbonat  tuzlarının  miktarını  belirler. Su  ısıtıldığında  geçici  sertlik  veren  maddeler  Karbondioksit  vererek ayrışırlar  ve  Kalsiyumkarbonat  ve  Magnezyumhidroksit  çökerek  sudan  ayrılırlar . Bu şekilde  ısıtılarak  giderilen  sertliğe  Geçici  sertlik  denir.
                               Ca ( HCO3 ) 2>>>>>>>>CaCO3 + H2O + CO2
                               Mg (HCO3 ) 2>>>>>>>>Mg ( OH )2 + 2CO2

b ) KALICI  SERTLİK ; Magnezyum  ve  Kalsiyum  Sülfat , Nitrat  ve  Klorür  tuzlarından  oluşan  sertliğe  ise  Kalıcı  sertlik  denir. Kalıcı  sertliği  oluşturan  tuzlar  ısı  ile  ayrışmazlar.
       Toplam  sertlik  değeri  çeşitli  birimler  ile  ifade  edile  bilir. Alman  sertliği  (dH) , Fransız  sertliği  (FrH)  ve  Amerikan  sertliği  ppm ( CaCO ) . Bu  sertlik  birimlerinin  arasındaki  bağıntılar  aşağıda  verilmektedir

1 dH  (Alman sertliği) = 1,78 FrH (Fransız  sertliği) = 17,8 ppm CaCO3 Amerikan  sertliği



ALKALİNİTE ; Suyun  içeriğinde  bulunan  Hidroksit ( OH ) , Karbonat ( CO3 ) ve  Bikarbonatlar  ( HCO3 ) suyun  alkalitesini  oluşturur. Alkalinite , P ( Fenol Alkalinite )  ve 
M ( Metil Alkalite )  alkaliniteleri  ile  belirlenir.


P  ( Fenol Alkalinite ) değeri = Hidroksit ( OH ) + 1/2  Karbonat  ( CO3 )
M ( Metil  Alkalinite ) değeri = Bikarbonat ( HCO3 ) + Hidroksit ( OH ) + Karbonat ( CO3 )  olarak  belirtilir.


KLORÜR  ( CI - ) ; Suyun  içerisindeki  Klorür  iyonlarının  konsantrasyonu  gösterir. Kazan  ve  Soğutma  suyu  devrelerinde  Konsantrasyon  sayısının  ve  blöf  miktarlarının  belirlenmesinde  önemli  bir  rol  oynar.
DEMİR  ( Fe ) ; Özellikle  yüksek  basınçlı  derecede  ısı  olan  sistemlerde ( buhar kazanı gibi )
Demir  depozitlerinin  oluşması  açısından  dikkat  edilmesi  gereken  demir  iyonlarının  kaynağı  ham  suyun  kendisi  veya  sistemlerdeki  korozyondan  kaynaklanan  korozyon  ürünleridir. Bu  açıdan  hem  ham  suyun  ıslahında  hem  de  sistemlerin  korozyona  karşı  korunmasında  demir  miktarlarına  dikkat  edilmelidir.


SİLİS  ( SiO2 ) ; Özellikle  yüksek  basınçlı  buhar  kazanları  ve  buhar  türbin  sistemleri  olmak  üzere , tüm  buhar  kazanları  ve  soğutma  sistemlerinde  kışır  oluşumu  yapabilecek 
olan  ve  suyun  doğal  içeriğinde  bulunan  anyonlardan  birisidir.


DİĞER  KATYON  VE  ANYONLAR ; Suyun  içeriğinde  yukarıda  belirtilen  maddeler  haricinde , su  kaynağının  bulunduğu  yerin  jeolojik  yapısına  bağlı  olarak  suyun  içeriğinde  katyonlar ( Mangan ( Mn ) ,  Bakır ( Cu ) vs. )  ve  Anyonlar  ( Sülfat (SO4 ) , Nitrat ( NO3 ) vs.)
Gibi  çeşitli  maddeler  suyun  içerisinde  çözünmüş  halde  bulunmaktadır  ve  yukarıda  belirtildiği  gibi  Toplam  Çözünmüş  Katı  Maddeler  olarak  adlandırılmaktadır.



ÇÖZÜNMÜŞ  GAZLAR ; Suyun  atmosfer  ile  teması  esnasında  atmosferde  bulunan  gazları  çözerek  bünyesine  aldığı  Oksijen, Karbon dioksit , Azot  vs. gazlardır. Özellikle  oksijen  ve karbon dioksit  bizim  açımızdan  en  önemli  gazlar  olarak  öne  çıkmaktadır.

 
Devamını oku

Buhar Kazanlarında Kullanılan Kondens Hattı Kimyasalları

Buhar Kazanlarında Kullanılan Kondens Hattı Kimyasalları
Morfolin , cyclohexylamine , etylenediamine ve diethylethanolamine gibi aminlerin nötralize etkileri kazan sistemlerinde uçucu olmalarından ve ve kondens hatlarında karbonik asidi nötralleştirmek üzere çalışmalarından kaynaklanır. Bu kimyasallar kazan suyunda mevcut serbest karbondioksiti nötralize ederek kazan suyunda pH’ ı yükseltirler. Uçucu özelliklerinden dolayı buharlaşarak kondens hatlarına taşınırlar ve suyun pH’ ını 8,5-9,5 seviyesinde tutarak karbonik asit korozyonunu önlerler.



 KONDENS HATLARINDA OLUŞABİLECEK KOROZYONLAR
1.         Karbondioksit korozyonu
Buhar , mevcut karbondioksitle üniform şekilde karışıp kazanı terkeder. Karbondioksitin üniform olmayan dağılımı , karbondioksit likit fazla absorbe olduğu için buharda sıvı damlacıklarının oluşmaya başladığı anda başlar.buhardan yoğunlaşma hızı ısı transferine ve basınç değişikliklerine bağlıyken , CO2 nin kondensteki soğrulma hızı , sıcaklık , basınç , alkalinite  kontakt süresi vb. koşullara bağlıdır. Bu koşullar buhar kondens sistemlerinin çeşitli kısımlarında farklılık gösterir. Buharın çeşitli kullanım alanlarında radyatörlerde , ısı değiştiricilerde (heat –  exchangers) buharlaştırıcılarda (evaporators) değişik yoğunlaşma hızlarına bağlı farklı karbonik asit konsantrasyonları oluşabilmektedir.  Sudaki karbondioksit degazörde tamamı atılabilse dahi, besi suyundaki alkaliteyi oluşturan bikarbonatlar kazanda yüksek ısı sonucunda kırılarak hidroksit ve karbondioksite kırılmaktadırlar. Bu kırılma sonrasında ortaya çıkan iyonlar kazan suyunda kalarak kazan suyu pH değerini yükseltirler. Karbondioksit ise buhar ile taşınarak buhar ve özelliklede kondens hatlarında korozyona sebep olur. Düşük pH korozyonunun göstergesi boru et kalınlığının incelmesi şeklindedir.
2.         Sıvı kondens fazında çözünmüş oksijen
Kondens hatlarında oluşan korozyona neden olan oksijen , sisteme verilen besi suyu ile ve çeşitli kaçaklarla sisteme girebilir. Kazan besi suyu sıcaklığı 102 0C nin altında ise sudaki çözünmüş oksijen miktarı çok yüksektir. Bu gibi sistemlerde ilave oksijen tutucu kimyasallar kullanılmalıdır. Kazanda oluşabilecek korozyonu önlemek için kazana giren su içersindeki çözünmüş oksijeni 20 ppm seviyesine düşürülmelidir.   
3.         Kondens hatlarında CO2 ve O2 korozyonu beraber oluşması.
 
Devamını oku

Otomatik Çok Katmanlı Kum Filtreleri ( St 37 Metal Tank)

OTOMATİK ÇOK KATMANLI KUM FİLTRELERİ ( ST 37 METAL TANK)

Antrasit ,quartz kumu ve dereceli çakıl katmanlarından oluşan Kum filtre, ham suda bulunan askıda katı maddelerin, 20 mikrona kadar hassasiyetle filtre edilmesi amacı ile kullanılmaktadır.


Teknik Özellikler:
  1. •Filtrasyon cihazı, ham suda bulunan 20 mikron ve daha büyük partikülleri tutup, bulanıklığı gidererek, zamana bağlı olarak gerekli ters yıkama işlemini otomatik olarak yapmalıdır. Ters yıkama debisi çalışma debisinin 1,5 katı olmalıdır.
  2. •Filtrasyon cihazı işletme basıncı 4-6 bar, test basıncı 10 bar olmalıdır.
  3. •Filtrasyon kesit hızı maksimum 15 m/saat değerini kesinlikle geçmemelidir.
  4. •Filtrenin mineral tankı, ST 37   malzemeden imal edilmelidir. Sac kalınlığı (boya   ve epoksi hariç) gövdede 10mm, bombede12mm olacaktır.
  5. •Filtre malzemesi, en üstte antrasit, onun altında daha yüksek yoğunluklu saf silika kumu, en altta ise tabakalı çakıldan oluşmalıdır. Tankta mineraller üzerinde en az %40 kadar kabarma payı bulunmalıdır.
  6. •Filtrenin otomatik vana sistemi, 24v elektrik aktüatörlü olmalıdır. Ön borulama galvaniz, pprc, paslanmaz malzemeden olmalıdır. Pvc (tangit ile yapıştırmalı) malzemeden kesinlikle olmamalıdır.
  7. •Filtre nozulları pp malzemeden 10 bara dayanıklı ve 2 parçadan oluşacaktır. Alttan somunu olacak. Alt menhol kapağından sıkılabilecektir. m2 ye 70 adet olacak şekilde nozul koyulmalıdır. ayna minimum 20 mm olmalıdır.ayna altından destek olmalıdır.
  8. •Her tankta Ø450mm ebatında 3 adet menhol kapağı tam sızdırmaz olarak alt bombe, üst bombe ve yan gövde üzerinde ayna sacının 30cm üzerinde olacak şekilde tanka eklenecektir. Yan ve üst kapaklar açıldığında sabitleme aparatı tank üzerinde montajlı olacaktır.
  9. •Tankın hidrostatik basınç testi yapılmalıdır. Rapor halinde verilmelidir. Testi yapan firma Türkak dan Akredide firma olmalıdır.
  10. •Tank gövdesi ,bombe ,ayna kalınlıkları ultrasonik kalınlık ölçüm cihazı ile ölçülerek rapor verilmelidir. Ölçümü Akredite A tipi ölçüm firması yapmalıdır.
  11. •Tank içi ve dışı SA 2,5DIN 55928/Kısım 4 standartlarına kumlanacaktır.
  12. •İç ve  Dış yüzey boyası; 50 mikron epoksi astar + 50 mikron ara kat + 100 mikron poliüretan son kat boya olmak üzere toplam 200 mikron olacaktır.
Devamını oku

Kum filtresi ve yumuşatma sistemlerinde dikkat edilecek konular


Kum filtresi ve yumuşatma sistemlerinde dikkat edilecek konular

Kum filtresi,
  1. Kirliliğe göre her gün ters yıkama ve durulama yapmalıdır
  2. Ters yıkama 20 dk civarı durulama 10 dk civarı olmalıdır. ( 24 saatte 1 kere)
  3. Su tüketimi ve ham suyun kirlilik yüküne göre bu süreler artıp  azalabilir
  4. Ters yıkama ve durulama haricinde atıktan su gelmemelidir. Geliyorsa vanalardan biri kaçırıyordur kontrol edilmelidir.
  5. Düzenli olarak pnömatik vanalar ve valfleri – plate ler kontrol edilmeli ve kirlilik ( havadan kaynaklı ) varsa temizlenmelidir.
  6. Kum filtresi giriş çıkış arasından basınç farkı 1 bardan fazla ise tank içindeki quartz kum da sıkıntı olabilir. Sistem durdurulup tank içindeki mineraller kontrol edilmelidir.
  7. Çok aşırı kirli su geldiğinde kum filtresine bu su verilmemelidir. Verilir ise ters yıkama 5-10 kez yapılarak quartz kum üzerindeki kirlilik atılmalıdır. Eğer atılamıyor ise quartz kum değiştirilmelidir.
  8. Aşırı kirli hamsu kum filtresine verildiğinde tank içinde kirlilikler quartz kumları birleştirip blok lar halinde sıkıştırabilir. Bunun sonucunda su kendine yol yapıp 5-10 noktadan filtre olmadan sistemden geçebilir ve kendinden sonraki ( yumuşatma – aktif karbon – ro –deiyonize – edi ) sistemlerde problemlere yol açabilir.
  9. Tanklar içindeki quartz kum ve antrasit 5-10 yılda bir değiştirilmelidir. Kum filtresi yıkamaları hava ile yapılmalıdır. ( yıkama veriminin arttırılması için )


Yumuşatma sistemi
  1. Otomatik tandem su yumuşatma sistemleri,  sertliğe göre belirlenen debilerde; ters yıkama, tuz emiş , durulama, tuz tankına su doldurma yapmalıdır
  2. Ters yıkama 20 dk civarı, tuz emiş 60-90 dk ,  durulama 10-20 dk civarı olmalıdır. ( örneğin: 500 tonda bir)
  3. Su sertliği ve reçine miktarına göre bu debiler artıp  azalabilir
  4. Ters yıkama ,tuz emiş, durulama haricinde atıktan su gelmemelidir. Geliyorsa vanalardan biri kaçırıyordur kontrol edilmelidir.
  5. Düzenli olarak pnömatik vanalar ve valfleri – plate ler kontrol edilmeli ve kirlilik ( havadan kaynaklı ) varsa temizlenmelidir.
  6. Yumuşatma cihazı  giriş çıkış arasından basınç farkı 1 bardan fazla ise tank içindeki reçine de sıkıntı olabilir. Sistem durdurulup tank içindeki mineraller kontrol edilmelidir.
  7. Çok aşırı kirli su geldiğinde yumuşatma sistemine su verilmemelidir. Kirli su ile sistem çalıştırılır ise reçineler deforme olacaktır. 7-10 yıl olan reçine değişim süreleri 2-5 yıla düşecektir.
  8. Aşırı kirli hamsu reçine sistemine verildiğinde tank içinde kirlilikler reçineleri birleştirip blok lar halinde sıkıştırabilir. Bunun sonucunda su kendine yol yapıp 5-10 noktadan tam yumuşamadan sistemden geçebilir. Buda çok sık rejenerasyon ve fazla su tuz tüketimine sebep olur. Ayrıca hidroforlar da gereğinden fazla çalışacağından enerji sarfiyatına neden olacaktır.
  9. Tuz tankı hacmi ve içindeki tuz miktarı sürekli kontrol edilmelidir. Tuz bome cihazı ile tuzun bomesi sürekli kontrol edilmelidir .( % 20-25 arasında olmalıdır) aksi halde reçineler doygunluğa ulaşamayacak ve sistem daha düşük debilerde serleşmeye başlayacaktır. Su sarfiyatı artacaktır.
  10. Tuz tankı üzerine kullanım talimatı asılmalıdır. tuz tankının içine ful katı tuz kesinlikle konulmamalıdır. Tankın max 1\2 seviyesine kadar tuz olmalıdır.
  11. Reçineler su tüketimine, su sertliğine, ön filtrasyona, işletmeye bağlı olarak 5-10 yılda bir değiştirilmelidir. Reçine tanklarının içine reçineler ful konulmamalıdır. ( % 70 geçilmemelidir)
  12. Reçine tankları içine reçine altına mantar nozul üzerine 15-20 cm seviyesinde quartz kum alt yatak olarak konulmalıdır.
  13. Sıvı tuz üzerinde kirlilik olmamalıdır. ( nozullar tıkanabilir) sıvı tuz tüketimi kontrol edilmelidir. Yumuşatma cihazı sıvı tuzu çekerken sıvı tuz tankına tuz ilavesi olmamalıdır. Sıvı tuz tüketimi her tanktaki reçine miktarı ile orantılıdır. Sıvı tuzu basan pompa veya emiş hattı konu ile alakalı değildir.
  14. Hamsu da sertlik değişimlerinde yumuşatma cihazlarının çıkışında mevcut olan puls çıkışlı sayaçlar tekrar ayarlanmalıdır.
  15. Fabrikalardaki mevcut tüm kuyular detaylı analiz edilip en kaliteli olan ile su arıtma sistemleri çalıştırılmalıdır.
  16. Fabrikalardaki ham sular kuyu çıkışlarında savak veya seperatör filtrelerden geçirilip depoya alınmalıdır.
  17. Ters yıkamalarda reçine kaçağı olmaması için atıksular kontrol edilmelidir.
  18. Reçine tankları 2 yılda bir kapaklar açılarak manuel olarak gözle kontrol edilmelidir. Çok fazla kırık reçine var ise değişim yapılmalıdır. Reçine üzerinde kirlilik var ise reçineler özel reçine yıkama kimyasalları ile min 24 saat yıkanmalı ve durulaması yapılmalıdır. Reçine yıkamaları reçine yıkama kimyasalı ile dışarda yapılmalıdır. Reçine yıkama kimyasalları reçine tanklarının iç kaplamasına zarar verebilir.
  19. Reçine değişimleri sonrası yumuşak su hattında reçine kaçağı varmı diye kontroller yapılmalıdır
Devamını oku

Reverse Osmose Membranları Niçin Kirlenir Ve Tıkanır? Çözümü Nedir?

REVERSE OSMOSE MEMBRANLARI NİÇİN KİRLENİR VE TIKANIR? ÇÖZÜMÜ NEDİR?

Reverse Osmose Membranları Niçin Kirlenir ve Tıkanır?

Reverse Osmose Membranlarının kirlenmesi ve sonucunda da tıkanmasının sebeplerini 3 ana başlık altında toplayabilmek mümkündür. Bunlar sırası ile aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir.
1 – Askıda katı maddelerin sebep olduğu fiziksel kirlenme ve tıkanmalar,
2 – Mikrobiyolojik kirliliklerin sebep olduğu fiziksel kirlenme ve tıkanmalar,
3 – Çözünmüş katı maddelerin sebep olduğu kimyasal ve fiziksel kirlenme ve tıkanmalardır.
Bu üç ana başlığı açıklayacak olur isek;
1 - Askıda katı maddelerin sebep olduğu fiziksel kirlenme ve tıkanmalar;

Reverse Osmose membranlarının birincil kirlilik sebepleri arasında bulunan ve Reverse Osmose Besi suyundaki kum, kil, çamur, kollodial silika vb… kirliliklerin oluşturduğu ve AKM (Askıda Katı Madde), Bulanıklık ve SDI (Silt Density Index) vb. gibi adlandırılan fiziksel safsızlıklardan kaynaklanan kirlenme ve tıkanmalardır.
REVERSE OSMOS SİSTEMİ KURULMADAN ÖNCE HAMSUDA SDI TESTİ MUTLAKA YAPILMALIDIR.



Bu problemin çözümü için öncelikle, AKM (Askıda Katı Madde), Bulanıklık ve SDI (Silt Density Index) yükü şeklindeki kirliliklerin miktarı ile bu kirlilikleri oluşturan partiküllerin tanecik boyutlarının ve yoğunluğunun tespit edilmesi gerekmektedir.  Bu analizler ve tespitler sistem dizaynı öncesinde ve sistemin işletilmesi esnasında birçok kez yapılarak değişiklikler ve maksimum kirlilik miktarları tespit edilmelidir. Zira su kaynağının değişmesi ve mevsimsel değişiklikler (sıcaklık, yağış, kuraklık vb…) suyun hem fiziksel hem de kimyasal özelliklerinde değişikliklere sebebiyet verebileceği dikkate alınmalıdır. Bu sayede işletme için gerekli olan ön filtrasyon sisteminin dizaynı, kurulumu ve işletilmesi daha efektif şekilde yapılabilecektir.
Yapılan analizler ve tespitler doğrultusunda uygun nitelikte fiziksel filtrasyon sistemlerinin (kum filtreleri, diskli filtreler, uf filtreler, torba filtreler, kartuş filtreler vb.) münferit veya koordineli olarak kullanımı ve/veya fiziksel filtrasyonun, kimyasallar (flokulant/koagulant) ile desteklenmesi ile mümkün olmaktadır. Bu aşamada kullanılan kimyasalların birbiri ile uyumu ve dozaj miktarları sistemlerin iyi işletilmesi için çok önemlidir.

2 – Mikrobiyolojik kirliliklerin sebep olduğu fiziksel kirlenme ve tıkanmalar;
Reverse Osmos membranlarının ikincil kirlilik sebepleri arasında bulunan ve Reverse Osmose Besi suyundaki mikrobiyolojik kirliliklerden (bakteri, virüs, yosun, mantar vb.) kaynaklanan kirlenme ve tıkanmalardır. Bu tür kirlilikler hem besi suyundan hem de besi suyunun depolandığı koşullardan kaynaklanmakta ve artış göstererek Reverse Osmose membranlarında kirlenmeler ve tıkanmalara sebebiyet vermektedir.

 

Bu problemin çözümü için öncelikle besi suyundaki toplam mikrobiyolojik kirlilik yükü (toplam bakteri)  ve mikrobiyolojik kirlilik çeşitliliğinin tespit edilmesi gerekmektedir.  Bu analizler ve tespitler sistem dizaynı öncesinde ve sistemin işletilmesi esnasında birçok kez yapılarak değişiklikler ve maksimum kirlilik miktarları tespit edilmelidir. Zira su kaynağının değişmesi, mevsimsel değişiklikler (sıcaklık, yağış, kuraklık vb...), uygun bakteri önleyici kimyasal dozajları, smbs dozajı suyun içeriğindeki mikrobiyolojik kirlilik yükünde değişikliklere sebebiyet verebileceği dikkate alınmalıdır. Bu sayede işletme için gerekli olan dezenfeksiyon sisteminin dizaynı, kurulumu ve işletilmesi daha efektif şekilde yapılabilecektir.
Yapılan analizler ve tespitler doğrultusunda uygun nitelikte dezenfeksiyon sistemlerinin (klorlama, ozonlama, biyosit kullanımı, ultraviole, uf filtreler vb.) münferit veya koordineli olarak kullanımı ile mümkün olmaktadır.

3 – Çözünmüş katı maddelerin sebep olduğu kimyasal ve fiziksel kirlenme ve tıkanmalar;
Reverse Osmose membranlarının en önemli kirlilik sebepleri arasında bulunan ve Reverse Osmose Besi suyundaki çözünmüş katı maddelerden (Kalsiyum, Magnezyum, Karbonat, Silikat, Sülfat vb.) kaynaklanan kimyasal kirlenme ve tıkanmalardır.


           
Bu tür kirliliklerin oluşumunun önlenmesi için ANTISCALANT ismi verilen birikinti önleyici ürünler kullanılmakta olup, ANTISCALANT seçimi için geliştirilmiş olan projeksiyon programı bulunmaktadır.

Projeksiyon programlarının çalıştırılabilmesi ve RO membranlarında mineral bazlı birikinti oluşum problemin çözümü için öncelikle besi suyunun içeriğinde bulunan ve aşağıdaki tabloda listelenen element ve bileşiklerin besi suyu içeriğindeki konsantrasyonlarının ve besi suyu pH ve iletkenlik değerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu analizler ve tespitler sistem dizaynı öncesinde ve sistemin işletilmesi esnasında bir çok kez yapılarak değişiklikler ve maksimum kirlilik miktarları tespit edilmelidir . Zira su kaynağının değişmesi ve mevsimsel değişiklikler (sıcaklık, yağış, kuraklık vb.) suyun kimyasal özelliklerinde değişikliklere sebebiyet verebileceği dikkate alınmalıdır. Bu sayede RO membranlarının hangi element ve bileşiklerden dolayı tıkanabileceği ve çözünmüş katı maddelerden dolayı tıkanıklık probleminin önlenmesi için kullanılması gereken Antiscalant çeşidi ve uygulanması gereken dozaj miktarı belirlenebilecektir.

Yukarıda belirtilen kimyasal bilgiler ile birlikte sistemin besi suyu kaynağı ve miktarı, RO suyu üretim miktarı ve sistem verimi bilgileri de sisteme girildikten sonra suyun kimyasal özelliklerine ve ürün suyunda istenilen pH değeri gereksinime göre asit/kostik kullanım ihtiyacı ile besi suyu ön filtrasyonunda kullanılan koagülant bilgisi girildikten sonra ANTISCALANT kullanılmadan önceki ve sonraki kimyasal tıkanma riskleri ve bu riskleri ortadan kaldırılabilmesi için gerekli olan ANTISCALANT modeli ve kullanım miktarı program tarafından belirlenecek ve aşağıdaki tablo ve grafikler şeklinde gösterilecektir.





ANTSCALANT kullanımına başlamadan önce kesinlikle aşağıdaki bilgiler ve teknik destek talepleri firmalardan sorulmalı ve istenmelidir aksi takdirde hem RO membranları mineral kirliliklerin oluşumuna karşı yeterince ve güvenli bir şekilde korunamayacak hem de özellikle  Gıda, İçecek ve ilaç sektöründe ANTISCALANT ürünler güvenle kullanılamayacaktır.

İşletmelerin ro sistemlerini verimli ve düşük maliyetlerle işletmeleri için antiscalant tercihlerinde sormaları gerekli sorular aşağıda sıralanmıştır.

1 - ANTISCALANT seçim programı var mıdır?  (çıktısı ve grafikleri ile beraber sonuçları), (hangi ürünü kullanmalıyım, besi suyuna dozajı kaç ppm vb.)
2 – ANTISCALANT seçim projeksiyonu müşterinin işletmesinde birlikte yapılabilir mi?
3 – ANTISCALANT’ların İçme ve Proses suyunda kullanılabilmesi için NSF ANSI 60 uygunluğu var mıdır?

Reverse Osmos Antiscalantı için NSF ANSI60 firma listesi aşağıdaki link vasıtası ile bulabilirsiniz
https://info.nsf.org/Certified/PwsChemicals/

4 – ANTISCALANT seçimi için gerekli analizleri yapabilecek Laboratuvar ve ekipmanlar firmanın kendi bünyesinde bulunmakta mıdır?

Devamını oku

REVERSE  OSMOSİS SİSTEM TEMİZLİGİ


REVERSE  OSMOSİS SİSTEM TEMİZLİGİ


1, AŞAMA : EDTA (ALKALİ YIKAMA  4 SAAT)

Tank su ile doldurulup sistem 20 dk. Duru su ile yıkanır, daha sonra yarım torba etta suda eritilerek tankın içine ilave edilir. Bu uygulama yapıldıktan sonra 2 saat sistemde çevirilir. Çevirme işlemi yapılırken suyun ph degeri 11 e çıkıncayadek kostik eklenir. ( ph ölçümleri 10 dakikada bir ölçülür ve kostik takviyesi azar azar yapılır.). 2 saat çevirim yapıldıktan sonra etta nın gerikalan yarım torbasıda su da eritilerek tanka ilave edilir ve 2 saat daha yıkama yapılır. 4 saat tamamlandıktan sonra sistemdeki su tamamen boşalıncaya dek dışarıya verilir.



2.AŞAMA : DURULAMA

            Tank temiz su ile doldurulur ve sistem durulamaya alınır. Bu işlem iki kez yapılır.( Tank tamamen doldurulur.)

3. AŞAMA : CİDRİC ASİT ( ASİDİK YIKAMA  4 SAAT )

Tank temiz su ile doldurup içine yarım torba citric asit suda eritilerek ilave yapılır. Bu uygulama 2 sat devam edililirken ph sürekli ( 5 dakikada bir kontrol edelir) kontrol edilip  HCL ilave edilip ph 2 ye indilip sabitlenir. 2 saat sonrasın da geri kalan citric sad suda eritilerek tanka ilave edelir ve 2 saat daha yıkama devam eder. 4 saat sonra sistemdeki su tamamen dışarıya boşaltılır.



4.AŞAMA : DURULAMA

Tüm bu işlemlerden sonra tank güzelce durulanır ( içerisinde herhangi bir köpük , kirlilik kalmaması gerekir.) ve içerisine temiz su ilavesi yapılır ve durulamaya gecilir . durulama sistemdeki suyun PH degeri 5-6 oluncaya dek devam edilir. Belirtilen degerlere ulaşınca reverse osmosis devreye alınmadan önce 15-20 dakika boş çalıştırılıp ondan sonra işletmeye su verilir.
 
Devamını oku

Antifiriz Monoetilen Glikol Kullanım Oranı ve Ölçümü

Sistemde istenilen seviyede Mono Etilen Glikol olup olmadığının en basit ve hızlı yöntemi Refraktometre ile ölçüm yapılmasıdır. Sıcaklığa göre ne kadar Mono Etilen Glikol ekleneceği aşağıdaki tablodan bakıalrak ayarlanabilir.

Mono Etilen Glikol ile Suyun karışımına ilişkin Donma Noktaları




REFRAKTOMETRE İLE MonoEtilenGlikol ÖLÇÜMÜ

Devamını oku

Soğutma Suyu Şartlandırılmasında  Kullanılan Kimyasalların Amacı

Soğutma Suyu Şartlandırılmasında  Kullanılan Kimyasalların Amacı

Açık ve kapalı su soğutma sistemlerindeki kimyasalların su tedavisinin ana başlıkları şöyledir.
  1. Korozyonun kabul edilebilir seviyelere indirilmesi
  2. Depozit oluşumunun önlenmesi
  3. Biyolojik kirliliğin önlenmesi

a)Korozyonun kabul edilebilir seviyelere indirilmesi ;
Bir metalin farklı bölümleri arasında veya iki farklo metal arasında gelişen elektriksel potansiyel farklılığının oluşturduğu elektro kimyasal prosese korozyon denir. Bu potansiyel farklılığı anodik ve katodik kısımlarda reaksiyona sebep olur.



Bu kısımlar korozyon pilini oluştururlar, aşağıda görüldüğü gibi ;

                        KOROZYON PİLİ
                                               İyonik taşınma

                        < -----------------------

Oksijenin indirgenmesi                      Metalin çözülmesi

            Katot                                      Anot

                        Taşınan elektronlar


Soğutma suyu sistemlerindeki korozyonun oluşması, ısı değiştiricilerin zarara uğraması, ısı transferinin düşmesi, enerji kullanımının artması ve hatta üretimin düşmesi demektir.
Açık soğutma suyu sistemlerindeki korozyonun artması birçok faktöre bağlıdır. Örneğin ;
  • Ph
  • Çözünmüş katılar
  • Askıdaki katılar
  • Sıcaklık
  • Suyun hızı
  • Materyalin cinsi
  • Isı transferi

Korozyonun kabul edilebilir seviyeye indirilmesinde korozyon inhibitörleri kullanılır.



b)Depozit oluşumunun önlenmesi
Açık soğutma suyu sistemlerindeki depozit oluşumunun işletim sistemlerinde etkisi aniden ve şiddetli bir şekilde görülebilir. Depozitler boruların kapasitesini azaltarak suyun akışının düşmesine veya uygun ısı transferine karşı yalıtıcı bir rol oynayarak istenen soğutmanın aniden düşmesine sebep olurlar.
Çünkü , açık sistemlerde su buharlaşınca çözünmüş katıların yoğunluğu da artacaktır. Bu yükselme doygunluk sınırının üzerine çıkacak ve depozit oluşumunu arttıracaktır. Çevrim arttıkça ph ‘ın yükselmesi de artış gösterecektir. Ph yükselecek ve ısı transfer yüzeylerinden de depozit oluşumu hızlanacaktır.
Soğutma sistemlerindeki esas depozit oluşum çeşitleri şöyledir.
  • Çözünmeyen tuzların doygunluk sınırını aştığı zaman inorganik tortu oluşturması,
en genel tortu kalsiyum karbonattır.
Ca(HCO3)2 ----------- > CaCO3 | + H2O + CO2 |
  • Demir oksitleri, korozyonun yol açtığı etkili depozitlere sebep olur,
  • Askıdaki katılar yani çamur kalay ve kirliliklerin taşınması ve sıcak yüzeylerde depozit oluşturması,
  • Proses atıklarının (yağlar)
  • Mikrobiyolojik üremeler, yani bakteri, yosun ve mantarın katı yüzeylere yapışması
Soğutma suyu sistemlerindeki (açık veya kapalı sistemlerde) depozit oluşumunun engellenmesi için depozit inhibitörleri kullanılır.



c)Mikrobiyolojik kirliliğin önlenmesi
Soğutma kulesi, su sistemlerinde mikrobiyolojik üreme için en uygun ortamı sağlayan mükemmel bir örnektir.
Sıcaklık, ph, besinler (organik ve inorganik) gibi faktörler bakteri, yosun ve mantarların üremesi için uygun ortamı sağlarlar.
Yosun;
Yosunlar klorofil içeren basit bitkilerdir. Yosunların üremesi için üç ana şart; rüzgar su ve güneş ışığıdır. Genellikle, yosun üremesi soğutma kulelerinde oluşacaktır. Yosun üremesinin fazlalığı suyun gereksiz ayrışmasına ve kuledeki soğutma veriminin düşmesine yol açar.
Mantar;
Mantarlar, küf ve maya mantarları gibi yakından tanıdığımız tüm basit bitkileri içerir. Mantarlar genellikle su hatlarının gözükmeyen yerlerinde veya bakterilerin çıkardığı yapışkan sıvılarda rahatça büyürler. Örneğin; kuledeki tahtaların bozulmasına yol açabilirler.
Bakteri;
Bakteri, bütün mikropların en küçüğü ve en kötü mikrobiyolojik problemlerin sorumlularıdır. Bakteriler aerobik ve anaerobik olarak ikiye ayrılırlar ve ılık ortamlarda daha hızlı gelişirler.
Bakterilerin üremesi depozitleri oluşturan yapışkan kütlelere sebep olur. Bu yapışkan kütlelerde anaerobik ortam hazırlayarak bakterilerin sülfatı indirgemesi ile çok şiddetli korozyona yol açan hidrojen sülfürü açığa çıkarırlar.
Soğutma sistemlerindeki biyolojik kirliliği önlemek için mikrobiositler kullanılır.
 
Devamını oku

DEGAZÖR - DEGAZÖR Ünitesi

DEGAZÖR
Degazör ünitesinde serbest halde bulunan CO2 gazının giderimi gerçekleşmektedir.  Su kaynaklarından hidrojen sülfür (H2S) ve karbondioksit (CO2) gazlarının giderilmesi amacıyla uygulanır. Degazör kolonuna üstten beslenen giriş suyu, kolon içerisinden cazibe ile geçerek degazör tankında toplanmaktadır. Katyon değiştirici reçineden geçen sularda, katyonlarla yer değiştiren hidrojen, asit oluşumuna neden olur. Asidin bikarbonat iyonları ile teması sonucunda ise, karbondioksit ortaya çıkar. Ayrıca, ters ozmos besi suyuna asit dozlanması gibi durumlarda da karbondioksit oluşacaktır. Ters ozmos membran elementinden karbondioksit geçiş yapabilmektedir. Bu gibi durumlarda karbondioksit degazörü kullanılır.



Su, degazörün en üst kısmındaki dağıtım difüzöründen üniteye giriş yapar. Aynı zamanda suyun akışına ters yonde (kolonun alt kısmında) fan ile hava beslenmektedir.Su, degazörün üst kulesine doldurulmuş olan polipropilen halkalarla temas ederek aşağı doğru süzülür. Bu esnada, degazör fanının üflediği hava, suyla temas ederek, suyun içindeki karbondioksiti bünyesine alarak uçurur. Arıtılmış su, degazörün alt tabanında bulunan depoda biriktirilir.


 
Devamını oku

BUHAR KAZANLARINDA DEGAZÖR

BUHAR KAZANLARINDA DEGAZÖR

Buhar ve kaynar su sistemlerinin iki düşmanı vardır: Sudaki kireç gibi sertlik ve taş yapıcı malzemeler ve Oksijen (O2) ve Karbondioksit (CO2) gibi korozif gazlar. Oksijen (O2), havada ve taze kazan besleme suyu içinde çözünmüş halde bulunur. Su, hava ile temasında çok kolay bir şekilde oksijen alır.
Karbondioksit (CO2), ham suyun geçici sertliğini oluşturan veya yumuşatma işleminden sonra nitelik değiştiren sertlik yapıcı malzemelerin (karbonatların) sıcaklık ve basınç altında parçalanarak ayrışması sonucu oluşur.



Buhar kazanları besleme suyu ve kaynarsu kazanları tamamlama suyu içinde çözünmüş olarak bulunan serbest oksijen (O2) ile kazanlar içinde karbonatların parçalanmasıyla oluşan karbondioksit (CO2) gazları, kazanlarda, buhar kullanan cihazlarda ve özellikle tesisatlarda gözenekler ve paslanarak erimeler şeklinde korozyona neden olurlar. Bu gazların etkileri taze besleme suyu oranı ve sistem işletme basıncı arttıkça daha da artar.
Kazan besleme suları bu gazlardan arındırılamazsa tüm sistem ömrü kısalır, çok kısa sürelerde dahi kazanda ve sistemi oluşturan cihaz ve tesisatlarda korozyon ve delinmeler oluşabilir. Bunun yanında CO2, özellikle buhar kullanan cihazlarda ve serpantinlerinde ve kondens borularında aşırı korozyona neden olur.
Kazan besleme sularının O2 ve CO2 gazlarından arındırılmaları için degazör cihazından geçirilerek degaze edilmeleri şarttır.
İmalatımız olan degazör cihazları
 
  • Sıcaklık + basınç esasına göre çalışan degazörler
  • Sıcaklık + pulverizasyon esasına göre çalışan degazörler
olmak üzere iki tiptir.                 

1. tipteki sıcaklık + basınç esasına göre çalışan degazörler, özellikle taze besleme suyu oranının yüksek olduğu yüksek basınçlı kazanlı sistemlerde kullanılırlar. Bu cihazlar, kısmen kondens tankında parçalanan karbonatların kendi bünyelerinde de parçalanmalarını ve gazlarını açığa çıkarmalarını da sağlarlar. Bu cihazların işletme sıcaklığı 102 - 105 ºC, işletme basıncı 0,2 - 0,5 atü mertebesinde olup, gaz alma verimleri %96 - %100 aralığındadır. Sıcaklık yüksek olduğundan kazan besleme pompalarının kavitasyona (Su akimlarinda mutlak basıncın vakum basıncına kadar düşmesi ile çok küçük boyutta  vakum baloncukları ortaya çıkar.  Bunlar ya aynı yerde veya akim tarafından çok kısa bir mesafe taşındıktan sonra basıncın artması neticesinde hızla küçülür ve yok olurlar.  Boşalan hacıma su molekülleri çok büyük bir hızla hücum ederler.  Bu olaya kavitasyon diyoruz. Eğer bu olay türbin çarkı gibi bir kati yüzeyin üzerinde olursa büyük hızla hareket eden su molekülleri kati yuzeyi 7,000 atmosfer basıncına varan basınçla adeta bombardımana tutar ve zedelerler.  Paslanmaz çelikten yapılmış türbin çarkları dahi kavitasyondan zarar görebilir ve malzeme kaybederler.  Kavitasyon türbin çarkının profilini değiştirir ve veriminin kısa zamanda düşmesine sebep olur; bazı aşırı hallerde çarkı delik-deşik edip kullanılamaz hale getirebilir.  Türbinlerde işitilen cakil tanelerinin hareketine benzer ses genellikle kavitasyonun varlığının işaretidir. ) neden olmadan sağlıklı çalışmalarını sağlamak amacıyla pompalardan asgari 4 -4, 5 metre yükseklikte tesis edilmeleri zorunludur. Bu tipteki degazör sisteminde ısıtıcı buharın diğer bir kısmı, özel bir karışım donanımı ile doğrudan degazör tankı içindeki suya verilerek, suyun kaynayarak gazını bırakması sağlanır ve yeniden gaz alması engellenir.

2. tipteki sıcaklık + pulverizasyon esasına göre çalışan degazörler, özellikle taze besleme suyu oranının düşük olduğu orta basınçlı kazanlı sistemlerde kullanılırlar. Bu cihazların işletme sıcaklığı 90 - 95 ºC, işletme basıncı atmosferik, gaz alma verimleri %90 - %95 aralığındadır. Karbonatların parçalanması kendi bünyelerinde veya kondens tankında gerçekleşir. Sıcaklık yüksek ve kavitasyon tehlikesi olmadığından kazan dairesi zemininde veya kondens tankı üzerinde tesis edilebilirler.
Her iki degazör sisteminin de besleme suyu pulverize edilmek ve degazör tavalarından geçirilmek suretiyle buharla karıştırılarak sıcaklığı arttırılır ve böylece O2 ve CO2 gazları besi suyundan ayrıştırılır. Serbest kalan O2 ve CO2 gazları degazör üzerindeki otomatik gaz atma vanasından dışarı atılır.
Bir degazör sistemi yukarıdaki akım şemasından da görülebileceği gibi bir kaç cihazdan, armatürlerden ve bunların bağlantıları için gerekli tesisatttan oluşmaktadır.

DEGAZÖR DOMU

Kapasiteye uygun çap ve boyutta, gerekli kalınlıkta St.37 veya paslanmaz malzemeden imal edilmektedir. Dom, tanka kaynaklı veya flanşlı olarak bağlanır. Siyah malzemeden imal edilen dom, imalatı müteakip komple sıcak daldırma galvaniz işlemine tabi tutulur.
Dom içinde besleme suyu pulverize sistemi ile AISI 316L kalitede paslanmaz sactan imal edilmiş pülverizasyon tablaları bulunmaktadır.



                   

DEGAZÖR TANKI

Degazör tipine ve kazan dairesi yerleşme durumuna göre yatık veya dik silindirik, bombe başlı tipte St.37 malzeme kullanılarak imal edilir. Sac kalınlığı normal tanktan 1-2 mm kalın olarak seçilir. Gerektiğinde tank iç kısımdan vakuma karşı NPI - NPU profiller ile takviye edilir. Tank üzerinde dom bağlantı flanşı ile gerekli diğer armatür bağlantı flanşları ve tabanında karışım tipli ısıtma için buhar dağıtım kollektör ve boruları bulunmaktadır.



ÇÜRÜK BUHAR YOĞUŞTURUCUSU

Degazörden çıkan korozif gazlar ile karışık çürük buharın içindeki korozif gazları ayırmak ve ısısını geri kazanmak amacıyla kullanılan Çürük Buhar Yoğuşturucusu, eşanjör tipindedir. Çürük buhar, besleme suyu ile soğutularak yoğuşturulmakta, böylece besi suyu da ön ısıtmaya tabi tutulmuş olmaktadır. Çürük Buhar Yoğuşturucusu, sıcak daldırma galvanizli gövde içinde bakır borulu veya tamamen paslanmaz malzemeden imal edilmektedir.


İZOLASYON
Degazör domu, tankı ve yoğuşturucu dış yüzeyleri iki kat antipas boya ile boyanmakta, müşteri isteğine bağlı olarak uygun kalınlıkta cam yünü üzerine uygun kalınlıkta galvaniz sac, alüminyum veya paslanmaz kaplı olarak izole edilmektedir.


DEGAZÖR ARMATÜRLERİ

Degazörlerde, degazör tipi, kapasitesi ve işletme şartlarına uygun olarak basınç düşürücü vana, termostatik vana, buhar ve su bağlantı ve by pass vanaları, seviye kontrol düzeni, boşaltma vanası, su çıkış vanası, otomatik gaz tahliye vanası, cam borulu su seviye göstergesi, manometre ve termometre gibi işletme, kontrol ve emniyet armatürleri kullanılır. Armatür seçiminde kapasite, kalite ve fiyatın yanında işletme ve bakım kolaylıkları dikkate alınır


KONDENS TANKI

Sistemden dönen kondensin toplandığı ve sisteme ilave edilmesi gereken suyun verildiği bu tanktaki su sıcaklığı, degazör sistemi verimi bakımından büyük önem taşır. Kondens tankının izole edilmesi zorunlu olduğu gibi, kondens tankındaki sıcaklığın asgari 75 ºC olması gerekir. Kondens dönüş oranının düşük olduğu tesislerde, kondens tankı sıcaklığı düşük olacağından, tank içindeki suyun ısıtılması gerekebilir. Tarafımızca imal edilen ısıtıcılı kondens tanklarında karışım tipli ısıtıcılar kullanılmaktadır.


DEGAZÖR BESLEME POMPASI

Degazörlerin seviyeye bağlı olarak su ile beslenmesi amacıyla 20-25 mSS basınçlı santrifüj tip pompalar kullanılır. Pompa seçiminde, pompanın degazör kapasitesine uyması çok önemlidir. Bunun yanında kalite ve işletme ve bakım kolaylıkları dikkate alınır.

                       

DEGAZÖR BESLEME POMPASI

Degazörlerin seviyeye bağlı olarak su ile beslenmesi amacıyla 20-25 mSS basınçlı santrifüj tip pompalar kullanılır. Pompa seçiminde, pompanın degazör kapasitesine uyması çok önemlidir. Bunun yanında kalite ve işletme ve bakım kolaylıkları dikkate alınır.


BUHARLI DEGAZÖR ÇALIŞMA ŞEKLİ

Degazöre buhar iki yerden verilir.Bunlardan biri tanktaki su hacmi içerisindedir.Düşük basınçlı buhar bir delikli borudan su içerisine gönderilir.Bu buharın beslenmesi su sıcaklığından kontrol alan bir termostadik vana ile yapılır. İkinci besleme ise tavaların altına buhar hacmine yapılır. Bu buharın basıncı mutlaka bir basınç düşürücü yardımıyla,103-105ºC ye karşı gelen doyma basıncına düşürülmelidir.bu buhar tavalardan aşagıya damlalar halinde düşen suyu ısıtmaya yarar.ve fazlası çıkan gazlarla birlikte üsten degazörü terk eder.Aşırı basınçta degazörün şişmesinin önüne geçirmelidir.


                                                          
             
BLÖF'TEN ISI GERi KAZANIMI

Buhar üretme prosesinin kazan suyunda çözünmüş ve suspansiyon halde bulunan katı parçacıklar oluşturması kaçınılmazdır. Belirli bir konsantrasyon seviyesinin üzerinde katı parçacıklar kazanın içinde bir tortu oluşturabilirler ve kazan borularının içinde birikerek ısı transferini yavaşlatır ve aşırı ısınmaya neden olabilirler. Bunlardan başka yüksek konsantrasyondaki katı parçacıklar buhar hatlarına su taşınmasına da neden olabilirler. Buhara su karışmasının kazanda çok fazla su seviyesi, aşırı alkalilik gibi başka nedenleri de olmakla birlikte bu duruma çoğunlukla aşırı çözünmüş veya asılı halde bulunan katı parçacıklar sebep olmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı katı parçacık konsantrasyon seviyesinin kontrol edilmesi gerekmektedir, bu da blöf yapılarak gerçekleştirilir .Kazanın alt seviyesinde kirliliğin yoğun olduğu bölgeden bir miktar kazan suyu konsantrasyon seviyesine bağlı olarak belli aralık ve sürelerle deşarj edilir, bunun yerini taze besleme suyu alır, böylece kazan suyundaki toplam çözünmüş katı parçacık konsantrasyonu optimum seviyede kalır.

Bazı kazanlarda sistem gereği devamlı blöf yapılır. Bunlar büyük ve yüksek basınçlı kazanlardır. Bu ünitelerde ısı geri kazanım sistemleri uygulayarak, blöfden dolayı meydana gelen enerji kayıplarını minimum düzeye indirebiliriz. Birçok ısıl geri kazanım sistemleri; sıcak blöf suyunu besleme suyunun ön ısıtmasında kullanan basit ısı eşanjörlerinden ibarettir. Bazı sistemlerde flaş buharı başka yerlerde kullanmak için, flaş tankı vardır.

Normal şartlarda sistemin madde ve ısı dengesi çıkarılarak, blöfden ısı geri kazanım potansiyeli hesaplanabilir. Buna ilave olarak, tasarruf imkanı, buhar maliyetinin tasarruf maliyet faktörü ile çarpılması sonucu bulunur.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinde Kademeli Quartz Minerali Kullanımı

Kum Filtrelerinde Kademeli Quartz Minerali Kullanımı
Kademeli Quartz, kum filtrelerinde kullanılan bir diğer filtrasyon medyasıdır. Genellikle çok katmanlı filtre sistemlerinde kullanılır ve daha küçük partikülleri etkin bir şekilde filtrelemek için tasarlanmıştır.



Kademeli Quartz, adından da anlaşılacağı gibi, farklı boyutlarda quartz tanelerinin kademeli olarak yerleştirilmesi prensibine dayanır. Bu, filtre yatağının üst kısmında daha büyük tanelerin, alt kısmında ise daha küçük tanelerin yer almasını sağlar. Bu da filtreleme işleminin verimliliğini artırır çünkü her boyuttaki partikül, kendi boyutuna uygun olan quartz tanesi tarafından tutulabilir.
Bu kademeli yapı, suyun filtre medyasının içinden daha hızlı ve daha etkili bir şekilde geçmesini sağlar. Ayrıca, filtre yatağının daha sıkı bir yapıya sahip olmasına ve bu sayede daha küçük partikülleri daha etkili bir şekilde tutmasına olanak sağlar.
Kademeli Quartz’un bir başka avantajı, filtre yatağının ters yıkama işlemlerinin verimliliğini artırmasıdır. Çünkü farklı boyutlardaki taneler, ters yıkama sırasında daha hızlı ve daha etkili bir şekilde hareket eder ve bu da filtre yatağının daha hızlı temizlenmesine yardımcı olur.
Kademeli Quartz, çok katmanlı kum filtrelerinde daha etkili bir filtrasyon sağlar ve hem daha büyük hem de daha küçük partikülleri etkili bir şekilde giderir. Bununla birlikte, her su kaynağının ve her su arıtma sisteminin özel ihtiyaçları vardır, bu nedenle bir kademeli Quartz filtresinin sizin için uygun olup olmadığına karar vermek için suyunuzu test ettirmeniz ve bir su arıtma uzmanı ile danışmanlık yapmanız önemlidir. Akm, Bulanıklılık ölçülmelidir. Reverse osmos cihazınız var ise ro besleme hattında mutlaka SDI ( Silt Density Index  ) ölçülmelidir. SDI son yıllarda birçok kuyu ve yüzey suyunda fazla miktarda çıkmaktadır. Buda kum filtreleri ve birçok filtreden geçerek ro sistemlerini tıkamaktadır. Bu gibi durumlarda ro öncesine UF ( Ultrafiltrasyon ) kurulmalıdır. Sunwatershop, kademeli Quartz ve diğer su arıtma çözümlerinde size yardımcı olabilir.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinde Antrasit Minerali Kullanımı

https://www.sunwatershop.com/Kum Filtrelerinde Antrasit Minerali Kullanımı
Antrasit, genellikle çok katmanlı su filtrelerinde kullanılan bir filtrasyon medyasıdır. İsmi, doğal kömür formu olan antrasitten gelir, ancak antrasit filtre medyası özel bir işlemle işlenir ve su arıtma için ideal bir malzeme haline gelir.



Antrasit, genellikle filtre yatağının en üst katmanını oluşturur ve daha büyük partikülleri tutmak için tasarlanmıştır. Kum ve diğer filtre malzemelerinden daha büyük bir boyuta sahip olduğu için daha büyük partikülleri filtrelemenin yanı sıra, suyun daha küçük partikülleri daha derin filtre katmanlarına ulaşmadan önce daha hızlı geçmesine olanak sağlar.
Antrasit ayrıca klor gibi bazı kimyasalların giderilmesinde etkili olabilir. Bununla birlikte, her su kaynağının ve her su arıtma sisteminin benzersiz ihtiyaçları vardır ve bu nedenle bir antrasit filtresinin kullanılmasının sizin için uygun olup olmadığına karar vermek için suyunuzu test ettirmeniz ve bir su arıtma uzmanı ile danışmanlık yapmanız önemlidir.
Bunun yanında antrasit, sudaki demir ve manganez gibi bazı metallerin giderilmesinde de yardımcı olabilir. Ayrıca, antrasit filtre medyasının kullanılması genellikle filtre yatağının ters yıkama işlemlerini daha etkin hale getirir, çünkü daha büyük boyutu, suyun yataktan daha hızlı geçmesine ve filtre medyasını daha hızlı temizlemesine olanak sağlar.
Antrasit minerali, suyun büyük partiküllerden, bazı metallerden ve kimyasallardan arındırılmasında oldukça etkili bir filtrasyon medyasıdır. Ancak kullanımı su kaynağının özelliklerine, arıtılması gereken maddelerin türüne ve miktara bağlıdır. Bu nedenle, her durumda uygun olmayabilir ve kullanımı öncesi bir su arıtma uzmanına danışmak önemlidir. Sunwatershop, antrasit ve diğer su arıtma çözümlerinde size yardımcı olabilir.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinde Filter AG Minerali Kullanımı

Kum Filtrelerinde Filter AG Minerali Kullanımı
Filter AG, hafif bir hidrojene tabi tutulmuş klinker minerali olup su arıtma sistemlerinde kullanılan etkili bir filtrasyon medyasıdır. Öncelikli olarak su arıtma sistemlerinde kum ve diğer askıda katı maddeleri tutmak için kullanılır.



Bu madde, filtrasyon medyası olarak kullanıldığında, partikül tutma yeteneği son derece yüksektir. Yüzey alanı geniş olduğundan, çok küçük partikülleri bile etkili bir şekilde tutabilir.

Filter AG’nin özellikleri arasında hafif olması, yüksek kapasiteye sahip olması ve düşük maliyetle etkin sonuçlar sağlaması yer alır. Bu özellikler, Filter AG’yi diğer filtrasyon medyalarına kıyasla daha çekici bir seçenek haline getirir. Ayrıca, Filter AG’nin genellikle yüksek klor ve organik madde düzeylerini giderme yeteneği yoktur, bu nedenle genellikle diğer filtrasyon medyalarıyla birlikte kullanılır.
Filter AG, su arıtma sistemlerinde, özellikle çok katmanlı kum filtrelerinde ve yavaş kum filtrelerinde kullanılır. Su arıtma sisteminde Filter AG’nin kullanılmasının uygun olup olmadığına karar vermek için, suyunuzu test ettirmeniz ve arıtma ihtiyaçlarınıza uygun bir arıtma sistemi tasarlamak önemlidir. Sunwatershop profesyonelleri bu konuda size yardımcı olabilir.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinde Turbidex Minerali Kullanımı

Kum Filtrelerinde Turbidex Minerali Kullanımı
Turbidex, su arıtma sistemlerinde yaygın olarak kullanılan doğal bir zeolit filtrasyon medyasıdır. Mikroporöz yapısı sayesinde, çok düşük mikron seviyesindeki partikülleri tutabilme yeteneğine sahiptir. Bu özellik, Turbidex’i son derece etkili bir su arıtma medyası yapar.



Turbidex, suyun içerisindeki bulanıklığı ve tortuyu etkili bir şekilde azaltır. Su içerisindeki partiküllerin çoğunu, hatta bazı bakteri türlerini bile yakalayabilir. Bunun yanı sıra, su içerisindeki bazı ağır metalleri, amonyakı ve diğer zararlı bileşenleri de gidermeye yardımcı olur.
Su arıtma sistemlerinde genellikle diğer filtrasyon medyaları ile birlikte kullanılır. Özellikle çok katmanlı filtrasyon sistemlerinde, suyun ilk giriş katmanı olarak kullanılır ve daha sonra gelen filtrasyon medyalarının daha etkili çalışmasını sağlar.
Turbidex’in performansı, suyun özelliklerine ve su arıtma sisteminin genel tasarımına bağlıdır. Bu nedenle, Turbidex kullanmayı planlıyorsanız, suyunuzu test etmeli ve arıtma sistemini ihtiyaçlarınıza uygun şekilde tasarlamalısınız. Sunwatershop profesyonelleri, su kalitesini değerlendirebilir ve sizin için en uygun filtrasyon medyasını belirlemenize yardımcı olabilir.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinde Garnet Minerali Kullanımı

Kum Filtrelerinde Garnet Minerali Kullanımı
Garnet, su arıtma sistemlerinde kullanılan özel bir filtrasyon medyasıdır. Filtre medyası olarak garnet, suyun içerisindeki ince partikülleri ve kirlilikleri etkili bir şekilde yakalamak için kullanılır.



Garnet’in en önemli özelliklerinden biri yüksek yoğunluğudur. Bu yoğunluk, diğer filtrasyon medyalarına kıyasla daha ince partikülleri yakalama yeteneği sağlar. Böylece, garnet medyasının bulunduğu bir filtre, daha yüksek mikron seviyesinde filtrasyon sağlar.
Garnet, kum ve antrasit gibi diğer filtrasyon medyalarıyla birlikte çok katmanlı bir filtrasyon sistemi oluşturmak için de kullanılır. Bu tür bir sistemde, garnet genellikle filtre yatağının en alt katmanında yer alır ve en ince partikülleri yakalar.
Bu özelliği nedeniyle garnet, su arıtma sürecindeki partikül filtrasyonunu optimize etmek ve genel su kalitesini iyileştirmek için çok değerli bir mineraldir. Ancak, garnet’in etkinliği suyunuzun özelliklerine ve ihtiyaçlarınıza bağlıdır. Bu nedenle, garnet’i filtre medyası olarak kullanmayı düşünüyorsanız, su testleri ve uzman danışmanlık hizmetlerinden yararlanmanız önemlidir. Sunwatershop profesyonelleri, su kalitenizi değerlendirebilir ve en uygun filtrasyon medyasını belirlemenizde size yardımcı olabilir.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinde As-Fe-Mn Minerali Kullanımı

Kum Filtrelerinde As-Fe-Mn Minerali Kullanımı
As-Fe-Mn, su arıtma sistemlerinde kullanılan özel bir filtrasyon medyasıdır. Bu medyanın temel görevi, su içerisinde bulunan arsenik, demir ve mangan gibi ağır metallerin giderilmesidir.



Arsenik, demir ve mangan, suda bulunduklarında bir dizi sağlık sorununa neden olabilirler. Bu metaller, özellikle yüksek konsantrasyonlarda hem insan sağlığını hem de çevreyi olumsuz etkileyebilir. As-Fe-Mn medyası, bu metalleri su içerisinden etkin bir şekilde gidermek için tasarlanmıştır.
Bu özel mineral, suyun bu metalleri çözünmüş halde taşıdığı durumda kullanılır. As-Fe-Mn, bu metalleri oksitleyerek katılaştırır ve ardından katılaşmış metaller filtreleme sürecinde yakalanır. As-Fe-Mn, çeşitli endüstriyel ve belediye su arıtma uygulamalarında kullanılır.
Suyunuzun içerisinde arsenik, demir veya mangan varsa ve bu maddelerin giderilmesi gerekiyorsa, As-Fe-Mn filtre medyası sizin için ideal bir çözüm olabilir. Ancak, doğru filtrasyon medyasının seçimi suyunuzun özelliklerine ve ihtiyaçlarınıza bağlıdır. Bu nedenle, su arıtma çözümünüzü belirlerken su testleri ve uzman danışmanlık hizmetlerinden faydalanmanız önerilir. Sunwatershop profesyonelleri, su kalitesi koşullarınıza ve arıtma hedeflerinize en uygun çözümü tasarlamak için sizinle birlikte çalışabilir.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinde Birm (Demir Mangan) Minerali Kullanımı

Kum Filtrelerinde Birm (Demir Mangan) Minerali Kullanımı
Birm, su arıtma sistemlerinde kullanılan özel bir filtrasyon medyasıdır. Demir ve manganın su içerisinden giderilmesi için kullanılır. Birm, demir ve mangan iyonlarını oksitleyerek katı haline getirir ve bu katı maddeler daha sonra suyun diğer kısımlarında filtrelenir.



Birm, diğer filtrasyon malzemeleri gibi, periyodik olarak ters yıkama işlemine ihtiyaç duyar. Ancak, Birm, klor içeren sularla veya pH seviyesi 6,8’in altında olan sularla kullanılmamalıdır, çünkü bu koşullar altında Birm’in etkinliği azalır. Ayrıca, klor, Birm’in yüzeyindeki aktif yüzeylere zarar verebilir ve demir ve manganın etkili bir şekilde giderilmesini engelleyebilir.
Herhangi bir su arıtma uygulamasında, hangi filtre medyasının kullanılacağına karar vermek, su kalitesinin ve ihtiyaçların doğru bir değerlendirmesiyle belirlenir. Bu nedenle, Birm’in kullanılması gerekip gerekmediğini belirlemek için su testleri yapmak önemlidir. Bu bilgiler ışığında, Sunwatershop mühendisleri, belirli su kalitesi koşullarına ve arıtma hedeflerine uygun en etkili su arıtma çözümünü tasarlamanıza yardımcı olabilir.
 
Devamını oku

Kum Filtresinde Kullanılan Minerallerin Yerleşimi

Kum Filtresinde Kullanılan Minerallerin Yerleşimi
Kum filtresinde kullanılan minerallerin doğru bir şekilde yerleştirilmesi, filtre performansı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Genellikle bu mineralleri filtre içerisine ağırlıklarına ve boyutlarına göre kademeli bir şekilde yerleştiririz.


Aşağıda bu minerallerin nasıl yerleştirileceği konusunda genel bir rehber bulabilirsiniz:
En alt katman: Garnet – Garnet, genellikle filtre yatağının en altına yerleştirilir. Bu, daha küçük boyutu ve daha büyük yoğunluğu nedeniyle sudaki en küçük partikülleri tutma kapasitesine sahiptir.
Orta katman: Kademeli Quartz ve Antrasit – Bu mineraller genellikle filtre yatağının ortasına yerleştirilir ve genellikle daha büyük boyutlu partikülleri yakalarlar. Kademeli Quartz ve Antrasit, genellikle ağırlıklarına ve boyutlarına göre yerleştirilir, genellikle daha büyük partikülleri yakalamak için daha yüksek konumda bulunur.



Üst katman: Filter AG, Turbidex, As-Fe-Mn, Birm – Bu mineraller genellikle filtre yatağının üst kısmında bulunur. Bu mineraller, suyun filtre yatağından geçerken ilk karşılaştığı materyaller olacakları için, genellikle en büyük boyutlu partikülleri tutarlar.
Unutulmamalıdır ki, bu minerallerin yerleştirilme düzeni ve miktarları su kaynağının kalitesine, arıtma gereksinimlerine ve spesifik su arıtma hedeflerine göre değişiklik gösterebilir. Sunwatershop profesyonelleri, sizin için en iyi sonuçları elde etmek üzere bu minerallerin optimal yerleştirilme düzenini belirlemenize yardımcı olabilir.
Devamını oku

Ters Akışlı Kum Filtreleri

Ters Akışlı Kum Filtreleri
Yukarı akışlı kum filtreleri, geleneksel aşağı akışlı kum filtrelerinin aksine, suyun filtre yatağı boyunca yukarı doğru akmasını sağlayan bir filtreleme yöntemidir. Bu filtreler genellikle daha yüksek bir su kalitesine ihtiyaç duyulan durumlarda ve daha yüksek miktarda katı madde içeren suların arıtımında kullanılır. Nehir suyu gibi



Ters akışlı kum filtrelerinin çalışma prensibi, suyun filtrasyon yatağına alttan girerek yukarı doğru hareket etmesine dayanır. Filtre malzemesi genellikle bir kum yatağıdır ve su, bu yataktan yukarı doğru akarken, katı maddeler kum tanelerinin yüzeyinde tutulur.
Yukarı akışlı kum filtrelerinin bir başka önemli özelliği, genellikle çökeltilen katı maddeleri filtre yatağından çıkarmak için bir “geri yıkama” işlemine ihtiyaç duymalarıdır. Bu işlem, filtre yatağını temizlemek için suyun ters yönde akmasını içerir. Bu, filtre yatağını temizler ve sürekli olarak yüksek filtrasyon verimliliği sağlar.
Ters akışlı kum filtreleri, yüksek katı madde konsantrasyonlarına sahip suların arıtımında özellikle etkilidir ve genellikle endüstriyel su arıtma uygulamalarında kullanılır. Bu tür filtreler, Sunwatershop tarafından çeşitli boyutlarda ve kapasitelerde sağlanabilir, ihtiyaçlarınıza en uygun olanını seçmek için firmamıza ulaşabilirsiniz.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinde Dizayn Edilmesi Gereken Ölçüler Nasıl hesaplanmalıdır ?

Dizayn Edilmesi Gereken Kum Filtre Ölçüler Nasıl hesaplanır?
Kum filtresi boyutunun belirlenmesi, suyun debisi, sistemin kurulacağı alan, ürün suyu kalitesi ve otomasyon gibi faktörler dikkate alınarak dizayn yapılmalıdır. Hesaplama süreci genellikle aşağıdaki adımları içerir:



Besleme Suyu Debisinin Belirlenmesi
Suyun hızı ve miktarı, yani debi, filtrenin boyutunu doğrudan etkiler. Yüksek debili sistemlerde tankların yıkaması için blower vasıtası ile hava  kullanılmaktadır. Kum filtresi hesabında besleme hidroforunun kapasitesi çok önemlidir. Genel olarak yapılan hata filtrasyon debisi kapasitesinde hidrofor seçilmesidir.50 m3\h debideki bir kum filtresi için 50 m3\h hidrofor seçilmemesi gerekir. Besleme suyu debisi ve basıncı sisteme ve işletmeye göre özel seçilmelidir. Bu hesaplamalarda mesafeler, tesisat çapları, sistemin direkt veya 2 depo arası olması etkendir.

Suyun Kalitesinin Değerlendirilmesi
Suyun kalitesi, içerdiği askıda katı maddelerin miktarı ve tipi, ayrıca suyun kimyasal bileşenleri de filtre boyutunu etkiler. Suyun analizi yapılmalıdır. Yüksek kirlilik seviyeleri genellikle daha yüzey alanı büyük tanklar kullanılmaktadır.

Filtreleme İhtiyacının Belirlenmesi
Filtrenin hangi amaçla kullanılacağı, filtre boyutunu belirler. Örneğin, endüstriyel uygulamalarda otomatik kum filtreleri yerine filtrasyon mikronajı daha büyük rotorlu elek filtrelerde kullanılabilir. Filtrasyonda amaç elimizdeki ham suyun değerlerinin bilinmesi ve bu değerlerin hangi değerlere getirilmesinin istendiği önemlidir. Bu amaçla filtre edilecek suyun analizi çok önemlidir. Bu analizlerinde 6 aylık periyotlarda düzenli yapılıp kontrol edilmesi gerekmektedir.



Bütün bu faktörlerin bir arada değerlendirilmesi sonucunda kum filtresi boyutu belirlenir. Bu değerlendirmeyi yapabilmek için genellikle bir su arıtma uzmanına başvurmanız önerilir. Sunwatershop olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun kum filtresini seçmelerine yardımcı olmak için özel danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Kullanılacak suyun analizini ( kendi laboratuvarımızda) ve ihtiyaçların değerlendirilmesini yaparak, en uygun filtre boyutunun belirlenmesine yardımcı olabiliriz.
Bununla birlikte, genel bir kural olarak, düşük debili evsel uygulamalar için genellikle küçük boyutlu filtreler (örneğin 8-16 inç çapında) yeterli olacaktır. Daha yüksek debili endüstriyel uygulamalar ise daha büyük filtreler (örneğin 21inç veya daha büyük çapında) gerektirebilir.
Kum filtresi boyutunu belirlemek için genellikle bir dizi özgün hesaplama yapılır. Bu hesaplamalar, suyun debisi, içerdiği katı maddelerin miktarı ve tipi, suyun kimyasal bileşenleri ve filtreleme ihtiyaçlarına dayanır. Bununla birlikte, bu hesaplamalar genellikle su arıtma uzmanları tarafından yapılmaktadır ve özel bilgi ve deneyim gerektirir.
Ayrıca, her bir kum filtresi farklı özelliklere sahip olduğundan ve belirli bir duruma uygulanabilirliği genellikle dizaynı yapana bağlıdır. Kum filtreleri ölçüleri aynı olsa dahi değişik bölgelerde farklı sonuçlar ve verimlerle karşılaşabilirsiniz.
Ancak, genel bir örnek olarak, belirli bir debiye (örneğin saatte 1000 litre) ve belirli bir filtrasyon hızına (örneğin 15 m/h) ihtiyaç duyan bir kum filtresi için gerekli boyutu belirlemek isterseniz, aşağıdaki formülü kullanabiliriz:
Filtre Alanı (m²) = Debi (m³/h) / Filtre Hızı (m/h)
Örneğin, 1000 litre/saat (yani 1 m³/saat) debili ve 15 m/h filtrasyon hızlı bir filtre için gereken filtre alanı:
Filtre Alanı = 1 m³/saat / 15 m/h = 0.067 m²
Bu alanı bir daireye dönüştürmek için aşağıdaki formülü kullanabiliriz:
Yarıçap (m) = √(Alan / π)
Yani yarıçap = √(0.067 m² / 3.14) = 0.146 m veya 14.6 cm
Bu, filtre çapının yaklaşık 29.2 cm veya yaklaşık 12 inç olması gerektiği anlamına gelir. Bu hesaplamalar basitleştirilmiştir ve gerçek dünya uygulamalarında daha fazla faktörün dikkate alınması gerektiğini unutmayın. Örneğin, su kalitesi ve filtreleme ihtiyaçları gibi. Bu nedenle, en doğru boyutlandırma için bir su arıtma uzmanına başvurmanız ve mutlaka ayrıntılı su analizi yaptırmanız gereklidir.
 
Devamını oku

Kum filtresi Mikronları ve Yıkama İşlemi Nasıl Yapılır?

Kum filtresi Mikronları

Kum filtreleri genellikle sudaki 20-40 mikron büyüklüğündeki parçacıkları tutacak şekilde tasarlanmıştır. Ancak bu değer filtrelerin tasarımına ve kullanılan malzemeye göre değişebilmektedir. Kum filtrelerinin en önemli özelliği suyu çok miktarda ve hızlı bir şekilde filtreleyebilmesidir.
Kum filtrelerinin mikron seviyesi kullanılan kumun büyüklüğüne ve filtrenin yapısına bağlıdır. Kum taneleri tipik olarak 0,5-1,0 mm çapındadır; daha büyük taneler daha büyük boşluklar oluşturur ve dolayısıyla daha büyük parçacıkları hapseder. Küçük kum taneleri daha küçük alanlar oluşturur ve daha küçük parçacıklar içerir. Kum filtre minerali olarak çakıl, Quartz kum, antrasit sıralamasına göre filtre medyası doldurulur. Tank içinde % 20-40 arasında üst kısımda boşluk bırakılmalıdır. Bu boşluk ters yıkama sırasında medya ( mineral ) in kabarması ve üst difüzörü tıkamaması için önemlidir.


 

Ancak kum filtresinin tuttuğu partiküller ne kadar küçük olursa tıkanma ihtimalinin o kadar yüksek olacağı ve daha sık geri yıkanmak zorunda kalacağı unutulmamalıdır. Sunwatershop olarak her türlü olasılığa göre farklı ebat ve tipte kum filtreleri tasarlıyor ve müşterinin ihtiyacına göre en uygun filtre çözümünü sunuyoruz.

Kum Filtreleri Yıkama İşlemi Nasıl Yapılır?

Kum filtrelerinin yıkama işlemi, ters akış prensibi ile gerçekleşir ve bu işlem genellikle otomatik valfler ile kontrol edilir. Bu yıkama işlemi, filtrede biriken partiküllerin uzaklaştırılması ve filtrenin yeniden maksimum verimle çalışması için yapılır. İşte bu süreç genel olarak nasıl işler:
  1. Yıkama Başlangıcı: Yıkama işlemi, genellikle otomatik valfler veya timer aracılığıyla belirlenen bir süre sonunda, belirli bir basınç farkı oluştuğunda, belirli debilerde, bulanıklılık ölçerek  yapılabilir. Bu işlem, genellikle belirli bir süre boyunca düşük debi ile başlar. Daha sonra servis debisinin 1,5 katına kadar arttırılarak kirlilikler sistemden uzaklaştırılır.
  1. Ters Yıkama: Bu aşamada, su filtre içerisinden ters bir yönde, yani normal filtrasyon işlemine göre tam tersi bir yönde akar. Bu, filtre yatağını genişletir ve filtre içerisine sıkışmış olan partikülleri serbest bırakır. Ters yıkama işlemi, suyun filtrede biriken partikülleri çıkarması için yeterince süre geçene kadar devam eder.
  1. Yıkama Sonrası Durulama: Ters yıkama işlemi tamamlandıktan sonra, kum filtresi normal çalışma yönüne geri döner ancak hala yüksek debide çalışır. Bu, filtre yatağını düzgün bir şekilde yerleştirmek ve yatağın içerisinde hala bulunan kalan partikülleri uzaklaştırmak için gereklidir.
  1. Normal İşleyiş: Yıkama sonrası durulama işlemi tamamlandıktan sonra, filtre normal debiye döner ve normal filtrasyon işlemine devam eder.


Bu yıkama işlemi, filtrenin verimliliğini sürdürmesi ve uzun ömürlü olması için önemlidir. Sunwatershop, kum filtrelerinin doğru şekilde ve düzenli olarak yıkanmasını sağlamak için otomatik valfler ve diğer kontrol sistemleri ile donatılmış kum filtreleri sunar. Daha geniş bilgi için 0 282 6548040 nolu telefon ile Mühendislerimizden bilgi alabilirsiniz.
 
Devamını oku

Kum Filtrelerinin Kullanım Alanları - Yıkama Şekilleri

Ters Yıkama ve Verimlilik

Zamanla filtrede kalan parçacıklar filtrenin verimliliğini düşürebilir. Bu durumu düzeltmek ve filtrenin verimliliğini yeniden sağlamak için filtre ters yıkanır. Ters yıkama, filtrenin temizlenmesini ve dolayısıyla daha verimli filtreleme yapılmasını sağlar. Büyük çaplı kum filtrelerinde, geri yıkama sırasında, geri yıkamanın etkinliğini arttırmak için filtreye blower vasıtasıyla hava verilir. Bu işlem, filtrede tutulan parçacıkların daha verimli bir şekilde uzaklaştırılmasını sağlar. Kum filtreleri, su arıtma işleminin verimliliğinin ve etkinliğinin arttırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Çalışma prensipleri ve avantajları sonrasındaki arıtma ünitelerini korur. Bu nedenle Sunwatershop olarak sunduğumuz kum filtreleri en yüksek kalite standartlarına göre üretilerek müşterilerimize güvenilir, kaliteli ve sağlıklı su sunulmaktadır.



 

Hızlı ve Yavaş Kum Filtrelerinin Görevi ve Kullanım Alanları

Hızlı kum filtreleri adından da anlaşılacağı üzere normal kum filtrelerine göre daha hızlı filtrasyon sağlayan sistemlerdir. İçme suyu ve atık su arıtma proseslerinde yaygın olarak kullanılan bu filtreler, suyu daha hızlı arıtarak bulanıklığa neden olan parçacıkları etkili bir şekilde filtreler.
Hızlı kum filtrelerinin temel görevi, istenmeyen madde ve parçacıkları sudan hızlı ve verimli bir şekilde uzaklaştırmaktır. Bu filtreler özellikle suyun bulanıklaşmasına neden olan askıda katı maddeleri, çökeltileri ve parçacıkları giderir. Yüksek hızları sayesinde kısa sürede çok miktarda suyu temizleyebilmektedirler.
Hızlı kum filtreleri genellikle büyük su arıtma tesislerinde, endüstriyel su arıtma proseslerinde ve yerleşim alanlarında su arıtma sistemlerinin bir parçası olarak kullanılır. Bu, özellikle büyük miktarda suyun hızlı bir şekilde temizlenmesinin gerektiği durumlarda kullanışlıdır.
Yavaş kum filtreleri adından da anlaşılacağı gibi suyu daha yavaş filtreleyen sistemlerdir. Yavaş kum filtrelerinin asıl görevi sudaki istenmeyen partikül ve maddeleri uzaklaştırmaktır. Ancak bu filtrelerin temel özelliği filtreleme işleminin yavaş olmasıdır. Bu, yavaş kum filtrelerinin daha küçük parçacıkları ve yabancı maddeleri uzaklaştırmasına olanak tanıyan daha ince ve daha doğru bir filtreleme işlemi anlamına gelir. Dolayısıyla bu filtreler genellikle daha iyi ve temiz su sağlayabilmektedir.filrasyon hassasiyetleri daha düşük ve tankların yüzey alanları daha fazladır.
Yavaş kum filtreleri özellikle içme suyu arıtma tesislerinde ve su arıtma gereksinimlerinin hassas olduğu endüstriyel proseslerde kullanışlıdır. Hassas ekosistemlerin korunmasının gerekli olduğu çevresel uygulamalarda da kullanılır. Örneğin hassas su ekosistemlerindeki küçük organizmaları korumak için kullanılabilirler.


 

Kum Filtrelerinin Kullanım Alanları

Kum filtrelerinin geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Birçok işletmede değişik amaçlarla kullanılmaktadır:

Atık Su Arıtma Tesisleri

Atık su arıtma tesislerinde, atık suyun içerisindeki kaba partikülleri ve kirlilikleri temizlemek için kum filtreleri kullanılır.

Endüstriyel Tesisler

Bazı endüstriyel süreçler belirli bir su kalitesini gerektirir. Bu durumlarda, kum filtreleri suyun arıtılmasında etkin bir rol oynar.

Tarım Sektörü

Tarımda sulama suyunun temizlenmesi için kum filtreler kullanılır. Bu filtreler, suyun içerisindeki kaba partikülleri ve diğer istenmeyen maddeleri temizler. Bu sayede sulama nozullarının tıkanması önlenir.

Yüzme Havuzları

Yüzme havuzlarının temizlenmesi ve bakımı için de kum filtrelerinden yararlanılır. Havuz suyundaki istenmeyen partiküller ve mikroorganizmalar bu filtreler sayesinde temizlenir.

Su Arıtma Tesisleri

İçme suyunun arıtılması sürecinde kum filtreleri yaygın olarak kullanılır. Bu filtreler, suyun içerisindeki katı partikülleri ve mikroorganizmaları etkili bir şekilde temizler.daha sonrasındaki arıtma sistemlerinin etkinliğini arttırır.
 
Devamını oku

Su Arıtımında Filtrasyonun Önemi

Su Arıtımında Filtrasyonun Önemi

Kum filtreleri su arıtma sistemlerinin önemli bir parçasıdır. Sudaki asılı madde ve partikülleri filtreleyerek suyun kalitesini arttırır. Kum filtrelerinin birkaç çeşidi vardır: hızlı ve yavaş kum filtreleri, yüzey borulu sistemler, mekanik veya otomatik valfli sistemler. Kum filtresi seçimi,  suyun kalitesine ve kapasitesine bağlıdır. Filtre tanklarının içinde çeşitli mineraller (Quartz, Antrasit, Filter AG, Turbidex, Garnet, As-Fe-Mn, Birm vb. ) kullanılır ve tüm minerallerin  avantajları ve dezavantajları vardır. Sunwatershop, su arıtma ihtiyaçlarınıza uygun çözümler sunar. Sunwatershop KF serisi kum filtrelerinde plc kontrol, skada, basınç konrolü, timer kontrolü seçenekleri mevcuttur.
Su yaşamın kaynağıdır ve sağlıklı yaşamak için temiz suya ihtiyacımız var. Ancak doğal kaynaklardan elde edilen sular çoğunlukla çeşitli çökeltiler ve parçacıklar içerir. Bu gibi problemlerde işletmelerin ihtiyaçlarına göre kum filtreleri dizayn edilir.


 

Kum Filtresi

Kum ve mekanik tortu filtreleri suyun bünyesinde çözünmemiş halde bulunan kum, kil, çamur gibi askıdaki katı maddelerin alınmasında kullanılır.
Askıda katı maddelerin alınması kum filtrelerinde, suyun filtre içerisine konulan çeşitli çaplardaki kum ve çakıl katmanlarında geçirilmesi ile yapılır. Kum filtrelerinde rejenerasyon işlemi basınç farklarına bağlı olarak cihaz çıkışındaki öngörülen basıncın altına düştüğünde cihaz ters yıkamaya alınarak içerisindeki dolgu minerallerini kirleten maddeler dışarıya atılarak yapılır. Zaman ve debi kontrollü olarak da dizaynlar yapılabilmektedir. Ters yıkamalarda blower ile yıkama seçeneği çok kirli sularda tercih edilmektedir. Ayrıca ters yıkama basıncının düşük olduğu veya teres yıkama suyunun az olduğu işletmelerde blower kurulmasında fayda vardır.
Mekanik filtrelerde ise filtrasyon adından da anlaşılacağı gibi mekanik filtreler ile yapılmaktadır. Bu filtrelerde de rejenerasyon yine kum filtrelerinde olduğu gibi basınca bağlı olarak filtrelerin ters yıkaması, değiştirilmesi gibi çeşitli metotlar ile yapılabilir. Mekanik filtreler manuel veya otomatik olabilir. Ihtiyaca göre işletmelere uygun sistemler önerilmektedir. Sunwatershop  marka mekanik filtreler için satış mühendilerimiz ile irtibata geçebilirsiniz.
Her iki filtre türünde de hali hazırda hem manuel hem de otomatik (basınç , debi , hacim, veya zaman kontrollü) sistemler bulunmaktadır.

Kum Filtresi Fiyatları

Fiyatlandırma proje kapsamında geçen suyun kapasitesi ve suyun askıda katı madde oranına bağlı olarak tank ebatları, istenilen sistem özellikleri ile doğru orantılı olarak ortaya çıkmaktadır. Tüm bu bilgiler projenin maliyetini gösterir. Sunwatershop olarak yüksek kaliteli kum filtrelerini en uygun fiyatlarla sunuyoruz.

Su arıtma işlemindeki verimliliği, ekonomik avantajları ve çeşitli olanakları nedeniyle kum filtresi su arıtma sistemlerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. 

 

Kum Filtrelerinin Çalışma Şekli

Suyun saflığı ve güvenliği, kullanılan arıtma sistemlerinin işlevselliği ve verimliliği ile doğru orantılıdır. Bu aşamada kum filtrelerinin çalışma prensipleri ve katkıları su arıtma işlemlerinin kalitesinin belirlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. 
Kum filtresinin temel çalışma prensibi, suyun farklı boyuttaki katmanlardan basınçlı bir şekilde geçirilmesi ve böylece sudaki bulanıklığı yaratan partiküllerin etkin bir şekilde uzaklaştırılmasıdır. Bu işlem, sudan yaklaşık 30 – 40 mikrona kadar olan partiküllerin filtrelenmesini sağlar.
Devamını oku

EDI Ultra Saf Su Sistemi Avantajları

EDI Ultra Saf Su Sistemi  Avantajları
  • EDI, hiçbir rejenerasyon kimyasalına ihtiyaç yoktur;
  • Zararlı atıklar oluşmamaktadır;
  • Aralıksız operasyon ile istenilen su kalitesi elde edilmektedir,
  • İşletme giderlerini belirgin ölçüde azaltılmaktadır.
  • Elektrodeiyonizasyon; modüler dizaynlı ve endüstriyel uygulamaların çeşitli debi ihtiyaçlarını karşılayabilecek derecede dayanıklı bir sistemidir.
  • Kullanımı kolay, güvenli ve ekonomiktir.
  • Çıkış suyu iletkenliği 16 Mohm.cm'den fazladır yani 0,05 microS/cm’den küçüktür.
  • İyi dizayn edildiğinde uzun yıllar arıza vermez.
  • < 1µs\cm altında su isteyen proseslerde işletme maliyeti ve su tüketimi endüşük arıtma sistemidir.



EDI ÇALIŞMA PRENSİBİ VE BESLEME SUYU ÖZELLİKLERİ,
  • Elektrodeiyonizasyon, klasik iyon değiştirme reçinelerinden çok çok az kullanarak, proses suyunda bulunan iyonları giderir, fakat önemli bir farkla; Yatak içinden geçen bir elektriksel akım sayesinde, kirletici iyonlar aralıksız olarak, besleme suyundan, konsantre hattına doğru hareket ederler. Bu sayede su saflaştırılır ve klasik rejenerasyon proseslerinin sebep olduğu zaman, para ve kimyasal kayıplar önlenmiş olur. Bu proseste önemli olan enerji ve pano dizaynıdır. Edi sistemine < 10µs\cm su beslenmelidir. Fakat sadece iletkenlik dizayn için yeterli değildir.
  • Genelde çift pas ro sistemi ve sonrasında Degazör vede en son edi sistemi kurularak ultra saf su elde edilir.
  • Edi atık suyu ro öncesi depoya, yumuşak su deposuna veya ham suya alınabilir.
  • Edi sistemi +5 , +40 derece olan ortamda çalışmalıdır.
  • Edi cihazına dizayn debisi kadar mutlaka su beslenmelidir. Edi panosunda mutlaka dijital debimetre göstergesi olmalıdır. Debi düştüğünde sistemi durdurup alarm vermelidir

  • Edi sistemi girişinde online iletkenlik ölçüm cihazı olmalıdır. 10 µs\cm nin üzerinde su beslendiğinde alarm verilmelidir.
  • Edi sisteminin girişinde sıcaklık göstergesi olmalıdır. Sıcaklık yükseldiğinde alarm verip sistemi durdurmalıdır.
  • Edi sistemine 1 mikronun üzerinde tortu gelmemelidir. Sistem önünde filtre olmalıdır.
  • Edi sistemi besi suyu :   < 0,5 ppm sertlikte su olmalıdır.
  • Edi sistemi besi suyu : < 0,5 ppm silika olmalıdır.
  • Edi sistemi besi suyu : < 0,5 ppm TOC olmalıdır.
  • Edi sistemi besi suyu : < 0,05 ppm Klor olmalıdır.
  • Edi sistemi besi suyu : < 0,01 ppm Fe ve Mg olmalıdır.
  • Edi sistemi besi suyu : < 3  ppm CO2 olmalıdır.
  • Edi sistemi besi suyu : < 7-9,5 pH aralığında olmalıdır.


EDİ SİSTEMİNDE YIKAMA YAPILACAK ŞARTLAR
  1. Ürün fark basıncı, sıcaklıkta veya debide değişim olmamasına rağmen %50 artmışsa
  2. Atık fark basıncı, sıcaklıkta veya debide değişim olmamasına rağmen %50 artmışsa
  3. Sıcaklıkta, debide, veya besleme suyu iletkenliğinde değişiklik olmamasına rağmen ürün suyunun kalitesinde düşüş var ise
  4. Sıcaklıkta bir değişiklik olmamasına rağmen modülün elektrik direnci %25 artmı



  
  1.  
 

 
Devamını oku

Suyun içersindeki havanın tesisatlardaki hasarları

Suyun içersindeki havanın tesisatlardaki hasarları;
Su tesisatları, isminden de anlaşıldığı gibi boruların içerisinden su geçmesi için dizayn edilmişlerdir, havalı suyun geçmesi için değil.

Evinizde, ocakta pişen yemeğe ilave etmek için eviyeden bir bardak su almak istiyorsunuz ve bardağı tutup musluğu açıyorsunuz. Bir anda keskin bir "PAT" sesi ile beraber,  çok ani olarak gelen su bardağa girdiği gibi bardak elinizden kayıp eviye içine düşüyor. Neyse ki, paslanmaz çelik eviye biraz esnek ki bardak kırılmıyor.  Bu şoku atlattıktan sonra ve musluğu çok dikkatlice ve yavaşça açıp  pişen yemeğin suyunu tamamladıktan sonra kenara çekilip mühendisçe düşünüyorsunuz:  "Musluktan gelen su neden böyle bir şok yapsın ki?"
 


Çünkü su tesisatına bir yerden HAVA girmiş ve fiziğin temel kurallarından biri olan  P1 x V1 = P2 x V2 kanunu çalışmış.  P1, V1 musluk açılmadan önce su tesisatı içindeki basınç ve hava hacmi; ancak burada MUTLAK BASINÇ kullanılıyor, yani manometrede okuduğumuz basınç değerine atmosferin dünya üzerindeki  basıncını da ekleyerek "P1" değerini buluyoruz. 
 
Örneğin şehir suyu basıncı 4 bar olsun ve bu durumda formüldeki P1 değeri 5 bar olur.  Evimizdeki musluğa yakın bir yerde, tesisat içinde sıkışmış olan su içindeki hava miktarı da BİR LİTRE olsun. P1 x V1 = P2 x V2 formülünü uyguladığımızda, musluğu açtığımız anda, musluğa yakın yerde, tesisat içindeki basınç atmosfer basıncına eşit olur, yani P2 = 1 bar olur.  Bu durumda formül şöyle oluyor: 5 bar x 1litre = 1bar  x 5litre.  Yani, musluk açılmadan önce yalnızca BİR LİTRE olan sıkışmış hava, musluğu açtığımız anda BEŞ KAT hacim arttırarak musluktan çok ani bir su çıkışına sebep olur ve böylece elimizdeki bardak darbe alarak eviye içine düşer.   
 
Evde yaşamış olduğumuz ve olsa olsa yalnızca kırılan bir bardak kadar riski olan bu olay işletmelerde su tesisatına ve su iyileştirme cihazlarına ve içinden su geçen birçok ekipmana zarar verebilir.  Konunun önemini hatırlatmak için bu yazımızda tesisata giren havanın verdiği birkaç zararı ve su içine havanın girme olasılığı  olan bir kaç noktayı   anlatacağız.
 
Tesisat Boruları ve Bağlantıları:  Sanayi tesisleri içindeki büyük hacimlerde askılar ve taşıyıcılar ile tutulmuş olan tesisat boruları, tesisat içindeki havanın, sistem basıncı değiştirdiği anlarda oluşan darbeler  ile sarsılır, boru taşıyıcı askılar kopar, flanşlar ve pasolu ekler tamamen kopar veya su sızdırmaya başlar.  Sentetik borular hava - su darbesi ile boydan boya yarılabilir.  Her hangi bir hat üzerinde rotametre gibi şoktan etkilenecek cihazlar varsa, bunlar çatlar ve görev yapamaz hale gelir.
 
Pompalar:  Santrifüj pompa,  içi tamamen su dolu iken suyu basınçlandırır. İçine hava girmiş olan pompa, havayı atasıya kadar suyu basınçlandıramadığı için o sırada tesisatta basınç düşer ve pompa havayı attığı anda su basıncı tekrar yükselir. Bu olay pompa üzerinde ve tesisatta basınç şokları oluşturur.  Bunun yanında, P1 x V1 = P2 x V2 formülü dolayısı ile basınç değişikliği sırasında hacmi büyüyen ve küçülen hava da su tesisatındaki darbelerin etkisini arttırır.

 


Santrifüj pompa içine giren hava öncelikle pompanın kendisine zarar verir. Yeterli suyu bulamayan pompa fanında KAVİTASYON olayı sonucunda aşınmalar ve delikler oluşur.  Ayrıca, pompaya su  ile beraber havanın gelmesi sistem üzerinde  birkaç şekilde darbeler ve basınç şokları yaratır.
 
Ayrıca, "frekans kontrolu" ile otomatik olarak hız değiştirerek basıncı kontrol edilen hidrofor pompalarında motor hızı su basıncına göre çok hızlı bir şekilde otomatik olarak ayarlandığından,  havalı su emişi yapan pompanın basma tarafında anlık basınç dalgalanmaları olur ve frekans invertörü sürekli olarak pompanın hızını değiştirmeye çalışır, buna rağmen bir türlü  istenilen sabit basınç elde edilemez. Bu olay pompada mekanik arıza yapar, frekans invertörü zarar görür ve  su sistemde şoklar oluşur. 
 
Elek Filtre:  Su tesisatındaki hava elek filtreye girdiğinde, ters yıkama sırasında biraz sarsılma dışında filtre pek zarar görmeyebilir. Fakat, yatay çalışan elek filtre içine dolan ve eleğin üst kısmını işgal eden hava, ters yıkama anına kadar, filtreye gelen suyun yalnızca filtrenin küçük bir kısmı ile filtrelenmesine sebep olur. Bu da basınç kaybını arttırarak su debisinin düşmesine sebep olur.  Elek filtrenin üst kısmı hava ile dolu olduğundan, eleğin alt kısmından su çok hızlı geçer ve böylece, bazı katıların zorlanarak elek  deliklerinden filtrelenmiş su tarafına geçmesine sebep olur.  
 


Kartuş Filtre:  Su tesisatındaki hava dik duran kartuş filtreye girdiğinde kartuş filtre kabının üst kısmını işgal eder. Bu sebeple filtreye gelen su yalnızca filtrenin alt kısmından, daha doğrusu, filtrenin küçük bir bölümünden geçmeye mecbur kalır.  Böylece suyun filtreden geçme hızlı çok yüksek olur.  Bunun sonucunda, basınç altında şekil değiştirebilen  bazı katılar  zorlanarak kartuş filtreyi aşar ve filtrelenmiş su tarafına geçer. Diğer taraftan, filtre istenmedik bir basınç kaybı yaratır ve sistemdeki su debisini düşürür.
 
Kum Filtresi:  Otomatik hava tahliye vanası (vantuz - pürjör) ile korunmayan kum filtresi tanklarına havalı su geldiğinde ciddi sıkıntılar yaşanır. Oluşan darbeler hem otomasyon vanalarına hem de tankın kendisine zarar verir. Tankın üst bombe kaynak yerlerinde çatlamalar olur ve tanktan su kaçağı yaşanır. Aynı olay, çelik tanklar ile yapılan su yumuşatıcı ve aktif karbon filtrede de yaşanır.  Su ile beraber hava gelen sistemlerde FRP  tanklarda daha ciddi sorunlar yaşanabilir. 
 


Su Yumuşatma Cihazı:  Evinizdeki mutfakta meydana gelen ve yalnızca bir bardağa zarar verebilen DARBE, bir su yumuşatma cihazının rejenerasyonu zamanı geldiğinde, ilk işlem olan reçinenin ters yıkaması sırasında meydana gelebilir.  Ters yıkama sırasında açılan vana, reçine tankının üst kısmından dışarıya su atılmasını sağlar ve o anda reçine tankının içi atmosferik basınca eşit olur.  Ters yıkama suyu ile gelen hava, gene P1 x V1 = P2 x V2 formülü ile anında hacim büyütür ve bir miktar reçinenin ters yıkama suyu ile beraber dışarı kaçmasına sebep olur. Ayni sorun Aktif Karbon filtresi tanklarında da olabilir, fakat  kum filtresi tanklarında  olma olasılığı daha azdır, çünkü kumun yoğunluğu yüksektir.Bu sebeple üst difüzörler kullanılmalı ve hava karışımı önlenmelidir.
 


HAVALI SU'yun tesisata  vereceği zararların birkaçını  yukarıda belirttik.   Sorun yaşanan örnekleri çoğaltmak yerine, su tesisatı içine havanın girmesinin birkaç  sebebini açıklayalım.
Su sistemine en çok hava getiren olay, pompanın depodan su emişi sırasında depo seviyesinin düşmesi ile olur. Suda GİRDAP (VORTEKS) oluşarak pompaya su ile beraber çok miktarda hava girer. Bunun önlenmesi için su deposunun inşaatı sırasında tedbirler alınmalı ve depo içinde su emiş noktasında suyun çok geniş bir yüzeyden emişini sağlayıcı özel emiş parçası monte edilmelidir. 
Ayrıca, su deposu içine, depo alt seviyesinde pompayı  durduran seviye şalteri konmalı ve bunun seviyesini ayarlarken GİRDAP oluşturmayacak su seviyesi tayin edilmelidir.
Su tesisatına havanın girmesini sağlayan diğer bir sebep, yeni bir sistemin devreye alınışı sırasında veya sistemdeki bir arızanın giderilmesinden sonra, içinde hava bulunan tesisata yeni su basılmasıdır. Yeni su basılan sisteme su çok yavaş bir hız ile doldurulmalı ve bu sırada, sistem üzerindeki vanalar ve musluklar açık olmalı, ayrıca tesisat üzerine monte edilmiş olan VANTUZLAR dan hava tahliyesi olduğu gözlenmelidir. Tesisata  ilk su dolumu sırasında yalnızca vantuzların hava tahliyesine güvenilerek suyu hızlıca doldurmak doğru olmaz.  Vantuzlar,  sisteme az az gelen havaların tahliyesi içindir.  İlk dolumda tesisatın tamamındaki havanın sistemden dışarı çıkabilmesi için her cihazın üzerindeki tahliye vanaları muhakkak açılmalı, musluklar açık tutulmalıdır.

 
Özet olarak, P1 x V1 = P2 x V2 formülü ile önemi vurgulanan hava-su darbeleri su sistemi için çok zararlıdır.  Bunun önlenmesi için öncelikle su depolarından pompa emişi sağlıklı hale getirilmeli, ayrıca, boş tesisatın doldurulması sırasında  sistemden havanın doğru çıkartılması sağlanmalı ve sistem üzerine doğru yerleştirilmiş vantuzlar ile sistem içine girecek havalar kolayca tahliye edilmelidir.   (Vantuz,  hava tahliye cihazı olduğu gibi, ayni zamanda tankların vakum altında kalmasını da önler.
 
Devamını oku

Ultrafiltrasyon nedir ?

Ultrafiltrasyon nedir ?
Düşük basınçlarda, yüksek verimlilikte hassas filtreleme sağlayan ultrafiltrasyon tekniğinde su, geçirgen bir membranın bir yanında basınçlandırılır. Oluşan basınçla 0,02 mikron’dan büyük partiküller filtrelenirken bu ölçüden küçük olanlar suyla birlikte filtreden geçer.
PVC esaslı ultrafiltrasyon membranları hızla yüksek miktarlardaki suyu geçirebilir, asimetrik membran yapısı ile verimli filtreleme sağlar.


PVC esaslı membranların PVDF esaslı diğer membranlarla karşılaştırıldığında, asidik ve bazik membran yıkama kimyasallarına karşı dayanımı daha yüksektir.

Pozitif basınçlı ultrafiltrasyon modülleri
Pozitif basınç altında çalışan ultrafiltrasyon modülleri içme suyu arıtımı, reverse osmos öncesi su hazırlanması gibi muhtelif su arıtma işlemlerinde kullanıldıkları gibi atıksu arıtımında da kullanılırlar. Özellikle biyolojik arıtmada arıtılmış atıksuyun geri kazanımı, çamaşırhane ve oto yıkama atıksularının geri kazanımı gibi uygulamalar pozitif basınçlı ultrafiltrasyon modüllerinin temel kullanım alanlarını oluşturur.



Basınçlı uf cihazları

Kullanım alanları:
  • Hassas filtreleme gereken sular.
  • Reverse osmos öncesi ön arıtım.
  • Açık kapalı su devreleri.
  • Endüstriyel katı sıvı ayırma saflaştırma süreçleri.
  • Mikroorganizmalardan arındırılmış su sağlanması.
  • Oto yıkama ve çamaşırhane sularının geri kazanımı.

Üstün özellikleri:
  • Yüksek arıtım verimliliği.
  • Mikroorganizmalardan arınmış su.
  • Esnek çok amaçlı tasarım.


Cihaz üzerindeki ekipman:
Membran modülleri, besleme pompası, ön filtre, PLC kontrol ünitesi, hava alama valfi, debimetreler, manometreler, kompresör, ters yıkama suyu depolama tankı, dozaj pompası ve kimyasal depo tankı, paslanmaz çelik şase.
Borulama: UPVC
 
Devamını oku

Seko Kompact Serisi Dozaj Pompaları

Seko Kompact  Serisi Dozaj Pompaları
Kompact duvara monte edilebilir solenoid dozaj pompaları
Kompact, basit, güvenilir ve kompakt duvara monte edilebilir solenoid pompa serisidir. Pazarın farklılaşan ihtiyaçlarına etkin bir şekilde yanıt vermek üzere tasarlanan seri, en yaygın kurulum koşullarını karşılamak için hem analog hem de dijital olarak birden fazla modelden oluşmaktadır.

• Debi aralığı: 3 l/sa @ 10bar; 5 l/sa @ 8bar
Akışkan ile temas eden parçalar: PVDF, PTFE, EPDM, FKM-B ve Seramik
• Sabit ya da oransal dozaj ile analog ve dijital modeller

Özellikler
*PVDF pompa gövdesi
• PVDF veya PVDF-T’de kit seçeneği
• AMS: Sabit debili, analog (potansiyometre)
• AML: Analog, sabit debili, seviye sensor girişli
• AMC: Orantılı dozaj (puls), analog
DPT: Çok fonksiyonlu özellikler (4 - 20 mA/puls), dijital ekran
• DRP: pH/ORP girişli cihaz pompası, dijital ekran
FFKM’de özel conta seçeneği
Kompact, sağlamlık ve güvenilirlikten odun vermeden, daha basit uygulamalar için temel solenoid tahrikli pompa serisi olarak tasarlanmıştır.
• Kompact ile SEKO, operatör için uygun maliyet sağlarken birden fazla uygulamada tam kimyasal uyumluluğu garanti eden birinci sınıf bileşenlerin kullanılması arasında mükemmel bir denge kurmaktadır.
• Her kurulum ihtiyacını karşılamak için seri, sabit ve oransal dozaj için beş farklı model sunar; ucu analog (potansiyometre) ve ikisi
dijital ekranlı (klavye ve 2x8 ekran).
Kompact Kod Açıklamaları
AMS Sabit debi. Seviye sensor girişi mevcut değil. Potansiyometre üzerinden ayarlanabilir debi
AML Sabit debi. Seviye sensor girişi. Potansiyometre üzerinden ayarlanabilir debi
AMC Bir frekans dijital sinyaline (puls) göre oransal dozaj, analog ekran.
DPT Çok fonksiyonlu pompa. Analog sinyale (4-20mA) veya dijital frekans sinyaline (puls) göre oransal dozaj. PPM modu, Zaman ayarlama modu, batch ve diğerleri. Dijital ekran.
DRP Enstruman pompası. pH veya redoks değerine göre dozaj. Termal kompanzasyon icin PT100 prob girişi de mevcuttur. Dijital ekran.
Basınç [bar] Debi [l/sa] Kapasite [cc/strok] Ø Bağlantılar GİRİŞ / ÇIKIŞ [mm] Frekans [strok/dk] Tüketim [W] Ağırlık [kg] Kutu boyutu
U x G x Y [mm]
10 3 0,31 4 / 6 160 12 2.7 210 x 130 x 170
8 5 0,52


Kullanılabilir Versiyonlar
Aşağıdaki özelliklere sahip Analog Dozlama Pompası:
  • Sabit akış hızı ön paneldeki kontrol göstergesi üzerinden manuel olarak ayarlanabilir ve iki frekans aralığı (%0÷20 veya %0÷100) söz konusudur.
  • Sabit akış hızı manuel olarak ayarlanabilir ve harici analog (4÷20 mA) ya da dijital puls sinyaline uygun olarak orantısal akış hızı mümkündür.
  • Sabit akış hızı manuel ayarlanabilir ve T-on ve T-off olarak çifte ayar sayesinde dozajın zamanı kontrol edilebilir.
  • Sabit akış hızı manuel olarak ayarlanabilir ve harici analog (4÷20 mA) ya da dijital puls sinyaline uygun olarak orantısal akış hızı mümkündür.
  • Klor, Hidrojen Peroksit veya Perasetik Asit gibi kimyasalları dozlayabilir.
Sabit akış hızı manuel olarak ayarlanabilir veya zamanlayıcı kullanılabilir.

Seko Kompakt Serisi Dozaj Pompaları
Karşımıza çıkabilecek neredeyse tüm dozaj sorunlarına basit bir çözüm önermek açısından temel öneme sahip bir performans ve güvenilirlik pompalarıdır.
Özellikler
Akış hızı: 5 ila 3 l/saat
Basınç: 8 - 10 Bar
  • Akış hızı 0'dan (işletimin durduğu seviye) %100'e (maksimum) kadar elle ayarlanabilir
  • Uzun ömürlü diyafram PTFE, 5 yıl çalışma süresine sahiptir
  • Düşük tüketimli Stabilize Çoklu Güç Kaynağı (100÷240 Vac 50/60 Hz
Kullanılabilir Versiyon
Sabit Dozaj:
  • Sabit akış hızı ön paneldeki kontrol göstergesi üzerinden manuel olarak ayarlanabilir;
  • Sabit akış hızı ön paneldeki kontrol göstergesi üzerinden manuel olarak ayarlanabilir ve iki akış hızı mümkündür:
• anahtar P konumundayken %0÷20,
Oransal dozaj:
  • Sabit akış hızı manuel olarak ayarlanabilir ve harici analog sinyale (4÷20mA) uygun olarak orantısal akış hızı mümkündür.
Devamını oku

Seko Invikta Serisi Dozaj Pompaları

Seko Invikta Serisi Dozaj Pompaları
Basit ancak güvenilir, mikro işlemci tabanlı bir dizi solenoid dozlama pompasıdır. İdeal uygulamalar şunlardır:
OEM’ler, Yüzme Havuzları, Araba Yıkama, Soğutma Kuleleri, RO Sistemleri ve diğer birçok uygulama.
Önemli Özellikleri
  • Kaliteli Konstrüksiyon
  • Güvenilir Contalar
  • Hava Alma Vanası
  • Uzun Ömürlü Diyafram
  • Kullanım Kolaylığı
  • %0 İle %100 Strok Ayarı
  • Ölçüleri Dolayısıyla Birçok Uygulamalarda Yer Kaplamaz

Özellikler
Akış hızı: 2 ila 5 l/saat
Basınç:  7 veya 5 Bar
  • Akış hızının 0'dan (işletimin durduğu seviye) %100'e (maksimum) kadar elle ayarlanması
  • Standart 100-240 VAC güç kaynağı (talep üzerine 20-60 VAC)
  • Akışkana temas eden parçalar: PVDF-T, PTFE, EPDM, FKM-B ve seramik
Uygulama Alanları
  • Klor Dozajı
  • Su Arıtma
  • Yüzme Havuzu
  • Atıksu Arıtma

Sabit dozaj:
  • Sabit akış hızına sahip analog dozlama pompası, ön paneldeki kontrol göstergesi üzerinden manuel olarak ayarlanabilir (seviye kontrol girişi ile.);
  • Sabit akış hızına sahip analog dozlama pompası, ön paneldeki kontrol göstergesi üzerinden manuel olarak ayarlanabilir (seviye kontrol girişi olmadan).
Su Arıtma Dozaj Pompası
Invikta, kullanımı kolay ve güvenilir solenoid tahrikli dozaj pompaları arasındadır. Mikroişlemci tarafından kontrol edilen Invikta, birçok basit su arıtma uygulaması ve daha büyük bir sisteme OEM modülü olarak entegrasyon için en etkili çözümü temsil eder.
Uygulamalar
• Otomotiv su arıtma
• Endüstriyel su arıtma
• İçme suyu arıtma
• Yüzme havuzu suyu arıtılması
• Atık su arıtma

Özellikler ve avantajlar

Güvenilir contalar
Standart contalar FKM-B veya EPDM.
Hava alma vanası
Hava alma vanası, ilk kurulumda veya kimyasal bittiğinde pompayı beslemeye yardımcı olur.
Kaliteli konstrüksiyon
PVDF-T pompa gövdesi, PVDF ile aynı kimyasal uyumluluğa sahip daha uygun maliyetlidir.


Invikta kod açıklamaları
Basınç [bar] Debi [l/sa] Kapasite [cc/strok] Ø Bağlantılar GİRİŞ / ÇIKIŞ [mm] Frekans [strok/dk] Tüketim [W] Ağırlık [kg] Kutu boyutu U x G x Y [mm]
1 0.2 0,17 4 / 6 20 15 2,5 190 x 130 x 170
7 0.6 0,10 4 / 6 100 15 2,5 190 x 130 x 170
7 2 0,33 4 / 6 100 15 2,5 190 x 130 x 170
5 5 0,52 4 / 6 160 15 2,5 190 x 130 x 170

Uzun ömürlü diyafram
5 yıl garantili PTFE diyafram.
Ayarlama kolaylığı
Analog: potansiyometre ve LED.
Kullanım kolaylığı
Duvara montaj için askı aparatı


Sektörün en kullanıcı dostu solenoid tahrikli dozaj pompaları
Özellikler
PVDF-T pompa gövdesi ve bağlantı parçaları
• 5 yıl garantili PTFE diyafram
• Analog: potansiyometre ve LED
• KCS: Sabit, ayarlanabilir debi
• FKM-B veya EPDM standart conta seçeneği
• Duvara montaj için askı aparatı
• Hava alma vanası (manuel ve otomatik)
• Spa uygulamaları için sessiz KCS modeli seçeneği

Invikta serisi için seçilen birinci sınıf bileşenler, birden fazla uygulamada tam kimyasal uyumluluk sağlar ve uzun kullanım ömrünü garanti eder. Invikta’nın PVDF-T pompa gövdesi, seramik toplar ve PTFE diyaframı (beş yıl garantili), SEKO’nun uygun fiyatlı veya üst düzey ürün kalitesine olan bağlılığını yansıtır.

Invikta’nın kompakt boyutları ve minimal elektronik kontrol panosu, SEKO’nun basit işlevselliğin öncelikli olduğu durumlarda doğru çözümü temsil eden uygun maliyetli bir ürün sunmasına olanak tanır.
Diğer tüm SEKO solenoid pompalarda olduğu gibi Invikta da polipropilen bir kasa içine yerleştirilmiştir ve IP65 koruması sağlar. Bu da toza ve suya karşı mükemmel dayanıklılık sağlayarak Invikta’nın birçok ortamda güvenle kullanılabileceği anlamına gelir.
 
Devamını oku

Ölçüm Yapabilen Selenoid Dozaj Pompaları - Seko Tekna Serisi Dozaj Pompaları

Ölçüm Yapabilen Selenoid Dozaj Pompaları - Seko Dozaj Pompaları
Dozlama pulslarının yüksek sıklığı ve basılacak olan kimyasalların değişik özelliklere sahip olmaları, bu pompaları son derecede hassas ve çok yönlü ürünler haline getirmektedir.

Seko Kompact - Tekna  - Invikta Serisi Pompalar
Bu yenilikçi ve çok işlevli ölçüm pompaları, SEKO kalitesi ile özdeş hale gelmiş olan yüksek seviyede güvenilirliği sürdürmek için dünya genelindeki müşterilerimizle yürüttüğümüz yakın çalışmanın bir sonucudur.       

Tekna Serisi Dozaj Pompaları
Akış hızı:  0,4 ile 110 lt/saat
Basınç:  20 Bar'a kadar
  • PVDF pompa kafası ve seramik bilye vana standarttır.
  • Uzun ömürlü diyafram PTFE, 5 yıl çalışma süresine sahiptir.
  • Düşük tüketimli Stabilize Çoklu Güç Kaynağı (100÷240 Vac 50/60 Hz)
  • Akışkan ile temas eden parçalar: PVDF, SS316L, PTFE, FFKM, EPDM, FKM-B ve seramik
  •  Sabit veya oransal dozaj ile analog ve dijital modeller.
Uygulama Alanları
  • Soğutma Suyu Su Şartlandırma Kimyasalları Dozajı
  • Buhar Kazanı Su Şartlandırma Kimyasalları Dozajı
  • Yüzme Havuzları Kimyasal Dozajları
  • Yiyecek İçecek Endüstrisi.
  • Endüstriyel Su Arıtma.
  • İçme Suyu Arıtma İstemleri
  • Enerji Üretim Santralleri
  • Alüminyum Üretim Tesisleri
  • Atık Su Arıtma Tesisleri
  • Kimya Tesisleri
Teknik Özellikler
PVDF pompa gövdesi
• Mevcut kit PVDF veya PVDF-T
• Solenoidi hareket ettirmek için patentli algoritma
AKS: Sabit, analog ara yüzlü (potansiyometre)
AKL: Analog, sabit debi, seviye sensor girişi
APG: Orantılı dozaj (4 - 20 mA/puls), analog
TPG: Çok fonksiyonlu oransal dozaj (4 - 20 mA/puls), dijital ekran
TPR: pH/ORP girişli pompa, dijital ekran
TCK: Haftalık zaman ayarlı pompa, dijital ekran
ATEX sertifikalı modellerde mevcuttur (Zone 2)
•24 Vac ve 12 Vdc güç beslemeli modeller mevcuttur
• PTFE veya FFKM’den özel conta seçeneği
• PVDF’de otomatik hava almalı pompa kafası seçeneği
• Aşağıdakiler için Modbus RTU RS485 bağlantı noktası ile kullanım:

- Bir PLC veya endüstriyel PC tarafından yerel olarak yönetilen daha karmaşık bir tesiste, pompanın hali hazırda mevcut olan diğer Modbus cihazlarına entegre edilmesi
- Seko Web uygulaması veya çevrimiçi portal aracılığıyla yönetim için Pompayı bir KommBox veya
KommSpot’un vasıtasıyla internete bağlama
Sektörden gelen hemen hemen her talebi karşılamak için analog veya dijital ara yüze sahip çok sayıda Tekna modeli mevcuttur.

• Tekna, stabilize çoklu güç kaynağı (100 – 240 Vac, 50/60 Hz) sayesinde daha az enerji tüketimi sağlar. SEKO patentli algoritması sayesinde solenoid, gerçek çalışma koşullarına bağlı olarak yalnızca pompayı etkinleştirmek için gerekli olan gücü çeker, bu da pompa verimliliğini artırır ve enerji tasarrufu sağlar. Algoritma, her koşulda hassas ve doğru bir dozaj sağlamak için güç kaynağı voltajındaki herhangi bir dalgalanmayı da telafi eder.

• Tekna, sabit veya oransal dozaj fonksiyonları ve dijital bir ara yüz ile ATEX standardıyla uyumlu versiyonları halinde de sunulmaktadır. Bu model standart olarak SS316L paslanmaz çelik pompa gövdesi ile birlikte gelmektedir.

Tekna kod açıklamaları
AKS Seviye girişi olmadan sabit debi. Potansiyometre üzerinden ayarlanabilir debi.
AKL Sabit debi, seviye girişi. Potansiyometre üzerinden ayarlanabilir debi.
APG Analog sinyale (4-20mA) veya dijital frekans sinyaline (puls) göre oransal dozaj. Analog ara yüzlü (potansiyometreler).
TPG Çok fonksiyonlu pompa. Analog sinyale (4-20mA) veya dijital frekans sinyaline (puls) göre oransal dozaj. PPM modu, Zamanlayıcı modu, batch mod ve diğerleri.  Dijital ekran.
TPR Enstruman pompası. Ölçülen pH veya redoks değerine göre dozaj. Termal kompanzasyon için PT100 prob girişi de mevcuttur. Dijital ekran.
TCK Enstruman pompası. Ölçülen pH veya redoks değerine göre dozaj. Termal kompanzasyon için PT100 prob girişi de mevcuttur. Dijital ekran.
500 Basınç [bar] Debi [l/sa] Kapasite [cc/strok]
20 0.4 0,06
16 0.8 0,11
10 1.2 0,17
6 1.5 0,21
600 Basınç [bar] Debi [l/sa] Kapasite [cc/strok]
20 2.5 0,35
18 3 0,42
14 4.2 0,58
8 7 0,97
603 Basınç [bar] Debi [l/sa] Kapasite [cc/strok]
12 4 0,42
10 5 0,52
8 6 0,63
2 8 0,83
800 Basınç [bar] Debi [l/sa] Kapasite [cc/strok]
16 7 0,38
10 10 0,55
5 15 0,83
1 18 1,00
803 Basınç [bar] Debi [l/sa] Kapasite [cc/strok]
5 20 1,11
4 32 1,78
2 62 3,44
0.1 110 6,11

 
Devamını oku

Monofilament Torba Filtreler

Monofilament Torba Filtreler



Monofilament Torba Filtreler; özel kimyasalların filtrasyonu için 25 μm ila 1200 μm arasında değişen bir filtre derecesine sahip tek lifli ipliklerden dokunmuştur.



Büyük partiküllerin filtrelenmesi, ön filtreleme, kaba filtreleme ve ayüksek filtre oranlarının gerekli olmadığı uygulamalar için uygundur. Filtre edilecek kimyasalın yoğunluğu, pH değeri, sıcaklığı gibi etkenler monofilament torba filtreler seçiminde önemlidir.


*Konu ile ilgili Sunwatershop® mühendislerinden bilgi alınız.
Tel: 0 530 941 27 62 \ 0(282) 654 80 42
Mail: info@sunwatershop.com
  • PE, PP, galvanizli çelik ve paslanmaz çelik conta halkaları mevcuttur.
  • Boya ve otomotiv uygulamaları için silikonsuz keçe malzemesi.
  • Deformasyon ve aşınmaya karşı mükemmel direnç.
  • Çok çeşitli filtre derecelendirmeleri mevcuttur ve geniş bir kimyasal uyumluluk sunar.
  • Yüksek akış, düşük basınç düşüşü filtrasyonu, büyük parçacıkları etkili bir şekilde kaldırabilir.
  • Çeşitli akış taleplerini karşılamak için firmamızla irtibata geçiniz. Projenize özel dizayn yapılmaktadır.
 
 
Malzeme Naylon
Dikiş bağlantısı Dikiş
Mühür yüzüğü PP, PE, galvanizli çelik veya paslanmaz çelik
Conta halkası bağlantısı Dikiş
Filtre derecesi (μm) 25, 50, 75, 100, 150, 200, 250, 300, 400, 600, 800, 1000, 1200
Yeterlik Mutlak doğruluk, tek filtrasyon verimliliği %98'e kadar
Değiştirilebilir fark basıncı Değiştirilebilir diferansiyel basınç 0,10 MPa'dır ve 0,18 MPa'yı geçmemelidir.



Devamını oku

Dozaj Pompası: Hassas ve Güvenilir Sıvı Dozajının Çözümleri – Antech Dozaj Pompaları

Dozaj Pompası: Hassas ve Güvenilir Sıvı Dozajının Çözümleri – Antech Dozaj Pompaları

Antech Dozaj Pompası Nedir?

Dozaj pompası, belirli bir sıvının belirli bir miktarını hassas bir şekilde dozlamak için kullanılan bir cihazdır. Kimya, gıda, su arıtma ve çeşitli endüstriyel uygulamalarda sıvıların kontrol edilen bir şekilde eklenmesi veya dağıtılması için kullanılır. Dozaj pompası, yüksek doğruluk, güvenilirlik ve esneklik sunarak çeşitli uygulamalarda verimli sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur. Kimyasalların sistemlere düzenli olarak verilmesini sağlayarak endüstriyel tesislerde prosesleri korur.

Antech Dozaj Pompasının Temel Özellikleri

1. Yüksek Hassasiyet ve Doğruluk

Dozaj pompaları, sıvıların doğru bir şekilde ve belirlenen miktarlarda dozlanmasını sağlar. Antech strok ayarları ve hassas kontrol mekanizmaları ile sıvı akışını tam olarak belirlenen seviyede tutar. pH ölçümü sonucu asit ve kostik dozlayarak, belirlenen havuzlardaki sıvıların pH değerleri, pH probu vasıtasıyla ölçülerek, havuz pH’ının istenilen değerde olması sağlanr.

2. Geniş Uygulama Alanları

Dozaj pompaları, kimya, gıda ve içecek, su arıtma, ilaç, ve endüstriyel uygulamalar gibi birçok alanda kullanılır. Her sektöre uygun çeşitli modeller ve tasarımlar mevcuttur. Klor, klor dioksit, redox değerini ölçerek (problar ile) dozaj pompası vasıtası ile su depolarına uygun dezenfektanlar (bakteri önleyici kimyasallar) dozlanabilmektedir. Bu tip uygulamalarda dozlanacak olan kimyasalın depoda homojen olarak karışımı sağlanmalıdır. Bu karışım ile ilgili olarak Sunwatershop® mühendislerimizden destek alabilirsiniz.

Bize ulaşmak için:
Telefon           : +90 (282) 654 80 42
Cep                 : +90 (530) 941 27 62
Mail: info@sunwatershop.com

3. Esnek Ayar Seçenekleri

Dozaj pompaları, kullanıcıların sıvı akış hızını ve miktarını ihtiyaca göre ayarlamasına imkan tanır. Bu esneklik, farklı uygulama gereksinimlerini karşılamak için önemlidir.

4. Dayanıklı ve Güvenilir Yapı

Antech dozaj pompaları, genellikle teflon, plastik veya seramik gibi dayanıklı malzemelerden üretilir. Bu, cihazın uzun ömürlü olmasını ve zorlu koşullarda bile güvenilir çalışmasını sağlar. Dayanıklılıkta akışkan çeşidine bağlı olarak uygun pompa seçimi önemlidir. Doğru pompa seçimi için Sunwatershop® mühendislerimize danışınız.

Bize ulaşmak için:
Telefon           : +90 (282) 654 80 42
Cep                 : +90 (530) 941 27 62
Mail: info@sunwatershop.com

5. Kolay Bakım ve Temizlik

Dozaj pompaları, bakım ve temizlik işlemlerinin kolaylıkla yapılabilmesi için tasarlanmıştır. Bu, cihazın sürekli olarak yüksek performans göstermesini sağlar ve arızaları en aza indirir. Dozaj pompalarında düzenli bakım yapılması önemlidir. Bakım ve pompa ayarı için Sunwatershop® mühendislerimizi arayabilir, danışabilir ve bilgi alabilirsiniz.

Dozaj Pompasının Çalışma Prensibi

Dozaj pompaları, sıvıyı belirli bir hacimde alıp, belirli bir hızda veya süre içinde pompalayarak çıkış noktasına iletir. Genellikle bir kontrol ünitesi tarafından yönetilen bu pompalar, belirlenen miktarın doğru bir şekilde dozlanmasını sağlar. Pompalar, çeşitli mekanizmalar (örneğin, pistonlu, membranlı, peristaltik) kullanarak sıvıyı kontrol eder ve dozlar.

Sonuç

Dozaj pompaları, sıvıların hassas ve doğru bir şekilde dozlanmasını sağlayarak çeşitli endüstriyel uygulamalarda kritik bir rol oynar. Yüksek hassasiyeti, geniş uygulama alanları ve dayanıklılığı ile, her türlü sıvı dozajlama ihtiyacını karşılayacak çeşitli çözümler sunar. İhtiyacınıza uygun bir dozaj pompası seçerek sistemlerinizin verimliliğini artırabilir ve işlemlerinizin güvenilirliğini sağlayabilirsiniz.

 
Devamını oku

Dozaj Pompası: Hassas ve Verimli Kimyasal Dozajı İçin İdeal Çözümler – Seko Dozaj Pompası

Sıvıların hassas bir şekilde dozlanması, birçok endüstriyel ve ticari uygulamanın temel taşlarından biridir. Kimya, gıda, enerji, su arıtma ve ilaç sektörlerinde doğru miktarda sıvı dozlamak, ürün kalitesini ve sistem verimliliğini doğrudan etkiler. İşte bu noktada, dozaj pompası devreye girer. Dozaj pompası, sıvıların hassas bir şekilde ve doğru miktarda dozlanmasını sağlayarak, operasyonel süreçlerinizi optimize eder. Peki, dozaj pompaları neden bu kadar önemlidir ve hangi avantajları sunar? İşte bu soruların yanıtları:

Dozaj Pompası Nedir?

Dozaj pompası, belirli bir miktardaki sıvıyı hassas bir şekilde ölçüp eklemek için kullanılan bir cihazdır. Genellikle endüstriyel uygulamalarda, su arıtma sistemlerinde, gıda ve içecek üretiminde, ilaç üretiminde ve kimyasal işlemlerde kullanılır. Bu pompalar, sıvının belirlenen miktarda ve hızda akmasını sağlayarak, süreçlerin doğru ve verimli bir şekilde yürütülmesini destekler.

Seko Dozaj Pompasının Temel Avantajları

1. Yüksek Hassasiyet ve Doğruluk

Dozaj pompaları, sıvının doğru bir şekilde ve tam olarak istenilen miktarda dozlanmasını sağlar. Hassas ayar mekanizmaları ve kontrol sistemleri ile sıvı akışını mükemmel bir doğrulukla yönetir. Bu, özellikle hassas üretim süreçlerinde büyük bir avantaj sağlar.

2. Geniş Uygulama Alanları

Dozaj pompaları, çeşitli endüstriyel ve ticari uygulamalarda kullanılabilir. Kimya sektöründen gıda üretimine, ilaç sektöründen su arıtma sistemlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet verir. Yoğunlukla dezenfeksiyon amaçlı, bakteri oluşmaması için klor-hypo dozaj pompaları kullanılır. Bu esneklik, her sektörde ihtiyaç duyulan spesifik dozajlama çözümlerini sağlar.

3. Esnek Ayar Seçenekleri

Bu pompalar, kullanıcıların sıvı akış hızını ve dozaj miktarını kolayca ayarlamasına olanak tanır. Bu esneklik, farklı uygulama gereksinimlerine uyum sağlamak için büyük önem taşır. Ayrıca, değişen üretim ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde adapte olmanıza yardımcı olur.
Zaman (Timer), debi (Puls çıkışlı), oransal, motorlu, diyaframlı vb. seçenekli dozaj pompalarımız için Sunwatershop® firmamız ile iletişime geçebilirsiniz.

Bize ulaşmak için:
Telefon           : +90 (282) 654 80 42
Cep                 : +90 (530) 941 27 62
Mail: info@sunwatershop.com

4. Dayanıklılık ve Güvenilirlik

Dozaj pompaları, genellikle paslanmaz çelik, plastik veya seramik gibi dayanıklı (PVC, PTFE, PP, PVDF, EPDM) malzemelerden üretilir. Bu malzemeler, pompaların uzun ömürlü olmasını ve zorlu koşullarda bile güvenilir bir performans sergilemesini sağlar. Dayanıklılık, bakım maliyetlerini azaltır ve sistemin genel verimliliğini artırır.

5. Kolay Bakım ve Temizlik

Dozaj pompaları, bakım ve temizlik işlemlerinin kolayca yapılabilmesi için tasarlanmıştır. Bu, cihazın sürekli olarak yüksek performans göstermesini sağlar ve uzun ömürlü kullanım sağlar. Ayrıca, bakım gereksinimlerinin minimize edilmesi, operasyonel verimliliği artırır.
Dozaj kabı seviye sensörü için Sunwatershop® firmamızı arayın.

Bize ulaşmak için:
Telefon           : +90 (282) 654 80 42
Cep                 : +90 (530) 941 27 62
Mail: info@sunwatershop.com


Seko Dozaj Pompasının Kullanım Alanları

  1. Kimya Sektörü: Kimyasal maddelerin, asitlerin ve bazların hassas bir şekilde dozlanmasını sağlar. Bu, kimyasal üretim süreçlerinde ve laboratuvar uygulamalarında büyük bir önem taşır.
  2. Gıda ve İçecek Endüstrisi: Gıda katkı maddeleri, tatlandırıcılar ve diğer sıvı bileşenlerin dozlanmasında kullanılır. Bu, ürün kalitesini korur ve gıda güvenliğini sağlar.
  3. Su Arıtma Sistemleri: Su arıtma süreçlerinde kimyasal veya dezenfektanların doğru miktarda eklenmesini sağlar. Bu, suyun kalitesini artırır ve sistemin verimliliğini sağlar. pH ayarlamada, bakteri oluşumunu engellemede etkili çözüm sunar.
Su şartlandırmada, kireç ve korozyon önleyici kimyasalların dozajında kullanılır. Kimyasalların yoğunluğu ve ph değerine göre pompaların iç yapısı seçilmelidir. Bu konularda yardım almak için Sunwatershop® firmamızın mühendislerini arayınız.

Bize ulaşmak için:
Telefon           : +90 (282) 654 80 42
Cep                 : +90 (530) 941 27 62
Mail: info@sunwatershop.com

  1. İlaç Sektörü: İlaç ve sağlık ürünlerinin hassas bir şekilde dozlanmasında kullanılır. Bu, yüksek doğruluk ve hijyen standartları gerektirir.
  2. Endüstriyel Uygulamalar: Üretim hatlarında, otomasyon sistemlerinde ve çeşitli endüstriyel süreçlerde sıvıların doğru şekilde dozlanmasını sağlar.
Enerji santralleri, atıksu arıtma sistemleri, içme suyu sistemleri, biyokütle santralleri, demir çelik fabrikaları ve kimyasal üretim tesislerinde kullanılmak üzere her türlü akışkan dozajına uyan ürünler bulunmaktadır.

Bize ulaşmak için:
Telefon           : +90 (282) 654 80 42
Cep                 : +90 (530) 941 27 62
Mail: info@sunwatershop.com


Dozaj Pompası Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?

  • Dozaj Hassasiyeti: İhtiyaç duyulan doğruluk ve hassasiyete göre pompa seçimi yapılmalıdır. Farklı modeller, çeşitli hassasiyet seviyeleri sunar. Puls çıkışlı, zaman ayarlı, ölçüm ayarlı, on off, oransal vb. seçeneklere göre dozaj pompaları mevcuttur. Dozaj yapılacak yerin sistem çalışırkenki basıncı ( 0,2 bar - 150 bar) dozaj pompası seçiminde en önemli faktörlerdendir.
  • Sıvı Özellikleri: Sıvının viskozitesi, kimyasal özellikleri ve sıcaklığı, pompa seçiminde dikkate alınmalıdır. Uygun malzeme ve tasarım seçimi, performansı etkiler. Dozlanacak olan kimyasalın özellikleri pompa ve iç aksamının seçiminde önemlidir.
  • Kaplama ve Malzeme: Pompanın üretildiği malzeme, dayanıklılığı ve kimyasal direnç özelliklerini etkiler. Paslanmaz çelik ve özel kaplamalar, zorlu koşullarda kullanılabilir.
  • Montaj ve Entegrasyon: Pompanın mevcut sistemlerle uyumu ve montaj kolaylığı, kullanım sürecini etkiler. Uygun bağlantı seçenekleri ve entegrasyon özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.
  • Bakım ve Servis: Pompanın bakım gereksinimleri ve servis desteği, uzun ömürlü ve verimli kullanım için önemlidir.
 

Sonuç

Dozaj pompaları, sıvıların hassas bir şekilde dozlanmasını sağlayarak, birçok endüstriyel ve ticari uygulamada kritik bir rol oynar. Yüksek hassasiyeti, geniş uygulama alanları ve dayanıklılığı ile, sıvı dozajlama ihtiyaçlarınıza mükemmel bir çözüm sunar. İhtiyacınıza uygun bir dozaj pompasını Sunwatershop® adresimizden seçerek, operasyonlarınızın verimliliğini artırabilir ve süreçlerinizin güvenilirliğini sağlayabilirsiniz.

Bize ulaşmak için:
Telefon           : +90 (282) 654 80 42
Cep                 : +90 (530) 941 27 62
Mail: info@sunwatershop.com


 
Devamını oku

Torba Filtreler: Temiz ve Verimli Filtrasyon İçin İdeal Çözüm (Torba Filtre, Bag Filtre, Gaf Filtre, Paslanmaz Torba Filtre, Partikül Tutucu Filtre, Böbrek Filtre)

Torba Filtreler: Temiz ve Verimli Filtrasyon İçin İdeal Çözüm (Torba Filtre, Bag Filtre, Gaf Filtre, Paslanmaz Torba Filtre, Partikül Tutucu Filtre, Böbrek Filtre)


Sunwatershop® Torba filtreler, su, kimyasal vb. arıtımında yaygın olarak kullanılan ve yüksek verimlilik sağlayan bir filtrasyon çözümüdür. Bu filtreler, çeşitli kirleticileri ve partikülleri etkili bir şekilde temizleyerek, sağlıklı ve temiz bir ortam sunar. Torba – bag – gaf Sunwatershop® filtrelerin nasıl çalıştığını, sağladığı avantajları ve hangi alanlarda kullanıldığını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Torba Filtre Nedir?

Torba filtre, genellikle kumaş veya benzeri malzemelerden üretilmiş, silindirik bir yapıya sahip olan ve iç kısmında filtrasyon malzemesi bulunan bir filtre türüdür. Bu filtreler, suyun içindeki kirleticileri ve partikülleri etkili bir şekilde temizlemek için tasarlanmıştır. Torba filtreler, çeşitli malzemelerden üretilebilir ve farklı filtrasyon ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir.

Torba Filtrenin Temel Özellikleri

  1. Yüksek Filtrasyon Kapasitesi: Torba filtreler, su içindeki kirleticileri yüksek verimlilikle temizler. Genellikle farklı mikron büyüklüğündeki partikülleri filtreleyebilir, bu da çeşitli filtrasyon ihtiyaçlarına cevap verir.
  2. Geniş Kapasite: Torba filtreler, büyük miktarda kirleticiyi toplama kapasitesine sahiptir. Bu, özellikle yüksek debili uygulamalarda etkili bir filtrasyon sağlar.
  3. Kolay Montaj ve Bakım: Torba filtreler, genellikle kolayca monte edilir ve bakım işlemleri basittir. Filtrelerin düzenli olarak temizlenmesi veya değiştirilmesi, sistemin verimli çalışmasını sağlar.
  4. Uzun Ömür: Özel Sunwatershop® torba filtreler, uzun ömürlüdür ve belirli aralıklarla değiştirilmesi gerekebilir. Uzun süreli kullanım, maliyetleri düşürür ve sistemlerin sürekli performansını artırır.
 

Torba Filtrenin Çalışma Prensibi

Torba filtreler, su içinden geçerken, iç kısımdaki filtreleme malzemesi aracılığıyla kirleticileri ve partikülleri yakalar. Filtreleme malzemesi, suyun her bir noktasında etkili bir temizlik sağlar. Kirleticiler, filtre malzemesi tarafından tutulur ve temizlenmiş su çıkış noktasına ulaşır.

Torba Filtre Türleri

  1. Kumaş Torba Filtreler: Genellikle polyester veya naylon gibi dayanıklı kumaşlardan üretilir. Bu filtreler, geniş bir partikül aralığını temizleyebilir ve uzun ömürlüdür.
  2. Mikrofiltrasyon Torba Filtreler: Daha küçük partikülleri temizlemek için özel olarak tasarlanmış filtrelerdir. Genellikle 0,5-600 mikron arası partikülleri filtreler.
  3. Paslanmaz Elekli Torba Filtreler: Yüksek sıcaklıktaki su ve kimyasal filtrasyonu için üretilmişlerdir. Sunwatershop® paslanmaz elekli bag filtrelerde istenilen mikronaja göre özel tasarım yapılabilir. Bu özel elekler kullan at filtreler değildirler, temizlik yapılıp deforme olmadığı sürece uzun süreler kullanılabilir. Yüksek verimlilik sağlar ve genellikle daha karmaşık uygulamalarda tercih edilir.
 


Bakım ve Değişim

Sunwatershop® Gaf - Torba filtrelerin düzenli olarak temizlenmesi veya değiştirilmesi, sistemin verimli çalışmasını sağlar. Kirlenmiş veya tıkanmış filtreler, suyun geçişini zorlaştırabilir. Bu nedenle, filtrelerin belirli aralıklarla bakım yapılması ve gerektiğinde değiştirilmesi önemlidir. Sunwatershop® tarafından önerilen bakım talimatlarına uyulması, uzun ömür ve yüksek performans sağlar.

Kullanım Alanları

  • Su Arıtma Sistemleri: Torba filtreler, suyun içindeki büyük partikülleri ve kirleticileri temizlemek için kullanılır. Endüstriyel su arıtma sistemlerinde yaygın olarak tercih edilir.
 
  • Endüstriyel Uygulamalar: Endüstriyel süreçlerde, torba filtreler büyük miktarda kirleticiyi temizlemek için (tutkal, boya, atıksu, çamur, tortu, ısıtma/soğutma sistemleri filtrasyonu) kullanılır. Bu, üretim süreçlerinin verimliliğini artırır ve ekipmanların ömrünü uzatır.
 


Sonuç

Torba filtreler, su ve akışkanların filtrasyonunda etkili ve yüksek kapasiteli bir çözümü sunar. Yüksek verimlilikleri, geniş kapasiteleri ve kolay bakım özellikleri ile torba filtreler, çeşitli uygulamalar için ideal bir tercihtir. Doğru torba filtre seçimi ve düzenli bakım, sistemlerinizin performansını artırır ve temiz su sağlar.

 
Devamını oku

Neden Torba Filtre ( Bag Filtre, Gaf Filtre, Paslanmaz Torba Filtre, Partikül Tutucu Filtre, Böbrek Filtre) Kullanmalısınız? Temiz ve Verimli Filtrasyonun Yararları

Neden Torba Filtre ( Bag Filtre, Gaf Filtre, Paslanmaz Torba Filtre, Partikül Tutucu Filtre, Böbrek Filtre) Kullanmalısınız? Temiz ve Verimli Filtrasyonun Yararları

 

Arıtma sistemlerinde kullanılan torba filtreler, yüksek verimlilikleri ve dayanıklılıkları ile öne çıkar. Peki, neden torba filtre kullanmalısınız? Torba filtre kullanmanın diğer filtre yöntemlerine göre birçok avantajı vardır.

Torba Filtreler Nedir?

Torba filtreler, su -kimyasal arıtımında kullanılan, silindirik bir yapıya sahip olan ve genellikle kumaş veya benzeri ( polyester, monoflament, polypropilen, naylon, wool naylon, PTFE, Meta Aramid )  malzemelerden üretilmiş filtrelerdir. İç kısımlarında, çeşitli partikülleri ve kirleticileri etkili bir şekilde yakalayan filtrasyon malzemesi bulunur. Torba filtreler, çeşitli uygulamalarda yüksek performans sağlar ve geniş kapasiteleri ile dikkat çeker. 0,5 mikron- 600 mikron aralığında Sunwatershop® yedek torba filtreler mevcuttur.

Torba Filtre Kullanmanın Avantajları

1. Yüksek Filtrasyon Kapasitesi

Torba filtreler, büyük miktarda kirleticiyi ve partikülü yüksek verimlilikle temizleyebilir. Özellikle su arıtma sistemlerinde, büyük partikülleri ve tortuları etkili bir şekilde yakalayarak suyun kalitesini artırır. Bu özellik, özellikle yüksek debili uygulamalarda önemlidir. Paslanmaz elekli olarakta 20-600 mikron aralığında yüksek sıcaklıklarda kullanılabilirler. ( 160 0C )

2. Geniş Kapasite ve Uzun Süreli Kullanım

Torba filtreler, geniş filtreleme yüzeyi sayesinde büyük miktarda kirleticiyi toplama kapasitesine sahiptir. Bu, filtrelerin daha uzun süre kullanılabilmesini sağlar ve sık sık değişim gerektirmez. Uzun ömürlü torba filtreler, maliyetleri düşürür ve sistemlerin sürekli performansını artırır. 10 m3/h -120 m3/h kapasitelerde dizayn edilebilir. Filtrasyon hassasiyetine göre debiler değişmektedir. Uygulamada paralel ve seri Sunwatershop® torba filtreler, filtrasyonun debisi ve hassasiyetini arttırmak amacıyla tercih edilebilir. 304, 316 paslanmaz olarak üretilmektedir.

3. Kolay Montaj ve Bakım

Torba filtreler, genellikle kolayca monte edilir ve bakım işlemleri basittir. Filtrelerin düzenli olarak temizlenmesi veya değiştirilmesi, sistemin verimli çalışmasını sağlar. Bu kullanıcı dostu özellik, torba filtreleri tercih etmenin nedenlerinden biridir. Paslanmaz klemp bağlantı sayesinde kolay sökülüp torbalar yıkanmaktadır. Giriş çıkış da mevcut manometreler sayesinde basınç farkı izlenip değişim yapılır. Torba filtreler su tüketimi ve kirliliğe bağlı olarak 1-2 günde bir yıkanmalı veya değiştirilmelidir. Alt kısmında boşatma vanası vardır. Boşaltma vanasından değişim esnasında kirli su boşaltılır.

4. Çeşitli Filtrasyon İhtiyaçlarına Uygun

Torba filtreler, farklı mikron büyüklüğündeki partikülleri filtreleyebilir ve çeşitli malzemelerden üretilebilir. Bu özelleştirilebilirlik, torba filtrelerin farklı filtrasyon ihtiyaçlarına cevap vermesini sağlar. Mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon,  reverse osmos, nanofiltrasyon gibi sistemler öncesi uygun çözümler sunar. Birçok su arıtma sistemi için ön filtrasyon olarak kullanılmaktadır.

Chiller, Soğutma Kulesi, Sıcak Su Kazanları, Isıtma - Soğutma Sistemleri, Kaskat Sistemlerinde oluşan korozyon ve tortu için ideal bir çözümdür.
Isıtma – Soğutma sistemlerinde korozyon sonucu oluşan demir parçalarının sistemden uzaklaştırılması için mıknatıslı özel üretim torba filtreler kullanılmalıdır. Sunwatershop® Nrtech® TFD210 serisi ürünleri inceleyebilirsiniz.

5. Çevre Dostu ve Ekonomik

Sunwatershop® Torba filtreler, genellikle çevre dostu bir filtrasyon çözümü sunar. Uzun ömürlü ve geri dönüştürülebilir malzemelerden üretildiğinden, çevresel etkiyi azaltır. Ayrıca, uzun süreli kullanım ve düşük bakım maliyetleri ile ekonomik bir çözüm sağlar. Yatırım maliyetleri de birçok arıtma sistemine göre düşüktür. Paslanmaz kılıfın içindeki torba haricinde sarf malzemede yoktur.

Torba Filtrelerin Kullanım Alanları

Bize ulaşmak için:
Telefon: +90 (282) 654 80 42
Mail: info@sunwatershop.com
  • Endüstriyel Uygulamalar: Endüstriyel süreçlerde, torba filtreler büyük miktarda kirleticiyi temizlemek için kullanılır. Kimya, enerji, ilaç vb. sektörlerde su haricinde üretim süreçlerinin verimliliğini artırır ve ekipmanların ömrünü uzatır.

Sonuç

Sunwatershop® Torba – bag - gaf filtreler, su arıtma sistemlerinde yüksek kapasiteli, verimli ve dayanıklı bir filtrasyon çözümü sunar. Yüksek filtrasyon kapasiteleri, uzun ömürleri, kolay bakım özellikleri ve çevre dostu avantajları ile torba filtreler, çeşitli uygulamalar için ideal bir tercihtir. Temiz ve sağlıklı bir ortam yaratmak istiyorsanız, torba filtrelerin sağladığı avantajları değerlendirmeniz faydalı olacaktır.
  • İsteğe bağlı olarak 180 mm x 410 mm ebatlarda küçük torba filtre üretimi vardır.
  • İsteğe bağlı olarak 0,5 – 600 Mikron aralığında da torba filtreler üretilmektedir.
  • Düşük mikron (0,5 Mikron) depomuzda mevcuttur.
  • İç torba PP yerine isteğe bağlı, sıcaklığa dayanımlı (160C) paslanmaz elekli filtreler de üretilmektedir.
Tüm su ve kimyasal filtrasyonunda, torba filtre mikronajı için bize ulaşın.
Bize ulaşmak için:
Telefon           : +90 (282) 654 80 42
Cep                 : +90 (530) 941 27 62
            Mail: info@sunwatershop.com

Özel sarımlı paslanmaz elek filtrelerin kullanım alanı;
* Su ve kimyasalın ( akışkanın) sıcaklığının yüksek olduğu sistemler.
* Basıncın yüksek olduğu sistemler.
* Düşük yüksek pH değerlerinde.



Paslanmaz sarımlı özel paslanmaz elekler;
Paslanmaz elek filtreler yüksek sıcaklıklarda ve basınçlarda, filtre edilecek akışkanın en iyi şekilde kirliliklerden arındırılması için özel dizayn edilirler. Paslanmaz elek, özel sarılarak ( mikronaj belirlenmeli) delikli paslanmaz koruyucu gövde üzerine puntalanmaktadır. Bu eleklerin temizliği manuel yapılmalı ve düzenli takip edilmelidir. Temizlik süresi kirlilik ve su tüketimiyle değişir.


 
Devamını oku

Separatör Filtreler: Kirleticileri Ayrıştırmanın Yolu

Separatör Filtreler: Kirleticileri Ayrıştırmanın Yolu

Separatör filtreler, çeşitli endüstriyel ve ticari uygulamalarda kullanılan, kirleticileri ve partikülleri etkili bir şekilde ayırmak için tasarlanmış önemli cihazlardır. Bu filtreler, özellikle suları temizlerken ve ayrıştırırken kritik bir rol oynar.


Separatör Filtre Nedir?

Separatör filtre, su  içindeki istenmeyen partikülleri ve kirleticileri ayırmak için kullanılan bir filtre türüdür. Bu filtreler, genellikle çeşitli filtrasyon malzemelerinden yapılır ve iç kısımlarında partikülleri ayırmak için özel tasarlanmış yapılar bulunur. Separatör filtreler, farklı endüstriyel uygulamalarda, kuyu çıkışı, soğutma kuleleri ve birçok diğer alanda kullanılır.

Separatör Filtrelerin Temel Özellikleri

  1. Etkili Ayrıştırma: Separatör filtreler, sudaki  katı partikülleri ( > 100 mikron) kum ,mili etkili bir şekilde ayrıştırır. Bu, sistemlerin temiz ve verimli çalışmasını sağlar.
  2. Yüksek Kapasite: Bu filtreler, büyük miktarda kirleticiyi ve partikülü toplama kapasitesine sahiptir. Özellikle yüksek debili uygulamalarda etkili bir performans sağlar.
  3. Dayanıklılık: Seperatör filtreler isteğe bağlı olarak ST-37 kumlama epoxy boyalı, SS304, SS316 olarak dizayn edilebilir. İdeal şartlarda timerlı otomatik blöf ile dizayn edilmelidir.
Kurulum ve kullanım şartları için firmamız ile iletişime geçiniz.
Tel: +90 (282) 654 80 42
Mobil: +90 530 941 27 62
Email: info@sunwatershop.com
  1. Kolay Bakım: Separatör filtreler, genellikle kolayca manuel ve otomatik kendini temizleyebilir. Bu, bakım süreçlerini basit ve hızlı hale getirir. sarf malzemesi olmayan tek su arıtma ekipmanıdır.

Separatör Filtrelerin Çalışma Prensibi

Separatör filtreler, suyun  filtre elemanından geçerken, içindeki katı partikülleri ve sıvıları ayırır. Filtre elemanı, partiküllerin ve sıvıların geçişini engelleyen özel bir yapı veya malzeme içerir. Hamsu, filtre elemanından geçerken, kirleticiler filtre tarafından yakalanır ve alt kısımdaki blöften atılır.

Sonuç

Separatör filtreler, su içindeki katı partikülleri etkili bir şekilde temizleyen ve ayıran kritik cihazlardır. Yüksek kapasiteleri, dayanıklılıkları ve kolay bakım özellikleri ile çeşitli endüstriyel ve ticari uygulamalar için ideal bir tercihtir. Temiz ve verimli bir sistem sağlamak istiyorsanız, separatör filtrelerin sağladığı avantajları değerlendirmeniz faydalı olacaktır.


 
Devamını oku

Separator Filtre Neden Kullanmalıyız? Temiz ve Verimli Sistemlerin Anahtarı

Separator Filtre Neden Kullanmalıyız? Temiz ve Verimli Sistemlerin Anahtarı

Separator filtreler, endüstriyel ve ticari sistemlerde sudaki 100 mikrondan büyük partiküllerin etkili bir şekilde ayırmak için kullanılan kritik ekipmanlardır. Bu filtreler, sistemlerin verimliliğini artırır, ekipmanların ömrünü uzatır ve işletme maliyetlerini düşürür.


Separator Filtre Nedir?

Separator filtre, sularda bulunan istenmeyen partikülleri ve kirleticileri ayırmak için tasarlanmış bir filtre türüdür. Bu filtreler, genellikle çeşitli malzemelerden yapılır (st 37 – paslanmaz) ve iç kısımlarında kirleticileri ayırmak için özel olarak tasarlanmış yapılar bulunur. Separator filtreler, endüstriyel süreçlerde, kuyu çıkışında ve pompa sonrası kullanılır.

Separator Filtrelerin Sağladığı Avantajlar

1. Yüksek Verimlilik ve Performans

Separator filtreler, sudaki katı partikülleri etkili bir şekilde ayırarak sistemlerin verimli çalışmasını sağlar. Bu yüksek verimlilik, ekipmanların performansını artırır ve işlemlerin düzgün bir şekilde yürütülmesini sağlar.

2. Ekipmanların Ömrünü Uzatır

Kirleticiler ve partiküller, sistemlerin içindeki bileşenlere zarar verebilir ve aşınmaya neden olabilir. Separator filtreler, bu zararlı maddeleri ayırarak, ekipmanların ömrünü uzatır. Daha az aşınma ve tıkanma, bakım maliyetlerini azaltır ve ekipmanların daha uzun süre verimli çalışmasını sağlar.

3. Bakım ve Temizlik Maliyetlerini Düşürür

Kirleticileri etkili bir şekilde ayıran separator filtreler, sistemlerin daha temiz ve düzenli kalmasını sağlar. Bu, bakım ve temizlik işlemlerini kolaylaştırır ve maliyetleri düşürür. Düzenli bakım gereksinimlerini azaltarak işletme maliyetlerini optimize eder.

4. Enerji Verimliliğini Artırır

Kirleticiler ve partiküller, sistemlerin enerji tüketimini artırabilir. Separator filtreler, bu maddeleri ayırarak enerji verimliliğini artırır. Temiz bir sistem, daha az enerji tüketir ve bu da işletme maliyetlerini azaltır.

5. Çevre Dostu Çözümler Sunar

Separator filtreler, çevre dostu bir filtrasyon çözümü sunar. Kirleticileri ayırarak, sistemlerin çevreye zarar vermesini önler. Ayrıca, uzun ömürlü ve geri dönüştürülebilir malzemelerden üretildiklerinden, çevresel etkiyi azaltır.

Separator Filtrelerin Kullanım Alanları

Sonuç

Separator filtreler, kuyu çıkışı su filtarsyonunda etkili bir şekilde tçalışan kritik ekipmanlardandır. Yüksek verimlilikleri, ekipman ömrünü uzatma yetenekleri ve enerji verimliliği ile separator filtreler, çeşitli endüstriyel ve ticari uygulamalar için ideal bir tercihtir. Temiz ve verimli bir sistem sağlamak için separator filtrelerin sağladığı avantajları değerlendirmeniz faydalı olacaktır. Su seperatör içinde vortex hareketi yapar ve sudan ağır olan 100 mikron ve üzeri partiküller seperatörün alt kısmına dökülür. Dip kısımda mevcut olan timer lı otomatik blöf sistemi ile kirlilik dışarı alınır.

Devamını oku

Paslanmaz Torba Filtreler: Dayanıklı ve Etkili Filtrasyon Çözümleri

Paslanmaz Torba Filtreler: Dayanıklı ve Etkili Filtrasyon Çözümleri


Paslanmaz torba filtreler, su ve hava arıtma sistemlerinde yüksek performans ve dayanıklılık sunan özel filtrasyon çözümleridir. Paslanmaz çelikten üretilmiş bu filtreler, zorlu koşullarda bile etkili bir filtrasyon sağlar ve uzun ömürlü kullanım sunar.

Paslanmaz Torba Filtre Nedir?

Paslanmaz torba filtre, filtrasyon elemanının paslanmaz çelikten üretildiği, silindirik bir yapıya sahip filtre türüdür. İç kısmında, çeşitli partikülleri ve kirleticileri etkili bir şekilde temizleyen torba biçiminde bir filtrasyon malzemesi bulunur. Paslanmaz çelik, bu filtrelere yüksek dayanıklılık ve uzun ömür sağlar, bu nedenle özellikle zorlu çevresel koşullarda tercih edilir. Bir paslanmaz hausing içersinde istenilen mikronajda ( 1 mikron, 20 mikron, 50 mikron, 100 mikron, 150 mikron, 200 mikron, 250 mikron, 300 mikron, 350 mikron, 400 mikron, 500 mikron, 600 mikron) torba şeklinde yıkanabilir filtreden oluşmaktadır. Manuel olarak kirliliğe göre 1- 3 günde bir torba yıkanıp geri takılmalıdır. Sistemleriniz için torbanın mikronajına karar verirken çok dikkatli olunmalıdır.

Paslanmaz Torba Filtrelerin Temel Özellikleri

1. Yüksek Dayanıklılık

Paslanmaz çelik malzeme, torba filtrelerin yüksek dayanıklılığını sağlar. Bu filtreler, aşındırıcı ve korozyona neden olan ortamlarda bile güvenilir bir performans sergiler. Kimyasal, yüksek sıcaklık ve basınç koşullarına dayanıklıdır, bu da onları endüstriyel uygulamalar için ideal hale getirir.

2. Uzun Ömür

Paslanmaz torba filtreler, uzun ömürlüdür ve düzenli bakım ile yıllarca kullanılabilir. Paslanmaz çelik malzeme, filtrelerin ömrünü uzatır ve sık sık değiştirilme ihtiyacını ortadan kaldırır. Bu, uzun vadeli maliyetleri azaltır ve sistemlerin sürekli performansını sağlar.

3. Yüksek Filtrasyon Kapasitesi

Bu filtreler, su ve hava içindeki büyük partikülleri ve kirleticileri yüksek verimlilikle temizler. Genellikle 1-600 mikron aralığında partikülleri filtreleyebilir ve geniş kapasiteleri( 8-32 ınç- 17 cm çap - 80 cm uzunluk) ) ile etkili bir performans sunar. Bu özellik, çeşitli uygulamalarda temizleme ihtiyaçlarını karşılar.

4. Kolay Bakım ve Temizlik

Paslanmaz torba filtreler, kolayca temizlenebilir ve bakım işlemleri basittir. Torbaların düzenli olarak temizlenmesi veya değiştirilmesi, sistemin verimli çalışmasını sağlar. Paslanmaz çelik malzeme, kirleticilerin kolayca temizlenmesini sağlar ve hijyenik bir ortam sunar.

Paslanmaz Torba Filtrelerin Çalışma Prensibi

Paslanmaz torba filtreler, sıvı veya gaz karışımının filtre elemanından geçerken, iç kısmındaki torba malzemesi tarafından kirleticileri ve partikülleri ayırır. Kirleticiler, filtrasyon malzemesi tarafından tutulur ve temizlenmiş sıvı veya gaz çıkış noktasına ulaşır. Bu, etkili bir temizlik ve yüksek performans sağlar.

Paslanmaz Torba Filtre Türleri

  1. Kumaş Torba Filtreler: Paslanmaz çelikten üretilmiş kumaş torba filtreler, dayanıklılığı ve uzun ömrü ile dikkat çeker. Genellikle polyester veya naylon kumaşlarla kaplanmış paslanmaz çelikten üretilir.
  2. Metal Torba Filtreler: Tamamen paslanmaz çelikten üretilmiş metal torba filtreler, yüksek sıcaklık ve basınca dayanıklıdır. Endüstriyel uygulamalarda sıkça tercih edilir.
  3. Yüksek Mikron Torba Filtreler: Daha küçük partikülleri filtrelemek için tasarlanmış ve paslanmaz çelikten üretilmiş torba filtrelerdir. Genellikle 1-25 mikron arası partikülleri temizler.

Kullanım Alanları

Sonuç

Paslanmaz torba filtreler, yüksek dayanıklılıkları, uzun ömürleri ve etkili filtrasyon kapasiteleri ile çeşitli endüstriyel ve ticari uygulamalarda ideal bir tercihtir. Temiz ve verimli bir sistem sağlamak için paslanmaz torba filtrelerin sağladığı avantajları değerlendirmeniz faydalı olacaktır. Bu filtreler, zorlu koşullarda bile güvenilir bir performans sunar ve uzun süreli maliyet avantajları sağlar.


 
Devamını oku

Paslanmaz Torba Filtre Neden Kullanmalıyız? Dayanıklılığın ve Verimliliğin Yolu

Paslanmaz Torba Filtre Neden Kullanmalıyız? Dayanıklılığın ve Verimliliğin Yolu


Paslanmaz torba filtreler, su ve hava arıtma sistemlerinde sıklıkla tercih edilen yüksek performanslı filtrasyon çözümleridir. Endüstriyel ve ticari uygulamalarda sağladıkları avantajlar, bu filtreleri birçok sistem için ideal bir seçim yapar. Peki, paslanmaz torba filtreler neden bu kadar önemlidir? İşte paslanmaz torba filtrelerin tercih edilmesinin sebepleri ve sunduğu avantajlar.

Paslanmaz Torba Filtre Nedir?

Paslanmaz torba filtreler, filtrasyon elemanının paslanmaz çelikten yapıldığı, genellikle silindirik bir yapıya sahip olan filtrelerdir. İçlerinde bulunan torba biçimindeki filtrasyon malzemesi, sıvı veya gaz karışımlarındaki partikülleri ve kirleticileri etkili bir şekilde ayırır. Paslanmaz çelik malzeme, bu filtrelere uzun ömür ve dayanıklılık kazandırır.

Paslanmaz Torba Filtrelerin Sağladığı Avantajlar

1. Üstün Dayanıklılık

Paslanmaz çelik, paslanma ve korozyona karşı son derece dayanıklıdır. Paslanmaz torba filtreler, zorlu çevresel koşullarda bile güvenilir bir performans sunar. Kimyasal, yüksek sıcaklık ve basınç gibi zorlu koşullarda bile dayanıklı kalır, bu da onları endüstriyel uygulamalar için ideal bir seçenek yapar.

2. Uzun Süreli Performans

Paslanmaz torba filtreler, uzun ömürlüdür ve sık sık değiştirilme ihtiyacını ortadan kaldırır. Paslanmaz çelik malzeme, filtrelerin uzun süre kullanılmasını sağlar ve bu, maliyetleri düşürür. Uzun ömür, sistemlerin sürekli performansını ve güvenilirliğini artırır.

3. Yüksek Filtrasyon Kapasitesi

Bu filtreler, büyük miktarda kirleticiyi ve partikülü etkili bir şekilde temizler. Paslanmaz torba filtreler, genellikle 1-100 mikron aralığında partikülleri filtreleyebilir. Bu geniş kapasiteli filtrasyon özelliği, çeşitli uygulamalarda yüksek verimlilik sağlar.

4. Kolay Bakım ve Temizlik

Paslanmaz torba filtreler, kolayca temizlenebilir ve bakım işlemleri basittir. Torbaların düzenli olarak temizlenmesi veya değiştirilmesi, sistemin verimli çalışmasını sağlar. Paslanmaz çelik malzeme, kirleticilerin kolayca temizlenmesini ve hijyenik bir ortam sunar.

5. Enerji Verimliliği

Temiz bir sistem, enerji verimliliğini artırır. Kirleticilerin etkili bir şekilde ayrılması, sistemlerin daha az enerji tüketmesini sağlar. Paslanmaz torba filtreler, bu özelliği destekleyerek enerji maliyetlerini azaltır ve işletme verimliliğini artırır.

6. Çevre Dostu Çözümler

Paslanmaz torba filtreler, çevre dostu bir filtrasyon çözümü sunar. Uzun ömürlü ve geri dönüştürülebilir malzemelerden üretildiklerinden, çevresel etkiyi azaltır. Ayrıca, filtrelerin düzenli olarak temizlenmesi, atık miktarını azaltır.

Paslanmaz Torba Filtrelerin Kullanım Alanları

  • Endüstriyel Uygulamalar: Paslanmaz torba filtreler, endüstriyel süreçlerde sıvı ve gaz karışımlarındaki kirleticileri ayırmak için kullanılır. Özellikle kimyasal ve yüksek sıcaklık koşullarında etkilidir.
  • Su Arıtma Sistemleri: Su arıtma sistemlerinde kullanılarak, suyun içindeki büyük partikülleri ve tortuları temizler. Bu, suyun kalitesini artırır ve sistemlerin verimli çalışmasını sağlar.
  • Gıda ve İçecek Endüstrisi: Gıda ve içecek üretiminde, hijyenik bir filtrasyon sağlar ve ürün kalitesini artırır. Ayrıca, gıda güvenliği standartlarına uygundur.
  • Kimyasal ve Farmasötik Sektörler: Kimyasal ve farmasötik üretim süreçlerinde, paslanmaz torba filtreler yüksek dayanıklılık ve hijyen gereksinimlerini karşılar.

Sonuç

Paslanmaz torba filtreler, yüksek dayanıklılıkları, uzun ömürleri ve etkili filtrasyon kapasiteleri ile çeşitli endüstriyel ve ticari uygulamalar için ideal bir tercihtir. Temiz ve verimli bir sistem sağlamak, maliyetleri azaltmak ve performansı artırmak için paslanmaz torba filtrelerin sağladığı avantajları değerlendirmek faydalı olacaktır. Bu filtreler, zorlu koşullarda bile güvenilir bir performans sunar ve uzun süreli maliyet avantajları sağlar.


 
Devamını oku

Watersorp 8x30 Aktif Karbon 20 kg (Kömür Bazlı)

WATERSORP CB1105  KÖMÜR BAZLI AKTİF KARBON 8x30 =  20 Kg Ambalajlarda Gönderilmektedir.

Kömür Bazlı Aktif Karbon; sudaki koku, renk ve klor giderimi için kullanılmaktadır. Yüksek kalitedeki ürünümüz endüstriyel amaçlı kullanımlarınıza uygundur.

Aktif Karbon maden kömürünün seçilen sınıflarından yüksek ısıda ısıl işleme maruz bırakılarak buhar aktivasyonu ile üretilir.
Adsorpsiyon ve taşıma gözenekleri arasındaki kusursuz denge su arıtma uygulamaları için optimum performansı sağlar.
 

No Parameter Unit Standard Limit Conclusion Comment
1 Ash % ASTM D 2866-
70
15 6,3 Suitable
2 Moisture % ASTM D 2867-
99
5 1,1 Suitable
3 Iodine Absorb mg/g ASTM D-4607- 94 >600 850 Suitable
4 Coarseness mesh Elek Analizi - 8x30 Suitable
5 Methylene Blue mg/g ASTM C 1777-
14
- 386 Suitable
6 Specific Surface Area m2/g
-
400-
1600
650 Suitable
7 Hardness % ASTM D2652- 94 >75 92 Suitable
8 Loading Density kg/m3 ASTM D2854- 09 >180 247 Suitable

Ürün yüksek yoğunlukta adsorbandır ve maksimum hacim etkinliği sağlar.
Yüksek sertlik ve mekanik mukavemet ters yıkama sırasında ihmal edilebilir kayıpların olmasını sağlar.
Kömür Bazlı Karbonumuz R/O membranından önceki geniş aralıklarda su filtrelerinde kolayca uygulanabilir.



 

Devamını oku

Aktif Karbon Sistemi: Su Arıtımında Etkili Bir Teknoloji

Aktif Karbon Sistemi: Su Arıtımında Etkili Bir Teknoloji

Aktif karbon, su arıtımında sıkça kullanılan bir teknoloji olup, suyun kalitesini artırmada önemli bir rol oynar. Bu sistem, suyun içindeki organik maddeleri, kötü kokuları, tatları ve bazı kimyasal kontaminantları etkili bir şekilde giderir. Bu yazıda, aktif karbon sisteminin nasıl çalıştığını, sağladığı faydaları ve uygulama alanlarını ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.



Aktif Karbon Sistemi Nedir?


Aktif karbon sistemi, suyun içindeki kirleticileri ve istenmeyen maddeleri adsorbe etmek için kullanılan bir filtrasyon teknolojisidir. Aktif karbon, yüksek yüzey alanına sahip gözenekli bir madde olup, suyun içindeki organik bileşenleri ve bazı kimyasal maddeleri yüzeyine çeker ve tutar. Bu, suyun temizlenmesini sağlar ve suyun kalitesini artırır.

Aktif Karbon Sistemi Nasıl Çalışır?

Aktif karbon sisteminin çalışma prensibi, adsorpsiyon adı verilen bir süreçle açıklanabilir. İşte bu sistemin temel aşamaları:
  1. Su Girişi:
    • Arıtılacak su, aktif karbon filtrelerine girer. Bu filtreler genellikle aktif karbon granülleri, blokları veya toz halindeki karbon formunda olabilir.
  2. Adsorpsiyon:
    • Su, aktif karbon tabakalarından geçerken, aktif karbonun gözenekli yüzeyine organik bileşenler, kimyasal maddeler ve kötü kokular yapışır. Aktif karbon, yüksek yüzey alanı sayesinde bu maddeleri etkili bir şekilde adsorbe eder.
  3. Temiz Su Çıkışı:
    • Adsorbe edilen kirleticilerle birlikte su, aktif karbon filtrelerinden temizlenmiş olarak çıkış yapar. Bu, suyun tat, koku ve görünümünü iyileştirir ve çeşitli kontaminantlardan arındırır.
Aktif Karbon Sisteminin Faydaları
  1. Organik Maddelerin ve Kimyasal Kontaminantların Giderilmesi:
    • Aktif karbon, suyun içindeki organik maddeleri, kötü kokuları, tatları ve bazı kimyasal kirleticileri etkili bir şekilde giderir. Bu, suyun hem görünümünü hem de tadını iyileştirir.
  2. Kötü Tat ve Koku Giderme:
    • Özellikle içme suyu ve yiyecek hazırlama süreçlerinde, aktif karbon sistemi suyun kötü tat ve kokularını ortadan kaldırarak daha hoş bir tat ve koku sağlar.
  3. Kimyasal Kalıntıların Azaltılması:
    • Aktif karbon, bazı kimyasal maddeleri, ilaç kalıntılarını ve pestisitleri adsorbe edebilir. Bu, suyun kimyasal kontaminantlardan arındırılmasını sağlar ve sağlıklı içme suyu elde edilmesine katkı sağlar.
  4. Düşük İşletme Maliyeti:
    • Aktif karbon sistemleri, genellikle düşük enerji tüketimi ile çalışır ve bakım maliyetleri de düşük olabilir. Karbon filtrelerinin düzenli olarak değiştirilmesi dışında, işletme maliyetleri genellikle ekonomiktir.
  5. Çevre Dostu:
    • Aktif karbon kullanımı, kimyasal maddelerin yerine fiziksel bir arıtma yöntemi sunduğundan, çevre dostu bir çözümdür. Ayrıca, aktif karbon filtreleri geri dönüştürülebilir.

Aktif Karbon Sisteminin Yaygın Kullanım Alanları
  1. Evsel Su Arıtma:
    • Evlerde, içme suyu, mutfak kullanımı ve banyo suyu gibi çeşitli uygulamalarda aktif karbon sistemleri yaygın olarak kullanılır. Bu sistemler, suyun kalitesini artırarak daha güvenli ve tatlı su sağlar.
  2. Endüstriyel Uygulamalar:
    • Endüstriyel tesislerde, aktif karbon sistemleri, üretim süreçlerinde kullanılan suyun temizlenmesinde ve kimyasal atıkların azaltılmasında kullanılır. Ayrıca, endüstriyel suyun tadını ve kokusunu iyileştirmek için de tercih edilir.
  3. Belediye Su Arıtma Tesisleri:
    • Belediye su arıtma tesislerinde, aktif karbon sistemleri, şehir suyunun kalitesini artırmak ve tat, koku gibi estetik özelliklerini iyileştirmek için kullanılır. Büyük ölçekli su arıtma süreçlerinde önemli bir rol oynar.
  4. Havuz ve Akvaryum Filtrasyonu:
    • Havuzlar ve akvaryumlarda, aktif karbon sistemleri suyun temizliğini ve berraklığını sağlamak için kullanılır. Bu sistemler, suyun içindeki organik maddeleri ve kirleticileri giderir.
Sonuç
Aktif karbon sistemi, suyun kalitesini artırmada etkili ve ekonomik bir çözüm sunar. Organik maddeleri, kötü kokuları, tatları ve bazı kimyasal kontaminantları etkili bir şekilde gideren bu sistemler, hem evsel hem de endüstriyel su arıtma uygulamalarında önemli bir rol oynar. Düşük işletme maliyetleri, çevre dostu yapısı ve yüksek verimliliği ile aktif karbon sistemleri, güvenli ve temiz su elde edilmesinde ideal bir çözüm sunar.




 
Devamını oku

Aktif Karbon Sistemi Su Arıtmada Sağladığı Faydalar

Aktif Karbon Sistemi: Su Arıtmada Sağladığı Faydalar

Aktif karbon sistemleri, su arıtma teknolojileri arasında geniş bir kullanım alanına sahip olan etkili bir çözümdür. Bu sistemler, suyun kalitesini artırmada önemli bir rol oynar ve çeşitli faydalar sunar. İşte aktif karbon sistemlerinin sağladığı başlıca faydalar:

Watersorp 8x30 Aktif Karbon 20 kg (Kömür Bazlı) Ürünümüzü görüntülemek için tıklayın



1. Organik Maddelerin ve Kirleticilerin Giderilmesi

Aktif karbon, suyun içindeki organik maddeleri ve kirleticileri etkili bir şekilde adsorbe eder. Bu maddeler, suyun kötü kokmasına, tatsız olmasına ve bulanık görünmesine neden olabilir. Aktif karbon, bu tür maddeleri yüzeyine çekerek suyu temizler ve kalitesini artırır. Özellikle klor, fenol ve bazı ilaç kalıntıları gibi organik bileşenlerin giderilmesinde etkilidir.

2. Kötü Tat ve Koku Giderme

Aktif karbon, suyun içindeki kötü tat ve kokuları etkili bir şekilde ortadan kaldırır. Özellikle içme suyu ve mutfak kullanımında bu özellik büyük önem taşır. Su arıtma sürecinde kötü tat ve kokuların giderilmesi, suyun daha hoş bir tat ve kokuya sahip olmasını sağlar, bu da kullanıcı deneyimini artırır.




3. Kimyasal Kalıntıların Azaltılması

Aktif karbon sistemleri, suyun içindeki bazı kimyasal kalıntıları ve kirleticileri adsorbe eder. Özellikle klor, pestisitler, herbisitler ve bazı ağır metaller gibi kimyasal bileşenlerin azaltılması konusunda etkili olan aktif karbon, suyun sağlık açısından daha güvenli hale gelmesine katkıda bulunur.

4. Su Kalitesinin İyileştirilmesi

Aktif karbon, suyun estetik özelliklerini iyileştirir. Bu, suyun rengini, kokusunu ve tadını düzeltir. Temiz ve berrak bir su elde edilmesine yardımcı olarak, içme suyu ve diğer su kullanımları için yüksek kaliteli su sağlar. Su kalitesinin iyileştirilmesi, hem evsel hem de endüstriyel uygulamalar için önemlidir.
 

5. Düşük İşletme ve Bakım Maliyetleri

Aktif karbon sistemleri genellikle düşük enerji tüketimi ile çalışır ve bakım maliyetleri de düşüktür. Aktif karbon filtrelerinin düzenli olarak değiştirilmesi dışında, sistemin genel işletme ve bakım maliyetleri ekonomiktir. Bu da, uzun vadede maliyet etkin bir su arıtma çözümü sunar.

6. Çevre Dostu

Aktif karbon, çevre dostu bir su arıtma çözümüdür. Kimyasal kullanımı gerektirmediği için suyun arıtılması sırasında çevreye zarar vermez. Ayrıca, aktif karbon filtreleri geri dönüştürülebilir, bu da çevre üzerindeki etkilerini azaltır. Aktif karbonun sürdürülebilirliği, çevre bilinci yüksek kullanıcılar için önemli bir avantajdır.




7. Esnek ve Çok Amaçlı Kullanım

Aktif karbon sistemleri, çeşitli su arıtma uygulamalarında esneklik sağlar. Evsel içme suyu sistemlerinden büyük ölçekli endüstriyel tesislere kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Ayrıca, havuzlar, akvaryumlar ve diğer su kaynaklarında da etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu çok amaçlı kullanım, aktif karbon sistemlerini çeşitli ihtiyaçlar için ideal bir çözüm haline getirir.



Sonuç

Aktif karbon sistemleri, su arıtımında etkili, ekonomik ve çevre dostu bir çözüm sunar. Organik maddeleri, kötü kokuları, tatları ve kimyasal kalıntıları giderme konusunda yüksek performans gösterir. Düşük işletme maliyetleri, çevre dostu yapısı ve geniş kullanım alanı ile aktif karbon sistemleri, suyun kalitesini artırmada ideal bir teknoloji olarak öne çıkar. Sağlıklı ve temiz su elde edilmesinde, aktif karbon sistemleri güvenilir ve etkili bir seçenek sunar.




Watersorp 8x30 Aktif Karbon 20 kg (Kömür Bazlı) Ürünümüzü görüntülemek için tıklayın
Devamını oku

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.